Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Can Kardeş Çocuk Tiyatrosunda buluşalım

Çocukların dergisi Can Kardeş yeni bir projeye imza attı. Can Kardeş Çocuk Tiyatrosu, tiyatroya gönül vermiş çocuklara kapılarını sonuna kadar açıyor.

Yeni Asya Tanıtım ve Pazarlama Müdürü Recep Taşçı, bu konudaki sorularımızı cevaplandırdı

*Recep Bey, sizin için tiyatro ne anlam ifade ediyor?

Aslında bu sorunun cevabı için ilk okul 3. sınıfa dönmem lâzım. O dönemde tiyatro sahnesine çıkmıştım. Çocukluk heyecanı tabiî… Ama unutulmuyor. Yıllar sonra bu içimde ukde olarak kalınca çocukların bu projeye benim duyduğum heyecanla yaklaşacaklarını düşündüm… Neticede tiyatro insanların kendini özgürce ifade edebilecekleri önemli bir alan.

*Can Kardeş Çocuk Tiyatrosu hangi düşünceyle ortaya çıktı?

Can Kardeş Dergisinin kazandırdığı donanımları san’atla desteklemek projenin en önemli düşüncesidir.

*Bu tiyatro ile çocuklarımıza neler kazandırmayı hedefliyorsunuz?

Can Kardeş çocukların hem kitabı sevmesini, hem de değerlerini tanıyarak büyümelerine eşlik etmek için var.Az önce söylediğim gibi bu tiyatro kursu da bu amacı desteklemek için ortaya çıktı. Kültürünü ve manevî değerlerini bilen bir geleceğimiz olsun istiyoruz.

*Kimler başvurabilir? Tiyatroya ilgisi olan minikler bu fırsattan yararlanmak için neler yapmalı?

7-12 yaş arasındaki tüm Can Kardeş aboneleri bu kursumuzdan yararlanabilir. İlk yapmaları gereken Can Kardeş abonesi olmak ve bize ulaşıp kursa katılmak istediklerini bildirmek; ondan sonra da eğitim süreci başlayacak zaten.

*Hangi illerimizde hizmet veriyorsunuz?

*Tiyatro kurslarımız öncelikli olarak İstanbul’da başlayacak. Daha sonra talebe göre diğer illerimizde de kurslarımızı açacağız inşaallah.

*Can Kardeş Çocuk Tiyatrosundaki eğitimden söz eder misiniz? Çocuklarımıza tiyatro eğitimini kimler veriyor?

Tiyatro Bizbize oyuncuları verecek, yani profesyonel tiyatroculardan alacaklar çocuklarımız bu eğitimi. Çocuklar temel tiyatro eğitimlerini almalarının ötesinde diksiyon ve kişisel gelişim eğitimleri de alacaklar.

*Can Kardeş dostlarına ve onların anne-babalarına söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Bu proje bizim heyecanla başladığımız bir proje… Anne ve babalar da aynı heyecanla çocuklarını bu projeye yönlendirirlerse hem yaz boyunca gönüllerinin rahat edeceği bir ortamda çocuklarının yeteneklerini ve kendilerini geliştirecekleri bir eğitimle karşılaşacaklar, hem de çocuklarımız gayet güzel bir alanda yeteneklerini sergileyebilecek… Eğitim sonrası çocuklarımızı bir oyunla tiyatro sahnesinde seyredeceğiz.

Son olarak, en önemli projemiz olan Küçük Said eserini tiyatroya aktarma isteğimizden bahsetmek istiyorum. 2008 yılında Bediüzzaman Said Nursî’yi Anma Haftasında bu eseri eğitim verdiğimiz çocuklarımızdan seyredebileceğiz.

Her geçen gün Can Kardeş çatısı altında güzel projelerle okuyucularımızla buluşacağımızı da eklemek isterim…

Kültür Sanat Servisi

02.04.2007


 

‘Aileler çocuklarını kütüphaneye götürsün’

Hoca Üveys Kütüphanesi Müdiresi Sümeyra Güldal, “Anneler babalar ellerinden tutup çocuklarını kütüphaneye götürsünler. Evde kitap okuma saatleri belirlesinler, bunu yapamıyorlarsa anne baba örnek olmak açısından eline alsın bir kitap okusun” diyor.

“Türkiye, Birleşmiş Milletler İnsanî Gelişim Raporu’na göre, okuma alışkanlığında 173 ülke arasında 86. sırada yer alıyor. Kitap okuma oranının yüzde 4,5 olduğu Türkiye’de yılda sadece 23 milyon adet kitap basılıyor.” Bu satırlar, geride bıraktığımız Kütüphaneler Haftası dolayısıyla gazetelere yansımış bir haberden alıntıydı. Ülkemizdeki okuma oranının düşük olduğunu bir kez daha hatırladığımız bu hafta vesilesiyle biz de hâlâ vefalı müdavimleri olan kütüphanelerden birisinin idarecisiyle görüştük. Fatih’te okurlarına hizmet veren Hoca Üveys Kütüphanesi’nin Müdiresi Sümeyra Güldal, bir semt kütüphanesi olarak yaptıkları takdire değer çalışmalardan bahsetti bizlere. Her yaştan okura sıcak bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını, çocukları kitap okumaya teşvik konusunda yarışmalar, ödünç ve hediye kitap verme gibi faaliyetleri olduğunu anlatan Güldal, “Anneler babalar ellerinden tutup çocuklarını kütüphaneye götürsünler. Evde kitap kuma saatleri belirlesinler, bunu yapamıyorlarsa anne baba örnek olmak açısından eline alsın bir kitap okusun” diyor.

*Kütüphaneler haftasıyla ilgili özel faaliyetleriniz nelerdir?

Kütüphanemizin açılışı tevafuken kütüphaneler haftasına denk gelmişti. Yıllardan beri ayrı programlar yapıyorduk, ama son 3 yıldır valilikle ortak çalışıyoruz. Valilik bütün kütüphaneleri toplayıp ortak bir program hazırlıyor. Bu yılki faaliyetlerimizden birisi, büyükler için geçtiğimiz Çarşamba Mustafa Gürler Hocamızın katıldığı “Kitap Medeniyetinden Tablolar” isimli programımızdı. Bir diğeri de Cumartesi saat 13:30’da Mustafa Ruhi Şirin’in katılımıyla “Çocuk Edebiyatı ve Çocuklarımıza Kitap Sevgisi” konulu bir programdı.

İstanbul’da bu tür programlar oldukça çoğunlukta ama büyükler için. Çocuklar için böyle programlar yok. Bizim 2000 civarında çocuk üyemiz olması sebebiyle onlara yönelik programlarımız var. Onlar için bir şeyler yapmadığımız zaman bize kızıyorlar.

*Kütüphanenize gelen okuyucu profili nedir?

7’den 70’e çok geniş bir profilimiz var. 70’lik olan dedelerimiz, özellikle gelirler kitap taşımazlar. Yerleri bellidir. Çalıştıkları kitapları defterleri oraya koyarlar. Biz de hiç karışmayız. Bizim amacımız okura hizmet. İnsanların evleri gibi rahat edebilecekleri bir ortam oluşturmak, çayıyla, kahvesiyle, sıcak insan ilişkileriyle, her şeyiyle, kendilerini rahat hissedebilecekleri bir ortam sağlamak.

*Kütüphanenizdeki üye sayısı kaç okuyucudan oluşuyor?

Üye sayımız 2500. Bizim istediğimiz, canlı okuyucu sayısını arttırmak. Hedefimiz, bilinçli okuyucu, kitap alsınlar, kütüphaneyi eleştirsinler, bizleri yeni şeyler yapmaya sevk etsinler, bir aile gibi olalım okuyucumuzla birlikte. Okuyucu sayımız, 3-5 yıllık geçmişi olan bir kütüphane için iyi bir rakam, ama artırmayı da istiyoruz tabiî ki. Bizim kütüphanemiz biraz küçük. İlk etapta orayı biraz genişletmemiz lâzım. Kuruluşundan itibaren aynı bina içerisinde alt katı yetişkinlere, üst katı da çocuklara hazırladık.

*Kütüphane Haftası dışında okuyucularınızı teşvik noktasında neler yapıyorsunuz?

Kütüphanemizde üyelerimize ödünç kitap veriyoruz. Bizim kuruluş amaçlarımızdan birisi çocuklarımıza kitabı sevdirmek, sokaklardaki kötü alışkanlıklardan onları bir nebze de olsa koruyabilmek amacıyla açılmış bir kütüphane burası. Ayrıca her yıl yarışmalarımız oluyor. En çok kitap okuyan ‘kitap kurtları’nı belirliyoruz. İlk 3’e girenleri çeyrek altınla ödüllendiriyoruz. Bu yarış sayesinde bazı çocuklarımız her gün bir kitap okuyor. Bir yıla 365’ten fazla kitap sığdırıyorlar. Geçen yıllarda kulüp çalışmalarımız vardı. Tiyatro, şiir, tarih, İstanbul araştırmaları, gezi, hikâye gruplarımız vardı. Alanlarında uzman kişiler tarafından, tiyatro bazında Ulvi Alacakaptan Bey, şiir grubumuzu ise Hüseyin Akın Bey yönlendiriyordu. Bu yıl Hz. Mevlânâ konulu resim, şiir ve kompozisyon yarışması düzenliyoruz, dereceye girenleri ödüllendiriyoruz. Bir de çocuklara kitap dağıtıyoruz, bu programlarımızla bir şekilde teşvik etmeye çalışıyoruz.

*Kitap okuma bilincine yönelik neler tavsiye edersiniz okurlarımıza?

Kitapla doğmuş, büyümüş, kitaplara aşina olan çocuklar, pek fazla kopamazlar kitaptan. Hayatlarının bir parçası olmuş oluyor kitap onlar için. Ama hafta sonları kursları o kadar yoğun ki artık çocuklar derslerden başka bir şey göremiyorlar diyebiliriz. Peki bu bilinçli bir çalışma mı? Değil. Çocuklar hep internete yönelmek istiyor, internette ödevini bulmak istiyor. Kitaptan araştırma yapabileceğini bile bilmiyor. O yüzden pek sağlıklı nesil değil. Aslında meraklı, zeki çocuklar var ama yönlendirmek, çocuğun ufkunu açmak lâzım. Bazı anne ve babalar çocuklarının ödevlerini yapıyorlar. Çünkü çocuk soyut bir kavramla karşılaştığında afallıyor, böyle bir eksikliğimiz de var. Vakfımız bünyesinde çıkardığımız dergimizle ilgili bir toplantımız vardı, tartışılan konu ‘Dergileri insanlara nasıl okutabiliriz?’ Bu sonradan aşılanabilecek bir şey değil, bir okuyucu dergisini takip etmeli. En azından takip ettiği bir dergisi olmalı ve onu vakti geldiğinde aramalı, bünyesi o eksikliği hissetmeli. Burada çocuk dergileri devreye giriyor. Bir çocuk küçüklükten beri bir şeyi takip etmeye başlarsa, büyüdüğünde de o açlığını giderecek bir şeyler arayacaktır muhakkak. Bir neşriyatı takip etme ihtiyacı hissedecektir. Büyük bir insana nasıl dergi okutabilirsiniz sorusunun cevabı, ‘küçüklükten alıştırmak’tır. Çocukları bilgisayarın başına oturtmak yerine ona bir saat verip o saatini güzel kullanabilmesini sağlamak. Önemli olan çocuktan kitabı esirgememek. Hatta bebekliğinden itibaren bir kütüphanesi olmalı. Ailelerin çocukların sosyal yapılarını geliştirmeleri lâzım. Anneler babalar ellerinden tutup çocuklarını kütüphaneye götürsünler. Evde kitap okuma saatleri belirlesinler, bunu yapamıyorlarsa anne baba örnek olmak açısından eline alsın bir kitap okusun. Çocuk gördüğünü uygulayacaktır. Çocuğa bir şeyi zorla kabul ettiremezsiniz.

*Son olarak ne söylemek istersiniz?

Biz devlet tarafından desteklenen bir kütüphane değiliz. Kültür Bakanlığından, Millî Eğitim Bakanlığından (ders kitapları hariç) gelen kitapların ve tarih kitaplarının ücretlerinin alınmaması konusunda bize yardımcı olmalarını rica ediyoruz.

Ayşe KOLUKISA / Müyesser AKÇİÇEK

02.04.2007


 

Sazendelerden Slovakya’da ‘hoşgörü’ konseri

‘’İntekno İstanbul Sazendeleri’’, Mevlânâ’nın doğumunun 800. yılı etkinlikleri kapsamında Slovakya’nın başşehri Bratislava’da ‘’Hoşgörü’’ konseri verecek.

İntekno Şirketler Topluluğundan yapılan yazılı açıklamada, topluluğun sponsorluğunda, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk Slovak İş Konseyince düzenlenen konserin, 3 Nisan Salı günü Primacialny Sarayı’nda gerçekleştirileceği belirtildi. Konserde, Farabi’nin Rast Peşrevi’nden, Sultan 3. Selim’in Pesendide saz semaisine, Yemen Türküsü’nden Köçekler’e, Horon’dan Nihavent Longa’ya kadar pek çok eserin seslendirileceği kaydedildi. Açıklamada ayrıca, daha önce İstanbul’da çok sayıda konser veren İntekno İstanbul Sazendelerinin Bratislava’daki ‘’Hoşgörü’’ konserine 350 kişinin katılmasının beklendiği bildirildi.

/ İSTANBUL

02.04.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004