Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Sadaka taşları unutuldu

Cami avlularında bulunan ve asırlardır veren el ile alan eli buluşturan sadaka taşları ile kayıp eşyaların bulunmasını sağlayan yitik taşları kullanılmayarak unutulmaya yüz tutan değerler arasında yerini aldı.

Derlenen bilgilere göre, Osmanlı’nın egemenliği altında bulunan yerleşim birimlerinde toplumsal dayanışmayı sağlayan ve özellikle gece saatlerinde hayırsever vatandaşlar ve ihtiyaç sahibi vatandaşların uğrak yeri olan sadaka taşları, eski önemini yitirmeye başladı. O dönemlerde, içerisine uzatılan bir elin yardım koymak için mi yoksa yardım almak için mi girdiğinin bilinmediği, ihtiyaç sahibi kişinin ihtiyacı kadar yardım aldığı sadaka taşları, artık veren el ile alan eli buluşturmuyor.

Başta İstanbul olmak üzere Anadolu’nun birçok şehrindeki caminin avlusunda ya da çevresinde bulunan sadaka taşları, fakirlere sadaka verecek elleri bekliyor. Sadaka taşlarının yanı sıra o dönemlerde kayıp eşyaların konulduğu ve sahibinin eşyasını bulmak için geldiği yitik taşları da kaybolmaya yüz tutan başka bir değer olarak göze çarpıyor. Kayıp eşyaları bulan vatandaşlar için bir fazilet ve merhamet sembolü olarak bilinen yitik taşları da eski önemini kaybediyor.

Kale Camiinin sadaka ve yitik taşı

Sivas’ta 1580 yılında III. Murat Han’ın vezirlerinden Mahmud Paşa tarafından yaptırılan tarihî Kale Camisi’nin minaresinin altındaki sadaka taşı ve avlusunun doğusunda yer alan yitik taşı da unutulmaya yüz tutan bu sosyal, kültürel ve tarihî değerlere birer örnek teşkil ediyor. Şehrin en işlek caddesi yakınında bulunan ve çevresinde Çifte Minareli Medrese, Şifahiye Medresesi, Buruciye Medresesi ve Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi’ni barındıran tarihî Kale Camisi’ndeki bu taşlar, eski dönemlerde olduğu gibi sadaka koyacak ve kayıp eşyaları bırakacak insanları bekliyor.

/ SİVAS

31.03.2007


 

Mevsimlerin ülkesi; Türkiye

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile National Geographic dergisinin ortak projesi kapsamında, derginin Mayıs sayısında Türkiye’yi tanıtan ‘’Tüm Mevsimlerin Ülkesi’’ eki çıkacak.

Ekte Türkiye’deki 4 mevsime uygun turistik faaliyetler yanında, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini ve turistik alanları gösteren harita yayınlanacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar, Türkiye’nin tanıtımını arttırmak ve turizmde bu yılın başında yükselişin devamını sağlamak amacıyla yurt dışında kültür ve tanıtma müşavirlikleri aracılığıyla reklâm ve tanıtım faaliyetlerinin arttırıldığını söyledi. Bu kapsamda Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliği ile National Geographic dergisi yetkililerinin ortak bir proje geliştirdiğini belirten Yazar, derginin 15 Nisan’da satışa çıkacak Mayıs sayısında Türkiye’nin tanıtılacağını kaydetti.

Türkiye ekinin dergi içine katlanarak zımbalanacağını anlatan Yazar, ‘’Böylece okur bunu alarak, istediği zaman referans olarak kullanabilecek ve Türkiye’ye gelirken rahatlıkla yanında taşıyabilecek’’ dedi. Buna göre, dergide Türkiye ‘’Tüm Mevsimlerin Ülkesi’’ olarak tanıtılacak. Altı tam sayfadan oluşacak ekin bir yüzünde Türkiye, dört mevsim boyunca hemen hemen bütün sporların yapılabildiği, tarih ve kültürel zenginlikleri görme ve tatil imkânları ile alış veriş açısından bir çok imkân sunan ülke olarak anlatılıyor.

/ ANKARA

31.03.2007


 

Tarih zenginliğimizi koruyamıyoruz

Aydın Eski Eserleri Sevenler Derneği Başkanı Havva Çetintürk, Aydın’daki tarihi eserlerin yeterince tanıtılmadığını ve sahiplenilmediğini belirterek, ‘’Bir çok tarihi eserimiz yıkılmaya yüz tutmuştur’’ dedi.

Çetintürk, yaptığı açıklamada, Aydın’ın tarihî ve kültürel mirası, eşsiz tabiat varlıkları ile Türkiye’nin en zengin illerinden biri olduğunu bu değerlere sahip çıkmak, tanıtmak, korumak ve gelecek nesillere aktarmanın kendilerine düşen önemli sorumluluk olarak gördüklerini belirtti. Dünya görüşü, siyasî düşüncesi ne olursa olsun bütün Aydınlıların, tarihsel ve kentsel mirasın korunması, ulusal ve uluslar arası düzlemlerde temsil edilmesi ve insanlık yararına sunulmasını kapsayacak proje ve çalışmalarda görev alması gerektiğinin altını çizen Çetintürk, bu bilincin geçmişini bilen bir toplumun geleceğini kurgulamasında önemli bir nokta olacağını belirtti. Aydın’ın tarihsel zenginliğinin korunması için herkese görev düştüğünü ifade eden Çetintürk, kendisinin bu konuda öncülük yapmaya çalıştığını bildirdi.

Aydın’da Cihanoğlu Camisi ve Külliyesi, Nasuhpaşa Külliyesi başta olmak üzere, Ramazan Paşa Cami, Bey Cami, Eski Yeni Cami, Üveys Paşa Cami’nin önemli tarihsel güzellikler olduğunu belirten Çetintürk, dernek olarak bu eserlerin korunması için ellerinden gelen çabayı mevcut olanaklar içinde yerine getirmeye çalıştıklarını bildirdi.

/ AYDIN

31.03.2007


 

Akköprü’ye ziyaretçi ilgisi

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde adını Dalaman nehri üzerinde kurulacak baraja veren tarihi Akköprü, çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor.

Edinilen bilgiye göre, geçmişte Ege ile Akdeniz’i bağlayan tek köprü olan Akköprü, MS 3. yüzyılda Romalılar tarafından yapıldı. 30 metre yüksekliğinde ve 50 metre uzunluğundaki köprü, 2 kemerli ve 3 ayak üzerine yapılı. Dalaman nehrinin iki tarafı arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkileri de şekillendiren Akköprü, Köyceğiz’e 33 kilometre uzaklıkta. Taşların kimi yerlerde demir kancalarla tutturulmuş olması sebebiyle aradan geçen zamana rağmen aslını koruyan Akköprü, Dalaman Çayı üzerinde rafting yapanların da son durağı olma özeliği taşıyor. Yapımında kullanılan taşların beyaz olması sebebiyle halkın ‘’Akköprü’’ adını verdiği tarihi köprü, Akköprü barajının su tutması ile sular altında kalacak. Bölgede rafting yapan tabiat severler, bir daha göremeyecekleri köprüde bol bol hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.

/ MUĞLA

31.03.2007


 

Görmeyenlere ışık olun

Milli Kütüphane, görme engelliler için kitapları seslendirecek, onların ‘’gözü olacak’’ gönüllüler arıyor.

Kimi zaman evinizde, kimi zaman otobüste, belki yatmadan önce, belki uzanarak, belki kahvenizi yudumlayarak kitap okuyorsunuz. Sizin okuduğunuz satırları göremeyen, yeni çıkan bir romanın sözcükleri arasında dolaşamayacak durumda olanları hiç düşündünüz mü? İşte onlar görme engelliler, belki de hiç düşünmeden görmezden geldiğimiz insanlar onlar. Milli Kütüphane Başkanlığı, görme ve okuma engellilere yönelik hizmet verebilmek için sesli kitap okumak isteyen gönüllüleri bekliyor. Bu iş için gönüllü olan kişiler, Bahçelievler’deki Milli Kütüphane Başkanlığına başvuruyorlar. Ses tonu ve diksiyonu düzgün, Türkçeyi iyi konuşan bu kişiler, kütüphane içinde oluşturulan stüdyoda kitap okuyorlar. Gönüllülerin okudukları kitaplar, kasetlere kaydediliyor, çoğaltılan kasetler ise okuma engelli kişilerin hizmetine sunuluyor.

/ ANKARA

31.03.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004