|
|
|
AB, âdil ve sadık olsun |
Bu yılın temmuz ayında AB dönem başkanlığını alacak olan Portekiz’in Başbakanı Jose Socrates, ‘’Türkiye için özel bir kriter ortaya konulmamalıdır, ne azı ne de fazlası... Ben buna adalet ve sadakat diyorum. Türkiye’nin AB’ye üye olmasında elbette çıkarı vardır ama AB’nin de Türkiye’nin üye olmasından dolayı çıkarları vardır’’ dedi.
Portekiz’deki resmi temaslarını sürdüren TBMM Başkanı Bülent Arınç, önceki gün Başbakan Sokrates ile bir araya geldi. Edinilen bilgiye göre, Arınç, Jose Socrates ile görüşmesi sırasında, Türkiye ile Portekiz’in iki dost ülke olduğunu belirterek, kendilerinin de parlamentolararası ilişkileri güçlendirmek istediklerini söyledi.
‘’TÜRKİYE, BİRLİĞİN İLKELERİNE SADIK’’
Türkiye’nin AB sürecinde en büyük desteği Portekiz’den gördüğünü kaydeden Bülent Arınç, Temmuz ayında AB dönem başkanlığını alacak olan bu ülkenin dostluğunun bu süreçte de devam edeceğini umduğunu ve AB için bu dönemin başarılı geçeceğine inandığını ifade etti. TBMM Başkanı Arınç, Türkiye’nin, birliğin ilkelerine sadık olduğunu, verilen ödevleri yaptığını, çok sayıda yasal değişikliğe gittiğini hatırlattı. Portekiz Başbakanı Socrates de kendilerinin Türkiye’nin AB’ye girmesine destek verdiklerini ve bu desteğe devam edeceklerini vurguladı. Türkiye’nin son dönemlerde AB için yaptığı reformları takdirle karşıladıklarını vurgulayan Socrates, bu reformların Türkiye’nin AB’ye girmesine yol açacağını bildirdi.
‘’TÜRKİYE BU GENİŞLEMEDE YERİNİ ALMALI’’
Socrates, ülkesinin Türkiye’nin AB’ye üye olması konusunda samimi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
‘’Eğer iki taraf bir araya gelmiş ve konuyu müzakere ediyorsa bu konuda başarılı olmak için çalışmalı. Biz bu konuda sadakatliyiz ve tüm konularda uzlaşma sağlandıktan sonra Türkiye’nin AB’ye girmesini istiyoruz. Bizler, AB’nin genişlemesini, Türkiye’nin de bu genişlemede yer alması gerektiğini savunduk. Portekiz, dönem başkanlığı sürecinde bu noktada hareket edecektir. En önemli sorun sayacağım husus, batı ile islam dünyası arasındaki ilişkilerdir. O nedenle Portekiz’in dönem başkanlığında önceliklerimizi belirleyeceğiz ve Akdeniz’in güneyindeki ılımlı islam ülkeleriyle diyalog başlatacağız. Açık olarak söylüyorum; Türkiye’nin bizimle beraber olması gerekir. Türkiye ile yapılan müzakerelerin başarıyla sonuçlanmasını istiyoruz. Bu konuda yardımcı olacağımızı bilmenizi istiyorum, bizim tutumumuz budur.’’
Portekiz Başbakanı Socrates, AB’nin Türkiye ile müzakerelerini adil bir şekilde yürütmesi gerektiğinin altını çizerek, ‘’Türkiye için özel bir kriter ortaya konulmamalıdır, ne azı ne de fazlası... Ben buna adalet ve sadakat diyorum. Türkiye’nin AB’ye üye olmasında elbette çıkarı vardır ama AB’nin de Türkiye’nin üye olmasından dolayı çıkarları vardır’’ dedi.Socrates sözlerini, ‘’En önemli husus hem dost bir ülkede hem de dost bir ulusun yanındasınız’’ diyerek tamamladı.
|
/ LİZBON
31.03.2007
|
|
|
İşgalci sözü ABD’yi kızdırdı |
ABD, Irak’taki ABD varlığını, “gayrımeşru işgal” olarak niteleyen Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın, bu sözlerine açıklık getirmesini isteyeceğini açıkladı. Kral Abdullah’ın sözlerinin çarpıtılmış ya da yanlış yorumlanmış olabileceğini belirten ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, “Bunun Suudi Arabistan ile iyi ilişkilerimizi bozmayacağına eminim” dedi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, bu açıklamalara biraz şaşırdıklarını belirttiği açıklamasında, bu açıklamaya katılmadıklarını belirtti ve ‘’Dolayısıyla Suudiler’den açıklama isteyeceğiz’’ dedi. Kral Abdullah’ın sözlerinin çarpıtılmış ya da yalnış yormlanmış olabileceğini de belirten Burns, ‘’Bunun Suudi Arabistan ile iyi ilişkilerimizi bozmayacağına eminim’’ dedi. Bakanlık sözcüsü ise, biraz önceki açıklamasında, Kral Abdullah’ın, Irak’taki ABD askeri varlığına ilişkin değerlendirmelerine olumsuz bir tepkide bulunmazken, Suudi Arabistan’ı iyi bir dost ve müttefik olarak nitelemiş ve Suudi Krallığı’nın ABD Başkanı George W. Bush ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile iyi ilişkileri olduğunu söylemişti.
|
/ WASHINGTON
31.03.2007
|
|
|
BM kaygılı, İran rahat |
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, İran’ın 15 İngiliz askeri ele geçirmesinden “büyük kaygı duyulduğunu” belirten bir açıklama metnini kabul ederken, İran, İngiltere’yi esir İngiliz askerleri konusunda BM Güvenlik Konseyi’ni “istismar etmekle” suçladı.
İngiltere konuyu Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı. Konsey, önceki gün akşam askerlerin İran tarafından esir alınmasından duyulan “derin” endişeyi dile getirmiş ve askerlere konsolosluklar tarafından görüşme izini verilmesini istemişti. Konsey, İngiltere’nin talep ettiğinin aksine esirlerin derhal serbest bırakılması kararını almadı. İran’ın BM Büyükelçiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, “Maalesef Güvenlik Konseyi, tamamen iki taraf arasında kalması gereken ve konseyin sorumluluğu dışında olan bir konuda karar alarak bir kez daha istismar edilmiştir” denildi. Açıklamada, biri kadın 15 İngiliz askerin İran’la Irak arasında uluslar arası sınırı ihlal ettikleri savunuldu ve askerlerin tutuklanmalarının haklı olduğu ifade edildi.
|
/ TAHRAN-
31.03.2007
|
|
|
BM: İslâma hakaret yasaklansın |
BM İnsan Hakları Konseyi, İslâm dinine hakaretin tüm dünyada yasaklanması çağrısında bulunulan bir kararı kabul etti. Konseyde, İslâm Konferansı Teşkilâtının sunduğu, “İslâmı, terörizm, şiddet ve insan hakları ihlalleriyle tanımlama girişimlerinden derin endişe duyulduğunun dile getirildiği” karar 14’e karşı 24 oyla kabul gördü.
Konseyde, İslam Konferansı Teşkilatı’nın (İKT) sunduğu, “İslamı, terörizm, şiddet ve insan hakları ihlalleriyle tanımlama girişimlerinden derin endişe duyulduğunun dile getirildiği” karar 14’e karşı 24 oyla kabul gördü. 47 üyeli konseyin 9 üyesinin çekimser kaldığı oylamada, Avrupa ülkeleriyle Müslüman olmayan diğer bazı ülkeler karşı oy kullandı. Kararda, İslam dışında başka dinler zikredilmedi, ancak “herhangi bir dine ya da dinin mensuplarına karşı hakaret, kin, husumet ve şiddet içeren ırkçı ve yabancı düşmanı düşüncelerin yayılmasının yasaklanması için kararlı adımlar atılması” çağrısında bulunuldu. Avrupa ülkeleri dışında karara karşı çıkan diğer ülkelerin Kanada, Japonya ve Güney Kore olduğu, çekimser kalan ülkeler arasındaysa Gana, Hindistan, Nijerya, Zambiya ve bazı Latin Amerika ülkelerinin bulunduğu kaydedildi. BM İnsan Hakları Komisyonunun yerine kurulan konseyin 47 üyesinden 17’sini Müslüman ülkeler oluşturuyor. Konseyde bu kararın çıkması için ilk girişim, eylül 2005’te bir Danimarka gazetesinde İslam dünyasını rahatsız eden karikatürlerin yayımlanması üzerine başlatılmıştı.
|
/ CENEVRE
31.03.2007
|
|
|
|