Vatan Gazetesi yazarı Asaf Savaş Akat’ın, 22 Mart tarihli köşe yazısında “Buraya Nasıl Geldik?” sorusunu, ekonomist Mustafa Sönmez, “Son iki yılın IMF patentli para politikalarının değil, daha öncesine uzanan her tür IMF-Dünya Bankası patentli, piyasaperest, sosyal devlet düşmanı ekonomik yaklaşımların sonucudur” diye cevapladı.
Bianet’teki yazısında, 2000-2005 yılları arasında ekonomide başarı gibi gözüken gelişmeleri IMF’nin para politikalarına bağlayanların, bugün IMF ve onun yanlış politikalarının ekonomiyi olumsuz konjonktüre sıkıştırdığını söylediklerini belirten Sönmez, “Televoleciler, göremediler ki, Türkiye’yi 2001 krizine sürükleyen yine IMF’nin uygulattığı sabit kur politikasıydı ve o kur yüzünden kısa sürede cari açık büyüdü, sıcak paranın kaçışını getirdi ve kırılacaklar kırıldı, kriz patlak verdi” dedi.
2002’de iktidara gelen AKP’ninde kılavuzu karga IMF olduğu için, 2001 krizi öncesinin kriz şartlarına girmekten kurtulamadığını vurgulayan Sönmez şunları kaydetti: “2002’den itibaren topluma çok ağır bir yoksullaşma, işsizlik faturasını ödeterek, dışa verdikleri görüntü, düşük enflasyon, yüksek büyüme-ihracat, kurda istikrar kamu borcunda azalma, vs. oldu. Övündükleri büyüme ve ihracat, düşük kurla ithalata giderek bağımlı hale gelen bir sanayi büyümesi ve ihracatıydı. Kısa sürede cari açığın temel nedeni olduğu ortaya çıktı. İstihdam düşmanı bir büyümeydi, adım adım işsizliği artırdığı görülebiliyordu ama o zamanlar Asaf Hoca ve şürekasının gözü bunu görecek durumda değildi. Kamu net borcu azalmasına azalıyordu ama sağlık, eğitim, adalet, çevre ve her tür sosyal hizmetten uzaklaştırılmış bir kamuyu küçültme politikası sayesinde oluyordu bunlar. Dolaylı vergileri yüzde 70’lere çıkaran bir adaletsizlikle gerçekleşiyordu bunlar...
Düşük kur politikasının sanayiyi kemirdiğini, üretim eşiğini aşındırdığını daha 2000’lerin başında, hatta daha önce görebilirlerdi. Rota değişikliği son iki yılın ürünü değildir. Sanayiden kaçış çoktan başlamıştır, sürdürenler kerhen sürdürmektedirler. Sadece sanayi değil, finans da böyledir. Neden alıcısını bulan hemen yabancıya satmaktadır? Çünkü rekabet gücü ve direncini kendinde görememekte, onun yerine güçsüzlüğün delili olarak plazacılığa, inşaata sarılmaktadır yerli burjuvazi.
Özet olarak, sayın televoleciler, bu çöküş, son iki yılın IMF patentli para politikalarının değil, daha öncesine uzanan her tür IMF-Dünya Bankası patentli, piyasaperest, sosyal devlet düşmanı ekonomik yaklaşımların sonucudur, bu politikaların iflâsıdır.”
|