Dünya

Nijer’de insanlık dramı

Dünyanın en fakir ülkelerinden Nijer’de açlık ve salgın hastalıklardan dolayı 5 yaş altındaki her 4 çocuktan biri ölürken, ülke nüfusunun 3’te 1’i açlık tehlikesi yaşıyor. Orta Afrika ülkelerinden 12 milyon nüfuslu Nijer, zengin uranyum yataklarına ve Afrika’nın Nil’den sonra en büyük nehri olan Nijer’e sahip olmasına rağmen kuraklık, açlık ve salgın hastalıklarla mücadele ediyor.

Uranyum yatakları Fransız şirketlerce işletilen ve maddi imkansızlıklardan dolayı üzerinde baraj kurulamadığı için değerlendirilemeyen Nijer Nehri’ne sahip ülkenin topraklarının ancak yüzde 3’ü tarım arazisi olarak kullanılıyor. Geçen yıl yaşanan kuraklık sebebiyle su sıkıntısı yaşanan ülkede, su kaynakları kuruyor, mevcut tarım arazilerinin birçoğu ise her geçen gün çölleşiyor.

Nijer’in başşehri Niamey ve büyük şehirlerinden Maradi’de sokaklarda üstü açık lokantalar önünde bekleyen yüzlerce çocuk ellerindeki boş tabaklarla dikkat çekiyor. Yemek yiyenlerin bırakacağı artıkları bekleyen bu çocuklar, günde bir kez tabaklarını doldurmaları halinde hem kendi karınlarını, hem de ailelerinin karınlarını doyurabiliyorlar. Sabah, öğlen ve akşam insanların darıyla karınlarını doyurmaya çalıştığı Nijer’de, tek tip beslenmeden dolayı insanların çeşitli hastalıklara yakalanıyor. Nijer Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise 12 milyon nüfuslu ülkede halen 3 milyon 600 bin kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Bu insanların tek mücadelesi ise açlıktan ölmemek... Doktorlar, Nijer’de ortalama insan ömrünün 39 olduğuna işaret ediyorlar.

/ NİAMEY

18.03.2007

Yahudiler bölünüyor

Dünya Yahudilerinin en önemli örgütü Dünya Yahudi Kongresi (WJC), önemli üyelerinden İsrael Singer’ı kuruluştan çıkarma kararı aldı ve bu gelişme, örgütün ikiye bölünmesi ihtimalini gündeme getirdi.

WJC’nin başkanlığını yürütürken, New York Başsavcılığının açtığı malî yolsuzluk soruşturması sonucunda 2006 yılında istifa etmek zorunda kalan ancak örgütün Siyasî Konseyi’nin başkanlığına devam eden Singer, bu görevinden de uzaklaştırıldı.

Örgütün yayını WJC Review’in önceki günkü sayısında, Singer’ın uzaklaştırıldığı belirtildi. Bu karar üzerine örgütün Avrupa ve İsrail bölümleri, ayrılma ihtimali üzerinde durmaya başladı.

Kuruluşun İsrail kolunun başkanı olan, Kadima Partisi milletvekili Shai Chapter AP’ye yaptığı açıklamada, “İsrail ve Avrupa kolları çekilmeyi düşünüyor” dedi. Hermesh, “Bu koşullarda WJC’nin içinde olmayacağız. Eğer çözüm bulunmazsa, bu WJC’nin sonu olur, çünkü İsrail ve Avrupa kolları olmadan, örgütün bir anlamı olmaz” dedi.

/ KUDÜS

18.03.2007

Ateşkese tamam, direnişe devam

Filistin lideri Mahmud Abbas, ulusal birlik hükümetinin güven oylaması için toplanan parlamentoda yaptığı konuşmada, Filistin halkının ‘’şiddetin her türlüsünü’’ reddettiğini söyledi ve İsrail’e barış yolunda birlikte çalışma çağrısında bulundu.

Abbas, kendisinin bağlı olduğu El Fetih ile Hamas örgütü arasında varılan anlaşmayla kurulan koalisyon hükümetinin güven oylaması için toplanan milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada, ‘’Şiddetin her türlüsünü reddediyoruz’’ diyerek, İsrail’e de her türlü şiddeti durdurmak için karşılıklı taahhütte bulunma çağrısında bulundu. Mahmmud Abbas, ‘’Filistinlilerin, özgürlük ve eşitliği sağlayan barışa ulaşmak için İsrail’e elini uzattığını’’ söyledi. Uluslar arası topluma da Hamas ile birlikte El Fetih’in de içinde yer aldığı hükümetin oluşturduğu yönetime karşı boykotun kaldırılması çağrısında bulunan Abbas, ulaşılan ulusal birliğin Arap dünyası ve uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılandığını, kendilerinin de bu durumun kuşatmayı kaldıracak yararlı adımlara dönüşeceğini ümit ettiklerini belirtti.

Hamaslı Başbakan İsmail Haniye de, parlamentodaki konuşmasında, yeni hükümetin, Filistinlilerin İsrail işgaline direnme hakkını teyit ettiğini, ancak ayrıca İsrail ile ateşkesin genişletilmesi için çalışacağını söyledi. Haniye, yeni Filistin hükümetinin İsrail’in 1967 Orta Doğu Savaşı’nda işgal ettiği topraklarda bağımsız bir devlet kurmak istediğini belirtti.

/ GAZZE

18.03.2007

Irak işgaline küresel protesto

Irak’ın işgalinin dördüncü yılında, dünyanın pek çok başşehri savaş karşıtı gösterilere sahne oluyor. Gösterilerin ilki Avustralya’nın Melbourne ve Sydney şehirlerinde düzenlendi. Savaş karşıtları, Irak savaşına tepkilerini dile getirdi.

Irak ve Afganistan’daki Avustralya birliklerinin çekilmesi çağrısında bulunan eylemciler, Guantanamo üssünde tutuklu bulunan Avustralya vatandaşı David Hicks’in de serbest bırakılmasını talep etti. Polis, gösteriler nedeniyle yoğun güvenlik tedbirleri aldı. Bu haftasonu, ABD, İngiltere ve Kanada da dahil birçok ülkede savaş karşıtları meydanlara inecek.

Savaş karşıtları Pentegon’a yürüyecek

Bu arada ABD’de binlerce kişi, başta Washington olmak üzere ülkenin muhtelif eyaletlerinde Irak savaşını protesto etmeye hazırlanıyor. Irak savaşının 4. yılı dolayısıyla gerçekleştirilecek gösterilerin merkezi olan Washington’daki protestolara onbinlerce kişinin katılması bekleniyor. Protesto gösterilerini organize eden savaş karşıtı ANSWER (Irkçılığa son vermek ve savaşı durdurmak için hemen harekete geç) örgütü sözcüsü Bill Hackwell, genel nüfus içinde Irak savaşına karşı çıkanların oranının sürekli yükseldiğini belirtti. Hackwell, “Bu konuda birşeyler yapmak istiyoruz. Bunu sadece oy kullanarak değil, aktif şekilde savaş karşıtı mücadelenin içinde yer alarak göstermek istiyoruz” dedi.

Öte yandan son aylarda yapılan anketlere göre, Amerikalılar’ın çoğunluğu Irak işgalinin bir hata olduğunu düşünüyor ve ABD hükümetinin Irak’tan geri çekilmesi için bir takvim belirlemesini istiyor.

/ MELBOURNE/SYDNEY WASHİNGTON

18.03.2007

Irak kabinesi haftaya değişiyor

Kabinesinin performansından hoşnut olmadığını haftalar önce açıklayarak değişikliğe gideceğini ifade eden Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin, üzerinde durduğu bu değişikliği gelecek hafta gerçekleştireceği öğrenildi.

Maliki’nin, başta asayiş olmak üzere ülke çapındaki olumsuzlukların üstesinden gelebilecek kapsamlı bir değişiklik düşündüğü belirtiliyor. Siyasî kaynaklardan alınan bilgilere göre, geçtiğimiz günlerde parlamentonun basına kapalı bölümünde partilerinin ya da yakın oldukları dinî grupların çıkarına çalışmakla suçladığı bazı bakanları değiştireceğini açıklayan Maliki, sözünü ettiği bu değişikliği gelecek hafta gerçekleştirecek. Birleşik Irak İttifakı’na mensup milletvekillerinden Sami El Askeri, Başbakan’ın kabinedeki ilk olarak 11 bakanın değişeceğini ifade etti. El Askeri, “Başbakan Maliki, kabinedeki tüm bakanları değiştirmekten yana; ancak, parlamentodaki tüm gruplar böylesi bir değişikliğe karşı çıkıyor” dedi.

/ BAĞDAT

18.03.2007

Felluce’de saldırı: 6 ölü, 75 yaralı

Irak’ta, araçların Felluce şehrine giriş için beklediği sırada patlayıcı yüklü tankerle düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü.

Polis, Felluce’nin hemen dışındaki Amiriyet köyünde önceki gece düzenlenen saldırıda 75 kişinin de yaralandığını belirtti. Tankerdeki patlayıcının ne tür bir madde olduğunun bilinmediği, ancak yaralılardan bazılarının çıkan öldürücü dumandan zehirlendiği bildirildi.

Ölenlerden 2’sinin polis olduğu, yaralılar arasında kadınlar ve çocukların bulunduğu da kaydedildi.

/ BAĞDAT

18.03.2007

Rusya’da uçak düştü

Rusya’da bir yolcu uçağının acil inişi sırasında 5 kişinin öldüğü, 51 yolcunun yaralandığı bildirildi.

Rus yetkililer, Moskova’nın 1100 km doğusundaki Volga bölgesinin Samara şehrinde meydana gelen kazada ilk belirlemelere göre 5 yolcunun öldüğünü, 51’inin yaralandığını kaydettiler. Yetkililer, ölü sayısının artmasından endişe edildiğini belirttiler.

/ MOSKOVA

18.03.2007

Ahmedinejad, BM’ye gitmekte kararlı

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın, ülkesinin nükleer programı hakkında konuşmak için BM Güvenlik Konseyi toplantısına katılmakta kararlı olduğu belirtildi.

Ahmedinejad, Yazd eyaletindeki yurt gezisinden dönerken gazetecilere yaptığı açıklamada, 5+1 ülkelerinin Güvenlik Konseyi’ne İran aleyhine karar tasarısı sunduklarını hatırlatarak, “Bu karar tasarısının kabul edilmesi benim oraya gitmemi engellemez. BM Güvenlik Konseyi’ne gidecek ve ülkemin hakkını savunacağım’’ dedi. İran’ın BM Daimi Temsilciliği, Ahmedinejad’ın BM Güvenlik Konseyi’nde ele alınacak karar tasarısı sırasında konuşması için Konsey’e resmen başvurmuştu.

/ TAHRAN

18.03.2007

Bilişimde Türkiye’nin önü açık

Almanya’nın Hannover kentindeki CeBIT Uluslararası Bilgisayar ve Bilişim Fuarı’na katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ‘’Bilişim sektöründe Türkiye’nin önü açık ve büyümeye çok müsait’’ dedi.

Fuardaki temaslarını tamamlayan Bakan Yıldırım, bilişim konusunda Türkiye’nin AB’ye son olarak üye olan 10 ülkeden daha önde olduğunu belirterek, ‘’Komşumuz Yunanistan’dan bile öndeyiz’’ dedi.

Büyümede en büyük payı alacak şartların da Türkiye’de olduğuna dikkat çeken Yıldırım, ‘’Büyümede en büyük payı alacak şartlar bizde mevcut. Çünkü başkalarında mevcut olmayan çok büyük kaynağımız var. Bu bizim genç nüfusumuz. Bunları bu sektörün içine ne kadar sokarsak, o kadar başarılı olacağız. O zaman bizi kimse tutamaz’’ diye konuştu.

Türkiye’de bilişim sektörünün çok hızlı gelişen bir sektör olduğuna da işaret eden Yıldırım, bundan 15 yıl önce cep telefonunun olmadığını, şimdi ise insanların günlük hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ifade etti. Yıldırım, ‘’Bu gelişim karşısında gerekli altyapıyı yapıp hazır olmazsanız bu teknolojiyi seyredersiniz. Ülkenizi mahrum bırakırsınız. Bizim 2003 yılından itibaren hızla gelişen, bu hıza ayak uyduracak bilişim otoyolları yapmamız lâzım. Artık köy yolu, bölünmüş yol ile bu işi halledemezsiniz. Bunun için ADSL’yi getirdik. Bugün 3 milyon 200 bin aboneye ulaştı. Burada bugün ne kadar doğru karar aldığımızı gördüm. Çünkü herkes ADSL üzerine yoğunlaştı ve dolayısıyla şu anda ADSL’yi daha da geliştirmemizin doğru bir strateji olduğunu da görmüş olduk’’ dedi.

Bakan Yıldırım, fuara katılan Türk firmalarını ziyaret ederek, bilgi aldı.

/ HANNOVER

18.03.2007

Merkel, iyimser konuştu

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Ankara ile sürdürülen tam üyelik müzakerelerinin ucu açık bir süreç olduğunu, ancak 50 yıl sonra AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ünümüze oranla daha sıkı bir hale gelmiş olacağına inandığını söyledi.

Merkel, İtalya’da yayımlanan günlük gazetelerden La Repubblica’ya verdiği demeçte, “Avrupa, elli yıl sonra nasıl olacak? Hangi sınırlara sahip olacak?” sorusuna karşılık, “Açılım, sürekli Avrupa’ya tam üyelik olarak algılanmamalıdır. Ama bu, komşu ülkelere yönelik politikalar açısından da AB’nin kurucu değeri olarak kalmaya devam etmelidir. Türkiye ile gelecekteki bir üyelik için müzakereler yapıyoruz. Bu, ucu açık bir süreç. her halükarda, 50 yıl sonra Türkiye ve Avrupa arasındaki ilişkiler bugünkünden daha sıkı olacak” dedi.

“Önümüzdeki 50 yıllık süre içinde AB’nin İslâm ülkelerinin gelişimine, dinler arasında şiddetli bir çatışma yaşanmamasına olumlu katkı sağlayacağını umduğunu” ifade eden Merkel, “Hep beraber savunabileceğimiz ortak değerler bulunduğu net olarak ortaya konulmalıdır. Umudum, önümüzdeki 50 yıllık süreçte terörizmin yenilgiye uğratabilmemizdir. Çok çalışmamız gerekecek” diye konuştu.

Merkel, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından günümüz dünyasının yepyeni sorunlarla karşı karşıya bulunduğundan da bahsederek, şöyle konuştu:

“Komünizmin sona ermesiyle sorunlar bitmedi. Yepyeni sorunlarla karşı karşıyayız. Başkalarını öldürmek, devletlere baskı yapabilmek için ölmeye hazır insanlar var. Günümüzde küresel kurumlara gereksinimimiz var. Ben, uluslar arası düzeyde hareketin meşruiyeti açısından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin rolünü çok önemsiyorum. Avrupa da böyle yapmalı. Ben, Avrupa’nın, kendi yaşam biçimi; özgürlük, demokrasi, refah, hukuk devleti ve insan hakları için kararlı bir şekilde hareket etmeye hazır olmasını umuyorum.”

/ ROMA

18.03.2007

Katılım müzakereleri devam etmeli

Avrupa Parlamentosu Sosyalist Parlamenterler Grup Başkanı Anrique Baron, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin devam etmesinden yana olduğunu belirtti.

İspanya’nın güneyindeki Badajoz kentinde düzenlenen bir konferansta konuşan Baron, “Türkiye’nin AB üyeliğine karşı Almanya ve Fransa gibi bazı ülkelerdeki merkez sağ ve sağ görüşlü siyasi partilerde sert bir direniş var. Ancak Avrupa Parlamentosu’ndaki sosyalistler olarak biz,Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin devam etmesinden yanayız” dedi.

18.03.2007

Gusenbauer: AB, Türkiye için hazır değil

Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer, AB’nin Türkiye için yeterince hazır olmadığını belirterek, Türkiye’nin de özellikle insan hakları durumu nedeniyle AB’ye üyelik için yeterli olgunluğa ulaşmadığını savundu.

Gusenbauer, Alman Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, “AB’nin Türkiye için yeterince hazır olduğuna inanmıyorum. Anayasa sözleşmesi bile hazır değil. Bu kadar büyük bir ülkenin üyelik masrafları nasıl karşılanacak? Buna karşın Türkiye de üyelik için henüz yeterli olgunluğa sahip değil, özellikle de insan haklarından dolayı. Bu, istenilen asgari bir şart, bunun dışında bir durum kabul edilemez” dedi.

Türkiye yerine önceliğin, henüz 15 yıl öncesine kadar savaşın hüküm sürdüğü Balkan ülkelerine verilmesi gerektiğini ifade eden Gusenbauer, “Bizim için asıl sınav bu. Bölgenin istikrara kavuşturulması çok önemli. Bu da sadece bir Avrupa perspektifiyle gerçekleştirilebilir” diye konuştu.

Gusenbauer, bu bölgede Avusturya’nın çıkarları olduğunun hatırlatılması üzerine de “Şimdi haksızlık ediyorsunuz. Biz Türkiye’nin AB üyeliğinden de faydalanabiliriz. Şirketlerimizin çoğu bu ülkede faaliyet gösteriyor” dedi.

/ BERLİN

18.03.2007

Bütün haberler