Bacasız sanayi olarak adlandırılan turizmi, deniz, kum, güneş ekseninden kurtaracak çalışmalar hız kazanırken, bu çerçevede 6 bin yatak kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük oteli ve dünyanın en büyük termal merkezi olacak Orient Palace&Resort Hotel Bodrum’da Milas Güllük-Kıyıkışlacık mevkiinde yapılıyor.
İnci gibi koylarıyla, yemyeşil ormanlarıyla, mavi sularıyla turizme hizmet veren Bodrum, bu tesisle termal merkezi olma yolunda önemli bir adım atmış olacak. Euro Holding Grubu Koordinatörü T. Ferhat Ceylan, yapılmakta olan tesisin, 270 bin metrekare alanda 126 bloktan oluştuğunu söyledi. Ceylan, 6 bin yatak kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük oteli olacak olan Orient Palace&Resort Hotel Bodrum’un aynı zamanda dünyanın en büyük termal tesisi olacağına dikkat çekti.
Hotel’in inşaatı esnasında Maden Teknik Aramanın (MTA) yaptığı incelemeler sonucunda 550 metre derinlikte 57 derece termal su bulunduğunu belirten Ceylan’ın verdiği bilgilere göre tesiste; 9 adet yüzme havuzu, 6 adet tenis kortu, 3 adet voleybol ve basketbol alanları, 1 adet futbol sahası, 500 kişilik termal Türk hamamı, Fitness center, Fengshui merkezi, Tai sporları merkezi, 3 bin kişilik toplantı ve çok amaçlı salon, toplam 7 adet restaurant, 71 adet satış ünitesi, Hobby bahçeleri, Mini hayvanat bahçesi, Binicilik alanı bulunacak. Tesis tamamlandığında yaklaşık bin 300 kişiye istihdam sağlanacak. Denize sıfır olan otelin deniz cephesi 470 metre. Toplam yatırım maliyeti 100.000.000. avro olan tesisin 2007’nin son ayında açılması planlanıyor. 5 yıldızlı Bodrum Orient Palace Resort Hotels, Termal su sayesinde de Bodrum’un ilk termal oteli olacak. Otel kaplıca suyu ile müşterilerine tedavi imkânı sunarken, isteyen müşteriler de denize girme imkânı bulacak. En önemli hedef ise turizm sezonunu bütün seneye yaymak.
Hotel’in jeotermal kuyu açma töreni Milas Güllük-Kıyıkışlacık mevkiindeki şantiye sahasında 10 Şubat günü gerçekleştirildi. Tören siyasilerin yanı sıra Muğla Valisi M. Temel Koçaklar, Milas Kaymakamı Hulusi Doğan, Güllük Belediye Başkanı Mehmet Yavuz Demir ve bölge ilçelerinin belediye başkanları katıldı. Törende konuşan Muğla Valisi M. Temel Koçaklar, Türkiye turizminin önemli merkezlerinden olan Bodrum ve çevresindeki altyapı eksikliklerini hızla tamamlamaya çalıştıklarını belirterek yatırımcıları kutladı. Vali Koçaklar, tören sonrası basınla gerçekleştirdiği sohbet toplantısında, turizmin sadece denizden ibaret olmadığının altını çizerek, turizmi çeşitlendirmenin önemini vurgulayarak, bu konuda yapılan çalışmaları anlattı. Muğla’nın kültür envanterini çıkarmak üzere yoğun bir çalışma içinde olduklarını ifade eden Koçaklar, il sınırları içindeki kültürel varlıkların restorasyon çalışmalarının yapılarak turizmin hizmetine gireceğini kaydetti.
Euro Holding’in yatırımları...
İşadamı Atıf Harmanda’nın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Euro Holding Avrupalı ortağı Unifin Groep ile birlikte yatırımlarını sürdürüyor. 1984 yılında Alanya’da 135 adet villa yapımı ile faaliyete geçen Euro Holding’in Alanya’da bin 200 yataklı PARADISO Otel ile Alanya Orient Palace Hotels Resorts otelini inşaa edip işletmeye aldı. 2005 yılında Bodrum Orient Palace Resorts Hotels inşaatına başlayan Avrupa İnşaat, iki bin 400 yatak kapasiteli Mersin Kızkalesi otel inşaatına da devam ediyor. Bu otel de 2008 yılında hizmete açılacak. Euro Holding-Unifin Group bünyesinde bulunan şirketler Avrupa Turizm İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. İnşaat ve yatırım şirketi; Orient Palace Resort&Hotels A.Ş. otelin işletme şirketi; Orient Management A.Ş, Finansman şirketi; World Focus Airlines holdinge bağlı havayolu işletmeciliği şirketi, Bodrum Capital Group A.Ş. Mersin Kız Kalesi otel inşaatının işletme şirketi. Grup, kendi otellerine Avrupa ülkelerinden direkt kendi uçaklarıyla (grubun kendisine ait 3 tane uçağı var) müşteri getiriyor. Bu yüzden grup bünyesindeki otellerin pazarlama sorunu bulunmuyor.
Bodrum Jeotermal Derneği Başkanı
H. Mehmet Varlık:
Türkiye’nin jeotermal enerji
gücü 3 nükleer santrale eşit
*Bodrum Jeotermal Derneği olarak herhangi bir araştırma yaptınız mı? Türkiye’nin jeotermal gücü ne kadar?
Teknik ayrıntılara girmek istemiyorum, ama Türkiye’nin bence en büyük projesi GAP. GAP kadar büyük bir projesi de termal projesidir. İki tane rakam vermek istiyorum. Biri Türkiye’de jeotermal enerjinin gücü 5 tane mavi akıma eşit yerel enerji olarak. 3 tane nükleer santrale eşit. Dışa bağımlı değiliz. Fiyatını biz tesbit ediyoruz. Yereli ucuz, çevreci ve temiz enerji. Allah’ın bize verdiği bir imkânı elimizin tersiyle itme lüksümüz yok. Bunun için de arkadaşlarımızla omuz omuza verdik, devletimize, çevremize faydalı olmaya çalışıyoruz.
*Bodrum gibi bir ilçede Jeotermal Derneği kurmak nereden aklınıza geldi?
Dernekçilik topluma hizmet etmenin farklı bir boyutu. Benim kişisel bir milliyetçilik anlayışım var. Bu anlayışıma göre devletten ne aldığım değil, ne verdiğimle kaimdir. Bunun için emekli olup kahve köşelerinde çürümektense topluma hizmet etmeyi amaç edindim. Daha önce de İzmir İl Genel Meclisi Üyeliği ve Balçova Özel İdare Termal Tesisleri Yönetim Kurulu üyeliğinden termali tanıyordum.
Bizim bir alışkanlığımız var. O da her şeyi devletten bekleme alışkanlığımız. Bunun da doğru olmadığı inancındayım. Bizler bu yörenin belediye başkanlarının da içinde olduğu bir dernek kurduk. Yönetimde Bodrum Belediye Başkanı ve Ticaret Odası Başkanları da var. İşadamlarımızla beraber taşın altına elimizi koyalım dedik. Bir miktar bizler bir şeyler yapalım. Bir miktar belediyeler yapsın. Sonra da devletin de desteğiyle Bodrum’a jeotermal enerjiyi getirelim dedik. Bu olay böyle başladı bu boyutlara geldi.
*Bodrum’da jeotermal kaynak durumu nasıl? Bu bölgenin potansiyeli nedir?
İzmir’den Bodrum’a gelince gördüm ki, 3-4 ay hareketli, ama 8 ay ölü şehir. 100 bin yatak kış aylarında atıl duruyor. Ülkemiz ve milletimize katkısı olması lâzım. Karaada’daki termal su çıkışlarını biliyoruz. Türkiye Jeotermal Derneği Başkanı sayın Orhan Mertoğlu’na buradan aldığımız bir bidon suyu yolladık. “Sayın Mertoğlu bu suya bir bakın. Buranın suyunun jeotermal değeri nedir?” dedik. Maceramız böyle başladı. Sayın Mertoğlu bizim gönderdiğimiz suyun araştırmalarını yaptı. Geldi burada da araştırmalar yaptı. Belediyelerde brifingler verdi. Termal’in önemini anlattı.
Bu bölgenin potansiyeli, Kıyıkışlacık-Kazıklı arasında yani Didim’e doğru giden aksta—Turizm Bakanlığnın da tesbitlerine göre— yaklaşık 55 bin yataklı beş yıldızlı oteller yapılabilme imkânı var. 21 bin dönüm hazine arazisi var. Turizm Bakanlığının bu arazileri turizme tahsis etme hazırlığı var. Biz burada termali başlatarak, tesislerdeki termal altyapıya dönük hizmeti çevirebilirsek, yani sağlık turizmi ile 12 ay turizme katkı sağlayabilirsek dünyanın en büyük turizm kompleksi haline getirebilir buraları. En son yapıldığı için de en modern kompleksi haline gelir. Türkiye’de termal turizmde 2020 hedefi 30 bin yerli, bir milyon yabancı turist. Aşağı yukarı 25-30 milyar dolar artı girdi. Bu hesapların içinde Muğla ili yok. Bizler bu hesaplara en az yıllık 5 milyar dolar girdi sağlanabileceği düşüncesindeyiz. Bu da bizim ülkemize bir katkımız olur.
*Balçova Özel İdare Termal Tesisleri Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunduğunuzu ifade ettiniz. Size ilham kaynağı olan bu tesislerin özelliği ve potansiyeli nedir?
Balçova Özel İdare Termal Tesislerinin müşterilerinin hepsi Norveçlidir. Norveçliler 200’er kişilik gruplar halinde her sene yaklaşık 2 bin kişi Türkiye’ye gelirler. Şubat’ın ortasında biz palto ile dolaşırken onlar güneşlenirler, sağlık kazanırlar ve de 2 yıldızlı, 200 yataklı basit bir otelde kalıp 9 trilyonluk bir katkıda bulunurlar giderler. Bizlerle kaynaşmalarından dolayı Norveçliler 17 Eylül ulusal bayramlarını bizimle birlikte kutlarlar. Avrupa Birliği içerisinde Türkiye’yi destekleyen milletlerden bir tanesi de Norveçlilerdir. Çünkü Türk insanını en iyi tanıyanlar onlardır. Bizim insanımızı tanıma fırsatı bulan yabancıların da kötü kanaatle ayrılacaklarını zannetmiyorum.
|