Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

İsrail ile Suriye anlaştı

İsrail’de yayınlanan Haaretz gazetesi, İsrail ile Suriye temsilcileri arasında yapılan bir dizi gizli görüşmede, müstakbel barış anlaşması için anlaşmaya varıldığını yazdı.

Haaretz gazetesinde yayınlanan haberde, İsrailli ve Suriyeli yetkililerin, 2004 Eylül ile 2006 Temmuz arasında Avrupa’da birçok kez gizlice bir araya geldiği bildirildi.

Bu görüşmelerde, İsrail’in 1967’de ilhak ettiği Golan Tepeleri’nden çekilmesinin de öngörüldüğü bir anlaşma için bir çerçeve belirlendiği kaydedilen haberde, İsrail’i eski bir diplomat olan Alon Liel’in temsil ettiği ve dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve şimdi Başbakanı Ehud Olmert’in görüşmeler hakkında bilgilendirildiği ifade edildi. Haberde, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın bu görüşmelerin başlatılmasına öncülük ettiği ve taraflar arasındaki gizli görüşmelere Türk arabulucuların da yardımcı olduğu bilgisine de yer verildi.

Haaretz’in haberine göre, varılan çerçeve anlaşmasının ana noktaları şöyle: ‘’İki ülke arasında bir ilke anlaşmasına varılacak, tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra bir barış anlaşması imzalanacak. İsrail, Golan Tepeleri’nden 4 Haziran 1967 sınırlarına kadar çekilecek. Ancak bu çekilme için bir takvimin belirlenmediği belirtilen haberde, Suriye’nin 5 yıllık bir dönemde çekilmenin tamamlanmasını istediği İsrail’in ise sürenin 15 yılın üzerine yayılmasını istediği kaydedildi. Golan Tepeleri’nin önemli bir kesimini kaplayacak bir park, İsrailliler ve Suriyelilerin ortak kullanımı için kurulacak. Sınır bölgesi, İsrail’in lehinde bire dört oranında askerden arındırılacak. İsrail, Ürdün Nehri ve Kinneret Gölü sularındaki kullanımla ilgili denetimini sürdürecek.

/ KUDÜS

17.01.2007


 

Özel statü verilmeli

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç, Kerkük’ün normal bir vilâyet değil, Irak’ın millî serveti olduğunu, bu nedenle kentin geleceğine bütün Iraklıların karar vermesi ve şehrin özel bir statüye kavuşturulması gerektiğini söyledi. Ergeç, Irak ve Kerkük’te bugün gelinen sonucu kendilerinin, ABD işgalinin ilk başladığı sırada gördüklerini belirterek, Kerkük’e giren Kürt grupların, ilk olarak tapu daireleriyle nüfus müdürlüklerine girdiklerini ve bütün kayıtları yaktıklarını hatırlattı.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç, Kerkük’ün normal bir vilayet değil, Irak’ın milli serveti olduğunu, bu nedenle şehrin geleceğine bütün Iraklıların karar vermesi ve özel bir statüye kavuşturulması gerektiğini söyledi.

Global Strateji Enstitüsü tarafından düzenlenen “Kerkük 2007” panelinde konuşan Ergeç, Irak ve Kerkük’te bugün gelinen sonucu kendilerinin, ABDişgalinin ilk başladığı sırada gördüklerini belirterek, Kerkük’e giren Kürt grupların, ilk olarak tapu daireleriyle nüfus müdürlüklerine girdiklerini ve bütün kayıtları yaktıklarını hatırlattı. “2007’nin Kerkük’ü, 2007’nin Irak’ı demek” şeklinde konuşan Ergeç, Kerkük’ün çatışmalara sürüklenmesi durumunda, bütün Irak’ı bir iç savaşa götüreceğini belirtti.

Ergeç, Türkmenler olarak Irak’ın birlik ve beraberliğini korumak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederek, Irak anayasasının, kendilerine hiçbir şey vermeyip, ellerindeki her şeyi aldığını bildirdi. Anayasadaki 140. maddenin üç aşamalı bir şekilde uygulandığını, bu aşamaların normalleştirme, sayım ve referandum olduğunu anımsatan Ergeç, geçmiş seçimlere bakıldığında referandum sonuçlarının da nasıl olacağının şimdiden görülebileceğini bildirdi. Ergeç, “Kerkük normal bir vilayet değil, Irak’ın milli servetidir. Dolayısıyla geleceğine bütün Iraklıların karar vermesi gerekir.” dedi. Ergeç, normalleştirme aşaması çerçevesinde hak sahiplerine, haklarının verilmesi, bu kişilerin kente dönmesinin ardından, Kerkük’e özel bir statü verilmesi gerektiğini de vurgulayarak, kentin mutlaka merkezi otoriteye bağlanmasını istedi.

DİĞER GRUPLARDAN DA REFERANDUM UYARISI

Panelin öğleden sonraki üç oturumunda Ergeç’in yanı sıra Irak Cumhuriyetçiler Birliği Üyesi ve Kerkük İl Meclisi Üyesi Muhammed Halil, Kerkük İl Meclisi Üyesi Ali Mehdi, Irak Cumhuriyetçiler Birliği Üyesi ve Havice Meclis Başkanı Hüseyin Ali Salih, Irak Uzlaşma Cephesi Dış İlişkiler Sorumlusu İmad Ali İsmail ile Asuri Genel Kongresi Başkanı İşaye İşo konuştu.

Grup temsilcileri, Kerkük için bu yılın sonunda yapılması planlanan referandumun sonuçlarının ülkeyi bir iç savaşa götürebileceği uyarısı yaparken, Irak anayasasının 140. maddesinin iptal edilmesi ya da değiştirilmesi gereği üzerinde durdular.

/ ANKARA

17.01.2007


 

Hamas: İsrail'i asla tanımayız

Filistin Başbakanı İsmail Haniye, Hamas’ın, İsrail’i asla tanımayacağını yineledi. Hamas’ın liderlerinden de olan Haniye, Lübnan’daki Hizbullah örgütünün El Manar televizyonuyla yaptığı mülakatta, “Hamas asla işgalin meşruiyetini tanımayacaktır. Hamas asla İsrail işgalinin meşruiyetinin tanınması konusunda esneklik göstermeyecektir” dedi.

Hamas’ın Şam’da sürgünde yaşayan siyasî büro şefi Halid Meşal de geçen hafta İsrail’in tanınmasıyla ilgili görüşme yapmayacaklarını söylemişti.

Meşal, Filistinlilerle Arapların 1967 yılındaki Ortadoğu savaşında İsrail tarafından işgal edilen toprakları temel alan bir Filistin devleti kurulması konusunda istekleri olduğunu hatırlatmıştı.

Hamas geçen yılın başında yapılan seçimleri kazandıktan sonra Mart ayında Filistin hükümetini kurmuştu. ABD ve müttefikleri İsrail’i tanıması ve şiddete son vermesi için Hamas hükümetine yaptırımlar uygulamaya başlamıştı.

ABD ve müttefiklerinin taleplerini reddeden Hamas, para ve yardımların büyük oranda kesilmesinin ardından İran ve Suriye gibi birçok Müslüman ülkeden yardım isteğinde bulunmuş, hatta bazı hükümet üyeleri yurt dışı gezilerinden bavullarla para getirmişti.

/ GAZZE

17.01.2007


 

Şiî ve Sünnîler yakınlaşmalı

İran’ın en üst düzey güvenlik yetkilisi Ali Laricani, Suudi Arabistan ziyaretinde Şii ve Sünniler arasındaki anlayışı kuvvetlendirmeyi ve Ortadoğu’da barışı geliştirmeyi görüştüğünü söyledi.

Devlet televizyonuna konuşan İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri ve baş nükleer müzakerecisi Ali Laricani, Suudi Arabistan ziyaretinde muadili Prens Bandar Bin Sultan’la görüştüğünü söyledi. Ziyaretinde Kral Abdullah ve Dışişleri Bakanı Saud El Faysal ile görüştüğünü ve toplantılarında “bölgeye daha fazla güvenlik getirme” konusunu el aldıklarını kaydetti. Laricani’nin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Riyad temaslarından önce gerçekleşen ve detayları hala net olarak açıklanmayan ziyareti, Irak’ta ve Lübnan’da Şiiler ile Sünniler arasında yaşanan gerginlik açısında önem taşıyor.

Laricani, “Her durumda da bölgenin en etkili ülkeleri İran ve Suudi Arabistan ve bu iki ülkenin ilişkileri, bölgenin istikrarına ve güvenliğine doğrudan etki ediyor” dedi. Laricani, “İki ülke arasındaki ilişkiler, Şiileri ve Sünnileri daha da yakınlaştırmak için bir atmosfer oluşturmak adına çok önemli” diye ekledi.

/ TAHRAN / RİYAD

17.01.2007


 

Belçika’da yasağa protesto

Belçika’nın Amvers Belediyesi’nin gişe çalışanlarına başörtüsü yasağı getirmesi, tepkilere sebep oldu. Birçok sivil toplum kuruluşu üyesi, Amvers’in Büyük Meydanı’nda el ele tutuşarak yasağı protesto etti.

Amvers’in Büyük Meydan’ında toplanan yüzlerce kişi, belediyenin başörtülü gişe personelini “halkla karşılaşmayacakları” birimlere kaydırmasını protesto etti. Önceki gün TSİ 21.00’de başlayan protesto gösterisine Müslüman derneklerinin yanı sıra Belçika’dan pek çok sivil toplum örgütü de destek verdi. Büyük Meydan’da el ele tutuşarak büyük bir çember oluşturan göstericiler, belediyede şimdiye başörtüsünden dolayı en ufak bir sıkıntı yaşanmadığını belirterek, uygulamanın nedenini anlayamadıklarını ifade etti.

Meydandaki gösterinin ardından göstericiler, Belediye Meclisi oturumunun devam ettiği belediye binasına doğru yürüyüşe geçti. Göstericilerden bir kısmı, Amvers Belediye Meclisi oturumuna girerek, parti temsilcilerinin gişelerde başörtüsü yasağı ile ilgili konuşmalarını dinledi. Oturumda ilk sözü alan ırkçı söylemleriyle tanınan Vlaams Belang partisi temsilcisi Phippe De Winter, “Karar son derece sevindiricidir. Biz Belçika’da yaşıyoruz ve başörtüsü artık tarihte kalmış bir olaydır. Başörtüsünün sadece gişelerde değil tüm belediyede yasaklanması gerekirdi” diye konuştu. Uygulamaya karşı çıkan Yeşiller Partisi yetkilileri ise, başörtülü insanların da Belçika vatandaşı olduklarını hatırlatarak, karara tepki gösterdi.

/ BRÜKSEL

17.01.2007


 

İdamlar BM’yi üzdü

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Louise Arbour’un, Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi Barzan İbrahim el Tikriti ile eski Irak devrim mahkemesi başkanı Avad Hamid el Bender’in idam edilmelerinden dolayı üzgün oldukları bildirildi.

BM Sözcüsü Michelle Montas, basın brifinginde konuyla ilgili sorular üzerine, hem Ban’in hem de Arbour’un ölüm cezası ve Irak’taki idam cezalarıyla ilgili daha önce de görüş bildirdiklerini hatırlattı. Montas, İnsan Hakları Komiseri Arbour’un eski Iraklı yetkililerin idam edilmelerinin ardından bugün yaptığı açıklamada, Duceyl davasının adilliği ve tarafsızlığıyla ilgili endişelerinin bulunduğunu ve uluslar arası hukukta ölüm cezasının ancak çok istisnai hallerde geçerli olabilecek bir uygulama olduğunu bir kez daha hatırlatan bir açıklama yaptığını söyledi.

/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

17.01.2007


 

Türkiye’ye red, İslâma reddir

Fransa’nın en önde gelen gazetelerinden Le Monde Diplomatique’in eski editörlerinden Ortadoğu uzmanı Alain Gresh, cumhurbaşkanlığının en güçlü adayı olarak gösterilen İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin “Türkiye’nin Avrupa Birliğinde yeri yok” açıklamasının “İslâmı AB’ye sokmama” anlamına geldiğini söyledi.

Fransa’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Türkiye’nin seçim malzemesi yapılması sert eleştirileri de beraberinde getiriyor. Cumhurbaşkanlığının en güçlü adayı olarak gösterilen İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin “Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde yeri yok.” açıklamasının ‘İslâm’ı AB’ye sokmama’ anlamına geldiği ifade ediliyor.

Ülkenin en önde gelen gazetelerinden Le Monde Diplomatique’in eski editörlerinden Ortadoğu uzmanı Alain Gresh, son dönemlerde Türkiye’nin seçim malzemesi olarak kullanılmasının yaygın olduğuna işaret ediyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan ve İsrail-Filistin sorunu üzerinde pek çok kitabı bulunan Ortadoğu uzmanı Gresh, İslâm’la özdeşleştirilen problemlerin aslında sosyo-ekonomik olduğunu öne sürüyor.

Batı’da İslâm’dan en hafif şekilde bir bahsedişin tartışmalara ve hatta bazen bilinçsizce korkulara sebep olduğunu belirten Gresh, “Dinî farklılıklar artık yerini sosyal farklılıklara bıraktı ve bu da gerçek tehdidi beraberinde getiriyor.” diyor. Kendisini kişisel olarak AB’nin genişlemesine karşı olduğunu, hızlı bir şekilde 25 üyeye kavuşan örgütte artık kararların alınamadığının altını çizen Gresh şunları söylüyor: “Türkiye’yi AB’nin dışında tutmak siyasî partilerin düşündüğü bir yol, çünkü Türkiye’yi konuşmak çok popüler bir konu.” şeklinde konuşuyor. Fransa’daki Müslümanların fakir göçmenlerden oluştuğunun altını çizen Gresh, daha önce bunların Arap oldukları için ayrımcılığa tabi tutulduklarını; ancak şimdi ise Müslüman olmalarından dolayı bu tür muamelelere maruz tutulduklarına işaret ediyor.

/ KAHİRE

17.01.2007


 

Arınç: Darfur uzlaşmayla çözülmeli

TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Darfur sorununun, en kısa sürede ulusal uzlaşı temelinde çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz” dedi.

Sudan Ulusal Meclisi oturumuna katılan Arınç, burada milletvekillerine hitap etti. Konuşmasına, kendisine gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Arınç, dost ve kardeş ülke Sudan’ın ulusal birlik ve bağımsızlığının en büyük simgesi olan Meclisine hitap etmekten hissettiği ayrıcalığı ifade etti.

Türk ve Sudan halkları arasında, kökleri derin tarihi ve kültürel değerlere dayanan çok yakın ve sarsılmaz bağlar bulunduğunu ifade eden Arınç, ‘’Türk ulusu, tarih boyunca kadim dostu Sudan’ı, Afrika kıtasındaki uzak ve yabancı bir ülke olarak değil, kendi memleketinin her zaman sıcaklığını bulduğu dost ve kardeş Sudan halkının bir vatanı olarak görmüştür’’ dedi.Arınç, Sudan’a ayak bastığı andan itibaren hiçbir yabancılık hissetmediğini, kendini Sudanlı kardeşleri arasında evindeymiş gibi gördüğünü anlattı.

DARFUR SORUNU

Darfur sorununa da değinen Arınç, şöyle konuştu: ‘’Türkiye, dost ve kardeş ülke Sudan’ın, halen karşı karşıya bulunduğu zorlu meselelerinin, ülkenin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmesini samimiyetle arzu etmekte ve bunun için gerekli katkı ve desteği her zeminde sağlamaktadır. Darfur sorununun, en kısa sürede ulusal uzlaşı temelinde çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz. Bu bağlamda, kapsamlı barış anlaşmasının tam olarak uygulanması amacıyla gösterilen çabaları destekliyor ve bu sürece olanaklarımız ölçüsünde bir katkıda bulunmayı arzuluyoruz.’’ Arınç, Kızılay’ın, Darfur bölgesinde yaptığı çalışmaları da anlatarak, Nyala’da kurulan sahra hastanesinde acil servis, dahiliye, çocuk, doğumhane gibi birimlerde günde 300-400 hastaya hizmet verildiğini kaydetti.

/ HARTUM

17.01.2007


 

Sudan’da Osmanlı türbeleri açıldı

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Sudan’ın başşehri Hartum’da restore edilen ve içerisinde 11 mezar ile 19. Yüzyılda Sudan’da görev yapan Ahmet Ebu Vidan Paşa ile Musa Hamdi Paşa’nın türbelerinin açılış törenine katıldı.

Türbeleri törenle açan Bülent Arınç, türbelere girerek burada duâ etti. Anı defterini imzalayan Arınç, “Değerli Yapı Merkezi Çalışanlarına binlerce teşekkür. Tarihimizin güzel bir sayfasını bize en güzel şekilde kazandırdıkları için.” şeklinde yazdı.

/ HARTUM

17.01.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004