Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Plaka sınırlamak çözüm değil

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Yüksel Mermer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’İstanbul için belki plaka sayısını belirleyerek dondurmamız lazım’’ şeklindeki görüşlerine ilişkin olarak, ‘’Otopark sorunu çözülse İstanbul’un trafiği rahatlar’’ değerlendirmesinde bulundu.

Mermer, yaptığı açıklamada, Türkiye geneline bakıldığında otomobil sayısının, Avrupa veya en yakın komşularla karşılaştırıldığında zaten çok az olduğunu ifade etti.

İstanbul’un özellikle trafik sorunu çözümü bakımından ilgi bekleyen bir yer olduğunu dile getiren Mermer, ‘’Bunun da çözümü çok kolay. İstanbul’un evvela alt yapısında otopark sorununu çözmek lazım. Japonya’da bir uygulama var; önce otopark müsaadesini alıyorsunuz, ondan sonra gidip otomobil alıyorsunuz’’ dedi. Mermer, İstanbul yollarının iyi olduğunu, temel sorunun otopark eksikliğinden kaynaklandığını belirterek, trafik ışıkları ile ana caddelere giriş ve çıkışların çok fazla olduğuna dikkat çekti. ‘’Otopark sorunu çözülse İstanbul’un trafiği rahatlar’’ diyen Yüksel Mermer, plaka sınırlandırılmasının biraz zor gerçekleştirilebileceği görüşünü aktardı.

Mermer, şunları dile getirdi:’’Dünyanın hiçbir yerinden böyle bir uygulama duymadım. Üzerinde çalışıldığı zaman... O zaman ne olacak, siz İstanbul’da plakayı sınırlayacaksınız, gidecek kişiler İzmit’ten, Tekirdağ’dan alacak, yine İstanbul’da kullanacak arabayı. Bunun için aslında çeşitli çözüm ve çareler var. Birinci çözüm bence, İstanbul genelinde bir sürü inşaat yapılıyor, yapılan inşaatlara mecburî bir daire için, en az iki otomobillik otopark yeri olmazsa inşaat izni olmaması lazım meselâ.’’ Otopark için teşvik uygulaması yapılabileceğini de kaydeden Mermer, otomotiv sektörünün Türkiye’nin en önde gelen sektörlerinden biri olduğunu vurguladı. Mermer, eski otomobillerin trafikten kaldırılmasına ilişkin bir uygulamanın bulunduğunu, bunun bile trafiği rahatlatabileceğini ifade ederek, 20 yaş üzerindeki otomobillerin de trafiği aksattığını, hurda araç yaş sınırlamasının 15’lere kadar çekilebileceğini söyledi.

/ İSTANBUL

15.01.2007


 

Köylüler yağmur duâsında

Adana’nın Kozan ilçesine bağlı 2 belde ve 6 köyün sakinleri, kuraklık tehlikesini atlatabilmek için 10 kurban kestiler, yağmur duası edip şükür namazı kıldılar.

Kozan Müftülüğüne başvurarak yağmur duası için yardım isteyen köylüler, din görevlisi Abdurrahman Yılmaz ile ilçeye bağlı Pekmezci köyünün merasında toplanarak, ürünlerin zarar görmesine neden olan kuraklığın bir an önce sona ermesi için topluca dua edip namaz kıldılar.

Gaziköy ve Hacıbeyli beldeleri ile Pekmezci, Çokak, Alapınar, Faydalı, Kuyluk, Yassıçalı ve Kayhan köylerinden, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kalabalık topluluk, yağmur duasında, yaklaşık 2 aydır yaşanan kuraklığın sona ermesini diledi. Daha sonra 2 rekat şükür namazı kılan vatandaşlar, adaklık 10 kurbanın etinden hazırlanan yemeği yediler.

Yağmur duâsını organize eden Pekmezci köyü muhtarı Hasan Balcıoğlu, yaklaşık 15 yıl önce yaşanan kuraklık sırasında da yağmur duâsına çıktıklarını ve olumlu sonuç aldıklarını, şimdi de yağmur beklediklerini belirtti.

/ KOZAN

15.01.2007


 

Muş’ta nehirler ve göller buz tuttu

Muş’ta geceleri eksi 27, gündüzleri eksi 15-20 dereceyi bulan soğuk havalar hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Aşırı soğuk sebebiyle Arıncık regülatörü buz tutarken belediyenin şehre su sağlayan 5 pompası dondu.

Birçok mesken ve işyerinin suları dondu. Soğuk hava sebebiyle birçok araç çalışmaz duruma gelirken, minibüslerin önüne halı ve kilimler örtülerek motorun soğuktan korunmasına çalışılıyor. Belediye ekipleri, çeşmeleri donan ev ve işyerlerinde şoklama yöntemi ile suları açmaya çalışıyor. Devlet Su İşleri’nin sulama amaçlı Murat nehri üzerinde bulunan Arıncık regülatörü buzla kaplandı, vatandaşlar nehir üzerinden karşıdan karşıya geçerek ulaşımlarını sağlamaya başladı. Muş’taki irili ufaklı tüm nehir ve göller buz tutarken, ağaçlar ise kırağıdan adeta çiçek açmış görünüme büründü.

/ MUŞ

15.01.2007


 

Yeni TCK, basın özgürlüğünü ortadan kaldırdı

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İhsan Tunçoğlu, Yeni Basın Kanunu ile verilen özgürlüklerin, yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile ortadan kaldırıldığını söyledi.

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti, çalışan gazeteciler günü dolayısıyla Kütahya’daki basın mensuplarını birlik ve dayanışma yemeğinde buluşturdu. Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tunçoğlu, yaptığı konuşmada, yerel basın mensuplarının sorunlarına değindi.

Tunçoğlu, 1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine 10 Ocak, ‘Çalışan Gazeteciler Bayramı’ olarak kutlanmaya başlanıp, daha sonraki yıllarda ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak kutlanmaya başlandığını söyledi. 1961 yılında çıkarılan bu kanunun, bugün neredeyse mevcudiyetini yitirdiğini kaydeden İhsan Tunçoğlu şunları kaydetti:

“Basında çalışanlar ekonomik sıkıntı içindedirler. Yeni Basın Kanunu ile verilen özgürlükler, hemen arkasından çıkan Yeni TCK ile ortadan kaldırılmıştır. Basın, özgür habercilik, sanki bir kuşatma altındadır. İşsiz yüzlerce gazeteci vardır. Ücretlerde dengesizlikler ve yanlışlıklar vardır. Mahalli gazeteleri çıkaran gazete sahipleri fedakarlık ve sıkıntı içerisinde bu görevi yapmaktadırlar. Mahalli basında çalışan çoğu arkadaşların ekonomik sıkıntıları vardır. Gerek gazete ve televizyon sahipleri, gerekse çalışanlarının birinci hedefleri ticari amaç değil, Kütahya sevgisidir, bu nedenle abone olarak, ilan vererek gazetelerimizin televizyon ve radyoların desteklerin istiyoruz. Topluma ve Kütahya’mıza daha iyi hizmet etme imkânı olacaktır.”

Servet BİLGİN-Salih AYTEMUR / KÜTAHYA

15.01.2007


 

AKP milletten uzaklaştı, devlete yanaştı

“Türkiye Barışını Arıyor” konferansında konuşan Prof. Dr. Mithat Sancar, AKP’nin iktidarının ilk günlerine iyi başladığını, ancak şimdi devlet zihniyetinin bütün klasik tanımlarını yeniden üreten ve siyasî alanın önünü daraltan bir noktada olduğunu söyledi.

“Türkiye Barışını Arıyor” konferansında konuşan Prof. Dr. Mithat Sancar, AKP’nin iktidarının ilk günlerine iyi başladığını ancak şimdi devlet zihniyetinin bütün klasik tanımlarını yeniden üreten ve siyasî alanın önünü daraltan bir noktada olduğunu söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise mutlaka bir düşmana ve savaşa ihtiyaç varsa bunun yoksulluk olması gerektiğine dikkat çekti.

‘Çatışma Nedenlerini Ortadan Kaldırmaya Yönelik Hukuksal, Siyasal ve Ekonomik Yaklaşımlar’ başlıklı oturumda yapılan konuşmalar şöyle:

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu:

“Anayasa metninde herkesin kendisinden bir pay bulması gerekir. Anayasa aslında bir üst kimlik belgesidir. Bir yurttaşın etnik köken, sosyo-mesleki aidiyet, yaşadığı coğrafya bakımından kendisinden çok farklı konumda olan kişilerin de aynı metne eşit olarak tabi olduğuna dair bir kanaata sahip olması çok önemli. Yapılacak anayasanın temeli insan haysiyeti olmalıdır.”

Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne:

“15. yüzyılda biyolojik ırkçılık vardı. İnsanlar kökeni, kan bağı yönünden sınıflandırılıyordu. Şimdi ise kültürel ırkçılık var. İnsanlar sahip oldukları kültürle avantajlı ya da dezavantajlı hale geliyor. Avrupa ve Amerika’da yoğun olarak işleniyor.”

Arş. Gör. Vahap Coşkun:

“Modern devlet vatandaşlığı dar bir ulus ekseninde tanımlamış ve kaba bir milliyetçilik uygulaması gerçekleştirmiştir. Kürt meselesinin temelinde yatan şey cumhuriyetin kurucu kadrosunun Türk etnik kimliğine dayanan bir ulus inşa etmek adına Kürtlerin kimliksel taleplerini bastırmaları ve onlar üzerinde baskı uygulamalarıdır.”

Prof. Dr. Mithat Sancar:

“Türkiye’de siyasal alanın darlığından yakınıyoruz. Bundan şikâyet eden siyasî güçler bu alanı genişletmek için cesur ve samimi adım atmadılar. Yapılan siyasetin mantığı devlet odaklı ve devlet aracılığıyla siyaset yapmaktır. Devlet eksenli politika yapıldığı sürece demokratikleşmeyi sağlamamız mümkün değil. AKP büyük bir imkân yakaladı. Başlarken iyi başlamıştı ama şimdi gelinen nokta Türkiye devlet zihniyetinin bütün klasik tanımlarını yeniden üreten ve siyasi alanın önünü daraltan bir noktada. Toplumu siyasetin öznesi kılacak açılımları da kapatıyor. Türkiye’nin cesur demokratlara ihtiyacı var.”

Diyarbakır Büyükşehir

Belediye Başkanı Osman Baydemir:

“Diyarbakır’daki mevcut yoksulluk 80 yıllık askeri, ekonomik, politik uygulamaların bir sonucu. Şimdiki durum artık insan haysiyetine zarar verecek bir hale gelmiştir. Diyarbakır’a yatırım yapmak isteyenlerin sorduğu tek soru “çatışmalar duracak mı” oluyor. Eğer bu sağlanmazsa ekonomik ve sosyal gelişim mümkün değil. Yoksullaşmaya neden olan politikalardan vazgeçilmediği müddetçe bölgesel ve ekonomik kalkınma için bu tablo yaşanmaya devam edecektir. Çatışmaların behemahal sona erdirilmesi, demokratik alanın genişletilmesi gerekir. Ekonomik olağanüstü hal ilan edilmelidir. Bugüne kadar çıkarılan teşvik paketleri başarısız olmuştur. Nüfusun yüzde 60’ı zorunlu göç sebebiyle artmıştır. Kentsel dönüşümü sağlamak için hazine arazilerini kullanma talebimiz belediyemize verilmemektedir. Mutlaka bir düşmana ve savaşa ihtiyaç varsa bu yoksulluk olmalıdır. Yoksulluğu ortak tehdit ve tehlike olarak belirleyelim. Hep birlikte mücadele edelim.”

TÜRK’Ü KÜRT’TEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİL

Yazar Vedat Türkali

‘’Diyaloğun olmadığı ortamlarda silâha başvuruluyor. Tek yol diyalog yolu. Daha yapacak çok iş var bu memlekette. Bu memlekette Türk’ü Kürt’ten ayırmak mümkün değil. Ben buna inanıyorum. Ayırmak, hiçbir şey kazandırmaz. Kız alıp kız vermişiz, ortaklık kurmuşuz. Bütün kışkırtmalara rağmen ayrılmamışız. O noktaya gelinirse Türkiye batar.

Biz birbirimize muhtaç iki halkız. Birbirimize öğretecek çok şeyimiz var. İki halkın birbirinden alıp verecekleri var. Bugün hala en ilkel toprak koşullarında insanlarımızı yaşatıyoruz, sonra ‘demokrasi’ diyoruz. Burada her an faşizm kapıdadır. Rantçılar, Türkiye’yi yiyorlar, bundan Türk de Kürt de zarar görüyor. Ölen çocuklar bizim çocuklarımız, ağlayan analar bizim analarımız. Tek yolumuz barışta, kardeşlikte emin olun. O zaman Türkiye vitese takmış gibi fırlayabilir. Herşeyimiz var ama insan ilişkilerimiz bozuk.’’

Kemal BENEK / ANKARA

15.01.2007


 

Başoğlu: ABD Irak’tan çıkarsa kaos değil, barış olur

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, ABD’nin Irak’tan çıkması halinde kaos değil, barış olacağını belirtti.

Mustafa Başoğlu, yaptığı açıklamada, ABD’nin her türlü gücüne rağmen “büyük devlet” olamadığını belirterek, “Silâh zoruyla işgal ettikleri ülkelerin hiçbirinde hâkimiyet kuramadılar. Bu aynı zamanda büyük devlet olamamanın zaafıdır” dedi. Son günlerde ABD Başkanı Bush ve ABD yönetiminden bazı bakanların Irak’tan çıkmaları halinde kaos meydana geleceğini ve Türkiye’nin Irak’a girebileceği anlamına gelen açıklamalar yaptıklarını hatırlatan Başoğlu, ABD Irak’tan çıkarsa buraya kaos değil, barış geleceğini ve Ortadoğu’nun bu barışa her şeyden daha çok ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Başoğlu, “Rusya büyük devlet olmasına rağmen Çeçenistan’da hakimiyet kuramamıştır. İsrail ABD’nin desteğini almasına, büyük devlet görüntüsü vermesine rağmen Filistin’de hakimiyet kuramamıştır. ABD Afganistan’ı işgal etmesine rağmen hakim olamamıştır. Bu örnekler büyük devlet olmanın sadece askerî üstünlük ile mümkün olamayacağını ortaya koymaktadır” dedi.

Ahmet TERZİ / ANKARA

15.01.2007


 

Erdoğan'dan kurmaylarına 'mal varlığı' denetimi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçimlere bir yıl kala partisinde ‘malvarlığı’ denetimi yapacak. Başbakan Erdoğan, parti yöneticilerinin malvarlıklarını sıkı takibe aldı.

Seçimler öncesinde partide ‘malvarlığı’ denetimi yapan Erdoğan, 50 kişilik Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyelerinden mal beyanlarını açıklamalarını istedi. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin tarafından hafta içi kurul üyelerine dağıtılan yazıda, parti tüzüğünün 162. maddesine atıfta bulunularak, MKYK üyeleri için mal buldurumunda bulunma zorunluluğu olduğuna vurgu yapıldı. Yazıda, “Mal bildirimi beyannamesinin 17 Ocak 2007 günü akşamına kadar kapalı zarf içinde Genel Başkanlığımıza teslim edilmesi gerekmektedir” denildi. Kurul üyelerine, iki sayfalık ‘Mal Bildirimi Beyannamesi’ de dağıtıldı. Beyannamede taşınmaz mal bilgileri, kooperatif bilgileri, taşınır mal bilgileri, banka ve menkul değerlere ait bilgiler, altın ve mücevherat bilgileri, borç alacak bilgileri, haklar ve beyanı gerekli görülen diğer servet unsurları soruluyor.

/ ANKARA

15.01.2007


 

Kutan: Ucuz polemiklerle uğraşılıyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, iktidar ve ana muhalefetin, cumhurbaşkanlığı seçimi ve erken seçim için ‘’ucuz polemikler yaparak, ülkede gerginlik meydana getirdiklerini’’ söyledi.

Kutan, partisinin Ankara il başkanlığında yapılan il başkanları ve il müfettişleri toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. İslam coğrafyasının bayramı ve yeni yılı acılarla karşıladığını dile getiren Kutan, İslam dünyasında bu acılar yaşanırken, Türkiye’de, suni gündemle uğraşıldığını söyledi. Eşler üzerinden yapılan tartışmaların yanı sıra cumhurbaşkanlığı seçimi ve sine-i millet gibi tartışmaların ülke gündemini meşgul ettiğini ifade eden Kutan, hem iktidarın hem de muhalefetin aslında bu polemiklerden memnun oldukları görüşünü dile getirdi. Kutan, şöyle konuştu:

‘’Bu tartışmalardan, çekişmelerden, hem AKP hem de CHP memnun görünmektedir.

AKP bu suni gündemlerle başarısızlıklarını örtmekte, millete karşı mazlum rolü sergilemekte. CHP ise rest cephesinin patronluğuna soyunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve erken seçim için yapılmakta olan bu ucuz polemikler ülkede ciddi anlamda bir gerginlik meydana getirmiştir. Bu gerginlik kullanılarak, tam bir orta oyunu, bir horoz dövüşüyle toplumu iki cepheye ayırmak, halkın AKP veya CHP saflarına kilitlenmesi istenmektedir. Bundan dolayı bu anlamsız polemiklerden, gerek AKP gerek CHP gerçek anlamda memnun görünmektedir. Ama aziz milletimiz, elbette bu oyunlara gelmeyecektir.

/ ANKARA

15.01.2007


 

2007 test yılı olacak

MÜSİAD Başkanı Dr. Ömer Bolat, “2007, ekonomimiz açısından test yılı olacak” dedi. Dünyada genel olarak bir değişimin yaşandığını ve bu değişimin dışında kalınamayacağını belirten Bolat, ‘müşteri gelip de benden mal alsın’ diye bekleyen esnafın durumu kötüleşirken, kendisini yenileyen şirketlerin ayakta durduğunu söyledi

Mimar ve Mühendisler Grubu’nun Dedeman Oteli’nde geleneksel olarak her ay düzenlediği Pazar Toplantıları’nın bu ayki konuğu MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat oldu.

Stand Tasarım Yarışması’nda birinci olan Atilla İlhan-Hasan Özdemir’e ödüllerini veren MÜSİAD Başkanı Bolat, törenden sonra yaptığı konuşmada “Türkiye’nin, doğru politikalarla yönetilirse, gelişmesini de sürdüreceğini” ifade ederek, “2007, ekonomimiz açısından test yılı olacak” dedi.

Dünyada genel olarak bir değişimin yaşandığını ve bu değişimin dışında kalınamayacağını belirten Bolat, ‘müşteri gelip de benden mal alsın’ diye bekleyen esnafın durumu kötüleşirken, kendisini yenileyen şirketlerin ayakta durduğunu söyledi. Ömer Bolat, “Müşteri artık kral oldu. Mesela, tekstil ihracatımız artmasına rağmen, diğer sektörlerin gölgesinde kaldı. İletişim ve enerji konularında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Katma değeri artırabilmemiz için Ar-Ge’ye önem vermeliyiz. Yoksa dünya arenasında rekabet edemeyiz. Şirketler birleşmeli ve güç birliği oluşturmalılar” diye konuştu.

Yeni ekonomik düzende en çok acı çeken sektörün tarım olduğunu kaydeden Bolat, tarımın sübvansiyonla ayakta tutma gayretlerine rağmen, verimliliğin artırılalamadığını söyledi. Ömer Bolat şunları söyledi:

“Halbuki, tarımı sübvanse edeceğimize, teşviklerle desteklemeliyiz. Yani kişilere balık vereceğimize, balığı tutmasını öğretmeliyiz. KOBİ’ler desteklenmelidir. Türkiye’de istihdamın yüzde 61 yükünü çeken KOBİ’leri teşvik etmiyoruz… Proje hazırlamasını bilemediğimiz için, bir çok fırsattan yararlanamıyoruz. Artık kafamızı işyerinden çıkarıp, dünyaya bakmasını öğrenmeliyiz… Kalifiye eleman ihtiyacı had safhada. Vasıflı insan gücü yetiştirmemiz gerek. Üniversiteye girişte uygulanan katsayı eşitsizliğini koyanlar, meslekî eğitime büyük darbe vurdular. Bunun acısını önümüzdeki yıllarda çekeceğiz. Ayrıca Sosyal Güvenlik Reformu’nun Anayasa Mahkemesi’nden dönmesi, ekonomimiz açısından geleceği karanlık hale getiriyor. Genç emekliler, ekonomimize büyük yük oluyorlar… Enerji kaynaklarımızı çeşitlendirmek de lazım. Yoksa Rusya ve İran’ın doğalgazı kısmaları durumunda bile büyük darboğaz yaşarız. Riskleri azaltmak için, yumurtaların değişik sepetlere konması gereklidir. Ülkemiz doğru politikalarla yönetilirse, gelişmesini ve büyümesini de sürdürecektir.”

Yeni Asya / İSTANBUL

15.01.2007


 

Eczacı hakları için meydandaydı

Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a gelen ezcacılar, meslek haklarını korumak, sorunlarını dile getirmek için meydandaydı. Yaklaşık altı bin eczacının katılımıyla Kadıköy Meydanı’nda gerçekleştirilen mitingde, “Bu ülkenin eczacısı, ilacı, sağlığı sahipsiz değildir” mesajı verildi.

Trabzon, İzmir, Kocaeli, Edirne, Tokat, Afyon, Erzurum gibi birçok ilin eczacı odaları başkanlarının katıldığı mitingde konuşan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, Türkiye’de eczacının meslek hakkı olmadığını savunarak, “İlaçtan bize verilen bir pay var ve o pay son üç yıldır devamlı küçültülüyor” dedi.

Şubat 2004’ten bu yana eczacının ilaçtan aldığı payın sürekli kaybolduğunu ifade eden Kaplan, “Bu ülkede ilacın üreticilerinin, ithalatçıların, dağıtım tekellerinin keyfi yerinde. Çünkü pazar büyüdü. Pazar 2005’te yüzde 44 büyüdü. Ama eczacı pazar büyüdükçe o paydan kaybediyor. Bugün bu alanları biz rahatımız yerinde olduğu için doldurmuyoruz” diye konuştu.Önceki gün programı dolayısıyla İstanbul’da olan Sağlık Bakanı Akdağ’ın mitingi düzenleyen eczacı odası başkanlarını çağırdığını belirten Kaplan, Akdağ’ın Tıbbi Ürün Yasası’nın takipçisi olacağı sözünü verdiğini aktardı.

Sloganların atılıp pankartların açıldığı eylemde İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Mustafa Düğencioğlu, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Doç. Dr. Murat Aslan, Türk Tabipler Birliği Merk. Konsey Üyesi Ali Çerkezoğlu eczacılara destek için hazır bulundular.

Naciye KAYNKA / İSTANBUL

15.01.2007


 

Bingöl’de bir terörist ölü ele geçirildi

Bingöl’de, terör örgütü PKK üyeleri ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmada, bir terörist ölü ele geçirilirken, bir asker yaralandı.

Bingöl Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre, Genç İlçesi Sağgöze köyü kırsalında güvenlik güçlerince sürdürülen operasyonda, bir grup terörist ile sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada, bir terörist ölü olarak silahı ile ele geçirilirken, bir asker yaralandı. Yaralanan askerin sağlık durumunun iyi olduğu ve tedavisinin Elazığ Asker Hastanesi’nde sürdüğü bildirildi.

/ BİNGÖL

15.01.2007


 

Eskişehir’de Kur’ân ve Ezan okuma yarışı

Eskişehir ve ilçe imam hatip liseleri arası Kur’ân-ı Kerim ve güzel ezan okuma yarışması Eskişehir Çarşı Camiinde büyük katılım ile gerçekleşti. Kur’ân ve ezan okuyan öğrencilerin sesinden etkilenen cemaat duygulu anlar yaşayarak gözyaşına boğuldular.

Ezan okuma ve Kur’ân okuma yarışmasında birinciler Eskişehir İmam Hatip Lisesinden çıktı. Ezan okuma birincisi Enes Traşçı olurken ikinciliği Sarıcakaya İmam Hatip Lisesinden İdris Karababa, üçüncülüğü ise Mahmudiye İmam Hatip Lisesinden Kerem Bingöl aldı.

Kur’ân okuma yarışmasında Cengiz Konyer birinciliği alırken ikinciliği Mahmudiye İmam Hatip Lisesinden Mustafa Erduvan üçüncülüğü ise Çifteler İmam Hatip Lisesinden İsmail Söğüt aldı. Yarışmaya katılan ve dereceye giren öğrencilere altın ve çeşitli hediyeler dağıtıldı. İl Millî Eğitim Müdürü Ertuğrul Dindar imam hatiplerin güzel insanlar yetiştirdiklerini belirterek birileri sevmese ve istemese de bu okullar ülkemiz için çok büyük öneme sahip. Buradan vatanını milletini seven insanlar yetişir. Bu okullardan kimseye zarar gelmez. Umuyorum ki bu okullar tekrar eski gücüne kavuşur” dedi.

Abdullah YEŞİLKAYA / ESKİŞEHİR

15.01.2007


 

Okuldaki şiddete karşı kriz masası

Kocaeli Millî Eğitim Müdürlüğünce, okullarda şiddetin önlenmesi için ‘’Şiddet Eylem Planı’’ hazırlandı. Bu çerçevede intihar, saldırganlık, madde bağımlılığı, cinsel istismar konularında eğitilmiş rehber öğretmenlerden oluşan krize müdahale ekipleri, acil durumlarda il yürütme kurulunun yönlendirmesi ile olaya müdahale edecekler.

İl Millî Eğitim Müdürü Hayrettin Gürsoy, şiddet ve saldırganlığın ülke genelindeki okullarda artış gösterdiğini, geçen yıl şiddet olayları sonucu 14 öğrencinin öldüğünü, 104 öğrenci ile 3 öğretmenin yaralandığını bildirdi.

Kocaeli’ndeki okullarda böyle bir durumla karşılaşmamak, öğrencilerin güven ve huzur ortamında eğitimlerine devam etmesi, eğitimden istenen başarının elde edilebilmesi amacıyla Şiddet Eylem Planı hazırlandıklarını ifade eden Gürsoy, Kocaeli Üniversitesi ve bazı kamu kuruluşlarının desteğiyle hazırladıkları eylem planını yılbaşından itibaren uygulamaya koyduklarını belirtti.

/ KOCAELİ

15.01.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004