|
Beyin ve zekâ gelişiminde okumanın pozitif etkilerinin önemine, yazılarım ve seminerlerimde dikkat çekmeye çalışıyordum. Okumanın insan gelişimine katkı bakımından bütün araçların önünde yer aldığı bilim dünyasının ortak görüşüdür. Okumanın veya okulda geçen zamanın insan hayatına olumlu etkisi konusu, uluslar arası arenada haber olmuş kapsamlı bir araştırmanın sonucudur.
Haber, New York Times Gazetesi, “Uzun hayatın sürpriz sırrı: okulda kalmak” başlıklı uzun bir makalede eğitimin hayatı uzatan asıl faktör olduğu tezini yansıttı. Çeşitli araştırmaların, tüm ülkelerde uzun hayat açısından eğitimin, ırk ve gelir düzeyinden daha belirleyici olduğunu gösterdiği kaydedilen makalede ünlü ABD’li düşünce kuruluşu Rand Corporation’dan sağlık ekonomisti Dr. James Smith, toplumun bazı gruplarının diğerlerinden daha uzun yaşadığını, uzun hayatın sırrının eğitim olduğunu bildirdi. Uzmanlar, “Birkaç yıl daha okumak, daha uzun bir hayat ve daha iyi bir sağlık demektir” görüşünü savunuyor. (Milliyet, 4 Ocak 2007)
İngiltere’de yayımlanan International Herald Tribune Gazetesi’nde de zorunlu eğitim süresinin bir yıl arttırıldığı ülkelerde, ortalama hayat süresinin 1.5 yıl uzadığı bildirilmektedir. Haberde, eğitimle birlikte hayat süresinin de uzamasının eğitimli kişilerin geleceği planlama ve sağlıklı yaşama konusunda daha bilinçli olmalarıyla ilgili olduğuna dikkat çekilmektedir.
Okumanın temelinde beynin işleyişi, zihinsel aktivite yer almaktadır. Zihinsel aktivite ile beyin sürekli uyarılmakta, beyin hücreleri (nöronlar) arasında snaptik bağlantıların arttığı bilinmektedir. Zaten beyinin tam kapasite kullanılmadığı malûm. Zihinsel aktivite arttıkça devreye giren, faal olan hücre sayısı da artıyor. Bu uyarılma yoğunluğu bütün organizmayı pozitif etkilenmektedir. Zihinsel faaliyet düşünce ve niyetle başlamaktadır. Niyetle beraber beyin hücrelerinde birtakım kimyasal faaliyetler de başlıyor. Birçok molekül ve hormon üretimleri artıyor. Bu moleküller vücut anatomisine de düşüncenin şekline göre kumanda ediyor.
Okuma faaliyetinde bulunabilmenin çok büyük bir nimet olduğu, beyni aktif halde tutmanın yaşlanma hastalığı olan Alzheimerı önleyici rolü olduğu konusunda bilimsel tesbit öteden beri bilinmektedir. Kelime dağarcığını zenginleştirmek, sürekli yeni kelime, konu ve kavramları öğrenme beyni gençleştiriyor, dolayısıyla bütün bedenin de genç kalmasına vesile oluyor.
Ecel gizli ve takdir-i İlâhî, hikmetinin sır olması sebeplerin yerine getirilmesine engel değildir elbet.
İnsana verilen hayat ve bedenin bütün organları emanet nimetine hürmetin gereği, onları yaratılış gayesine uygun ve etkin kullanmak görevimizdir. Yani mümkün olan en yüksek kapasitede istifade etmek lâzımdır. Onun için okumak okumak okumak….
İster okulda ister evde, yolda nerede olursa olsun okumak vesselâm. Sonra hep yeni şeyler öğrenmek. Öğrendiklerimizden yeni faydalar ve değerler üretmek.
[email protected]
| 
