İngiliz Guardian gazetesinde yayınlanan makalesinde Iraklı romancı Hayfa Zangana, başından beri Baas rejiminin siyasî olarak aktif bir muhalifi olduğunu, cezaevlerinde tutulup işkence görerek kişisel bedel ödediğini, dönemin Irak yönetiminin, kurşuna dizdiği kuzeninin cesedini ancak harcanan mermilerin bedelini ödettikten sonra ailesine teslim ettiğini anlattıktan sonra, şimdi Irak’ta hayatın Saddam döneminden çok daha eziyetli olduğunu ifade etti.
Iraklı romancı Hayfa Zangana başından beri Baas rejiminin siyasî olarak aktif bir muhalifi olduğunu belirterek, “cezaevlerinde tutulup; işkence görerek kişisel bedel ödediğini, dönemin Irak yönetiminin kurşuna dizdiği kuzeninin cesedini; ancak harcanan mermilerin bedelini ödettikten sonra ailesine teslim ettiğini” aktardı. Iraklı romancı, şimdi Irak’ta günlük hayatın Saddam Hüseyin döneminden çok daha eziyetli olduğunu kaydederken, devrik liderin idam edilmesi konusunda ise şu görüşleri dile getiriyor: ‘’Saddam Hüseyin’in idamının zamanlaması ve infazın şekli, Amerikan yönetiminin hala küstahlık, iktidar ve cehalet karışımının suçlu sarhoşluğu içinde olduğunu ispatlıyor. Ama bunların hepsinin üzerinde de ırkçı bir yaklaşım var: ‘Bizim için iyi olan sizin için iyi değildir. Bizler yurtseveriz ama sizler teröristsiniz.”
Iraklı muhalif romancı, Amerika ve İngiltere yönetimlerinin Saddam Hüseyin’in yargılanma sürecini adil, idamını da adaletin yerini bulması olarak nitelemesini hatırlatıyor. Bu görüşlerin de, halkı demokrasi ve insan hakları konusunda ikna etmeye çalışan, insan hakları ihlallerinin önlenmesini; idam cezasının kaldırılmasını isteyen muhaliflerin beklentileriyle çeliştiğini, umutlarını sonlandırdığını vurgulayan Hayfa Zangana, yazısını şöyle noktalıyor: ‘’Irak bir cehennem ve Iraklıların çilesinin de sonu görünmüyor. İşgale direniş temel bir insan hakkı olduğu kadar, ahlâkî bir sorumluluktur da. Bu Cezayir’in bağımsızlık savaşında; Vietnamlıların bağımsızlık mücadelesinde de böyleydi. Şimdi Irak için de böyledir.’’
İDAM SADDAM’I KAHRAMAN YAPTI
İngiliz Independent gazetesi ise dün sabah ‘’Canavarlıktan şehitliğe’’ manşetiyle, Saddam Hüseyin’in idamının Irak içinde ve Arap dünyasında oluşturduğu etkileri irdeledi. İç sayfalarında yer alan ‘’’Mezhep kaygılarıyla linç edilmesi, Saddam Hüseyin’i Ortadoğu’da kahraman yaptı’’ başlıklı yazı ise, gazetenin Irak işgali ve direnişe ilişkin bir kitabı da bulunan muhabirlerinden Patrick Cockburn imzasını taşıyor. Cockburn’e göre, ‘’Amerikan işgali sırasında kendisi için savaşmayı reddeden halkının kanına boyanmış bir adamdı. Şimdi ise, Avca köyündeki mezarı, bir isyanın çekirdeğini oluşturan yaklaşık beş milyon Sünnî Arap için kutsal mekâna dönüştü.’’
AMERİKA SADDAM’IN MÜTTEFİKİYDİ
‘’Nuri El Maliki hükümeti neden Saddam Hüseyin’i öldürmekte bu kadar ısrarlıydı’’ sorusunu soran Independent yazarı, cevapları da şöyle verdi: ‘’Birincisi tamamen anlaşılabilir bir intikam arzusu. Bir diğeri ise, Amerika’nın bir anda taraf değiştirebileceği endişesi. Amerikalılar son 18 aydır Sünnileri kazanmaya çalışıyor. Direnişçilerle temas yolları aradı. Ülkeyi Baasçılardan arındırma sürecini tersine çevirmeye çalıştı. Amerikalı yorumcular ve siyasetçiler, gamsız bir şekilde Amerikan karşıtı Şiî din adamı Mukteda El Sadr ve lideri olduğu Mehdi Ordusu’nu ortadan kaldırmaktan söz etti. Şiilerin en kısa zamanda Saddam’ı toprağın altına göndermenin daha iyi olduğunu düşünmelerine şaşmamak gerek. Amerikalılar, bir zamanlar Saddam Hüseyin’le müttefik olduklarını unutmuş olabilir. Ama Iraklılar unutmadı.’’
|