Bugünkü gelir dağılımında görülen derin uçurumun başka bir izah tarzı yok.
Son iki gündür Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in açıkladığı hane halkı gelirleri ve yoksullukla ilgili rakamlar Türkiye’de son 3 yıldır görülen ekonomik iyileşmenin az da olsa tabana kadar indiğini gösterdi.
Son 3 yılda çalışanların ücretleri yeteri kadar artmadığı için refah payı ortaya çıkmadı.
Ancak enflas-yonun tek haneli rakamlara inmesiyle gıda ve giyim fiyatlarının gerilemesi çalışanları nisbeten rahatlattı.
Her ay işçi ve memur sendikalarının açıkladıkları ve açıklarken de “İnsanlık onuruna yakışır ücret” olarak tanımladığı açlık ve yoksulluk sınırı rakamları vardır.
Bilmiyorum ilginizi çekti mi
Birçok insanın dikkatini çekmeyen ve Türkiye şartlarında da oldukça uçuk gözüken bu rakamlar doğru olmasına rağmen uygulanabilirlikten uzak olduğu için kim-senin dikkatini çekmez.
3 milyona yakın asgari ücretlinin ayda şimdi 403 YTL aldığı bir ülkede işçi ve memur sendikaları açlık sınırını 500, yoksulluk sınırını da 1500 YTL ilan ederse buna kim inanır.
Kimse inanmaz.
Sendikaların yaklaşık 1500 YTL olarak açıkladığı yoksulluk sınırının içinde 4 kişilik bir ailenin aylık asgari gıda, giyim, sağlık, barınma eğlence ve kültür harcamaları yer alıyor.
Ancak Türk halkı bu paranın üçte biri ile bütün bu harcamaları yapabiliyor.
Örneği ortada.
Onurlu olan ücret değil, aldığı ücretle onurlu yaşamasını bilendir.
* * *
Bediüzzaman Said-i Nursi Risale-i Nur adlı eserinin Hakikat Çekirdekleri olarak yer verdiği bölümünde toplumda kavga ve sınıflar arasındaki uçurumun ve artan ahlaksızlığın yayılmasının temel sebebini iki ayrı zihniyette görüyor.
Birincisi: Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne.
İkincisi: İstirahatim için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim.
Birinci kelimeyi insanların zihninden çıkaracak tek ilaç, kazandığının fakire ait olan kısmını eksiksiz ve her yıl vermek.
İkincisinin de hak etmediğin bir emek karşılığı olmayan kazancı reddetmek yani faizi yasaklamak.
İnsanoğlunun bu emri dinlemediği için büyük bir tokat yediğini belirten Üstad, daha ağır ve sert uyarı gelmeden bu tavsiyenin tutulmasını istiyor.
Bugünkü gelir dağılımında görülen derin uçurumun başka bir izah tarzı yok.
Yaratıcı’ya isyan ettiren zenginlik ve yoksulluktan Allah’a sığınırım demek lazım
Yeni Şafak, 27.12.2006
|