|
|
|
Bağdat yine kan revan |
Bağdat’ın ana meydanlarından birinde bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında ölenlerin sayısının 63’e yükseldiği, yaklaşık 150 kişinin yaralandığı kaydedildi. İki hastahanenin yetkilileri, ölü sayısını 63, yaralı sayısını da 25’e ağır olmak üzere 148 olarak açıkladı.
Bir polis yetkilisi ise ölü sayısını 54, yaralı sayısını 146 olarak bildirdi. İçişleri Bakanlığı saldırının tek bomba yüklü araçla bir polis yetkilisi ise iki bomba yüklü araçla düzenlendiğini bildiriyor. Polis yetkilisi Bilal Ali, Tayran Meydanı’nda bir polis devriyesi yakınında ve günlük iş arayanların toplandığı kalabalığın arasında biri park halinde, biri intihar saldırganının kullandığı iki aracın eş zamanlı infilak ettiği saldırıda, ölenlerden 7’sinin polis olduğunu kaydetti.
Bu arada bazı kaynaklar, intihar saldırganının, çoğu Şiî olduğu belirtilen iş arayanların toplandığı meydana gelerek gündelikçi aradığını söylediği ve etrafına kalabalığın toplanmasından sonra aracını infilak ettirdiğini söylediler.
Haberde, Irak’ta sivil can kayıplarına ilişkin rakamların çelişkili olduğuna, ABD ve İngiliz ordusunun sivil kayıplara ilişkin bir veri ortaya koymadığına işaret edildi. Habere göre, ABD işgalinin başladığı Mart 2003’ten bu yana binlerce (on binler ya da yüz binler) kişinin öldüğü Irak’ta ölen ABD öncülüğündeki koalisyon askeri sayısının 3 bini aştığı kaydediliyor.
Can kayıplarına ilişkin Irak hükümeti de kesin bir rakam vermezken, Sağlık Bakanlığı kasım ayında tahmini ölü sayısını 100 ile 150 bin olarak duyurdu. Ancak İngiliz Lancet dergisi, Irak’taki araştırması sonucu temmuz 2006 itibariyle savaş sonucu ölen Iraklıların sayısını yaklaşık 655 bin olarak açıkladı.
Direniş saldırılarının yaklaşık yüzde 80’inde koalisyon güçleri hedef alınırken, yine de ABD yetkililerinin 2005 yılı sonundaki açıklamalarına göre, saldırıların yaklaşık yüzde 80’inde Irak halkı da zarar gördü. Irak’ın Samarra şehrinde 2006’nın Şubat ayında yüzlerce kişinin öldüğü bir Şiî türbesinin bombalanmasından sonra mezhep çatışmaları tırmanarak iç savaş endişelerini artırdı. Daha sonraki aylarda da sivillere yönelik saldırılar önemli oranda çoğaldı. Saldırıların giderek karmaşıklaştığı Irak’ta, 2004-2005 döneminde, bazılarında intihar saldırganıyla birlikte bomba yüklü araçlarla ve yola yerleştirilen bombalarla düzenlenen saldırılar iki kat arttı. Can kayıpları da tırmanırken, kanlı bombalı saldırılar 2004’te ayda yaklaşık 20 civarında olurken, bu sayı haziran 2006’da ayda 57’ye tırmandı.
Direnişçi sayısı konusunda da kısmen ‘’direnişçi’’ tanımına ilişkin görüş ayrılıkları sebebiyle oldukça farklı tahminlerde bulunuluyor. Uluslararası Stratejik Çalışmalar Merkezi verilerine göre, ABD yetkilileri 2003 sonbaharından 2004 sonuna kadar toplam direnişçi sayısını 5 bin olarak ortaya koyarken, 2004’ten sonra tahminlerini 12 bin ila 16 bine çıkardı. ABD ordusu, tahminri direnişçi sayısını 2006 itibariyle 8 bin ila 20 bin olarak kaydederken, Irak istihbarat yetkilileri, direnişçi sayısının 40 bini bulduğunu söylüyor. Direnişçilerin çoğunun da Sünnî Iraklılar olduğu, direnişçilerin yüzde 10’undan azını yabancı savaşçıların oluşturduğu düşünülüyor. Irak’ta can kayıplarıyla birlikte yerlerinden ve evlerinden edilenlerin sayısı da giderek artıyor.
|
/ BAĞDAT
13.12.2006
|
|
|
Kısmî askı, kısmî sevinç |
Yunan basını, AB Genel İşler Konseyi’nin önceki gün aldığı Türkiye ile üyelik müzakerelerinin “kısmen dondurulması” kararının Atina’yı memnun ettiğini yazdı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’nin toplantı sonrası “kararı tatmin edici” olarak nitelediğine dikkati çeken Yunan basını, 10 saat süren ve zorlu geçen toplantının sonunda AB Komisyonu’nun tavsiyelerine uyulması noktasında uzlaşıldığını belirtti. Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda ve Avusturya’nın 10 veya daha fazla müzakere dosyasının dondurulması için çaba harcadıklarını ancak karşılarına İngiltere liderliğindeki grubun çıktığını duyuran Yunan basını, Rum yönetimi ve Atina’nın dönem başkanı Finlandiya’nın Türkiye’nin üyelik süreci ile Kıbrıs sorunu arasında bağlantı kurma çabasına da karşı çıktıklarını kaydetti. Yunan basını, bu karşı çıkış sonrası konunun bu aşamada karanlıkta kaldığı yorumunu yaptı.
Bu arada, AB dışişleri bakanlarının, Türkiye ile AB arasında müzakerelerin kısmen askıya alınması kararına ilişkin tartışmalar İngiliz basınında yer aldı. The Independent gazetesi, AB dışişleri bakanlarının Brüksel’de konuyu ele aldıklarına dikkat çekti ve “AB dışişleri bakanları Türkiye ile müzakerelerin dörtte birinin derin dondurucuya konulmasını öngörüyor” ifadesini kullandı.
Gazete, önceki gün alınan kararın ardından Türkiye’nin karşıtlarının da, destekçilerinin de “zafer kazandıklarını” öne sürdüğünü yazdı.
Türkiye’nin üyeliğini destekleyen ülkelerin başında gelen İngiltere’nin en fazla üç başlığın askıya alınmasında ısrar ettiğini de hatırlatan Independent, Dışişleri Bakanı Margaret Beckett’in de ortada bir tren kazası bulunmadığını söylediğini hatırlattı. Independent, “Şimdi bütün gözler Ankara’nın vereceği tepkiye çevrildi” ifadesini kullandı.
|
/ ATİNA
13.12.2006
|
|
|
Olmert’in elçileri Abbas’la gizlice görüştü |
İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in iki özel elçisinin, geçen Pazar günü Batı Şeria’ya giderek, Ramallah’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a “gizli” ziyarette bulundukları bildirildi.
Filistinli kaynaklar, Olmert’in elçilerinin isimlerini, Başbakanlık Bürosu’ndan Yoram Turbowicz ile siyasî danışmanı Şalom Turjeman olarak verdi ve görüşmenin oldukça olumlu olduğunu belirttiler. Görüşme sırasında Olmert’in de Abbas’ı telefonla aradığı, Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın Olmert’ten, kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit’in karşılığında pazarlık konusu olan serbest bırakılacak Filistinli tutuklularla ilgili anlaşmadan bağımsız olarak, Mervan Barguti’nin serbest bırakılmasını talep ettiği belirtildi.
El Fetih’in üst düzey liderlerinden ve Filistin halkının çoğunluğunca sevilen Mervan Barguti, intifada sırasında 5 İsraillinin öldürülmesiyle ilgili bir olayda rolü olduğu gerekçesiyle İsrail’de 5 kez ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilmişti. Barguti’nin ismi, takas pazarlıklarında da sıklıkla gündeme geldi. Ancak Olmert’in, Şalit bırakılmadan bu konuyu tartışmak istemediğini söylediği belirtildi.
|
/ KUDÜS
13.12.2006
|
|
|
Saddam’ı asma telâşı |
Iraklı yetkililer, ABD tarafından devrilen Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve 2 eski yardımcısının bir an önce idam edilip gizlice gömülmesini istiyor.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey Iraklı yetkili, Duceyl dâvâsı sonucunda asılarak idam cezasına çarptırılan Saddam Hüseyin’in temyize başvurduğunu hatırlatarak, temyiz mahkemesinin idamı onaması halinde Saddam Hüseyin ve 2 yardımcısını bir an önce asmak ve gizli bir yere gömmek istediklerini söyledi. Aynı yetkili, “Zaman kaybetmeyip, güvenlik durumunu dikkate almalıyız. Temyiz mahkemesi kararını verir vermez ilk fırsatta cezalar infaz edilmeli. Saddam, Barzan (El Tikriti) ve Bandar’ı aynı gün idam etmeyi planlıyoruz” dedi. Saddam Hüseyin’i gizli bir yere gömmenin muhtemel olduğunu ve hükümetin anıt dikilmeyeceği garantisi verdiğini belirten yetkili, “Daha sonra Saddam Hüseyin’in cenazesi ailesine teslim edilebilir, İslâmda bir cenaze gömüldükten sonra mezardan çıkarılabilir” dedi. Saddam Hüseyin, üvey kardeşi Barzan El Tikriti ve eski Devrim Mahkemesi Başkanı Avad El Bander, 5 Kasımda Duceyl dâvâsında asılarak idama mahkûm edilmişti. Karar temyize taşınmıştı. Temyiz mahkemesinin 9 yargıcının karar vermek için belli bir süreleri bulunmuyor. Irak’ın devrik devlet başkanı, Duceyl dâvâsının dışında bir de Enfal dâvâsında yargılanıyor.
|
/ BAĞDAT
13.12.2006
|
|
|
Pinochet yakılacak |
Hafta sonunda 91 yaşında ölen Şilili diktatör Augusto Pinochet’in naaşı, düzenlenen askerî törenden sonra yakılacak.
Hayatında olduğu gibi ölümüyle de kamuoyunu iki farklı kutba bölen Pinochet’in külleri, yerini sadece ailesinin bildiği bir yere konulacak. Pinochet’in oğlu Marco Augusto Pinochet, babasının mezarı saldırıya uğrar endişesiyle gömülmesini istemediklerini, onun yerine babasının naaşını yakacaklarını söyledi.
|
/ SANTİAGO
13.12.2006
|
|
|
İsrail mahkemesi: Filistinlilere tazminat ödenmeli |
İsrail Yüksek Mahkemesi, İsrail ordusunun Gazze ve Batı Şeria’da düzenlenen “sivil” operasyonlarda halkın mallarına verdiği zararlardan dolayı İsrail yönetiminin Filistinlilere tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti.
Yargı kaynakları, bazı insan hakları gruplarının, İsrail parlamentosunun geçen yıl kabul ettiği ve İsrail’in savaş bölgelerinde sebep olduğu zararlardan sorumlu olmadığını öngören yasanın iptali için dâvâ açtığını bildirdi. Mahkeme, “askerî olamayan” operasyonlarda İsrail’in tazminat ödemesini kararlaştırdı; ancak İsrail’in askerî operasyonlardaki zararlardan sorumlu olmadığına yönelik bu yasanın değiştirilemeyeceğini bildirdi.
|
/ KUDÜS
13.12.2006
|
|
|
Olmert’in nükleer itirafı bakanını kızdırdı |
İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in, İsrail’in 10 yıldan fazladır açıklamadığı nükleer teknolojiye sahip oldukları bilgisini ağzından kaçırması ülkesinde tepki aldı.
İsrail Altyapı Bakanı Binyamin Ben Eliezer, Başbakan Ehud Olmert’in Almanya’daki bir açıklamasında İsrail’in nükleer silâh sahibi olduğunu ima etmesine ilişkin sarf ettiği sözlerin ardından, bu konuda susma tavsiyesinde bulundu. Askerî radyoya demeç veren Ben Eliezer, “Bu olay hakkında konuşmaya devam etmek isteyenlere, İsrail’in güvenliği ve Allah adına susmalarını tavsiye ediyorum” dedi. Berlin’de bir Alman televizyonuna açıklamalarda bulunan Olmert’in sözlerini değerlendiren Ben Eliezer, “Ben çelişkiden yanayım, Olmert’in sözlerinin de İsrail’in nükleer silâha sahip olduğunun bir açıklaması olarak görmüyorum” dedi.
|
/ KUDÜS
13.12.2006
|
|
|
|