Siyasetçilere yönelik ağır sözleri düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendiren Yargıtay, kendi üyeleri ve kararlarıyla ilgili eleştirilere ise cezayı kesiyor. Yargının eleştiri özgürlüğü konusunda verdiği birbirine zıt kararlar tartışılıyor. Zaman’ın haberine göre, bunun son örneği Meclis Başkanı Bülent Arınç hakkındaki dâvâda yaşandı.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Perşembe günü verdiği kararda, 4 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili adaylığının engellenmesini eleştiren Arınç’ı 4 bin YTL tazminata mahkûm etti. Yüksek mahkeme, Arınç’ın ‘yargı kararının hukuka aykırı olduğu’ yönündeki sözlerini, yargıcın kişilik haklarının ihlâli olarak değerlendirdi. Ancak önceki gün Yargıtay’dan farklı bir karar geldi. 4. Hukuk Dairesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle bir gazeteye açtığı tazminat dâvâsını kabul eden yerel mahkeme kararını bozdu. Gerekçe ise ilginç: “Bir haber doğru amaca yönelik bulundukça eleştiri sert, kırıcı ve kişiyi küçük düşürücü olabilir. Davacı (Tayyip Erdoğan) eleştiriye açık olmalı.”
YARGI KENDİNE KATI
Meclis Anayasa Komisyonu Sözcüsü AKP’li Mehmet Ali Bulut, Yargıtay’ın verdiği çelişkili kararlarla eleştiriye açık olmadığını gösterdiğini ifade ediyor. Özellikle kendi mensuplarıyla ilgili kararlarda çok katı davrandığına, eleştiri hakkını sınırlı olarak yorumladığına işaret eden Bulut, politikacılarla ilgili davalarda ise olabildiğince eleştiri özgürlüğünden yana kararlar verildiğine dikkat çekiyor. Bulut, Yargıtay’ın kararları arasındaki bu çelişkiyi ortadan kaldırması gerektiğini belirterek, “Eleştiri hakkı ve düşünce özgürlüğünden politikacı, yazar ya da yargı mensubu ayırımı yapmadan herkes eşit şekilde yararlanabilmelidir” diyor.
YARGI DA ELEŞTİRİLEBİLİR
Demokratik ülkelerdeki düşünce özgürlüğü ve eleştiri hakkının önemine vurgu yapan hukukçular da, yargı kararlarının olumlu ya da olumsuz yorumlara konu olabileceğinin altını çiziyor.
Anayasa hukukçusu Levent Korkut, yargı mensuplarının kişiliklerine yönelik bir hakaret olmaması şartıyla yargı kararlarının eleştirilebileceğini kaydediyor. Dâvâlar sürerken yargının etkilenmesini önlemek amacıyla birtakım sınırlamaların makul karşılanabileceğini söyleyen Korkut, kesinleşmiş bir karar hakkında görüş bildirilmesine yasak getirilemeyeceğini anlatıyor.
BAŞKANLAR: ELEŞTİRİ GEREKLİ
Yüksek yargı organlarının başkanları da yargı kararlarının eleştirilebileceğini kabul ediyor. Yargıtay Başkanı Osman Arslan, adli yıl açılışında yaptığı konuşmada, bir hukuk devletinde yargı kararlarının eleştirilmesini doğru ve gerekli gördüklerini söylemişti.
Arslan, ancak yargı kararının eleştirilebilmesi için kararın biçimsel olarak kesinleşmesi gerektiğini dile getirmişti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu ise mahkeme kararlarının, akademisyenler ve uygulayıcılar tarafından yorumlanmasının yararlı olduğunu, bunun yargıya yeni ufuklar açabileceğini ifade etmişti.
YENİ ŞAFAK’A 133 BİN YTL CEZA
Bu arada 6 Kasım 2003’te Yargıtay 4’üncü Ceza Dairesi’nde görülen Belko dâvâsında sanıklardan Av. Hatice Şahin’in başörtülü olduğu için savunmasını yapamadan mahkeme salonundan çıkarılmasını eleştirmesi Yeni Şafak gazetesine pahalıya mal oldu.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Yeni Şafak’ı yaklaşık 133 bin YTL (133 milyar lira) tazminata mahkûm eden Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği jet kararı onadı.
|