Defalarca yazdım... 19.00- 23.00 saatleri arası yani, “prime- time” tüm dünyada televizyonlarda aile saati. Bu saatler arasında çocuk izleyici sayısı çok fazla, “aile-çocuk” birlikte televizyon izleme çok fazla. Çocukların tek başına televizyona maruz kalma olasılıkları çok fazla. Çocuk deyince 4-12 yaş çocuğundan söz ediyoruz onu da söyleyeyim.
4 yaş altı çocuklar “beyin-el-ayakuyumsuzluğu ve höt dedi mi oturma” özellikleri nedeniyle, 12 yaş üstü çocuklar da biraz “dana” kıvamına geldikleri için bu yazının şimdilik kapsamı dışında... Ortada 4-12 yaş çocuğu olunca “aile saatinde” televizyonlar yayın içeriklerine bin kat daha fazla dikkat etmek zorunda... RTÜK gibi kurumlar da televizyonları denetlemek zorunda.
Niye? Çünkü tüm iletişim araştırmaları 4-12 yaş arasındaki çocuğun televizyonda maruz kaldığı şiddet, cinsellik ve olumsuz davranışlardan “sosyal olarak” öğrendiğini, çocuk psikolojisinin televizyondan doğrudan etkilendiğini gösteriyor. Örneğin “gavur” denilen ABD’de, parasız kanallarda “aile saatinde” çocukları korumak için bırakın “ahlaksız teklif” içeren dizileri, vurdu kırdıyı, bir öpüşme sahnesini bile görmeniz mümkün değil. Bizde ise sabah programlarında yaşanan açık pespayelikten daha fazlası biraz daha estetik kalitesi yüksek yapımlarla “prime time”da yaşanıyor.
Çocuklara her türlü töre cinayeti, mafya bağlantısı, silah kullanma, dayılanma, efelenme, seks, aldatma, ahlaksız teklif “prime time”da öğretiliyor. Şu andaki intihara, uyuşturucuya, şiddete, iki anahtara meyilli 18 yaşındaki gençler de yıllardır “özensiz prime time” yayıncılığının eseri... Geleceğin çocukları da bu yayıncılık anlayışıyla çok daha farklı davranış bozukluklarına sahip olacak. RTÜK artık bu gidişe de dur demeli. Hatta TBMM bu konuda “araştırmalar” yapıp çıkacak yeni yasalarda yeni yaptırımlar koymalı. Tabii ki “prime time”daki pespayeliği kanıtlamak daha zor olduğu için RTÜK bu konuda iletişim araştırmacılarıyla ortak çalışma yapıp kanıtları bilimsel yöntemlerle ortaya koymalı...
RTÜK çocukları korumak için çaba göstermezse bu suçtur. Her kim çocukları korumak için çaba göstermiyorsa suç işliyor demektir. TBMM de, hükümet de, Başbakan da... Gelecek “çocuğa yönelik işlenen” suçları cezasız bırakmaz, hesap sorar, emin olun... Diyeceksiniz ki “Niye sadece aile saatine dikkat?” Çünkü diğer saatler “ailenin” “çocuk saati”. Televizyonlar dikkatli olacak ama izlemeyi aile denetleyecek. Hatta sadece televizyonu mu, interneti, basını da kontrollü olarak çocuğa sunacak.(...)
Bugün, 8 Aralık 2006
|