|
|
|
CFR Başkanı: ABD Ortadoğu’da çöktü |
ABD’deki etkili düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi (CFR) Başkanı Richard Haass’a göre, Orta Doğu’da Amerikan egemenliği çağı sona erdi ve yeni bir çağ başladı. Haass, saygın Amerikan dergisi Foreign Affairs’te yayımlanan “Yeni Orta Doğu” başlıklı yazısında, Amerika’nın Avrupa’ya benzer, barışçı, müreffeh ve demokratik bir Orta Doğu rüyasının sona erdiği yorumunda bulundu.
1990’lı yıllarda Kuveyt’in kurtarılışının, Arap yarımadasına uzanan Amerikan askeri varlığının ve Bill Clinton başkanlığı döneminde İsrail-Filistin anlaşmazlığına aktif çözüm arayışının, ABD’nin bölgedeki öncü rolünü ortaya koyduğunu belirten Haass, bununla birlikte çöküşün Irak’ın Mart 2003’teki işgaliyle başladığını yazdı.
O zamandan bu yana Irak’ın bir iç savaş sembolü haline geldiği ve Beyaz Saray tarafından reddedilmesine rağmen, artık bazı Amerikan medya organlarının bu deyimi kullanmaktan çekinmediği bir ortamda, Sünni ve Şiiler arasındaki gerilimin artık Irak sınırlarını aştığını, zaten teylemcilerinin Orta Doğu’da önemli ölçüde bir anti-Amerikanizm zemini bulduğunu belirten Haass, İsrail-Filistin anlaşmazlığının iyice batağa saplanması ve Amerikalıların bu durumu düze çıkarmaktaki yetersizliğinin Orta Doğu’da Amerikan çöküşünü hızlandırdığını ifade etti.
Başta ülkelere nazaran Amerikan nüfuzunun bölgede hala etkili olduğunu savunan Haass, ABD’nin bundan böyle Filistin meselesini, İran konusunda direnme kapasitesini ortaya koyan Çin ve Rusya ile AB’yi hesaba katarak ele alması gerekeceğine işaret etti. Haass, ABD’nin görüşlerini benimsetmek için artık silahlı gücüne bel bağlamaması ve özellikle Filistin meselesi konusunda diplomatik önceliklerini gözden geçirmesi gerektiğini savunurken, eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın ulusal güvenlik danışmanlığını yapmış olan Robert Malley de Haass’ın savunduğu görüşleri paylaştığını ifade etti ve “Irak savaşının sonuçları bölgedeki etkilerini yeni göstermeye başladı” dedi.
|
/ WASHINGTON
30.11.2006
|
|
|
NATO’da mukabele dönemi |
NATO üyesi 26 müttefikin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren Riga zirvesinde ittifakın “askeri dönüşümü” ayrıntılı olarak ele alınırken, Acil Mukabele Gücü (NRF) “tam operasyonel” ilan edildi. İttifak kaynakları, bu kararın onaylanması için bazı eksikliklerin giderilmesi gerektiğini ve müttefiklerin daimi temsilcileri düzeyinde uzlaşma arandığını belirtiyorlardı
NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı (SACEUR) Amerikalı General James Jones, zirve öncesinde, üye ülkeleri “eksikleri tamamlamaya” çağırmıştı. Müttefikler arasında söz konusu uzlaşmanın sağlandığı ve NRF bünyesindeki eksiklerin “ortak finansman” yoluyla giderileceği bildiriliyor.
Devlet ve hükümet başkanlarının 2002 sonunda Prag zirvesinde aldığı karar çerçevesinde, 25 bin kadar askerle “tam operasyonel” olması öngörülen NRF, ilk aşamada 2004 yılında 6 bin dolayında askerle göreve başladı. İttifak üyesi ülkelerin kara, deniz ve hava kuvvetlerinden gelen araç ve askerlerden oluşan NRF, “bir kriz halinde”, 15 ila 30 gün içinde harekete geçirilebilecek yetenekte bulunuyor. NRF, “dünyanın her yerinde”, “modern NATO’nun hedef olduğu yeni tehditlere karşı” mücadeleye hazırlıklı tutuluyor. İttifakın askeri yetkililerine göre, bu tehditlerin başında terörizm ve kitle imha silahları bulunuyor.
Kara, hava ve deniz kuvvetleri boyutuna sahip olan NRF’nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 2007 başından itibaren 6 ay için Türkiye tarafından yönetilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu süreçte, 3 bin kadar askerden oluşacak kara gücünü NRF için sürekli hazır bulunduracak.
NRF’ye katkıları önemli olan ve “iyi sicil sahibi” Türkiye, 2003 yılında da aynı görevi üstlenmişti. NRF’nin ihtiyaçları, 6 aylık dönemler çerçevesinde belirleniyor ve harekatların boyutlarına göre değişiyor. Askeri yetkililer, “kuvvet havuzu oluşturulmasının ve ihtiyaçların, yerine göre bu havuzdan karşılanmasının” söz konusu olduğunu, müttefik ülkelerin NRF’ye tahsis ettikleri asker ve teçhizatı sürekli hazır halde bulundurmaları gerektiğini, bu birimlerin, NATO Konseyi’nin olası bir askeri müdahale kararından en geç 30 gün sonra “işbaşı” yapmaları gerektiğini ifade ediyor.
Zapatero ve Blair: Türkiye’ye kapılar açık tutulmalı
İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, AB’nin Türkiye’ye kapılarını açık tutmasının önemli olduğunu söyledi. Zapatero, NATO zirvesinin yapıldığı Letonya’nın başkenti Riga’da gazetecilere yaptığı açıklamada, AB’nin Türkiye’ye nihai üyelik sözünde durması gerektiğini ifade etti. Bu arada, İngiltere Başbakanı Tony Blair, Avrupa’nın Türkiye’ye AB üyeliği konusunda yanlış bir mesaj göndermesinin uzun dönemde ciddi bir hata olabileceğini söyledi.
|
/ RİGA
30.11.2006
|
|
|
The Times: Papa köprü rolüne soyundu |
Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un Türkiye ziyaretinin ilk gününe geniş yer veren İspanyol basını, “Papa, AB’ye girişini destekleyerek Türkiye’yi kazanıyor” yorumunda bulundu.
İspanyol gazeteleri, Papa’nın, Türkiye’nin AB’ye girişine destek verdiği açıklamasını manşetlerine çıkardı. El Pais gazetesi, “Osmanlı nezaketindeki tören ve Vatikan diplomasisinin inceliği medeniyetler çatışmasından kurtardı” ifadesini kullanarak, Papa’nın ziyaretinin iyi başladığını belirtti. El Mundo gazetesi de Vatikan’ın en üst düzey temsilcisinin “İslam ile gerçeklere dayanan bir diyalog” istediğini yazdı. Sağ görüşlü ABC gazetesi ise Papa’nın Türkiye’nin AB’ye girişine destek verdiğini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına dikkat çekti.
“Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun Papa’yı ağırladığı sırada bir anlamda karşısında huzursuz görünen Papa’ya ders verdiğini” yazan Times, “Bardakoğlu’nun Papa’ya, (dini liderler bir araya geldiklerinde, kendi inançlarının üstünlüğünü göstermeye çalışmadan, birlikte insanlığın ortak sorunlarının çözümü üzerinde yoğunlaşmalılar) dediğine” dikkat çekti. The Daily Telegraph gazetesi de “Papa’nın Türkiye ziyareti sırasında Müslümanların öfkesini yatıştırma şansı aradığını” yazdı.
|
/ MADRİD
30.11.2006
|
|
|
“Maliki’den vazgeçmedik” |
Beyaz Saray, ABD Başkanı George Bush ile Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin görüşmesi öncesinde Maliki’nin liderlik yetenekleri konusunda şüpheler bulunduğuna dair bir belgenin basına yansımasına rağmen, Maliki’yi desteklediğini açıkladı.
Beyaz Saray sözcüsü Tony Snow, NATO zirvesinin yapıldığı Letonya’nın başkenti Riga’daki açıklamasında, “Maliki hükümetine, siyasi, ekonomik, diplomatik ve güvenlik konusundaki hedeflerine ulaşması için yardım etmeye kararlıyız” dedi.
Snow, New York Times haberinde duyurulan yazının varlığını kabul ederek, “Bu yazı, durumun son derece karmaşık olduğunu yansıtıyor ve henüz genç olan Maliki hükümetinin dikkate değer çabalarını ortaya koyuyor” dedi.
New York Times gazetesinin haberine göre, Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, Maliki ile 30 Ekimde Irak’ta yaptığı görüşmede edindiği izlenimlere dayanarak hazırladığı ve Bush ve diğer üst düzey yetkililere gönderdiği 8 Kasım tarihli 5 sayfalık gizli yazışmada, ABD’nin, Irak liderini siyasi anlamda güçlendirmek için harekete geçmesi gerektiği görüşünü bildiriyor ve “Maliki’nin güçlü olmaya çalışan bir lider olduğunu, ancak bunu nasıl yapacağı konusunda güçlük çektiğini” ifade ediyor.
|
/ RİGA
30.11.2006
|
|
|
Carter: Irak tarihteki en büyük hata |
Eski ABD başkanlarından Jimmy Carter, ‘’Irak’taki savaşın, bir ABD başkanı tarafından yapılan en büyük hatalardan biri olduğunu’’ söyledi.
Carter, CNN’e yaptığı açıklamada, ‘’Irak’ın işgalinin ve tüm sonuçlarının çok büyük bir hata olduğunu düşünüyorum. Bunun bir ABD başkanının yaptığı en büyük hatalardan biri olduğunu sanıyorum’’ dedi. 1977-1981 yıllarında ABD başkanlığı yapan Carter, Irak savaşının ABD için Vietnam’dan daha büyük bir siyasi hata olup olmadığının sorulması üzerine, ‘’Irak savaşının dünyanın geri kalanı tarafından Vietnam’dan daha fazla hatırlanacağını’’ ifade etti.
|
/ WASHINGTON
30.11.2006
|
|
|
Ahmedinejad’dan Amerikan halkına mektup |
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın ABD halkına hitaben mektup yazdığı bildirildi.
Farsça yayımlanan İran gazetesinin haberine göre, Ahmedinejad’ın ABD halkına hitaben yazdığı 5 sayfalık mektup, önceki gece Dışişleri Bakanlığı tarafından İran’ın BM’deki temsilcisi Büyükelçi Muhammed Cevad Zarif’e iletildi. İran’ın BM temsilciliği tarafından bugün New York’ta açıklanacağı belirtilen mektubun içeriğine ilişkin bilgi verilmedi.
|
/ TAHRAN
30.11.2006
|
|
|
“ABD çekilirse Irak’a müdahale ederiz” |
Suudi Arabistan’ın, ABD Irak’tan çekilmeye başladığında, ‘’Şii milislerin Sünnileri katletmesini önlemek için’’ petrol gücünü ve silahlarını kullanarak müdahale edeceği belirtildi.
Suudi hükümetinin güvenlik danışmanı Navaf Obeyd, Washington Post’taki yazısında, Suudi yönetiminin ABD’nin çekilmesinden sonra Irak politikasını gözden geçirmeye hazırlandığını bildirdi. Obeyd, Suudi yönetiminin fiyatlarda düşüş sağlamak için pazara petrol sürümünü artırmayı ve böylece İran’ın Irak’taki Şii milisleri finanse etme yeteneğini sınırlamayı seçenek olarak düşündüğünü yazdı. Suudi Arabistan’ın Irak’a müdahalesinin büyük riskler taşıdığını belirten Obeyd, ‘’ancak hareketsiz kalmanın çok daha kötü olduğunu’’ kaydetti.
|
/ WASHINGTON
30.11.2006
|
|
|
|