Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı, Başmüzakereci Ali Babacan’ı TBMM’deki makamında kabul ederek görüştü.
Dışişleri Bakanı Gül, görüşmeden ayrılırken, gazetecilerin, Kıbrıs Rum Kesimine deniz ve hava limanlarının açılması için Finlandiya Dönem Başkanlığının 6 Aralık’a kadar Türkiye’ye süre vermesine ilişkin sorularını cevaplandırdı. Pazar günü Finlandiya’ya gideceğini hatırlatan Gül, şöyle konuştu:
‘’Zaten görüşülecek. Finliler de görüşüyor. Bir yol bulabilirsek, büyük bir memnuniyetle bekleriz ama Türkiye üzerine düşeni yapmıştır. Türkiye’nin protokolü imzalarken beklentisi, AB’nin Kıbrıs Türkleri ile serbest ticareti başlatmasıdır. Bütün beklentisi buydu. Bu protokol imzalanmadan önce, protokolün taslağı, ‘Türkiye, protokolü imzalayacak ve koşulsuz onaylayacak’ şeklindeydi. Oradaki tartışmalarımız ve görüşmelerimiz neticesinde ‘’Türkiye, protokolü sadece imzalayacak’ haline geldi. ‘Onaylayacak’ ve ‘koşulsuz’ lafları kaldırıldı. Bütün bunların arkasındaki görüş ve beklenti, AB’nin Kıbrıs Türklerine verdiği sözü tutmasıydı. Bu nedir; onların serbest ticareti başlatması. Dolayısıyla bu yönde çalışmalar devam ediyor. Daha çok vakit var. Ben geçenlerde Kıbrıs’a niye gittim? Özellikle o gün gittim Kıbrıs’a... Özellikle de orada konuştum. Sayın Başbakan, zaten defalarca Türkiye’nin görüşlerini orada söyledi. Bu işler böyle tarih verme, şantaj... Bunlarla olmaz. Zaten öyle bir şey de söz konusu değil. Bunlar, bazen farklı farklı yansıyor. Finlandiya Dönem Başkanlığı bir gayret içerisinde, biz de o gayretleri destekliyoruz.’’
ERDOĞAN: FARKLI ADIM SÖZ KONUSU DEĞİL
Başbakan Erdoğan da TBMM’deki makamından ayrılırken ‘’Finlandiya’nın 6 Aralık önerisine ilişkin bir değerlendirmeniz olacak mı?’’ sorusu üzerine şunları söyledi:
‘’Teknokratlar, bürokratlar hepsi gidiyorlar, orada görüşmeler yapacaklar. Dışişlerindeki arkadaşlar da gidiyor. Ardından da Abdullah Bey, Helsinki’ye gidecek. Bizim bugüne kadar çizdiğimiz çerçeve belli. Biz her zaman görüşmedeyiz, görüşmelerimiz devam edecektir. Kabullenemeyeceğiz şeyler önümüze geldiği zaman farklı bir bir adım söz konusu olmayacaktır. Bugüne kadar söylediklerimizi biliyorsunuz.’’
|