Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD’nin Güvenlik Konseyinin Filistin konusundaki kararını veto etmesi ile ilgili olarak, “Dünyanın buna duyarsız kalmaması gerekir. Bunlar yanlış sinyaller veriyor bölgeye. Halbuki bölgede huzura ihtiyaç var. İki bağımsız devletin, yani İsrail ve Filistin bağımsız devletlerinin yan yana yaşayacağı ortamı oluşturmak lâzım” dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül,’’Dünyanın Filistin konusuna duyarsız kalmaması gerekir. Bu, bölgeye yanlış sinyaller veriyor. Halbuki bölgede huzura ihtiyaç var” dedi. THY’nin tarifeli uçağıyla Ankara’dan İstanbul’a gelen Gül, Atatürk Havalimanı VIP Salonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı.
ABD’nin BM Güvenlik Konseyinde İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki son operasyonunu kınayan karar tasarısını veto etmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de, şöyle konuştu: “İsrail ve Filistin devletlerinin yan yana yaşayabileceği ortamı oluşturmak lâzım. Bütün davranışlar ve özellikle İsrail’in güç kullanma ve tek taraflı adımlar atması, ne yazık ki bölgede beraber yaşama imkânını zedeliyor. Yeni nesiller nefret ve intikam duygularıyla yetişiyor. Bunlar da geleceği zora sokuyor. Halbuki, atılacak adımların, gelecekte hiç değilse iki devlet çözümünü kuvvetlendirici olması gerekir.’’
Gül, BM Genel Sekreter Kofi Annan’ın bugün İstanbul’da başlayacak ‘’Medeniyetler İttifakı Girişimi 4. Yüksek Düzeyli Grup Toplantısı’’na katılacağını söyledi. Gül, ‘’Kıbrıs dosyası onun elinde, giderken iyi bir dosya bırakmasını arzu ediyoruz’’ dedi. Kıbrıs ile ilgili son gelişmeler hakkında Annan’ı bilgilendireceklerini ifade eden Gül, ziyaretin bu sebeple de büyük önem taşıdığını bildirdi.
Öte yandan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırılarda aleni olarak sivil yerleşim birimlerini hedef aldığını ifade ederek, “30’a yakın sivilin öldürülmesini kınıyor, bu katliama dünyanın seyirci kalmamasını bekliyoruz” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Salim Uslu, İsrail’in Ortadoğu’da terör estirdiğini, Beyt Harun’daki saldırılarda sivillerin yaşadığı bir binanın hedef alındığını belirterek, “30’a yakın sivilin öldürülmesini kınıyor, bu katliama dünyanın seyirci kalmamasını bekliyoruz” dedi.
İsrail’in Ağustos 2006’daki saldırılardan sonra dünya kamuoyundan gelen tepkiler üzerine ilan ettiği ateşkesin kalıcı olmayacağının önceden belli olduğunu vurgulayan Salim Uslu, yaptığı son saldırıların, İsrail’in askerî noktaları değil, aleni olarak sivil yerleşim birimlerini hedef oldığını gösterdiğini kaydetti.
Salim Uslu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Hak-İş Konfederasyonu, 16 Ağustos 2006’da İsrail Büyakelçiliği önünde düzenlediği protesto mitinginde okunan metinde şöyle bir önsezi ve kaygıya işaret edilmişti: ‘İsrail yol kesti, nesil kesti, sözüm ona şimdi de ateş kesti. Bize göre bu yeni bir saldırı için bir nefesti.’ Bugün İsrail’in yaptığı saldırı, aslında bir suçüstü durumu olduğu kadar, dünyadaki barış girişimlerine de bir meydan okuma niteliğindedir. İsrail’i bu tutumundan dolayı kınıyor, ona destek veren ülkelere de bir çağrıda bulunmak istiyoruz; Unutmayın ki rüzgar eken fırtına biçer.”
|