|
|
|
| |
Fiyat istikrarı sağlanamadı |
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ‘’Fiyat istikrarı henüz sağlanmadı, fiyat istikrarının sağlanabilmesi için önümüzde epeyce uzun bir yol var’’ dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğine (MÜSİAD) konuk olan Yılmaz, buradaki konuşmasında, enflasyon değerlendirmesi yaparak, finansal piyasalardaki gelişmeler, büyüme, istihdam ve cari açık konularına değindi.
Yılmaz, MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat’ın, mali piyasaların istikrarına yönelik ekonomik uygulamalardan, katma değer meydana getirme, büyüme ve istihdama yönlenmesi gerektiğine ilişkin sözlerini hatırlatarak, TCMB’nin takip ettiği fiyat istikrarı, ekonomik istikrarla, Bolat’ın söyledikleri arasında bir fark bulunmadığını, fakat bunu anlatmaları gerektiğini söyledi.
Durmuş Yılmaz, ‘’Eğer arasında bir fark olduğu düşünülüyorsa sayın başkanla bizim aramızda epeyi mesafe var demektir. Sunumumda bu farkın giderilmesine çalışacağım’’ dedi.
Türkiye’nin son 30 yıldır enflasyonla yaşadığını, tek haneli enflasyona ilk defa 2004’te gelindiğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
‘’Enflasyonla yaşamak toplumun her kesiminde önemli değişikliklere neden oldu. Enflasyondan kurtulmak MB’ye kanunla kendisine verilen bir görevdir. Fiyat istikrarının içinde aş, iş, büyüme istihdam ve cari açık vardır. Fiyat istikrarı olduğu zaman bunların hepsi olacak. Eğer fiyat istikrarı yoksa bunların diğerleri de olmuyor. Enflasyon 2005’te 7,72 gibi tek haneli rakama düştü fakat bu ‘Biz fiyat istikrarını sağladık’ demek değil. Hayır fiyat istikrarı henüz sağlanmadı. Biz düşen enflasyon ortamındayız. Fiyat istikrarının sağlanabilmesi için önümüzde epeyce uzun bir yol var. Bu bir süreç, bu süreç henüz tamamlanmadı."
|
|
/ İSTANBUL
08.11.2006
|
|
| |
Sebze fiyatları arttı |
Üretim merkezlerinden Antalya’da soğuk hava sebebiyle seralarda ürün toplanmasında yaşanan zorluk ve ihracatın başlaması, sebze fiyatlarında artışa yol açtı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal ve Zabıta Daire Başkanı Uğurcan Ecemiş yaptığı açıklamada, Antalya ve çevresinde geçen haftaki yağışların ardından soğuk havanın etkili olduğunu söyledi.
Soğuk havanın, seralarda ürün toplanmasını engellediğini ve ürünün gelişmesine olumsuz etki yaptığını belirten Ecemiş, ihracatın da başlamasıyla Toptancı Hali’ne yeterli miktarda ürün girişi olmadığını kaydetti. Yurt içinden sebzeye fazla talep gelmesi sebebiyle de fiyatların geçen haftaya göre artış gösterdiğini ifade eden Ecemiş, Kaliforniya cinsi biberin fiyatının 2 YTL, kapya biberin fiyatının 1 YTL, domatesin fiyatının 15 Ykr arttığını bildirdi. Ecemiş, patlıcanın fiyatında yüzde 100, salatalığın fiyatında ise yüzde 100’den fazla artış yaşandığını belirtti.
|
|
/ ANTALYA
08.11.2006
|
|
| |
150 bin ton patates toprak altında kaldı |
Türkiye’nin en önemli patates üretim merkezi olan Nevşehir’de, patates üreticileri kar ve soğuk havaya hazırlıksız yakalandı. Sağanak yağışlar ve karla birlikte bölgede 150 bin ton patates toprak altında kaldı.
Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç yaptığı açıklamada, 25 bin hektarlık bir alanda patates üretiminin yapıldığı Nevşehir’de, şu an halen 5 bin hektarlık alanda 150 bin ton patatesin hasat için beklediğini söyledi. Üreticilerin soğuk hava ve kar yağışına hazırlıksız yakalandığını belirten Tunç, aşırı yağmur ve sonrasında yağan kar sebebiyle patates tarlalarında hasat yapamadıklarını söyledi.
Kar yağışı sonrası meydana gelebilecek bin don sebebiyle hasadı yapılamayan patateslerin çöpe dökülme tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını ifade eden Tunç, “2006 yılının ilk karı nasıl araç sahiplerini zincirsiz, kar tipi lastiksiz yakaladıysa patates üreticilerini de aynı şekilde hazırlıksız yakaladı. İlimizdeki patates tarlalarının yüzde 30 unda henüz hasat yapılmamıştı. Yağmur ve kar sonrasında ise bu tarlalarda tarım makinelerinin çalışması imkansız hale geldi” dedi. Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, sel ve don olayları sonrası büyük zarar gören üreticilerin hükümet tarafından desteklenmesini istedi.
|
|
/ NEVŞEHİR
08.11.2006
|
|
| |
Sigortasız çiftçiye afet yardımı yok |
Etkili yağışlar sonrası, üreticilerin 2090 sayılı kanundan yararlanabilmeleri için sigorta yaptırmaları, bunun ön şartının da çiftçi kayıt sistemi kayıtlarındaki bilgilerin güncellenmesi olduğu bildirildi.
Bu yıl Ağustos ayında yayınlanan yönetmelik sonrası, zarara uğrayan çiftçilerin, yardım talebinin sigorta yaptırmaması durumunda dikkate bile alınmadığı kaydedildi.
Yumurtalık İlçe Tarım Müdürü Cihangir Çay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelişmiş ülkelerde tarım sektörünü koruyucu tarım sigortalarının ülkemizde henüz istenen düzeyde olmadığını belirtti. Tarımsal arazilerin genellikle küçük, parçalı ve dağınık olması, ayrıca tarımda karşılanan risklerin genellikle afet niteliği taşıması sonucu sigorta primlerinin yüksek olmasının, Türk çiftçisini sigortadan uzaklaştırdığını ifade eden Çay, şunları söyledi:’’14 Haziran 2005 tarihinde 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu, 18 Mayıs 2006 tarihinde ise Tarım Sigortaları Havuzu Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Tarım Sigortaları Uygulama Yönetmeliği çıktı. Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında, uygulama yılında yer alan riskler için tarım sigortası yaptırmayan üreticiler 2090 Sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanundan da yararlanamamakta. Çiftçilerimizin bu kanundan yararlanabilmeleri için sigorta yaptırmaları gerekir, bunun ön koşulu da çiftçi kayıt sistemi (ÇKS) kayıtlarındaki bilgilerini güncellemeleri.’’
|
|
/ YUMURTALIK
08.11.2006
|
|
| |
Yeniden değerleme vergi artışı değilmiş! |
Gelir İdaresi Başkan Vekili Osman Arıoğlu, bazı vergi ve harçların 2007 başında yeniden değerleme oranına bağlı olarak yükselmesinin ‘’yeni bir vergi artışı’’ şeklinde nitelenemeyeceğini söyledi.
Arıoğlu, yaptığı açıklamada, çeşitli Vergi Kanunlarında, maktu tutarların her yıl yeniden değerleme oranı kadar arttırılmasının öngörüldüğüne dikkati çekti. Yeniden değerleme oranının da, TÜİK’in daha önce toptan eşya, şimdi de üretici fiyat endeksinde Ekim sonunda, 12 aylık dönemler itibariyle meydana gelen ortalama artışa göre belirlendiğini ifade eden Arıoğlu, ‘’Bu şekilde 1 yıllık dönemde maktu vergilerde enflasyon nedeniyle oluşan kaybın giderilmesi ve başlangıçtaki tutarın korunması amaçlanmaktadır’’ dedi. Arıoğlu, şöyle devam etti:’’Bakanlar Kurulunun maktu vergi ve harç tutarlarını, yeniden değerleme oranının üzerinde arttırma yetkisi de bulunmaktadır. Ancak bu yetki, yıllardır kullanılmamıştır. Söz konusu tutarlar da, her yıl hiçbir yeni işleme gerek kalmadan, yeniden değerleme oranı kadar artmıştır. 2007 yılı için de, Bakanlar Kurulu’nun maktu vergilerle ilgili ek bir artışa gidilmesi yönünde alınmış bir kararı bulunmamaktadır. Hal böyleyken, 2006’nın yeniden değerleme oranına göre, 2007 başında maktu vergilerde meydana gelecek otomatik yükselmeyi, yeni bir vergi artışı şeklinde nitelemek çok yanlıştır. Bu kamuoyunu da yanıltmak olur. Çünkü bu, 2007’ye özgü yeni bir vergi artışı anlamına gelmemektedir.’’
|
|
/ ANKARA
08.11.2006
|
|
| |
Merkezin faiz artışları bankaları etkiledi |
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, faiz artışlarının bankaları önemli derecede etkilediğini vurguladı.
Bilgin, ‘’Merkez Bankasının faiz artış kararlarında, bankacılık sistemine yapacağı etkiyi düşünme katsayısı, BDDK’nınkinden çok daha düşük. Merkez Bankasının amacı enflasyonla mücadele. Ama faizleri böyle bir düzeye çekerseniz, istediğiniz hiçbir amaca kısa sürede ulaşamazsınız’’ diye konuştu.
Bilgin, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle yaptığı sohbet toplantısında, bankacılık sektörünün en ufak olaylardan bile etkilenebildiğini hatırlattı. Son ekonomik dalgalanmanın ardından kurlardaki değişikliğin, açık pozisyonda çalışmamaları nedeniyle bankaları çok etkilemediğini ancak faizlerdeki 4-5 puanlık artışın, önemli etki yaptığını anlatan Bilgin, dalgalanmada bankalar ve BDDK’nın soğukkanlı davrandığını, sektörün iki önemli testi başarıyla geçtiğini söyledi. Bunlardan birinin ‘’kredi ve faiz riski’’ olduğunu ifade eden Bilgin, kredilerde geri dönme riskinde artış eğilimi görmediklerini, olumsuz bir etki olacağını düşünmediklerini söyledi.
|
|
/ ANKARA
08.11.2006
|
|
| |
‘Hep kümesteki kazlar yolunuyor’ dönemi bitti |
Gaziantep Vergi Dairesi Başkanı Recep Karapınar, 22 inşaat müteahhidinin vergi incelemesinde 25 milyon 960 bin YTL tutarında kayıt dışı işlem tespit edildiğini ve vergilerin tahsil edilerek Hazineye ulaştırıldığını bildirdi.
Karapınar, yaptığı açıklamada, inşaat alanlarında saha gezisi, tapu kayıtları, konut kredi sözleşmeleri, ekspertiz raporları, inşaat yapı ruhsatı ile bina tescil harcı verileri baz alınarak, Gaziantep genelinde toplam 155 inşaat müteahhidi ya da inşaat yap-satçılık faaliyetinde bulunan mükellefleri vergi incelemesine aldıklarını söyledi.
Karapınar, şunları kaydetti: “22 mükellefin incelemesi tamamlandı. Yapılan incelemeler sonucunda 25 milyon 960 bin YTL tutarında kayıt dışı işlem tesbit edildi. Toplam 3 milyon 303 bin YTL vergi istendi. 18 mükellefimizle uzlaşma sağlanarak, ödemesi gereken vergi tahsil edildi. Gelirlerimiz hazineye intikal etti. 4 tane mükellefimizin de uzlaşma değerlendirmesi yapılıyor. Diğer mükelleflerimizin incelemeleri süratle devam ediyor.’’
|
|
/ GAZİANTEP
08.11.2006
|
|
| |
ÖİB Azerbaycan’a “model” olacak |
Türk Telekom, Tüpraş ve Erdemir gibi büyük özelleştirmelere birbiri ardına imza atan Türkiye, özelleştirmede ‘’model’’ olmaya da başladı.
Nitekim, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) ile Azerbaycan Devlet Özelleştirme İdaresi arasında, özelleştirmede mevzuat, bilgi ve deneyim alış verişi ile danışmanlık hizmetleri konularında işbirliği yapmak üzere işbirliği niyet protokolü imzalandı.
Alınan bilgiye göre, ÖİB’nin dâvetlisi olarak Türkiye’de bulunan, Azerbaycan Devlet Özelleştirme İdaresi Başkanı Karam Hasanov, Baş Yardımcısı Azer Beşirov ve Başdanışmanı Anar İsayev’den oluşan heyet, ÖİB Başkanı Metin Kilci Başkanlığındaki heyet ile görüşmelerde bulundu.
Görüşmelerde Azeri tarafının Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştiği özelleştirmelerden etkilendiklerini dile getirdiği vurgulanırken, görüşmeler sırasında varılan uzlaşma sonucu dün imzalanan protokolde de, iki ülke arasında özelleştirme alanında işbirliğini geliştirmeye yönelik ifadeler bulunuyor. Protokole göre mevzuat, bilgi ve deneyim alış verişi ile danışmanlık hizmetleri konusunda işbirliği yapılacak.
|
|
/ ANKARA
08.11.2006
|
|
| |
Yüzlerini biber güldürdü |
Tütün ekiminden zor günler yaşayan ve bu nedenle bir kısmı göç etmek zorunda kalan Manisa’nın Gölmarmara ilçesine bağlı Kayaaltı köylüleri, “tutunacak dalı’’ biberde buldu.
Köyde tütüne alternatif olarak ekilen biberin, yılda bin ton satışının gerçekleştirildiği ve çiftçilerin iyi bir kazanç dönemine girdiği belirtildi. Alınan bilgiye göre, tütün üretiminden kazanamayan ve bu nedenle bir kısmının göç etmek zorunda kaldığı Kayaaltı köylüleri, sofrada taze kullanımından yemeklere, salçadan turşuya birçok alanda kullanılan biber ekimine yönelerek, alternatif geçim kaynaklarını meydana getirmeyi başardı. Çiftçilerin, önceki yıllardaki durumlarından farklı olarak, zeytinin yanında ekimini yaptığı biber sayesinde iyi kazanç elde ettikleri belirtildi.
|
|
/ MANİSA
08.11.2006
|
|
| |
Rekabetin önü açılacak |
Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak, belli bir pazar payının üzerinde olan teşebbüslerin, piyasaya başka teşebbüslerin girişin engel olacak şekilde anlaşma yapmalarını önlemek amacıyla, ‘’dikey anlaşmalara eşik getirmeye’’ dönük yeni bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Parlak, Rekabet Kurumunda bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısında, kurumun son çalışmaları hakkında bilgi verirken, dikey anlaşmalarla ilgili muafiyet tebliğini yeniden düzenlediklerini söyledi. Herhangi bir sektörde faaliyet gösteren sağlayıcı ya da üretici ile dağıtıcı arasında yapılan ve rekabet üzerinde direkt etkisi olan dikey anlaşmalara dönük bu zamana kadarki uygulamada, teşebbüslerin herhangi bir eşik olmadan muafiyet şartlarından yararlandığını hatırlatan Parlak, AB’deki uygulamalarda ise eşiğin yüzde 30 olduğunu ve pazar payı bu oranın üzerinde olan teşebbüslerin münhasır anlaşma yapamadığını hatırlattı.
|
|
/ ANKARA
08.11.2006
|
|
|
|
