Türkiye’de iki haftadan bu yana incelemelerde bulunan BM Keyfî Gözaltı Çalışma Grubu, faaliyetlerini tamamladı. Grubun başkanı hakim Zerrougui, her devletin kendi vatandaşlarını teröre karşı koruma hakkı ve görevi bulunduğunu belirterek, “Türkiye’nin yürüttüğü bu mücadele uluslararası insan hakları yükümlülüklerini, keyfî tutukluluğun önlenmesi de dahil olmak üzere, yerine getirilmesiyle kazanılabilir” diye konuştu.
Türkiye’nin daveti üzerine, 8 Ekim’de Ankara’ya gelen, İzmir, İstanbul ve Diyarbakır’da incelemelerde bulunan grubun Cezayirli başkanı yargıç Laila Zerrougui, BM Binasında düzenlediği basın toplantısında, BM İnsan Hakları Konseyi ile bağlantılı olarak çalışan grubun Türkiye izlenimlerini aktardı.
İspanyol meslektaşı Manuela Carmena’nın da eşlik ettiği Zerrougui, ziyaret ettikleri her ilde, yargıçlar, savcılar, cezaevi ve emniyet yetkilileriyle görüşmelerde bulunduklarını anlatarak, gezi boyunca karakollardaki nezarethaneleri, akıl sağlığıyla ilgili iki ayrı merkezi ve sınır dışı edilmeyi bekleyen yabancılara hizmet veren iki ayrı birimi ziyaret ettiklerini söyledi. Türk hükümetinin bu ziyarete atfettiği önemden duydukları memnuniyeti dile getiren Zerrougui, ‘’keyfi tutuklama’’ derken, uluslar arası yasaların çiğnenmesinin kastedildiğini söyledi.
TERÖRLE MÜCADELEDE REFORMLAR İŞLEMİYOR
Yargıç Zerrougui, Türkiye’de adli suçlar ve terör suçları için olmak üzere iki ceza yargılama sistemi olduğunu belirterek, ikinci sistemdeki reformların uygulanmadığını öne sürdü. Her devletin kendi yurttaşlarını teröre karşı koruma hakkı ve görevi bulunduğunu belirten Zerrougui, ‘’Türkiye’nin yürüttüğü bu mücadele uluslar arası insan hakları yükümlülüklerini, keyfi tutukluluğun önlenmesi de dahil olmak üzere, yerine getirilmesiyle kazanılabilir’’ diye konuştu.
|