İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesinin Başyazarı, “hem Türkiye’de hem Avrupa’da Türkiye’nin AB süreciyle ilgili ret cephesinin giderek büyüdüğünü” savunarak, “bu da sadece Türkiye’nin üyelik arzusu açısından değil, Avrupa’nın ilerici ve kucaklayıcı bir siyasi güç olarak geleceği açısından da tehlikeler arz ediyor” açıklamasında bulundu.
Gazete “Türkiye’nin, AB’nin elinden kaçırmakta olduğu bir ödül durumunda bulunduğunu” yazdı.
“Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin geçen hafta AB içindeki Türkiye’ye
yönelik tutumları ve Fransa meclisinin kabul ettiği yasa teklifinin Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini vurulmuş birer darbe olduğu” görüşünü dile getiren gazetenin başyazarı, “AB dışişleri bakanlarının dün, bu zararı biraz da olsun giderebilmek için toplandıklarını” belirtti.
“Asıl diplomatik zorluğun gelecek ay ilerleme raporunun açıklanmasıyla ortaya çıkacağını” ifade eden başyazar makalesinde, “Eğer beklendiği gibi raporda Türkiye’nin liman ve havaalanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmayı reddetmesi eleştirilirse AB liderleri bir sonraki toplantılarında Türkiye’nin üyelik sürecini tümüyle dondurabilir. Bir kez donduruldu mu, müzakerelerin yeniden başlatılması son derece zor olacaktır” diye yazdı.
“AB’nin gelecekteki genişlemesiyle ilgili yaygın bir karamsarlık bulunduğunu” da savunan başyazar, “AB Komisyonu Başkanı Manuel Barroso’nun hafta sonunda yaptığı değerlendirmenin, Türkiye’nin üyelik şansıyla ilgili en karamsar resmî değerlendirme olduğunu” yazdı.
“Barroso’nun, Türkiye’nin üyelik sürecinin 20 yıl süreceğini tahmin ettiğini” kaydeden başyazar, “bu sürenin daha önceki resmi açıklamalarda 15 yıl olduğunu” ifade etti.
Fransa meclisinin kararı milliyetçi kesime yaradı
Gazetenin başyazarı, Fransa meclisinin kararıyla ilgili olarak da “Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan özür dilediğini, iktidardaki partinin de yasaya karşı olduğunu” hatırlattı ve “ancak artık olan oldu, bu adımla verilen zarar verilmiş oldu” eleştirisinde bulundu.
“Fransa meclisinin kararının Türkiye’de, (AB’nin Türkiye’yi istemediğini) savunarak AB üyeliğine karşı çıkan milliyetçi kesimin işine yaradığı” görüşünü dile getiren başyazar, “AB yanlılarının ise yapılan fedakarlıkları savunmakta güçlük çektiklerini” ifade etti.
“Bu kocaman ödül elimizden gidiyor” ifadesini kullanan başyazar, “Oysa bu Müslüman ülkenin üyeliği Avrupa için madden ve ideolojik olarak büyük bir başarı olacaktı. Böylelikle Avrupa Orta Doğu ile sınırı olan bir kara parçasında insan hakları, ifade özgürlüğü ve liberal ekonomi gibi değerlerini yükseltecekti” görüşünü dile getirdi. Yazar, ancak Türkiye’nin Avrupa ile politik ilişkilerinin sürmemesi halinde bunların hiçbirinin gerçekleştirilemeyeceğini kaydetti.
|