Fransa parlamentosunda 12 Ekim’de görüşülmesi beklenen ‘’sözde Ermeni soykırımı yoktur’’ diyenlerin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısının gündeme gelmesi, ihalelerde bazıları ‘’kısa listeye’’ giren Fransız firmalarının Türkiye’deki yatırımlardan pay almalarını zora soktu.
Söz konusu tasarının parlamentoda yasalaşması durumunda, Türkiye’de toplam tutarı 20 milyar doları aşan yatırımlarda, Fransız firmalarının bu ihaleleri üstlenme şansları iyice azalmış olacak. Fransa parlamentosunun alacağı karardan sonra Fransız firmalarının en çok etkilenebileceği projeler arasında, ulaştırma, enerji ile savunma yatırım ve tedarik projeleri yer alıyor.
İlk aşamada yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yatırımla Sinop’ta kurulması planlanan Nükleer santral projesinde, Fransız firmaların da teklif hazırlığında olduğu biliniyor. Kısa adı “Marmaray” olan, İstanbul metro sistemlerinde kullanılması planlanan ve yaklaşık 2 milyar dolarlık maliyeti bulunan araçların alımında Fransız firmaları da “kısa listede” yer alıyor. İstanbul ve İzmir, Adana, Konya, Kayseri ile diğer büyükşehir belediyelerinin de inşa edecekleri metro hatlarında kullanılacak araçların önemli bir bölümü de Fransız firmaları tarafından imal ediliyor.
Özellikle SSM’nin 52 adetlik “helikopter” ihalesine teklif veren Fransız Eurocopter firmasının da, ihalede iddialı konumda olduğu ve bu konuda SSM’nin belirlediği “kısa listede” yer aldığı biliniyor.
Boykot çağrıları yükseliyor
Kısa adı ÇETKODER olan Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş, Fransa’nın Ermeni Soykırımını reddetmeyi suç sayan tasarının görüşülmesine, boykotla karşılık vereceklerini söyledi. Göktaş, “Millet olarak Fransa’nın ürettiği hiçbir mal veya malzemeyi kullanmayalım” dedi.
Bursa Genç Sanayici İşadamları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD) Başkanı Denizhan Sezgin de “Tasarı yasalaşırsa Türkiye ve Fransa milletleri arasındaki ilişkileri kötü etkileyeceği kesindir. Doğacak sonuçlar arasında ilk etkilenecek olan da ticari ilişkilerdir” diye konuştu.
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erhan Özmen de “Boykot ve ambargo gibi söylemler bir yere kadar geçerli olabilir. Bu tip eylemler Türkiye’ye de zarar vereceğinden, diplomatik girişimlerin yoğunlaştığı bir süreç daha etkili olacaktır. Hükümeti, muhalefeti, sivil toplum kuruluşları, işadamları ve toplumun tüm kesimleri olarak bu sürecin aşılması için ortak sorumluluk ve sağduyu ile hareket etmek durumundayız” şeklinde konuştu.
|