Bir başbakan, asker bürokratların kendi iktidarına yönelik açıklamalarına “Bu tür açıklamalar piyasaları olumsuz etkiliyor. Ben açıklamamı yaparım, ne olursa olsun olmaz. Hassasiyet olması lazım” demekle yetiniyorsa, az gittik uz gittik dere tepe düz gittik sonucuna varırız.
Giden Genelkurmay Başkanı Özkök de, piyasalar olumsuz etkilenmesin diye açıklamalarını borsanın kapanış saatine getirdiklerini söylememiş miydi?
Artık tek hakim piyasa.
Kimdir bu piyasa, neye göre hareket eder bilmiyoruz.
İşçi Mehmet’i, marangoz Hasan’ı, öğretmen Lale’yi, hakim Ahmet Bey’i düşünür mü o bir muamma.
Ama herkesin piyasayı düşündüğü bir gerçek.
Başbakan bile silahlı bürokrasinin demokratik süreci ciddi biçimde rahatsız eden açıklamalarından sadece piyasa açısından rahatsızlık duyuyorsa, söylenecek tek söz kalır: “Pes.”
Beğenin beğenmeyin, demokrasinin belirli kuralları vardır. Bunun başında sivillik gelir.
AB istiyor diye değil, demokrasiye inandığınız için, rejime yönelik her türlü tehdide, siyasi partileri, kurumları ve sivil toplum örgütleriyle tüm ülkenin karşı koyacağına inandığınız için bu kuralları savunmanız gerekir.
Türkiye’yi sevmek sadece bir meslek örgütünün işi değildir.
Demokrasiye inanmak ve onun uğruna mücadele etmek de öyle.
Ancak eğer bir ülkenin iktidar partisinin genel başkanı ve başbakanı bile demokrasiye damardan sahip çıkmaz ve piyasaları öne sürerse orada durup düşünmeniz gerekir.
Başbakan, “Demokratik bir ülkede asker bürokratların sivil iktidarı hedef alan açıklamalar yapmaları yanlıştır” demiyor.
Onu biri diyor.
Kim diyor?
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar. Ağar, net bir biçimde “Sivil ve askeri bürokrasi hükümetlerin emrindedir. Hükümet bu konuda gerekli beyanları yapmak suretiyle bu konularda askeri kesimlerin beyan vermesine mani olmalıdır. Bu yönetilemeyen Türkiye’nin yansımasıdır” diyor.
Başbakan ise Genelkurmay Başkanı ile yaptığı görüşmede bunun demokratik ilke açısından yanlışlığını vurgulamıyor ama piyasaya dikkat çekiyor.
Piyasa bozulursa, fiyaka da bozulur tabii.
Eğer demokrasiyi savunmuyorsanız, 301’in arkasında duruyorsanız, iktidarda kalmak için bir dayanağınızın olması gerekir.
Piyasa işler yolunda giderken iyi bir dayanaktır ama biraz kaypaktır.
Piyasaya yaslanıyorum derken bir anda boşa düşebilirsiniz.
Piyasa sizi bir gecede açığa düşürebilir.
Piyasa sizi açığa düşürdü mü ne kazancını ona katlayan patronlar kalır, ne iktidar.
Çünkü bu piyasa adamın altını oyar.
Piyasa biraz kalleş, biraz sinsidir.
Piyasa kendini düşünür.
Onun için siz tüm ülkeyi düşünün, piyasaya sahip çıktığınız kadar demokrasiye de sahip çıkın.
Demokrasi oyununu doğru ve kurallara uygun oynarsanız, orada sürpriz ve kalleşlik yoktur.
Sabah, 2.10.2006
|