Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Sezer’in Meclis’i açış konuşması tatmin etmedi..

Cumhurbaşkanı Sezer’in Meclis’te yaptığı konuşmayı izlediniz mi? TBMM’nin yeni yasama dönemini son açış konuşmasını..

Ben beğenmedim..

Ufuk açan, geleceğe yönelik projeksiyonlar içeren bir konuşma değildi..

Ne bugünkü dünyayı anlattı ne de yarınki dünyayı..

Dünya’nın gidişatına yönelik tek bir satır söylemedi.. Hani 2010-2015 yılında dünya şuraya gidiyor, yapmamız gereken budur diye bir uyarıda bulunmadı..

Baş döndürücü teknolojik değişimin birkaç yıl içinde dünyayı hangi noktaya götüreceğine de değinmedi..

Üstün teknoloji nedeniyle giderek düzleşen dünyanın nasıl bir dünya olacağından da Türkiye’nin o dünyadaki yerinden de söz etmedi..

Önümüze hedef koymadı..

Peki ya bugünden.. Değiştirilmeye çalışan Orta Doğu’dan söz etmedi mi?

Etti..

Komşularımızı tek tek ele aldı.. Kimini bir cümleyle geçiştirdi, kimine bir paragraf yer verdi..

Örneğin Irak’ı şöyle anlattı:

“Her gün çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği Irak’ta durum, bir insanlık trajedisine dönüşmüştür. Türkiye bu zor günlerde Irak’ın ve Irak halkının yanında olmayı sürdürecektir.”

Cumhurbaşkanı Sezer’in Irak halkı derken kimi kastettiğini anlamadım.. Tümünü kastediyorsa..

Yani.. Şii Arapları..

Sünni Arapları..

Şii ve Sünni Kürtleri kastediyorsa bir yanlışlık var demektir.. Şu anda birbirleriyle savaşan onlar.. İnsanlık dramını yaşatan da onlar.. Bir gün Sünniler, bir başka gün Şiiler..

Artık tümüne Irak halkı deyip kestirip atamayız..

Neyse..

Peki ya Lübnan?

Sezer’in konuşmasında Lübnan’a düşen pay da Irak’ınkinden farklı değildi..

Şöyle dedi; “Hepimizin belleğinde canlılığını koruyan çatışmalara dönülmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.”

Demek istediğim şu.. Sezer, Yunanistan’dan Gürcistan’a kadar tüm komşularımıza değindi ama bildik, beylik laflarla.. Kısa kısa..

Ağırlık Türkiye’deydi..

Nüfus artışı, yolsuzlukla mücadele, sağlık, eğitim, yüksek öğrenim kurumlarının sorunları, yabancılara tesis satışı, basın özgürlüğünün önemi, adil seçim sistemi, temsilde adalet gibi konulara bir veya iki paragrafla değindi ama çarpıcı bir şey söylemedi..

Hedef göstermedi..

Rota çizmedi..

2025’te 90 milyona çıkarsak iyi olmaz, daha da fakirleşiriz, temel eğitim 12 yıla çıkarılmalı, yüksek öğrenime daha fazla kaynak ayrılmalı gibi, yabancılara stratejik kurumların satışında dikkat edilmeli gibi genel noktalar üzerinde durdu..

Peki ağırlık verdiği konu neydi?

Yargının siyasallaştırılması..

Laiklik..

İrtica..

Uzun uzun laiklik anlattı.. Anayasa Mahkemesi kararlarından örnekler verdi.. Uzun uzun yargı bağımsızlığının önemini anlattı.. Ve yine uzun uzun Türkiye’yi tehdit eden bölücü ve irticai faaliyetlerin üzerinde durdu..

Cumhurbaşkanı’nı dinlerken şöyle bir düşündüm.. Demek ki Türkiye 83 yıldır daha en temel meselelerini çözememiş ki sıra dünya meselelerine gelsin..

Vatan, 2.10.2006

Mehmet TEZKAN

03.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  ‘Kendi sonlarını hazırlayan zavallılar’

  Sizi nutuk atarken değil, uçak gemilerimizi idare ederken görmek isteriz!

  Sezer’in Meclis’i açış konuşması tatmin etmedi..

  Piyasayı bırak, demokrasiye bak

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004