İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin “Toprakbank dâvâsı’’na ilişkin gerekçeli kararında, bankacılık sektörüyle ilgili tesbitlere yer verilirken, bankacılık sektöründe yapılan tüm düzenlemelere rağmen, “Bu düzenlemelerin de yaşanan olaylar nedeniyle tatmin edicilikten uzak olduğu anlaşılmıştır’’ denildi
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi ‘’Toprakbank Davası’’na ilişkin gerekçeli kararında, bankacılık sektörüyle ilgili tesbitlere de yer verdi. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 24 Temmuz 2006 tarihli duruşmasında kararını açıkladığı Halis Toprak’ın da aralarında bulunduğu 41 sanıklı davaya ilişkin gerekçeli karar tamamlandı.
Gerekçeli kararın ‘’olay ve gerekçe’’ kısmının giriş bölümünde genel olarak Türk mali sektörünün 1980 yılından başlayarak uygulamaya konulan liberal politikalar sonucunda önemli ölçüde yapısal değişikliğe uğradığı ve dinamizm kazandığı tesbitine yer verildi. Kararda, şöyle denildi:
‘’Finansal işlemlerin gayri safi milli hasıla içindeki payı giderek genişlemiş, mali piyasaların derinliği artmıştır. Bu gelişimde, selektif kredi politikalarının kaldırılması, mevduat ve kredi faizlerine serbesti tanınması, liberal kambiyo düzenlemeleri gibi deregülasyona yönelik uygulamaların benimsenmesinin yanı sıra, sektöre ilişkin mevzuat düzenlemelerinin uluslar arası normlar seviyesine yükseltilmesi için yapılan çalışmalar da rol oynamışsa da yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. Gerek tasarrufların korunması ve bunların etkin ve verimli bir şekilde kullanılması, gerekse malî sektörde doğabilecek olumsuzlukların önlenmesi için, ülkeden ülkeye farklılık arz etmekle birlikte, kanun koyucu bankalara ilişkin mevzuat ile tasarrufları koruyucu önlemler getirmekte ve birer güven ve itibar müessesesi olarak kurulan bankaların likidite, emniyet ve rantabilite ilkeleri çerçevesinde faaliyet göstermelerini ve etkin bir şekilde denetlenmelerini sağlayacak düzenlemeler yapmış olduğu, ancak bu düzenlemelerin de yaşanan olaylar nedeni ile tatmin edicilikten uzak olduğu anlaşılmıştır.’’
|