Halkın değerlerine uzak, katı ideoloji mensuplarının, yargıya olan “toplumsal güven”in kaybolmasına sebep olduğunu vurgulayan Av. Hüsnü Tuna, “Hukuk kurumları ve yargının siyasallaşmayı kaldırması mümkün değildir” dedi.
Yeni adlî yılın başlangıcı dolayısıyla bir açıklama yapan Hukukçular Derneği Genel Başkanı Av. Hüsnü Tuna, 2006-2007 dönemi adlî yılının da geçtiğimiz yıllar olduğu gibi dünyada ve ülkemizde bir çok hukuk dışı uygulamaların gölgesinde başladığını vurguladı.
“Özellikle İşgaller ve soykırım niteliğinde devlet terörünün hüküm sürdüğü uygulamalar, işkenceler, uluslar arası ölçekte hak ihlâlleri ve göçler, açlık, sefalet bu yıl da artarak hüküm sürmektedir” diyen Tuna, küresel ölçekte işgal ve terör uygulamalarıyla dünyayı yaşanmaz hale getirenlerin yerel ölçekte karışıklıklar çıkarmayı da ihmal etmediğini söyledi. Yaptığı yazılı açıklamada, “Ne zaman İsrail ve ABD’nin menfaatleri sekteye uğrasa Ülkemizin her hangi bir yanında suni olarak geliştirilen terörist eylemlerle ülke insanı taciz edilmekte, birçok insanın canı yakılmaktadır” ifadelerine yer veren Tuna, gerek bu terör olayları gerekse çetelerle mücadele etmeye çalışan yargı mensuplarının engellendiğine, meslekten ihraç edildiğine dikkat çekti.
YARGI, DÜZENİN TEMEL
DAYANAKLARINDANDIR
Yargının, toplumsal düzenin en temel dayanaklarından biri olduğuna dikkat çeken Tuna açıklamasında, “Böyle bir önemi olan yargının, özellikle de Yüksek Yargının kendisini siyasî bir muhalefet konumunda gördüğü talihsiz bir dönemi yaşamaktayız. Yürütme, Mahkeme kararları ile adeta hareket edemez duruma getirilmektedir. Yargı, kanun, yönetmelik, kararnamelerin iptali ile ilgili kararları ile siyasi ve ideolojik bir tavır sergilemektedir” ifadelerine yer verdi. Yargının, halkın iradesine uygun karar vermemesi durumunda adalete güvenin sağlanamayacağını vurgulayan Tuna, Cumhurbaşkanının, halkı ile kavgalı kişileri önemli mevkilere atayarak kurumları halkla karşı karşıya getirmesinin yanlışlığına da değindi.
Açıklamasında Danıştay’a yapılan saldırıyı hatırlatan Tuna, “Başörtüsü yasağının kalkmasına yönelik taleplerin yükseldiği bir dönemde işlenen bir cinayetin başörtüsü nedeniyle işlendiği yönünde ortaya atılan komplolar ile ülkede olağanüstü hal ortamı oluşturulmak istenmiş, böylelikle halkın iradesi atanmışların iradesinin hakimiyetine alınmak istenmiştir” dedi.
GÜZEL İŞLER DE YAPILIYOR
Hukukçular Derneği Başkanı Tuna, açıklamasını, bütün olumsuz tablolara rağmen güzel işlerin de yapıldığını, geçtiğimiz günlerde kurulan “Uluslar arası Hukukçular Birliği”nin bunlardan biri olduğunu belirterek sürdürdü.
TCK GERİYE GİDİŞ ANLAMINI TAŞIYOR
Tuna, adlî yıl başlangıcı dolayısıyla yaptığı açıklamada TCK hakkında da eleştirilerde bulundu. “Çıkar grupları ve çetelere karşı etkin bir kanuni düzenleme bulunmazken, Terörle Mücadele Kanunu hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu kanun özellikle hazırlanış biçimi ile bir çok tepkileri üzerine çekmiş, sivil toplum örgütlerinin kanunun şekillenmesindeki etkisi en aza indirgenmiştir” diyen Tuna, kanunun halk ve halkın dini inanç ve değerleri ile mücadeleyi amaçladığını ve eskiden geriye gidiş anlamını taşıdığını ifade etti.
|