|
|
|
Farklı bir boyuttan Ortadoğu gençliği |
Gündemden hiç düşmeyen, savaşların, ölümlerin eksik olmadığı Ortadoğu coğrafyası güncelliğini korurken, Genç Yaklaşım Dergisi, konuya farklı bir boyuttan bakıyor: Bölgesel ve uluslar arası politikalar çerçevesinde değerlendirilen Ortadoğu’da genç olmak nasıl bir şeydir?
“Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzü” ile mi, her genç gibi hayatını en iyi şekilde yaşamak, iyi bir eğitim almak, geleceğini planlamak isteyen bir genç modeli ile mi karşı karşıyayız? Nasıl bir hayatları var? Savaşa nasıl bakıyorlar? Irak’ta, Filistin’de, Lübnan’da, Suriye’de genç olmak...
İşte Genç Yaklaşım’da bu ay sizi bekleyenler;
Mahmut Şaylıkay, “Ortadoğu” dediğimiz coğrafyanın çerçevesini ve bu tabirin tarihçesini anlatıyor.
Mustafa Oğuz, “Ortadoğu’da düşünen sessiz çoğunluk”u, gençliği yazdı.
Nesibe Emine Akın, “Burada genç olunmaz, genç ölünür de...” başlıklı makalesinde bölgenin fotoğrafını çekiyor.
Ortadoğu ile ilgili yazılarıyla tanınan gazeteci-yazar İbrahim Karagül, “Ortadoğudaki gençler kadar politize olmuş, dünyayı takip eden gençler yok. Onların, o dalganın önüne geçmek istiyorlar” değerlendirmesinde bulunuyor.
Dergide, Türkiye’de eğitim gören iki Filistinli gencin görüşlerine de yer veriliyor.
Nidal Halef, Filistinli gençlerin dünyasını anlatırken, en büyük hedeflerinin bağımsızlık olduğunun altını çizdi.
Nihad Abunasser’in anlattıklarından, onların hayatlarının, hayallerinin ve gelecekten beklentilerinin bizimkilerden ne kadar farklı olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Abunnaser, Türkiye’de kendini hiç gurbette hissetmediğini de söylemeden edemiyor.
Kapak dosyası dışına çıktığımızda ise... Nurdan Huyut’un, Genç Yaklaşım’ın 3. yaşına girmesi hatırasına kaleme aldığı “Yeniden doğmak”ı, Sırrı Er’in, bir türlü öğretemediğimiz ve öğrenemediğimiz Türkçeye dair yazısını, Mikdat Çelik’in, israfa ekonomi bilimi açısından yaklaşan makalesini, Vehbi Kara’nın “Pusula”sını ve Veli Sırım’ın “Haydi dikkatli indirimler”ini sayabiliriz.
İletişim:
Web: www.gencyaklasim.com
E posta: [email protected]
Tel: 0 (212) 655 88 59 (295)
|
05.09.2006
|
|
|
Kültürümüz hüsn-ü hat ile tanıtılacak |
Hüsn-ü hat ve tuğra sanatçısı Mehmet Şahin, ülkemizin kültürel zenginliklerini Avrupa’ya taşımanın ve anlatmanın en iyi yolunun sanatla olacağına inanıyor. Bu düşünce sonucunda uzun yıllar emek vererek hazırladığı iki önemli sergi ile Avrupa ve Amerika’ya hat sanatı ile önemli mesajlar veriyor.
Mehmet Şahin, Hollanda Roterdam Üniversitesi’nde görev yaptığı dönemde Avrupalılar’ın Türk halkı ve İslâm dinine karşı önyargılı olduklarını görür. Bu önyargının evrensel dil olan sanatla verilen mesajlarla kırılabileceğini düşünen Şahin, yıllar önce “Esma-ül Hüsna” ve “Esmaun Nebi” isimli iki önemli çalışmaya başlar.
Daha önce birçok ülkede eserleri sergilenen Şahin, çok yorucu ve uzun uğraş ile tamamladığı iki yeni çalışmasının, Hollanda başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde sergileneceğini kaydediyor.
Şahin, “Kültürümüzün Batı’da tanıtılmasına öncülük eden iş adamlarımızdan rahmetli Sakıp Sabancı’nın başlattığı girişimlerle, yurt dışında olduğu gibi ülkemizde de kendi kültürüne ve sanatına yeniden dönüş hamlesi başladı. AB kriterleri açısından, sanata ve sanatçıya gösterilen ilginin artması, kültürel zenginliklerimizin dünyaya tanıtılması kadar, ülkemizin kalkınmışlık parametrelerinden biri olarak da kabul edilmektedir” dedi.
|
/ MALATYA
05.09.2006
|
|
|
Safranbolu’da güzel gelenek |
Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki tarihî konakların kapılarında cinsiyete göre ses çıkaran tokmak geleneği halen devam ediyor. Böylece evdekiler gelen misafirin erkek mi, ya da kadın mı olduğunu anlayabiliyorlar.
Alınan bilgiye göre, Türk şehir kültürünün yaşanan en önemli yapı taşlarından Safranbolu’da, tarihî evlerinin genellikle bahçe kapılarına çakılan ve çıkardığı sese göre gelenlerin cinsiyetini belli eden kapı tokmakları, demir ustalarınca da yeniden yapılarak satılıyor.
İlçedeki, 17, 18 ve 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan konakların kapı tokmakları, modern evlerin de vazgeçilmez aksesuarı olma yolunda ilerliyorlar.
Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci, demirci ustalarının geçmişteki tokmakların benzerlerinin yanı sıra kapı kilitlerini hazırladıklarını, bunların da özelikle restore edilen evlerde kullanıldığını söyledi. Tokmakların estetik görünümünün yanı sıra ilginç özellikleriyle de ilgi çektiğini anlatan Cebeci, şöyle konuştu:
‘’Konakların dış kapılarına iki adet çakılan tokmaklardan kalın ses çıkartanı ve sağ tarafta bulunanı erkek, diğer taraftaki ince ses çıkartanını da kadınlar çalıyor. Böylece evdekiler gelen misafirin erkek mi, ya da kadın mı olduğunu anlayabiliyorlar. Günümüzde bu gelenek bazı evlerde halen sürdürülüyor. Ayrıca, tokmaklar süs aracı olarak da yerli ve yabancı turistlerin beğenisini kazanıyor. Tarihî evlerin parçaları kendine özgü olduğundan, restore çalışmalarında çiviye kadar her şey orijinaline uygun yapılıyor.’’
Karabük Valisi Cemalettin Sevim de Safranbolu konaklarının penceresinden kapısına kadar her bölümünün ayrı kültür birikimini yansıttığını, bunların korunmasına yönelik de gerekli duyarlılığın gösterildiğini kaydetti.
|
/ SAFRANBOLU
05.09.2006
|
|
|
Kula için bilimsel çalışma gerekli |
İzmir Araştırma ve Uygulama Merkezi (İAUM) ile Kula Belediyesi’nce ortaklaşa düzenlenen ‘’Geçmişten Geleceğe Yanık Ülke Kula’’ konulu sempozyum sona erdi. Çevre, kültür ve turizm ana başlıkları altında 3 gün içinde 40 bildirinin sunulduğu sempozyumun sonuç bildirisi, İAUM Müdürü Prof. Dr. Zeki Arıkan tarafından açıklandı.
Arıkan, Kula’nın jenositlerin topluca bulunduğu bir bölge olduğunu belirterek, ilçenin volkanik jeopark olarak ilân edilmesi için ortaya konulan tasarının Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne (UNESCO) tavsiye edilmesi için yasal ve bilimsel düzeyde çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
|
/ KULA
05.09.2006
|
|
|
Emirsultan’a yeni meydan |
Bursa’nın en eski mahallelerinden biri olan ve peygamber soyundan gelen ‘’Emirsultan’’dan adını alan mahallenin rehabilitasyon ve dönüşüm projesi tanımı yapıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, şunları kaydetti: ‘’Emirsultan Mahallemizin sahip olduğu tarihî ve kültürel mirasa, yıllardır yapılması düşünülen ancak bir türlü gerçekleştirilmeyen meydan ve çevre düzenlemesinden dolayı yeteri kadar sahip çıkılmıyordu. Biz, bu mirasa sahip çıkacağımızın, bu bölgenin tarihî ve kültürel potansiyelini harekete geçireceğimizin sözünü vermiştik.’’ Şahin, projeye ilişkin etüt çalışmalarının tamamlandığını, imar planı değişikliğinin ardından hazırlanacak projeyi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun onayının ardından 2007 yılı programına alacaklarını ifade etti.
|
/ BURSA
05.09.2006
|
|
|
Çeçen vahşeti Adıyaman’da sergileniyor |
Adana Çeçen Kafkasya Kültür Araştırma ve Dayanışma Derneği tarafından Çeçenistan’da 12 yıldır süren savaşın fotoğrafları Adıyaman’da sergilendi. 8 gün boyunca açık kalacak olan sergide yaklaşık 200 fotoğraf sergileniyor. Sergiye Adıyamanlılar büyük ilgi gösterdi.
1994 yılında başlayan savaşın halen sürdüğünü söyleyen Adana Çeçen Kafkasya Kültür Araştırma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Kültür, “12 yıldır süren savaşta yaklaşık 650 insan vahşice katledildi. Katledilenler arasında 17 bin çocuk ve 300 bin sivil bulunuyordu” dedi.
|
/ ADIYAMAN
05.09.2006
|
|
|
Zeugma Festivali yapıldı |
İlki geçen yıl Birecik Barajı kenarında yapılan Zeugma Kültür ve Turizm Festivali’nin ikincisi Nizip Atatürk Stadı’nda yapıldı. Geçen sene ünlü şairlerin katılımıyla yapılan festivalin bu seneki konukları; Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Türk halk müziği sanatçısı Zara oldu.
Festival kapsamında toplu nikâh ve sünnet şöleni düzenlendi. Devlet Bakanı Tüzmen, Mehmet Aslan isimli bir çocuğa kirvelik yaptı. Tüzmen burada yaptığı açıklamada, yıllardan beri kapalı olan Zeugma Müzesi’ni açarak dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi haline getirdiklerini vurguladı. Zeugma Antik Kenti’nde kazı çalışmalarının devam ettiğini hatırlatan Tüzmen, kazıların bitirilmesi halinde, Zeugma Müzesi’nin dünyanın en büyük mozaik müzesi haline geleceğini ifade etti.
|
/ GAZİANTEP
05.09.2006
|
|
|
|