ABD’de beş yıldır devam eden “terörle mücadele”de yakalanan şüphelilerin dörtte üçünün, delil yetersizliği yüzünden yargılanamadığı ortaya çıktı. Syracuse Üniversitesi uzmanlarınca resmî verilere dayanılarak hazırlanan rapora göre, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra başlatılan “terörle mücadele” kampanyasında, toplam 6742 şüpheli yakalandı, ancak bunların sadece 1321’i yargılanarak mahkum edilebildi.
İngiltere’de yayınlanan sol eğilimli The Independent gazetesi, 11 Eylül 2001’de düzenlenen saldırıların beşinci yıldönümüne bir hafta kala, dün kapağını terörle mücadelenin bilançosunu tartışmaya ayırdı. Bir dünya haritası yayımlayan gazete, ABD’nin terörle savaşına destek mesajı veren ülkelerin aradan geçen beş yılda uğradığı saldırıları sıraladı. ‘Türkiye’ başlığı altında son beş yılda ‘İslâmcılara’ mal edilen terörün 151 kişinin yaşamına mal olduğu belirtildi. Haberde, “ABD’nin 11 Eylül’e verdiğicevap, küresel bir terör salgını yaşanmasına ve 2001’den bu yana tahminen 72 bin 265 hayata mal oldu. Bunların çoğu Iraklılar. Resmi Amerikan rakamlarına göre 30 bin 626 kişi ise terör saldırıları ve isyancılarla mücadeleye yönelik operasyonlarda öldü. Afganistan ve Irak’taki harekatlar istikrar ve demokrasi değil, sürekli bir savaş hali meydana getirdi” bilgisine yer verildi. Gazete, ABD Başkanı Bush’un kamuoyundan destek sağlamak amacıyla Irak’ta artık barışı sağlamanın faydalarından değil, başarısız olmanın getireceği tehlikelerden söz etmeyi seçtiğine de dikkat çekti. Independent yazarı Robert Fisk, bu bağlamda eski İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin ilk kez ziyaret ettiği ABD’de yaptığı uyarılara yer vererek, “Hatemi ‘yeni muhafazakarların siyasetleri daha fazla aşırı ve radikal unsur çıkaran bir savaşı ortaya çıkardı’ dedi, Chicago’da Independent’a yaptığı açıklamada... ‘11 Eylül’de yaşananlar onlara korku ve huzursuzluk çıkarma becerisi sağladı, şimdi yaşananlar her iki tarafta da aşırılığı güçlendiriyor. Bir savaşa tanık oluyoruz. Bir taraftan baskı geliyor, öte taraftan terör biçiminde aşırı tepki...’ dedi” açıklamasında bulundu. Hatemi’nin 15 bin Amerikalı Müslüman’a hitap ettiği konuşmasında Amerikan kamuoyunun rehin alındığı uyarısında bulunduğunu aktaran Fisk, şu yorumla yazısına son verdi; “Tabii sözleri Amerika’nın başlıca televizyonlarında birkaç saniyeden fazla yayımlanmadı. Hatemi’nin bilgeliği Washington’da istenmiyor.”
|