|
|
|
Tarihî eser zenginiyiz |
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, Mevlânâ Kültür Merkezi’nde düzenlenen Yerel Yönetim Şûrası’nın ‘’Şehirciliğimize Bir Esin Kaynağı Olarak Tarihimiz’’ konulu oturumunda, insanoğlunun ilk yaşadığı önemli devrimin ziraî faaliyetlere geçilmesi olduğunu belirtti. Ortaylı, “Şehirlerimizdeki tarihî eserler adeta hiçe sayılarak, şehirlere estetikten uzak binalar dikildi. İstanbul başta olmak üzere ülkemizde pek çok büyük şehir, özgün tarihî kimliklerini yitirdi. Bu arada çok önemli bazı tarihî eserler ise büyük zarar gördü. Oysa Türkiye’nin en önemli zenginliklerinin başında, İyonyalılardan beri gelen eşsiz tarihî zenginliği bulunuyor" dedi.
Ortaylı, ziraî faaliyetleri yapmaya, dünyanın çeşitli bölgelerinde neredeyse 3-4 bin yılda yavaş geçen insanlığın, ikinci en büyük devrim olan sanayi devrimiyle çok farklı ve çok hızlı işleyen bir sistemin içine düştüğünü vurguladı.
Sanayi devrimiyle insanların şehirlere akın ettiğini ve tüm hayatlarının bütünüyle, çok kısa süre içinde değiştiğini söyleyen Ortaylı, şunları kaydetti: ‘’Kentlerimizdeki tarihî eserler adeta hiçe sayılarak, şehirlere estetikten uzak binalar dikildi. İstanbul başta olmak üzere ülkemizde pek çok büyük şehir, özgün tarihî kimliklerini yitirdi. Bu arada çok önemli bazı tarihî eserler ise büyük zarar gördü. Oysa Türkiye’nin en önemli zenginliklerinin başında, İyonyalılardan beri gelen eşsiz tarihî zenginliği bulunuyor. Türkiye, eski eserlerin çeşitlilik zenginliği konusunda, Mısır ve İtalya ile ilk 3 ülke içinde yer alır.’’
Kıyı şeritlerinin de adeta yağmalandığını, beton yığınlarıyla doldurulduğunu savunan Ortaylı, ‘’Bu nedenle bazı dış kaynaklar, Türkiye’de doğal güzelliklerin düzensiz yapılaşma nedeniyle tahribata uğraması yüzünden, gelecek turist sayısının her yıl giderek azalacağını öngörüyor’’ dedi.
Şehirlerde eski eserlerin korunmasına büyük önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Ortaylı, ‘’Biz Türkler iyi asker, iyi mühendis olabiliriz. Ancak en büyük eksikliğimiz estetik ve san’at açısından zayıf olmamız. San’at yönümüzü zenginleştirmeliyiz’’ diye konuştu.
İNSANLARIN İLGİSİ AZALDI
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi öğretim üyesi ve Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Edibe Sözen ise, ülkemizdeki şehirlerde yaşayan insanların artık, şehirlerindeki eski mimarilere ya da hayat tarzlarına ilgi duymadığını söyledi. Sözen, Yerel Yönetim Şûrası’nın ‘’Küreselleşme Kent ve Kimlik’’ konulu oturumunda, eskiden her şehrin kendine özgü bir mimarisi ve kimliği olduğunu, bu kimliğin şehirlerdeki insanlarda da gözlemlenebildiğini belirtti. Sanayi devrimi ve modernleşmeyle birlikte insanların hayat şekillerinin de değiştiğini ifade eden Sözen, artık insanların ihtiyaçlarını en kısa yoldan giderebilecekleri, modern tarzdaki hayat şekillerine yöneldiğini ifade etti.
|
/ KONYA
04.09.2006
|
|
|
Her yönüyle ‘Kadın’ |
Bizim Aile bu ay, 200. sayısında; psikolojisi, genç kızlık dönemindeki kişilik oluşumu, anneliği, evlilikteki konumu, dinimizin bakış açısı, feminizm, moda-medya-reklâm üçgenine sıkıştırılması gibi çok farklı pencerelerle kadını inceliyor.
Hz. Havva, insanlık tarihindeki ilk kadın, ilk eş, ilk anne…
İlk kadının yaratılma mucizesinin üzerinden asırlar geçti. Pek çok şey değişti insanlık tarihinde… Ama kadının fıtratı hiç değişmedi. Cinsine özgü letafeti, şefkati, nezaketi, inceliği, zayıflığı, aczi hep aynı kaldı.
Kadınlar aczlerinde, letafetlerinde, şefkatlerinde bir gizli güç taşıyor olmalıydılar ki, tarih boyunca toplumları dönüştürmek, çökertmek isteyenlerin hep ilk hedeflerinde yer aldılar. Kadınları elde edince, toplumları kontrol etmek çok kolaydı.
İslâm kadının gönlünü fethetti, önce… Hâlâ da dünyanın dört bir yanında renkleri, dilleri farklı olan insanların, ama özellikle ve çoğunlukla da kadınların gönüllerini fethetmeye devam ediyor. Tüm menfi yönlendirmelere rağmen, nurunu tamamlıyor.
Bunun sebebi İslâmın kadına kendi kimliğini, varlığındaki sırrı, şifreyi en güzel şekilde açıklayan fıtrat dini olması şüphesiz…
Bizim Aile dergisinin bu ayki sayfalarında okuyacağınız bazı başlıklar şöyle;
Araştırma grubunun hazırladığı kapak konusu “kadın haklarını ararken…”
Meryem Tortuk’un kaleminden modern kadın kimliği üzerine bir sorgulamayı, kapak dosyasında bulacaksınız.
Ufuk Özdemir’in “Moda- reklâm-medya üçgeninde kadın” eksenli çalışması oldukça ilginizi çekecek.
Zeynep Çakır, Osmanlı’da kadını ele aldı.
Kadın aynasında İslâm dünyasının geleceği, Mustafa Özcan tarafından sentezlendi.
Savunma mekanizması üzerine bir analiz denemesi, Tuba Nur Arıcan’ın kaleminden.
Psikolog Yasemin Uçal Abdullah, Evlilik Okulu köşesinde, “eşinize bağlı mı, yoksa bağımlı mısınız?” diye soruyor…
Ergen Psikolojisi’de Psikolog Belkıs Ertürk, genç kızlık döneminde yaşanan bir durumu ele aldı: “Lolita sendromu.”
İletişim:
Web: www.bizimaile.com
E posta: [email protected]
Tel: 0 (212) 655 88 59 (295)
|
04.09.2006
|
|
|
Tarihi canlandırıyorlar |
Efes Antik Kenti’nde tarihin, kruvaziyer turizmi ile gelenler için yeniden yaşatıldığı bildirildi.Efes-Meryem Ana gezilerinin teorik bilgilendirme yerine profesyonel oyuncuların canlandırdığı tiyatro gösterileriyle uygulamalı anlatımı, ilgi çekti.
Alınan bilgiye göre, tur yetkililerince deniz yoluyla tur satışlarında azalma olduğunun belirlenmesi üzerine Efes-Meryem Ana gezilerinin teorik bilgilendirme yerine profesyonel oyuncuların canlandırdığı tiyatro gösterileriyle uygulamalı anlatımı, ilgi çekti. Deniz yolu ile Kuşadası Limanı’ndan Türkiye’ye günü birlik giriş yapan turistlerin, satın aldıkları Efes-Meryem Ana turlarında tarihi yaşadıkları bildirildi.
Gemi Tur Acentası TURA yetkilisi Orçun Candaş, yaptığı açıklamada, profesyonel tiyatro oyuncularının Efes Antik Kenti’nde, kostümleri ve oyunları ile turistlere yüzyıllar öncesini yaşama fırsatı sunduklarını belirtti.
Candaş, ekonomik düzeyleri yüksek olan kruvaziyer turizmi yolcularının, ülke turizmi açısından büyük önem taşıdıklarını ifade etti.
|
/ KUŞADASI
04.09.2006
|
|
|
Türk-İslâm eserleri araştırıldı |
Erciyes Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Kapadokya Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce, Nevşehir’deki Türk-İslâm eserlerinin araştırılması çalışmaları tamamlandı.
Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kapadokya Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Celil Arslan, şunları söyledi: “Araştırmalarımızda Türk-İslâm eserlerinin fotoğraflarını çektik. 1 ayda tamamladığımız çalışmalarda, Nevşehir il merkezinde 53, Acıgöl ilçesinde 9, Avanos ilçesinde 18, Derinkuyu ilçesinde 7, Gülşehir ilçesinde 17, Hacıbektaş ilçesinde 16 ve Kozaklı ilçesinde de 106 olmak üzere, toplam 226 adet Türk-İslâm eserlerinden oluşan, cami, çeşme, türbe, hamam, medrese, imaret, sıbyan mektebi, kervansaray, han, kale, tekke-zaviye, köprü, kütüphane ve konak tesbit ettik. Çalışmalarımızı kitap haline getirerek, bu alanda çalışma yapacak yerli ve yabancı bilim adamları ve araştırmacılara ışık tutmayı hedefliyoruz.’’
|
/ NEVŞEHİR
04.09.2006
|
|
|
Horasan’da yeraltı şehri bulundu |
Erzurum’un Horasan ilçesinde ortaçağdan kaldığı tahmin edilen 2 katlı kaya yerleşim birimi tesadüfen ortaya çıkarıldı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Fikret Öztürk, Pirali köyü sınırları içinde bulunan kayalık yerleşim biriminin bulunuşunun tesadüf olduğunu söyledi.
Bölgede gezi ve incelemelerde bulundukları sırada, yol kenarında bir tepe üzerinde kayalık bir yapının dikkatini çektiğini anlatan Öztürk, bunun üzerine kayalık bölgede inceleme yaptığını söyledi. Daha önce mağara olduğu tahmin edilen kayalık yapının 2 katlı ve oda şeklinde çeşitli bölümlerinin bulunduğunu gördüğünü anlatan Öztürk, şöyle dedi: ‘’Bölgemizde önemli tarihî eserler var. Bunlar akademisyenlerin araştırmaları ve vatandaşın ihbarı üzerine ortaya çıkıyor. Bazen de böyle tesadüfen ortaya çıkabiliyor.’’
|
/ ERZURUM
04.09.2006
|
|
|
Safranbolu sokaklarına Arnavut taşı döşeniyor |
Karabük’ün turistik Safranbolu ilçesinde, tarihî konakların yer aldığı sokaklara, 3 milyon dolarlık proje kapsamında Arnavut taşları döşenmeye başlandı.
Alınan bilgiye göre, Türk-Osmanlı mimarisini yansıtan 18, 19 ve 20. yüzyılda yapılmış yaklaşık 2 bin geleneksel evin yer aldığı ilçede, konakların tarihî yapısına uygun olması amacıyla bazı sokaklardaki asfaltlar sökülerek Arnavut taşları kaplanacak. Herhangi mimarî plana dayanmaksızın yapılmasına karşın hiçbir evin birbirinin önünü engellemediği Safranbolu’da, konakların yer aldığı sokaklardaki beton kaplama ve asfaltların yol açtığı görüntü kirliliğinin Arnavut taşları ile giderilmesi amaçlanıyor.
|
/ SAFRANBOLU
04.09.2006
|
|
|
Tarihî Kentler Birliği toplantısı 7-9 Eylül’de |
Mardin’in Midyat İlçesi’nde gerçekleştirilecek Tarihi Kentler Birliği (TKB) toplantısı için hazırlıklar devam ediyor. ‘Midyat - Mardin Buluşması’na TKB’ne üye yaklaşık 350 belediye başkanının yanı sıra, devlet erkânı, akademisyen ve araştırmacıların katılması bekleniyor.
Midyat Belediye Başkanı Şeyhmus Nasıroğlu, toplantıya katılacak üyelerin gezeceği tarihi ve turistik noktalarda programın aksamaması için incelemelerde bulundu. TKB Meclis üyesi olan Belediye Başkanı Nasıroğlu, “Bu toplantı, misafirperverliğimizi gösterme fırsatıdır. 3 gün sürecek olan toplantıda aksamaların olmaması için çalışmaları yerinde inceliyoruz. Bu büyük organizasyonun aksamaması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi.
|
/ MARDİN
04.09.2006
|
|
|
Palu Köprüsü için ihale açılacak |
Karayolları Genel Müdürlüğü 8. Bölge Müdürlüğü (Elazığ), tarihi Palu Köprüsü’nün onarımını yaptırmak üzere ihale açtı.
Elazığ’ın Palu ilçesinde bulunan köprünün onarımı işi ihalesi ‘’açık ihale usulü’’ ile yapılacak. İhale, 25 Eylül 2006 tarihinde saat 10.00’da Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirilecek. Yer tesliminden itibaren toplam bin 100 günlük süreyi kapsayacak olan işin ihalesine sadece yerli firmalar katılabilecek.
|
/ ANKARA
04.09.2006
|
|
|
11. Zekâ Yarışması 17 Eylül’de başlıyor |
Türkiye, mantığını, bilgisini ve zekâsını yarıştıracakların zorlu mücadelesine sahne olacak zekâ olimpiyatlarına hazırlanıyor.
Türkiye zekâ Vakfınca düzenlenen 11. zekâ Oyunları Yarışması 17 Eylülde başlarken, yarışacaklar için rehber niteliğindeki ‘’zekâ Oyunları’’ kitabının ikincisi de okurla buluştu. Düşünce, mantık ve zekânın yarıştırılacağı Türkiye 11. zekâ Oyunları Yarışması için sayılı günler kaldı. Eleme sınavının 17 Eylülde gerçekleştirileceği sınavın yarı finali 26 Kasımda, finali ise 24 Aralıkta yapılacak. Yaş, tahsil gibi sınırlamalar olmadan dileyen herkese açık bulunan yarışma, üniversiteler, milli eğitim müdürlükleri ve TÜBİTAK tarafından da destekleniyor. Final sınavına katılmaya hak kazanan yarışmacıların ulaşım masraflarının vakıf tarafından karşılanacağı yarışmada birinciye 15, ikinciye 10, üçüncüye 5, dördüncüye 3 ve beşinciye 2 Cumhuriyet altını verilecek.
|
/ ANKARA
04.09.2006
|
|
|
|