|
|
|
Babacan AB turunda |
AB’den bu sert eleştiri ve uyarılar gelirken, Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Ali Babacan, Salı gününden itibaren, Hollanda ve Brüksel’i kapsayacak Avrupa Birliği turuna çıkıyor. Hollanda ve Belçika’da hükümet yetkilileri ve sivil toplum örgütleriyle bir araya gelecek olan Babacan, daha sonra Brüksel’de, AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn ile görüşecek.
Avrupa’dan gelen uyarılar, hükümeti hareketlendirdi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, apar topar Avrupa turuna çıktı. Türkiye ile aynı anda müzakerelere başlayan Hırvatistan’ın başkenti Zagrep’e giden Bakan Babacan temaslarında, Hırvat yetkililerle, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler ile AB konularını ele aldı. Edinilen bilgiye göre, Zagrep’teki temasları kapsamında Dışişleri Bakanı Kolinda Grabar Kitaroviç ile biraraya gelen Babacan,
Türkiye’de son dönemde yapılan reformlar hakkında özet bilgi verdi. Babacan, Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa Birlği’ne önemli katkılar sağlayacağını, özellikle medeniyetler arasında uzlaşma yönünde Türkiye’nin adaylığının hayati önem arz ettiğini ifade etti. Babacan, Hırvatistan ile Türkiye arasında ekonomik ve ticarî işbirliğinin artarak devam ettiğini, ancak ticaret hacminin yine de düşük olduğunu, birbirini çok iyi tanıyan iki ülke işadamlarının çok daha fazla ortak iş yapabileceklerini belirtti. Babacan, katılım sürecinde tecrübe, deneyim ve bilgi paylaşımının süreci kolaylaştıracağını ifade etti.
Başmüzakereci Ali Babacan, önümüzdeki hafta da, Hollanda ve Brüksel’i kapsayacak Avrupa Birliği (AB) turuna çıkacak.
Alınan bilgiye göre, yarın akşam Hollanda’ya gidecek olan Babacan, 5 Eylül Salı günü Hollanda’nın La Hey şehrinde, bu ülkenin TÜSİAD’ı olarak da kabul edilen Hollanda Sanayici ve İşverenler Konfederasyonunun kahvaltısına katılacak. Babacan, La Hey’de Hollanda eski Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Laurens Jan Brinkhorst, Ekonomi Bakanı Joop Wijn, Dışişleri Bakanı Bernard Bot ve Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Gerrit Zalm ile görüşmeler yapacak. Hollanda’daki temaslarını tamamlamasının ardından, 6 Eylül Çarşamba günü Brüksel’e geçecek olan Babacan aynı gün, Belçika Dışişleri Bakanlığı AB İşleri Devlet Sekreteri Didier Donfut ile görüşecek. 7 Eylül Perşembe günü, Yargı ve Temel Haklar Faslı Tanıtıcı Tarama Toplantısının Açılış Bölümüne katılacak olan Babacan, daha sonra Eğitim ve Kültür’den sorumlu komiser Jan Figel ile görüşecek. Yargı ve Temel Haklar Faslı Tanıtıcı Tarama Toplantısına katılacak olan Babacan, toplantının ardından ise Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht ile bir araya gelecek.
Babacan, Brüksel’de, AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn ile öğle yemeğinde bir araya gelecek. Babacan Brüksel temasları çerçevesinde, AB Komisyonu’nun, İç Pazar ve Hizmetlerden sorumlu komiseri Charlie McCreevy, Belçika Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Reynders ve Genişleme Genel Müdürü Michael Leigh ile bir araya gelecek.
|
/ ANKARA
03.09.2006
|
|
|
Resmî yazıyla uyarıldık |
Türkiye’nin 3 Ekim’de katılım müzakerelerine başlamasının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen, hükümetin süreç ile ilgili ayak sürümesi yurtiçi ve yurtdışında eleştirilere uğruyor. AP’nin Hollandalı parlamenteri Camiel Eurlings’in hazırladığı ve yarın akşam Avrupa Parlamentosu’nda oylanacak olan 2006 Türkiye raporunda bu konu, sert ifadelerle dile getirildi. AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ise, Dışişleri Bakanı Gül’e ilk kez resmî bir yazıyla konuyla ilgili sıkıntılarını dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komisyonu, Hollandalı parlamenter Camiel Eurlings tarafından hazırlanan 2006 Türkiye raporunu 4 Eylül akşamı oylayacak. Taslak raporda, Türkiye’nin AB reformlarını yavaşlatığına dikkat çekiliyor.
Türkiye’nin 3 Ekim’de katılım müzakerelerine başlamasından neredeyse bir yıl sonra, AP Türkiye raportörü Eurlings, insan hakları ile ilgili gelişiminin yoğun bir şekilde eleştirildiği bir rapor hazırladı. Raporunu son gelişmeler ışığı altında güncelleyen Eurlings,Türkiye’nin AB reformlarını yavaşlatığına dikkat çekiyor. Raporun önsözünde “ ifade özgürlügünün tatmin edici bir durumda olmadığı” ve “yolsuzluk hala önemli bir sorun olmaktadır” yazısı dikkat çekiyor. Raporda ayrıca müzakerelerin Türkiye’yi mutlaka üyeliğe doğru götürecegi gibi bir mecburiyet tanımadığı da belirtiliyor. Camiel Eurlings tarafından kaleme alınan 11 sayfalık raporda, ‘Avrupa Parlamentosu temel haklar ve özgürlüklerle ilgili olarak geçtiğimiz yıl zarfında sınırlı oranda ilerleme kaydedilmesinden ve AP’nin geçtiğimiz yılki raporundan bu yana din özgürlüğü alanında hiçbir ilerleme kaydedilmemesinden dolayı üzüntü duymaktadır’ deniliyor.
ŞEMDİNLİ VE DANIŞTAY
SALDIRILARI RAPORDA
Taslak raporda, ‘AB’nin Türkiye’yi entegrasyon hızını kaybetmeden kendi bünyesinde özümseyebilmesi konusu dikkate alınmalı’ görüşü ortaya konuyor. Kilit noktayı teşkil eden Ankara’nın Kıbrıs’ı tanımaması hususunun yeniden ifade edildiği raporda Türkiye’ye bu tavrında değişikliğe gitmesinin halen ‘katılım sürecinin gerekli bir unsuru’ olduğu hatırlatılıyor. Ayni zamanda raporda Türkiye’nin ısrarla AB ile imzalamış olduğu Ankara protokülünü yerine getirmediğine işaret ediliyor ve Kıbrıs bayraklı gemi ve uçaklara uygulanan ambargonun kaldırılmasının üyelik için bir şart olduğunun altı çiziliyor.
Raporda, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın görevden alınması, Danıştay saldırısı ve PKK’ya yönelik eleştiriler yer alıyor. Raporda Danıştay’a yönelik silahlı saldırıda polisin açık tehditlere rağmen hakimleri tam anlamıyla koruyamamasının endişe verici olduğu belirtiliyor. Raporda, yargı bağımsızlığı, dini özgürlüklerin sağlanması, askerî harcamaların Sayıştay denetimine alınması ve kadın haklarında bazı ihlâllerin giderilmesi gibi konularda da Türkiye’ye eleştireler var.
Raporun PKK’yla ilgili bölümünde ise bu konuda Türkiye ile dayanışma içinde olunması gerektiği vurgulanıyor.
EYLÜL SONUNDA OYLANACAK
Diğer yandan Türkiye’nin AB ile girişimlerine dair bazı olumlu noktalara da dikkat çekilen raporda ‘yerlerinden edilen insanlarla ilgili kanunun uygulanmasının memnuniyetle karşılandığı’ ve ‘işkenceye sıfır tolerans politikasıyla ilgili kanunlarda ilerlemeler kaydedildiğinin kabul gördüğü’ ifade ediliyor.
Raporun Dış İlişkiler Komitesi’nde 4 Eylül’de oylanması beklenen rapor, daha sonra 25-28 Eylül’de AP Genel Kurul’unda oylamaya sunulacak.
|
/ BRÜKSEL
03.09.2006
|
|
|
Olli Rehn de uyardı |
Avrupa’nın son dönemde Türkiye’ye yaptığı “müzakerelere başladınız, reformlarda yavaşladınız” uyarısı ilk kez resmî bir yazıyla Ankara’ya iletildi.
AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e bir mektup yazarak bu eleştirileri iletti. Rehn, mektubunda Türkiye’nin iki konuda, “söz verilenden” çok yavaş kaldığı belirtti. Bunların, ifade ve din özgürlüğü konuları olduğu öğrenildi. Mektupta en geniş bölüm, aralarında Hrant Dink, Elif Şafak gibi isimler hakkında dâvâ açılmasına sebep olan Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesine ayrıldı.
|
/ ANKARA
03.09.2006
|
|
|
STK'lardan tezkereye hayır |
DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Eczacılar Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalar Birliği, Tüm Emekliler Derneği ve Tüm Bağ-Kur Emeklileri Derneği, “tezkereye hayır’’ çağrısında bulundu.
Aralarında DİSK ve KESK’in bulunduğu 9 emek ve meslek örgütü, Lübnan’a asker gönderilmesine yönelik tezkerenin TBMM görüşüleceği 5 Eylülde Ankara’da bir araya gelecek.
DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Eczacılar Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalar Birliği, Tüm Emekliler Derneği ve Tüm Bağ-Kur Emeklileri Derneği, ‘’tezkereye hayır’’ çağrısında bulundu. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TTB Genel Merkezi’nde yaptığı ortak açıklamada, Hükümetin Lübnan’a asker gönderme yetkisiyle ilgili tezkereyi TBMM’ye gönderdiğini hatırlatarak, TBMM’nin 5 Eylül Salı günü olağanüstü toplanıp tezkereyi oylayacağını, emek ve meslek örgütleri olarak Lübnan’a asker gönderilmesine karşı olduklarını bildirdi. Tombul, şöyle konuştu:
‘’ABD’nin Genişletilmiş Ortadoğu Projesi uğruna Ortadoğu bataklığına sürüklenmemize ‘hayır’ diyen, yeni asker tabutlarının gelmesini istemeyen tüm savaş karşıtlarına, vicdan sahiplerine, anne babalara, tüm topluma sesleniyoruz: Yüksek sesle ‘tezkereye hayır’ diye haykıralım. Bizler istersek başarırız. 1 Martta Irak’a asker gönderilmesini nasıl engellediysek, şimdi de başaracağız.’’
Tombul, tezkerenin TBMM’de görüşüleceği 5 Eylül Salı günü Ankara’da büyük buluşma gerçekleştireceklerini belirterek, tarihe, gelecek kuşaklara karşı sorumluklarını yerine getirmek isteyen herkesi bu eyleme katılmaya çağırdıklarını söyledi. İsmail Hakkı Tombul, 5 Eylül’de saat 14.00’te Kurtuluş Parkı’nda toplanarak Ziya Gökalp Caddesi’ne yürüyeceklerini, TBMM’deki görüşmeleri buradan izleyeceklerini bildirdi.
|
/ ANKARA
03.09.2006
|
|
|
Memurlardan Başbakana çağrı |
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, ‘’Uzlaştırma Kurulundan çıkacak sonuçları biz kabul ediyoruz ve bu kararların kabul edilmesi için de Sayın Başbakan’ı göreve davet ediyoruz’’ dedi.
Aksu, düzenlediği basın toplantısında, Memur-Sen’in toplu görüşme sürecinde bundan sonra hukuki süreci devam ettireceğini ve demokratik eylem hakkını kullanacağını kaydetti. Uzlaştırma Kuruluna önceki gün resmen başvurduklarını hatırlatan Aksu, şöyle konuştu:
‘’Uzlaştırma Kurulu kararından sonra hükümetin memurları sevindirecek bir karar vermesini bekliyoruz. Uzlaştırma Kurulundan çıkacak sonuçları biz Memur-Sen olarak kabul ediyoruz. Bu kararların kabul edilmesi için, Sayın Başbakan’ı göreve davet ediyoruz. Memurların dağlarca yığılı sorunları var. Amacımız, memurları yoksulluk sınırı üzerine çıkarmak ve hayat standartlarını yükseltmektir. Biz, toplu görüşmelerde Kamu İşveren Kurulu’nun önüne aşırı bir taleple gitmedik. En alt kademeden maaş alan bir memurun maaşının 1000 YTL’ye çıkarılmasını önerdik. Önerimiz makuldür, samimidir, ülke gerçeklerine uygundur.’’
Toplu görüşmelerde, bütçeye memurlar için konulacak pay konusunda taleplerinin ‘’ciddiye alınmadığını’’ savunan Aksu, ‘’Bugün itibariyle teklifimiz; bütçeye memurlar için 7 milyar YTL’yi koyun, biz bunu kabul edelim’’ dedi.
|
/ ANKARA
03.09.2006
|
|
|
Ciddî deprem uyarısı |
Tokyo Metropolitan Üniversitesi Kent ve Çevre Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Itsuki Nakabayashı, ‘’İstanbul’da kentsel dönüşüm gerçekleştirilmez, binaların güçlendirilmesi yapılmazsa, 17 Ağustos Marmara depreminin 5 katı bir zararın meydana gelme olasılığı var ‘’ dedi.
Maltepe Belediyesi, Tokyo Metropolitan Üniversitesi Kent ve Çevre Bilimleri Enstitüsü işbirliğiyle, İstanbul’da beklenen olası depremin oluşturacağı sorunları ortaya koyarak çözüm teklifleri geliştirmek amacıyla atölye çalışması başlattı. Maltepe Belediyesi Kültür Merkezi’nde, Türk ve Japon bilim adamlarının yanı sıra, sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları, hastahane yöneticileri, dernek ve vakıflar ile belde belediye başkanlarının da katılacağı atölye çalışması öncesi düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Itsuki Nakabayashı, Türkiye’de de Kuzey Anadolu Fay hattının büyük depremler meydana getirdiğine işaret ederek şöyle konuştu: ‘’Marmara depreminden sonra, İstanbul’un güneyinde deniz dibinden geçen fay hattından kaynaklanarak büyük bir depremin meydana geleceği belirtiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Japon Uluslar arası Ortaklık Ajansı’na (JICA) yaptırdığı çalışma ile muhtemel İstanbul depremine yönelik bir hasar senaryosu belirlendi. Eğer İstanbul’da kentsel dönüşüm gerçekleştirilmez, binaların güçlendirilmesi yapılmazsa, 17 Ağustos Marmara depreminin 5 katı bir zararın meydana gelme olasılığı var.’’
|
/ İSTANBUL
03.09.2006
|
|
|
Gündoğdu: YÖK’ün yok olmasını bekliyoruz |
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ‘’Biz YÖK’ün ıslahını beklemiyoruz, yok olmasını bekliyoruz’’ dedi. Demokratikleşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istediklerini belirten Gündoğdu, YÖK’ün rektör atamalarında kendisini TBMM’nin yerine koyduğunu da kaydetti.
Gündoğdu, Antalya’da, sendikanın ilçe şube başkanlarına yönelik düzenlenen eğitim seminerine katıldı. Gündoğdu, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de demokratikleşmenin önündeki en büyük engellerden birinin Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) olduğunu belirtti. Demokratikleşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istediklerini belirten Gündoğdu, YÖK’ün rektör atamalarında kendisini TBMM’nin yerine koyduğunu da kaydetti. Gündoğdu, şöyle devam etti:
‘’Biz YÖK’ün ıslahını beklemiyoruz, YÖK’ün yok olmasını bekliyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu, ‘hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek bu vatanı bize miras bırakmıştır. Ancak hakimiyete kayıt ve şart düşürüp TBMM’nin yetkisini kullanmaya çalışan, bilim adamı kimliğinden uzaklaşan YÖK’ün yok edilmesi bu iktidarın boynunun borcu olmuştur. Rektör atamalarıyla ilgili yetki Meclisindir, YÖK’ün yasama yetkisi yoktur. Türkiye’nin geleceğinin aydınlık olmasının en önemli şartlarından birisi YÖK kamburundan kurtulmaktır. Özellikle CHP’ye sesleniyorum: İdeolojik yakınlık adına arka bahçenize prim vermeyin. Bu anlayış sizi de yok edecektir.’’
Gündoğdu konuşmasında, Lübnan’a asker gönderilmesinin hata olacağını da savunarak ‘’orada Türk askerine zarar geldiği takdirde Hükümetin ilk hesap vereceği yer Eğitim Bir-Sen’dir’’ diye konuştu. Gündoğdu, memur zammına yönelik olarak da eşit işe eşit maaş taleplerini dile getirdi.
|
/ ANTALYA
03.09.2006
|
|
|
Meclis 5 Eylül'de toplanacak |
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın önceki gece siyasî parti gruplarına yaptığı çağrı üzerine, 5 Eylül Salı günü olağanüstü toplanacak.
BM Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak üzere Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresinin görüşülmesi için 175 AKP’li milletvekilinin önceki gece yaptığı başvuru üzerine Arınç, Anayasa’nın 93. ve TBMM İçtüzüğü’nün 7. maddeleri gereğince Genel Kurul’u olağanüstü toplantıya çağırdı.Bülent Arınç, parti gruplarına gönderdiği çağrı pusulasında, milletvekillerinin, Salı günü saat 15.00’de Genel Kurul toplantısına katılmalarını istedi. Anayasa’nın 93. maddesi, Meclis Başkanının, doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine Meclisi toplantıya çağırmasını öngörüyor. TBMM İçtüzüğünün 7. maddesi ise tatil veya verme sırasında Meclis Başkanının doğrudan, gerek görürse toplantı çağrısına karar verebileceğini, üyelerin beşte birinin imzasını taşıyan çağrı istemini ise en geç 7 gün içinde yerine getireceğini içeriyor. Birleşim yeterli çoğunlukla açıldığı takdirde, toplanmayı gerektiren işlemler tamamlanınca, TBMM çalışmalarına devam kararı vermediği takdirde tatil devam edecek.
|
/ ANKARA
03.09.2006
|
|
|
Şahin: Seçim yaklaşıyor ama... |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ‘’Biz, memura daha fazla vermek istemez miyiz? Bak, seçim yaklaşıyor. Bunun bir siyasi getirisi olacak ama Türkiye’yi düşünmek zorundayız’’dedi.
Bakan Şahin, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile Buca Belediyesince yapılan Tenis Kulübü tesislerinin açılış törenine katıldı. Bakan Şahin burada, bir vatandaşın ‘’Memurlara daha fazla zam vermeyi düşünmüyor musunuz?’’ sorusu üzerine, Türkiye bütçesiyle ödeme ve yatırım programlarının belli olduğunu bildirdi. Harcama kalemleri içinde en fazla payı memurlara ayırdıklarını kaydeden Bakan Şahin, şunları söyledi:
‘’Hepimiz ev geçindiriyoruz, aile reisiyiz. Çocuk gelmiş ‘Baba bana şu kadar harçlık ver’ diyor. Bütçene bakıyorsun, ne kadar verebilirim diye. Arzu edersin ki çocuğuna daha fazla harçlık veresin. Memur ne kadar mutlu olursa ülkenin kalkınması da o kadar iyi olur. Biz, memura daha fazla vermek istemez miyiz? Bak, seçim yaklaşıyor. Bunun bir siyasî getirisi olacak ama Türkiye’yi düşünmek zorundayız. Verdiğimiz zaman başka kalemlerden kesmek zorundayız. Çocuğuna fazla harçlık verdiğinde ya yiyeceğinden keseceksin, ya başka şeylerinden, ya da vereceksin. Biz de memura fazla verdiğimizde yatırımlardan kesmek zorundayız.’’
|
/ İZMİR
03.09.2006
|
|
|
Hain saldırılarda 6 asker şehit oldu |
PKK terör örgütü tarafından Şırnak, Hakkari ve Van’da düzenlenen hain saldırılarda 6 asker şehit oldu.
Şırnak Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, önceki gün saat 17.00 civarında Fındık üs bölgesine uzak emniyetini sağlayan birliğe uzaktan komutalı patlayıcı düzeneği ile terör örgütü PKK tarafından saldırı yapıldığı bildirildi. Açıklamada, saldırı sonucunda Piyade Üsteğmen Ahmet Şevki Evin ve Piyade Er Mehmet Öztürk’ün olay yerinde, Piyade Asteğmen Furkan Işık’ın ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı Diyarbakır Asker Hastanesinde şehit olduğu belirtildi.
Hakkari’nin Çukurca ilçesinde önceki gün saat 21.15 sıralarında vatandaşların huzur ve güven içinde seyahat etmeleri için yol emniyetini sağlayan Köprülü Üs Bölgesi’ne terör örgütü PKK üyelerince taciz ateşi açıldı. Güvenlik güçlerinin ateşle karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada, Jandarma Asteğmen Zeki Burak Okay (25)(Bursa) ile Jandarma Er Emrah Yiğit’in (21) (Kayseri) şehit oldu. Kaçan teröristlerin yakalanması için bölgedeki operasyonların sürdürüldüğü ifade edildi.
İran sınırında bulunan Van’ın Saray ilçesi Sırımlı köyünde devriye görevi yapan Jandarma Komutanlığı ekiplerine İran sınırından ateş açıldı. Açılan ateşte İzmir nüfusuna kayıtlı er Deniz Yüzgeç (28) ağır yaralandı. Yüzgeç kaldırıldığı Van Askerî Hastahanesinde şehit oldu.
Van Valisi Niyazi Tanılır, İran sınırından ateşin terör örgütü PKK üyeleri tarafından açılmış olabileceğini, konuyla ilgili İran yetkilileriyle görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Bu arada Yüzgeç’in Türk Bayrağı’na sarılı naaşı, askeri törenle uçakla Ankara’ya gönderildi.
|
/ ŞIRNAK
03.09.2006
|
|
|
Medeniyetler ittifakı için bir araya geliyorlar |
BM’nin öncülüğünde, Türkiye ve İspanya tarafından yürütülen Medeniyetler İttifakı projesi çerçevesinde, 5-6 Eylül tarihlerinde 4. Üst Düzey Grup toplantısının düzenleneceği ve toplantıya Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın başkanlık edeceği bildirildi.
Projenin BM sorumlularından Şamil İdris ve diğer BM kaynaklarından alınan bilgiye göre, yarın yapılacak çalışma toplantısının açılış konuşmasını Üst Düzey Grubun eşbaşkanları Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile İspanyol Barış Vakfı Başkanı ve UNESCO eski başkanı Federico Mayor yapacak ve toplantıya başkanlık edecekler. Eş-başkanlar 6 Eylül’de kabul edilmesi beklenen çalışma raporunun ardından da bir basın toplantısı düzenleyecek. Basına kapalı yapılacak çalışma toplantısında, grubun Kasım ayı ortasında BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a sunmaları beklenen bir tasarı raporunun ayrıntılarını görüşmeleri bekleniyor.
|
/ ANKARA
03.09.2006
|
|
|
Alman bakan: “Cami yapımına karşı çıkanlar kışkırtıcılık yapıyor” |
Alman Sol Parti/PDS’li Berlin Eyaleti Kadın ve Sosyal İşler Bakanı Harald Wolf, “Berlin’de cami inşaatına karşı çıkanların kışkırtıcılık yaptıklarını” söyledi.
Wolf, Berlin’de 17 Eylülde yapılacak eyalet meclisi seçimleri sebebiyle Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU) tarafından düzenlenen bir seçim toplantısına katıldı. Wolf, burada yaptığı konuşmada, “Berlin’de yaşayan her insanın istediği dine inanıp bir ibadethane kurmaya hakkı olduğunu, sadece inşaat kurallarına uyması gerektiğini” belirterek, “Cami yapımına karşı çıkanlar kışkırtıcılık yapıyor” dedi.
Berlin eyalet hükümetinde yer alan Sosyal Demokrat Partili (SPD) İçişleri Bakanı Ehrhart Körting’i de başörtüsü yasağı getirmeye çalıştığı gerekçesiyle eleştiren Wolf, çifte vatandaşlığı da desteklediklerini ifade etti. Wolf, yabancıların kendi geldikleri ülkelerinden hiçbir zaman vazgeçemeyeceklerini ve köklerinden ayrılamayacaklarını kaydetti.
|
/ BERLİN
03.09.2006
|
|
|
Yurtlara kayıtlar yarın başlıyor |
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (YURTKUR) bağlı öğrenci yurtlarına kayıtlar yarın başlıyor. Yedek listeden yurt hakkı kazanan adaylar, isimleri asıl listeden çıkıncaya kadar yurtlarda misafir öğrenci olarak kalabilecek.
YURTKUR Genel Müdürü Hasan Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite öğrencilerine 77 il ve 78 ilçedeki toplam 216 yurtta hizmet verildiğini, yatak kapasitelerinin 189 bin 936 olduğunu belirtti.
Yurtlara asıl listeden kayıtların 4-15 Eylül arasında yapılacağını kaydeden Albayrak, bu öğrencilerin kayıtlarını zamanında yaptırmalarını istedi. Albayrak, 18-22 Eylül arasında da birinci yedek listeden yurt hakkı kazananların kayıtlarının alınacağını, 22 Eylülden sonra her pazartesi günü yeni yedek listelerin ilan edileceğini ve bu öğrenciler için 5’er günlük kayıt süresi tanınacağını belirtti.
Hasan Albayrak, yedek listeden yurt hakkı kazanan öğrencilerin asıl listeden isimleri çıkıncaya kadar yurtlarda, ücret karşılığı ‘’misafir öğrenci’’ olarak kalabileceklerini bildirdi.
ÖSS tercih formunu doldururken yurt başvuru formu doldurmayan adaylardan başvurabilmek için çok sayıda talep geldiğini söyleyen Albayrak, bu öğrencilere 24 Eylül-4 Ekim arasında başvuru imkanı tanınacağını açıkladı.
Bu yıl öğrenciler lehine radikal bir karar aldıklarını, kayıtlar sırasında her yıl istenen belgelerin sayısını 12’den 4’e düşürdüklerini söyleyen Albayrak, kayıtlar sırasında öğrencilerden sadece maaş-ücret ve ÖSS yerleştirme sonuç belgesi ile öncelik belgesi ve 6 adet fotoğraf isteneceğini bildirdi. Albayrak, şehit ve gazi çocukları, özürü bulunanlar ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı yurtlarda yetişenler, anne-babası boşananlar ve amatör milli sporcuların öncelik belgesi getirmek zorunda olduklarını kaydetti.
Aylık yurt ücretlerinin 2006 yılı için normal yurtlarda 57 YTL olduğunu, imkanları geniş yurtlarda ise 66 YTL ile 210 YTL arasında değiştiğini kaydeden Albayrak, depozito olarak da normal yurtlar için 175 YTL, ücreti yüksek yurtlarda da 180 ve 420 YTL arasında değişen miktarlarda para alındığını belirtti.
|
/ ANKARA
03.09.2006
|
|
|
Haydi çocuklar fabrikaya! |
Özellikle yoğun göç alan büyük şehirlerin varoşlarında yaşayan dar gelirli ailelerin her 4 erkek çocuğundan 3’ünün, henüz ilköğretim çağında iş hayatına atıldıkları bildirildi. Önceleri, anne ve babalarıyla birlikte gittikleri tarlalarda tarım işçiliği yapan, ardından bulundukları mahalle çevresinde simit satıp, ayakkabı boyacılığı yapan çocuklar, şehir merkezlerinde mendil, çiçek, kalem ve çakmak satarak aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışıyor.
Alınan bilgilere göre, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerle ılıman Akdeniz iklimi ve daha ekonomik hayat şartlarına sahip Adana, Mersin, İzmir gibi yoğun göç alan illerin varoşları, hayat kalitesini onlarca yıl geriden takip ediyor. Bu illerin gecekondu mahallelerinde çocuklar, henüz ‘’oyun ve eğitim çağında’’ kendilerini hayatın içerisinde buluyor.
Önceleri, anne ve babalarıyla birlikte gittikleri tarlalarda tarım işçiliği yapan, ardından bulundukları mahalle çevresinde simit satıp ayakkabı boyacılığı yapan çocuklar, şehir merkezlerinde mendil, çiçek, kalem ve çakmak satarak aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışıyor.
Yaşıtları oyun oynayıp okula giderken daha küçük yaşlarda ‘’küçük omuzlarında büyük yük taşıyan’’ çocuklardan bazıları, farklı nedenlerle işledikleri suçlarla küçük yaşta cezaeviyle tanışırken, meslek sahibi olmak isteyen bazı çocuklar da çırak olarak girdikleri kaporta atölyelerinde çekiç sallayıp, berberlerde makas tutmayı öğrenerek meslek sahibi olma telaşı yaşıyor.
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Alanlar Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş, Adana’daki ilköğretim okullarında 868 öğrenciyle yapılan araştırmaya göre, fakir aile çocuklarının, ayakta durabilmek ve diğer gruplarla rekabet edebilmek için hayata erken atıldıklarını söyledi.
Tutunabilecekleri ne güçlü bir aile ne sermaye ne de yeterli kültürel birikim şansı olan fakir aile çocuklarının en önemli hayat stratejisinin ‘’hayata erken atılmak’’ olduğunu belirten Gümüş, böylece diğerleri ile aralarındaki farkı az da olsa kapatmaya çalıştıklarını ifade etti.
Gümüş, bu çocukların eğitimlerini tamamlasalar bile kendilerine sahip çıkacak güçlü bağlantıları olmadan yüksek mevkiye ulaşma imkanının düşük olduğunu belirterek ‘’zengin grubun yüksek gelir getirici rant kaynakları ve birbirlerini kollayan localarına karşı, fakir de marjinal bazı işleri, kendi ralarındaki gruplaşmaları, sülale ve tarikat türü dayanışmaları kullanıyor’’dedi.
Erkek öğrencilerin yüzde 75'i çalışıyor
Gümüş, yapılan ankette alt gelir grubuna mensup ailelerde 4, yoksul kesimlerde yaşayan ailelerde de ortalama 6-7 çocuk bulunduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:’’Fakir ailelerin erkek her 4 çocuğundan 3’ü ilköğretim çağındayken çalışma hayatına atılıyor. Oysa 15 yaş grubunun altında yer alan bu çocukların çalışmaları, öğrenci olmasalar da uluslararası sözleşmelerle aykırılık sergiliyor. Fakir semtlerde ilköğretim çağındaki kız çocukların çalışma oranı ise yüzde 30’lara kadar çıkıyor. Bu oran gelir düzeyi iyi semtlerde yüzde 5’in altına düşüyor.’’ Çalışan çocukların babalarının mesleklerine bakıldığında ise ilk sırada işçilik, ikinci sırada esnaflık, üçüncü sırada da pazarcılığın yer aldığı görülüyor.
|
/ ADANA
03.09.2006
|
|
|
Öğrenci var, derslik yok |
Hakkari İl Milli Eğitim Müdürü Şevki Aydın, ilde yaşanan lise sıkıntısı nedeniyle birçok öğrencinin açıkta kaldığını belirterek, 2006-2007 eğitim ve öğretim döneminin başlamasına az bir süre kalmasına rağmen halen onarımları yapılmayan okulların bulunduğunu söyledi.
Yüksekova İlçesi’nde liseye kayıt olan yaklaşık bin 800 öğrenci yaşanan lise sıkıntısı nedeniyle şu an açıkta bekliyor. Aydın, Yüksekova’da ilköğretim okulunu bitirerek liseye kayıt yaptıran birçok öğrencinin yaşanan lise sıkıntısı sebebiyle dışarıda kaldığını, bu sorunu çözmek için çalışmalar içerisinde olduklarını ifade etti.
Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kalmasına rağmen halen onarımı yapılmayan okullar olduğuna da değinen Aydın, “Okulların güçlendirme çalışması yapılmış. Ancak onarımı yapılması gereken bazı okullarımız var. Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bu okullara el atarak yeni eğitim ve öğretime yetiştirmeye çalışıyoruz”dedi.
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kemal Tanyürek ise açıkta kalan öğrencilerin liseye çevirecekleri pansiyonda eğitim göreceklerini kaydetti.
|
/ HAKKARİ
03.09.2006
|
|
|
Fakir öğrenciye ÖSS kursu |
Merkezi Bursa’da bulunan Uludağ Eğitim Gönüllüleri Derneği, maddi imkansızlar nedeniyle dershanelere gidemeyen başarılı öğrencilere yönelik Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) kursu düzenliyor.
Dernek Başkanı Mehmet Zakir Sarıkaya, yaptığı açıklamada, son yıllarda Türkiye’deki eğitim kalitesinin düştüğünü ve verimsizleştiğini ifade ederek bu durumun da eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açtığını söyledi.
İş adamları, eğitimciler ve üniversite öğrencilerinden oluşan dernek üyeleri olarak okuyan, düşünen ve konuşan bir gençlik hayal ettiklerini, anlatan Sarıkaya, ‘’ülke için önem taşıyan her konuya önem veriyoruz. Ancak birçok sorunun temelinde eğitimsizlik yattığı için önceliğimiz eğitim oluyor’’ dedi.
Sarıkaya, başarılı olup, ailelerin maddî durumu iyi olmayan öğrencilere, eğitime katkı sağlamak amacıyla kurs düzenlediklerini belirterek, yeni eğitim-öğretim dönemi öncesinde ÖSS kursu için müracaatları almaya başladıklarını kaydetti.
|
/ BURSA
03.09.2006
|
|
|
Yaylalardan dönüş başladı |
Sıcak iklimi nedeniyle yaz aylarında sahil ve yaylaları tercih eden Çukurovalıların yazlıklardan dönüşü şehir merkezlerini yeniden hareketlendirdi.
Alınan bilgiye göre, özellikle okulların kapanmasının ardından Haziran ayı itibariyle Torosların temiz ve serin havasını yaşamak isteyenler Mersin’in Çamlıyayla, Ayvagediği ve Arslanköy, Adana’nın Pozantı, Akçatekir, Osmaniye’nin Zorkun gibi yaylalıklarına, Akdeniz’in masmavi sularında denize girerek serinlemek isteyenler ise yaz aylarını Erdemli ilçesine bağlı Kızkalesi, Susanoğlu ve Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesi ile Adana’nın Karataş, Yumurtalık, Hatay’ın Arsuz gibi sahil yörelerinde değerlendirdi.
|
/ MERSİN
03.09.2006
|
|
|
Rize, yağmura hasret kaldı |
Türkiye’nin en fazla yağış alan illerinden olan Rize’de bu yılın Ağustos ayında metrekareye 23.6 kilogram, geçen yıl aynı ayında ise metrekareye 254.4 kilogram yağış düştüğü bildirildi.
Rize Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü yetkilileri, yaptıkları açıklamada, Türkiye’nin en fazla yağış alan ili olmasıyla ünlü Rize’de geçmiş yıllarda metrekareye düşen yağış miktarının, bazı aylarda metrekareye 500 kilograma kadar çıktığını belirttiler.
Rize’de genellikle en fazla sonbahar aylarında yağış olduğunu ifade eden yetkililer, yaz aylarının da genellikle oldukça yağışlı geçtiğini söylediler. Rize’de bu yıl hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiğini ve pek fazla yağış olmadığını belirten yetkililer, şunları kaydettiler: ‘’Rize’de son beş yılda Ağustos aylarında metrekareye sırasıyla 240.8, 125.3, 76.9, 255 ve 254.4 kilogram yağış düştü. Bu yılın ağustos ayında ise metrekareye sadece 23.6 kilogram yağış düştü. Bu geçen yıllara göre oldukça düşük rakam."
|
/ RİZE
03.09.2006
|
|
|
Yeni Asya İzmir Fuarı’nda |
Yeni Asya, yıllardır bir gelenek halini alan İzmir Fuarına katılım bu sene de geleneğini bozmadan görkemli bir şekilde katıldı.
Yaklaşık 30 mlik bir alana kurulan Yeni Asya Neşriyat standı her zaman olduğu gibi göz dolduruyor. 1-10 Eylül arası açık olacak olan İzmir Fuarı her zaman olduğu gibi hareketli geçiyor. Çeşitli faaliyetlerin yapılacağı kitap nota sokağında yayınevlerinin getireceği yazarlarla imza törenleri de yapılacak. yazarımız Süleyman Kösmene bugün Yeni Asya neşriyat standında saat 17.00 den itibaren okuyucuları ile sohbet edip kitaplarını imzalayacak.
|
Orhan Alagöz
/ İZMİR
03.09.2006
|
|
|
|