Fenerbahçe aslında turu Kiev’ de kaybetmişti. Kontratak futbolunu kusursuz uygulayan bir takımdan deplasmanda 3 tane yiyorsan, kendi sahanda yememen imkânsız gibi bir şey. Hem de defansında Kerim, Can, Önder ve Ümit gibi hayatlarında 3-5 maç dışında bir arada oynamamış, bir kısmı genç, bir kısmı da kendi mevkisinin adamı olmayan futbolcuların varsa… Öyle ki Tuncay’ın kaptırdığı topu alan Özbek oyuncu topu 50 metre sürüyor, yanında da bizim savunma adamları ona sadece eskortluk yapabiliyor. Sonunda da top ağlarımızda.
Defans gibi forvet de acemiler mangası. Tuncay Şanlı, koşmak ve top kaptırmak dışında kendisi de ne yaptığını pek bilmiyor. Semih desen sarı-lacivertli formayla kurtarıcı olarak sonradan oyuna girmeye alışmış, Zico ile birlikte mecburiyetten ilk 11’ de forma giyebilen bir golcü. Tecrübesi ve gücü Avrupa arenasında kurtlarla mücadele etmeye zaten yeterli değil. Yerine giren de geçen yıl takıma faydası olmaz diye Konyaspor’a kiraladığın Murat Hacıoğlu. Başka da alternatif yok.
Görüldüğü gibi yönetim Zico’nun eline öyle bir kadro vermiş ki, hoca da ayarı biraz kaçırınca un helvası yerine çorba oluverdi. Transferin bitmesine bir hafta kalmış hâlâ santrfor alamamışsın. Anelka’nın durumu belirsiz. Savunmayı toparlasın diye ta Güney Amerika’dan bir adam getirmişsin ama oynatamıyorsun. Tatilden 15 gün geç gelen Luciano efendi iyi çalışamadığı için ayağı topa deyince sakatlanıyor. Ne olacağı meçhul. Kısacası icraatlara baktığında yönetimin Şampiyonlar Ligi diye bir hesabının olmadığı apaçık görülüyor.
Bundan sonraki kulvar UEFA. Ne olur derseniz bu kadro ile sonuna kadar gitmek çok zor. Yapılacak takviyeler ve seri başı olmanın avantajı ile gruplardan belki çıkılabilir. Ancak Appiah’ daki gibi kazanma azmi ve hırsı, yönetiminden malzemecisine kadar olmazsa herkeste görüntü yine karıncalı olur.
|