Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin gerginliğinin Lübnan’a da sıçrayarak tehlikeli boyutlara ulaştığını belirterek ‘’İnsanlık bu yangına daha fazla kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Uluslararası toplum hiç vakit kaybetmeden harekete geçmeli’’ dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud onuruna Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu’nda akşam yemeği verdi. Yemekte konuşan Erdoğan, Türkiye’nin risk ve tehditlerin her yönüyle yoğun hissedildiği bir coğrafyanın merkezinde olduğunu kaydederek, küresel etkilere sahip pek çok çatışma noktasının Türkiye’nin yakın çevresinde yer aldığına dikkati çekti. Bölgenin çalkantılı bir dönemden geçtiğini vurgulayan Erdoğan, Irak’ta hâlâ istikrarın sağlanamadığını söyledi. Erdoğan, Irak’ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine, bölgesel barış ve istikrara katkı yapacak bir yönetime kavuşmasına özel önem atfettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
‘’İsrail-Filistin gerginliği Lübnan’a da sıçrayarak tehlikeli boyutlara ulaşmış, dünya gündeminin ilk sırasına yükselmiştir. Geçen, İslâm Konferansı Örgütü olarak bu meseleyi ele almak üzere Malezya’da toplandık. Akan kanın hemen durdurulması için bütün dünyaya bir kez daha seslendik. İnsanlık bu yangına daha fazla kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Uluslararası toplum hiç vakit kaybetmeden harekete geçmeli ve yükselen alevlerin bütün bölgeyi sarmasına, insanlığı küresel bir yangının içine sürüklemesine izin vermemelidir. Bu, öncelikle biz bölge ülkelerinin tarihî ve insani sorumluluğudur.
Türkiye olarak barışın sağlanması, bölgenin daha büyük bir istikrarsızlığa sürüklenmemesi için her türlü katkıyı yapmaya devam edeceğiz. Suudi Arabistan ile bu konulardaki yakın işbirliğimizden memnuniyet duyuyoruz. Barış ve istikrar bölge ülkelerinin ekonomik ve sosyal kalkınmasının bölge halklarının refah düzeylerinin yükseltilmesinin olmazsa olmaz şartıdır. Onun için biz gerek bölgemizdeki, gerekse dünyadaki bütün anlaşmazlıkların diplomatik yollardan çözülmesini savunuyoruz. Bunun için çaba harcıyoruz.’’
YATIRIM ÇAĞRISI
Başbakan Erdoğan, uyguladıkları ekonomik program sayesinde son dönemde kayda değer başarılar elde ettiklerini, güven ve istikrarı güçlendirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
‘’Türkiye gelişen ekonomisi, dinamik potansiyeli ve stratejik konumuyla Suudi Arabistan için güçlü bir iş ortağı olacaktır. Katılım müzakerelerine başlayarak AB’ye tam üyelik yolunda tarihi bir aşamaya ulaştık. Böylece Türkiye bugün küresel yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Suudi kardeşlerimizi de Türkiye’deki imkan ve fırsatları değerlendirmeye, ülkemize daha fazla yatırım yapmaya davet ediyoruz. Son zamanlarda turizm, müteahhitlik, sağlık ve askeri alanlardaki işbirliğimizle karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakalanan ivme sevindiricidir.’’
İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRMELİYİZ
Kral Abdullah da Türk-Suudi ilişkilerinin başlangıcından itibaren köklülüğü ve samimiyetiyle seçkinlik ve ayrıcalık kazandığını belirterek, " Yıllar boyu birçok deneme ve sınamalardan geçmiştir, ancak etkilenmemiş, mevcudiyetini idame ettirmiştir. Kanaatimce sadece ülkelerimizin çıkarları değil, bundan da öte bölgenin tamamının çıkarları, mevcut ilişkilerimizin geliştirilmesi ve desteklenmesini gerekli kılmaktadır’’ dedi.
Türkiye’nin batı ile doğu arasındaki stratejik konumunun bilincinde olduklarını dile getiren Kral Abdullah, Türkiye’nin medeniyetler arası diyalog bağlamında üstlenmiş olduğu önemli rolü takdir ettiklerini bildirdi. Suud Kralı, ’’Türkiye’nin kardeş Filistin halkına destek vermek ve Arap-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulmak adına bugüne kadar sergilemiş olduğu ve halen devam ettirdiği yoğun çabaları ve gayretlerini takdirle anmamız gerekiyor’’ diye konuştu.
|