|
|
|
Dünya daha ne bekliyor? |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin gerginliğinin Lübnan’a da sıçrayarak tehlikeli boyutlara ulaştığını belirterek ‘’İnsanlık bu yangına daha fazla kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Uluslararası toplum hiç vakit kaybetmeden harekete geçmeli’’ dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud onuruna Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu’nda akşam yemeği verdi. Yemekte konuşan Erdoğan, Türkiye’nin risk ve tehditlerin her yönüyle yoğun hissedildiği bir coğrafyanın merkezinde olduğunu kaydederek, küresel etkilere sahip pek çok çatışma noktasının Türkiye’nin yakın çevresinde yer aldığına dikkati çekti. Bölgenin çalkantılı bir dönemden geçtiğini vurgulayan Erdoğan, Irak’ta hâlâ istikrarın sağlanamadığını söyledi. Erdoğan, Irak’ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine, bölgesel barış ve istikrara katkı yapacak bir yönetime kavuşmasına özel önem atfettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
‘’İsrail-Filistin gerginliği Lübnan’a da sıçrayarak tehlikeli boyutlara ulaşmış, dünya gündeminin ilk sırasına yükselmiştir. Geçen, İslâm Konferansı Örgütü olarak bu meseleyi ele almak üzere Malezya’da toplandık. Akan kanın hemen durdurulması için bütün dünyaya bir kez daha seslendik. İnsanlık bu yangına daha fazla kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Uluslararası toplum hiç vakit kaybetmeden harekete geçmeli ve yükselen alevlerin bütün bölgeyi sarmasına, insanlığı küresel bir yangının içine sürüklemesine izin vermemelidir. Bu, öncelikle biz bölge ülkelerinin tarihî ve insani sorumluluğudur.
Türkiye olarak barışın sağlanması, bölgenin daha büyük bir istikrarsızlığa sürüklenmemesi için her türlü katkıyı yapmaya devam edeceğiz. Suudi Arabistan ile bu konulardaki yakın işbirliğimizden memnuniyet duyuyoruz. Barış ve istikrar bölge ülkelerinin ekonomik ve sosyal kalkınmasının bölge halklarının refah düzeylerinin yükseltilmesinin olmazsa olmaz şartıdır. Onun için biz gerek bölgemizdeki, gerekse dünyadaki bütün anlaşmazlıkların diplomatik yollardan çözülmesini savunuyoruz. Bunun için çaba harcıyoruz.’’
YATIRIM ÇAĞRISI
Başbakan Erdoğan, uyguladıkları ekonomik program sayesinde son dönemde kayda değer başarılar elde ettiklerini, güven ve istikrarı güçlendirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
‘’Türkiye gelişen ekonomisi, dinamik potansiyeli ve stratejik konumuyla Suudi Arabistan için güçlü bir iş ortağı olacaktır. Katılım müzakerelerine başlayarak AB’ye tam üyelik yolunda tarihi bir aşamaya ulaştık. Böylece Türkiye bugün küresel yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Suudi kardeşlerimizi de Türkiye’deki imkan ve fırsatları değerlendirmeye, ülkemize daha fazla yatırım yapmaya davet ediyoruz. Son zamanlarda turizm, müteahhitlik, sağlık ve askeri alanlardaki işbirliğimizle karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakalanan ivme sevindiricidir.’’
İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRMELİYİZ
Kral Abdullah da Türk-Suudi ilişkilerinin başlangıcından itibaren köklülüğü ve samimiyetiyle seçkinlik ve ayrıcalık kazandığını belirterek, " Yıllar boyu birçok deneme ve sınamalardan geçmiştir, ancak etkilenmemiş, mevcudiyetini idame ettirmiştir. Kanaatimce sadece ülkelerimizin çıkarları değil, bundan da öte bölgenin tamamının çıkarları, mevcut ilişkilerimizin geliştirilmesi ve desteklenmesini gerekli kılmaktadır’’ dedi.
Türkiye’nin batı ile doğu arasındaki stratejik konumunun bilincinde olduklarını dile getiren Kral Abdullah, Türkiye’nin medeniyetler arası diyalog bağlamında üstlenmiş olduğu önemli rolü takdir ettiklerini bildirdi. Suud Kralı, ’’Türkiye’nin kardeş Filistin halkına destek vermek ve Arap-İsrail çatışmasına adil bir çözüm bulmak adına bugüne kadar sergilemiş olduğu ve halen devam ettirdiği yoğun çabaları ve gayretlerini takdirle anmamız gerekiyor’’ diye konuştu.
|
/ İSTANBUL
11.08.2006
|
|
|
“ZULME RIZA ZULÜMDÜR” |
ABD’yi arkasına alan İsrail’in Filistin ve Lübnan’da haftalardır sürdürdüğü katliamlar insanlığın hür vicdanını isyan ettiriyor. Bu vahşet ve cinayetlere hâlâ kayıtsız ve seyirci kalan yetkili ve sorumluları ise “Zulme rıza zulümdür” ikazının muhatabı ve zulümlerin ortağı haline getiriyor...
|
11.08.2006
|
|
|
İnternete katmerli ceza |
Adalet Bakanlığı’nın bilişim suçlarına ilişkin hazırladığı kanun tasarısında, bilgisayar korsanlarına 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilmesi öngörülüyor.
Bakanlık, ‘’Bilişim Ağı Hizmetlerinin Düzenlenmesi ve Bilişim Suçları Hakkında Kanun Tasarısı’’nı görüşlerini almak üzere diğer Bakanlıklar ve bakanlıklara bağlı kuruluşlar ile yüksek mahkemeler, üniversiteler, barolar, adlî tıp, noterlik, bankalar, adlî komisyon başkanlıklarının aralarında bulunduğu 100’den fazla kurum ve kuruluşa gönderdi. Bakanlık, söz konusu kurum ve kuruluşların görüşleri doğrultusunda değişik yaparak tasarıya son şeklini verecek. Tasarıya göre, bilgisayar korsanlarına 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adlî para cezası da öngörülüyor. Buna göre, bir bilişim ağı aracılığıyla; bilişim sisteminde bulunan verileri veya programları hukuka aykırı olarak bozan, silen, değiştiren, yok eden, erişilmez kılan veya sisteme veri veya program yerleştiren, ekleyen, veri veya programlara zarar veren kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adlî para cezası alacak. Tasarıda, bir bilişim ağı aracılığıyla; bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına hukuka aykırı giren veya her hangi bir şekilde sistemde kalmaya devam eden kimseye 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya 2 yüz günden 8 yüz güne kadar adlî para cezası verilmesi öngörülüyor. Ayrıca, bir bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girerek, veri veya program elde eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 2 yüz günden aşağı olmamak üzere adlî para cezası alacak. Bu suçların soruşturma ve kovuşturulması mağdurun şikâyetine bağlı olacak. Bilişim ağına bağlanmak suretiyle, ağdaki verileri hukuka aykırı olarak herhangi bir şekilde izleyen kimseye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adlî para cezası, bilişim ağına bağlanmaksızın herhangi bir yöntemle bilişim sistemindeki verileri hukuka aykırı izleyen kimseye üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilecek. Tasarıya göre, kişilerin ifade ve bilgiye erişim özgürlüğü esas olacak. Bu özgürlükler ancak kanunlarda belirtilen hallerde sınırlandırılabilecek. Bilişim ortamında; Türk Ceza Kanunu’nda belirlenen devletin güvenliğine karşı işlenecek suçlar ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan ve bilişim sistemi veya bilişim ağı kullanılarak işlenen suçlara ilişkin içeriği üreten, tanıtan veya sunanlar hakkında hükmedilecek cezalar yarı oranında arttırılacak. Tasarıya göre, tehdit, şantaj, hakaret veya iftira suçlarının bilişim ağı üzerinden işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza, yüzde 50 oranında artırılacak. Kişisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykırı verme veya ele geçirme suçlarının bilişim ağı üzerinden işlenmesi halinde deTürk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza, yarı oranda artırılacak. Tasarı kapsamına giren suçlarla ilgili sadece adlî bilişim uzmanı yetki belgesi olanlar bilirkişilik yapabilecek.
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
Çeteler “cephanelik” gibi |
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM) ekiplerince son 6.5 yılda gerçekleştirilen 2 bin 214 operasyonda ele geçirilen silâh ve patlayıcı madde miktarları, organize suç örgütlerinin ‘’cephanelik’’ten farksız olduğunu ortaya koydu.
KOM Daire Başkanlığı raporlarından derlenen bilgiye göre, 1 Ocak 2000-31 Temmuz 2006 tarihi arasındaki 6.5 yıllık sürede Türkiye genelinde organize suç örgütlerine yönelik 2 bin 214 operasyon gerçekleştirildi. Operasyonlarda, örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 17 bin 280 zanlı adliyeye sevk edilirken, çalışmalarda 2’si kalem tipi, 1’i özel yapım 2 bin 319 tabanca, 58’i uzun namlulu olmak üzere 536 tüfek, 302 kurusıkı-gazlı tabanca, 55 el bombası, 11 dinamit, 100 gram dinamit lokumu, yaklaşık 8.5 metre saniyeli fitil, 17 çelik yelek, 339 sahte kimlik, 5 adet patlayıcı yapımında kullanılan fünye kapsülü, 395 kilogram patlayıcı madde, 14 kelepçe ile 56 bin 112 adet değişik çapta mermi ile 9 bin 470 adet çek, senet ve muhtelif suç unsurları ele geçirildi.
CEZAEVİ, “KARİYER” OLARAK GÖRÜLÜYOR
Türkiye’deki suç örgütü lider ve üyelerinin cezaevine girmeyi “kariyer” olarak gördüğü de ifade edilen raporda, tarihsel süreçte örgütlerin, faaliyet alanlarında çeşitlilik gösterdiği belirtildi. Raporda, ticari alanda arka planda olan örgütlerin üçüncü şahısları ön planda tuttukları da belirtilirken, örgütün itibarını sağlamak ve istihbarat toplamak için, iyi geçinmek suretiyle, kendi örf ve adetlerine, ahlaki değerlerine zıt olan şahıslardan yararlandıkları ifade edildi.
MEDYATİK KİŞİLERLE “İTİBAR” TAZELİYORLAR
Raporda, organize suç örgütü liderlerinin sanat, magazin ve spor dünyası ile iç içe olduğu da belirtilirken, bu ilişkilerden her iki tarafın da menfaatinin söz konusu olduğu kaydedildi.
Suç örgütü liderlerinin söz konusu kişilerle birlikte görünerek toplumda itibar tazeledikleri ve onların imtiyazlarından yararlandıkları da belirtildi.
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
YÖK’le huzur olmaz |
İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği ÖNDER olarak sürekli, “İmam-hatip liselerinin Türkiye’de mutlaka var olmalıdır. Bu okullar olmadığı taktirde Türkiye’nin manevi dinamiklerinin yok olur” söylemini dillendirdiklerini ifade eden Yusuf Kara, “Biz bu sloganı dillendirirken birileri de Türkiye’de imam hatiplerin yok olmasıyla ilgili çalışıyor ve önümüze sürekli, katsayı ve benzeri engelleri çıkarıyorlar” dedi.
İmam hatip lisesi mezunlarının önüne yıllardır katsayı engelinin konulduğunu hatırlatan Kara, bu yıl katsayı uygulamasına ilave olarak Sözel-Sayısal-1 ve Sözel-Sayısal-2 gibi iki farklı alan tercihi konulduğunu ve birçok öğrencinin yanlış yönlendirme sebebiyle mağdur olduğunu ifade etti. “Sözel-Sayısal-1 tercihini yapanlar sadece mesleklerine yönelik yani ilahiyatlara yönelik bir tercihte bulunabiliyorlar. Sözel-Sayısal ve Eşit Ağırlık-2’den tercih edenler ise meslek dışı tercihlerde bulunabiliyorlar” diyen Kara, imam hatip lisesi öğrencilerinin pekçoğunun yanlış yönlendirmelerin de etkisiyle Sözel-Sayısal-1 alanını tercih ettiğini ve açıkta kaldığını anlattı.
SESİMİZ YERİNE ULAŞMADI
Katsayı probleminin de hala devam ettiğini hatırlatan Kara, “Biz daha önce hem hükümetle yapmış olduğumuz görüşmelerde, hem yetkili sivil toplum örgütleriyle yapmış olduğumuz değerlendirmelerde yetkililere bu adaletsizliğin kaldırılması gerektiğini sesimizi yükselterek dile getirdik. Ama bu sesimiz maalesef yerine ulaşmadı” dedi.
ALTERNATİFLER SUNUYORUZ
Mevcut sorunlar devam ederken ÖNDER olarak imam hatip lisesi mezunlarına farklı açılardan destek olmaya çalıştıklarını da anlatan Kara, “Yurtiçi ve yurtdışı eğitim alternatifleri geliştirmeye ve bu alternatifleri de öğrencilerimize sunmaya çalışıyoruz. Altı yüz öğrencimiz Viyana’nın üniversitelerinde çeşitli bölümlerde eğitimlerini devam ettiriyorlar. Önümüzdeki yıl öğrencilerimizin mezuniyet yılı. Bununla birlikte bu yıl yeni öğrencilerimizi Almanya, İsviçre, Fransa, Bulgaristan, Bosna gibi farklı ülkelerdeki üniversitelere de yönlendirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Viyana’da okuyan öğrencilere yıllık 3000 Euro burs desteğinde bulunduklarını ifade eden Kara, ailelere ise aylık 100 Euro harçlık ve 1500 Euro harç bedelini karşılamak kaldığını söyledi.
AKP ÇÖZEMEZSE SIKINTI YAŞAR
Kara, katsayı probleminin Mecliste çoğunluğu bulunduran AKP tarafından bile çözülemeyişiyle ilgili olarak da, “Bu mesele aslında Türkiye’de hala kurumlararası mutabakatın temin edilemeyişinin bir sıkıntılı neticesi. Toplumun mutabakatı var ama Türkiye’deki bazı kurumların, YÖK’ün, bizim düşüncemize göre, toplumumuzun muhafazakâr kesimine karşı ilân ettiği bir savaş var” şeklinde konuştu. Sorunun anayasa değişikliğiyle ve siyasiler eliyle çözülebileceğini belirten Kara, AKP’nin beklentilere cevap vermediği takdirde çok daha fazla sıkıntı yaşayacağını söyledi.
|
Naciye KAYNAK
/ İSTANBUL
11.08.2006
|
|
|
Başbakanlığa 4 ayda 87 bin 425 başvuru |
Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) bu yıl Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında toplam 87 bin 425 kişi başvuruda bulundu.
BİMER’in Faaliyet Raporu’nda kamuya erişimin telefon, faks, internet gibi iletişim araçlarıyla çeşitlendirilmesi sonucunda başvuran kişi sayısında geçen yılın aynı dönemine göre 30 bin civarında artış gerçekleştiği kaydedildi. Bu dönemde BİMER’e yapılan başvurulardan Başbakanlığa 24 bin 741, Bakanlıklara 16 bin 630, Valiliklere 27 bin 187, belediyelere ise 872 başvuru yapıldı. 14 bin 199 kişi elektronik posta ile başvuru yaptı. 3 bin 796 kişi de bilgi edinme başvurusunda bulundu.
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
Dostluk grubundan bir istifa daha |
TBMM Türkiye-İsrail Dostluk Grubu’nda yönetim kurulu üyesi olan AKP Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek de istifa ettiğini açıkladı.
Çiçek, yaptığı yazılı açıklamada, “İsrail devleti yöneticilerinin Türk kamuoyu ve bütün insanlık aleminin gözü önünde sergilediği akıl almaz, bir ülkeyi baştan başa yok etme planına yönelik tutumunu TBMM Parlamentolararası Dostluk Grubu asil üyesi olarak nefretle ve dikkatle takip ettim” dedi. Çiçek açıklamasında şu ifadelere de yer verdi: “Bu kanlı savaşın durdurulmasında dostluk grubu yönetimi olarak bir şeyler yapabileceğimizi ümit ettim. Gördüm ki İsrail, parlamentolararası dostluk grupları şöyle dursun ilgili uluslararası kurum ve kuruluşları da yok sayarak işgalini ve sivil halka karşı katliamını sürdürmektedir. Bu sebeplerle İsrail devleti yöneticilerinin Filistin ve Lübnan’da sergilediği bu insanlık dışı tavrı kınıyor, İsrail Dostluk Grubu Yönetim Kurulundaki asil üyeliğimden ve İsrail Dostluk Grubu üyeliğimden istifa ediyorum.”
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
STK’lardan İsrail’e kınama |
Sivas’ta 26 ayrı sivil toplum örgütünce yapılan ortak açıklamada, İsrail’in Lübnan ve Filistin’e yönelik yaptığı saldırılar kınandı.
Sivas’ta 26 sivil toplum örgütünün temsilcileri, bir restoranda bir araya gelerek, İsrail’in saldırılarını kınamak için ortak bir açıklama yaptı. Anadolu Gençlik Derneği Sivas Şubesi Basın Sözcüsü Hüseyin Aktaş tarafından okunan açıklamada, Filistin ve Lübnan topraklarının 1 aydır İsrail askerlerinin işgali altında olduğu, İsrail’in bu topraklara bomba yağdırdığı belirtildi. Saldırılarda masum ve mazlum Filistin ve Lübnan halkının evlerinin yıkıldığının ifade edildiği açıklamada, saldırılarda sivil halkın hedef alındığı, kadın, çocuk, sivil ayrımı yapılmaksızın bölge halkının katledildiği, bölgede tarihte görülmedik bir vahşetin sergilendiği kaydedildi.
Çok sayıda insanın yaşamının yitirdiği saldırılara BM’nin, ABD ve İngiltere’nin vetosunu bahane göstererek seyirci kaldığı belirtilirken, saldırılara karşı duyarsız olmamak gerektiği kaydedildi. Türkiye’de ve diğer Müslüman ülkelerde yaşayan halkların İsrail’e karşı diplomatik ve ekonomik ambargo uygulamaya çağırıldığı açıklamada, saldırılar sona erene kadar eylemlerin devam edeceği kaydedildi. Saldırıların kınanması amacıyla 19 Ağustosta Sivas Mevlana Meydanı’nda miting düzenleneceği de duyuruldu.
|
/ SİVAS
11.08.2006
|
|
|
Kefenlik bez istiyorlar |
MÜSİAD Denizli Şube Başkanı Fevzi Özdemir, Filistin ve Lübnan’da, yatak ve cenaze definlerinde kullanılmak üzere 50 bin metre beze ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Özdemir, Denizli Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında, Orta Doğu’da acımasızca devam eden ve vicdanları yaralayan bir zulüm yaşandığını, İsrail’in istediği zaman, istediği yeri bombaladığını ve buna ‘’dur’’ diyen olmadığını söyledi.
Tüm insanlığı Filistin ve Lübnan’daki vahşete karşı duyarlı olmaya davet ettiklerini kaydeden Özdemir, ‘’Oralarda sadece Müslümanlar değil, Yahudi kökenli insanlar da acı çekiyor. Orada bir insanlık dramı yaşanıyor. Ama bırakın savaşı durdurmayı, İsrail’i
kınayacak bir karar bile BM’den çıkarılamıyor’’ dedi. Savaş bölgesindeki insanlara yardım için bir kampanya başlattıklarını açıklayan Özdemir, şöyle konuştu:
‘’Bize bir ihtiyaç listesi gönderildi. En çok kuru gıda, şeker, pet şişede su, ilaç, çocuk maması, çocuk bezi ve çarşaf ile kefenlik beze ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor. Filistin ve Lübnan’da yatak ve cenazelerde kullanılmak üzere 50 bin metre beze ihtiyaç olduğu bildirildi. Denizli bir tekstil kenti. Duyarsız kalınmayacağına inanıyoruz.’’ Yardım kampanyasına katılamayan Denizlililerden de tepkilerini dile getirmelerini belkediklerini ifade eden Özdemir, bunun için ev ve işyerlerinin balkonlarına ‘’katliama hayır’’ pankartları asılması çağrısında bulundu. Özdemir, toplanan yardımları Kızılay ve Deniz Feneri aracılığıyla Filistin ile Lübnan’daki ihtiyaç sahiplerine ulaştıracaklarını sözlerine ekledi.
|
/ DENİZLİ
11.08.2006
|
|
|
ANAVATAN’dan Lübnanlı mülteciler için yardım kampanyası |
ANAVATAN Hatay Milletvekili Züher Amber, Lübnan’dan kaçarak Suriye’ye sığınan mültecilere yapacakları yardım kampanyası önce Suriye’ye giderek tesbit çalışması yapacak.
Amber, düzenlediği basın toplantısında, savaştan kaçan Lübnanlıların sığındığı Suriye’yi ziyarinde sorunları tespit edeceğini belirterek, buna göre yardım kampanyası başlatacaklarını kaydetti. İsrail’in insanlık dışı saldırılarına sert tepki gösteren Amber, şunları kaydetti:
“İsrail, korumasız sivilleri, çoluk-çocuk demeden katletmesi insanlık dışı bir olaydır. Korumasız sivillerin çoğu Suriye’ye sığınmaya çalışan insanların sorunların tespit edilmesi için ANAVATAN olarak girişimlere başladık. Genel başkanımız Erkan Mumcu bana bu görevi verdi. Önümüzdeki günlerde bu sorunların tespiti için Suriye’ye gideceğim. Mültecilerin sorunlarını yerinde görerek rapor halinde parti yönetimine sunacağım. Ardından Türkiye’de bir yardım kampanyası açılması için girişimlere başlayacağız. İlâç ve doktor ihtiyacı için eczacılar ve tabip odası ile görüşerek yardım talep edeceğiz.” şeklinde konuştu.
|
/ HATAY
11.08.2006
|
|
|
Arınç, İKOPAB toplantısına katılacak |
TBMM Başkanı Bülent Arınç, İKOPAB Birinci Olağanüstü Toplantısına katılmak üzere yarın Suriye’nin başkenti Şam’a gidecek.
Olağanüstü toplantı, Lübnan Meclis Başkanı Niabih Berri’nin müracaatı üzerine, aynı zamanda İKOPAB Dönem Başkanı da olan TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın üye ülkelere yönelik çağrısı üzerine yapılacak. Arınç, 13-14 Ağustosta gerçekleşecek toplantının, açılış konuşmasını da yapacak. İki gün sürecek olan toplantının gündemini, İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırıları teşkil edecek. İKOPAB üyesi ülkelerin temsil edileceği toplantının sonunda Sonuç Bildirgesi de yayımlanacak.
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
İncirlik’ten sevkıyat sürüyor |
Adana’nın Yüreğir ilçesinde bulunan İncirlik Hava Üssü’nden TIR’larla, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesinde NATO finansmanıyla yaptırılan limana askeri malzeme sevkıyatına devam ediliyor.
ABD askerlerinin gözetiminde ve özel harekat timlerinin eşliğinde, dün sabah saatlerinde, İncirlik beldesindeki hava üssünden çıkış yapan 15 TIR’dan oluşan konvoy, Taşucu’ndaki limana giriş yaptı. TIR’lara yüklü, içinde askeri malzeme bulunan konteynırların üzerlerinde ‘’USAF’’ (United States Air Force-Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri) ile ‘’Explosives’’ (patlayıcı madde) yazısı bulunduğu görüldü. İncirlik Hava Üssü’ndeki ABD’li yetkililer, Salı günü başlayan sevkıyatla Taşucu’ndaki limana götürülen malzemelerin, ‘’rutin envanter değerlendirmesi sonucu kullanılmayacak özellikte olduğunu ve Amerika’ya gönderileceğini’’ açıklamışlardı.
|
/ SİLİFKE
11.08.2006
|
|
|
Vicdanlar patlama noktasına geldi |
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, henüz 10 günlük iken cesedi, İsrail askerlerince bombalanan evin enkazından annesinin kollarında çıkarılan Lübnanlı bebek Vaad’in görüntüleri, vicdanları sızlatmanın ötesinde patlatma noktasına getirdiğini söyledi.
Bu vahşetin durdurulması için artık büyük devletlerin çıkar hesaplarını bir tarafa bırakması ve insanî duygularla hareket etmesi gerektiğini belirten Başoğlu, “Bugüne kadar ateşkes için yapılan müzakerelerden, büyük devletlerin kendi çıkarlarının nasıl korunacağını ve ABD’nin bölmeye karar verdiği Ortadoğu da kime ne kadar pay düşeceğini konuştukları anlaşılmaktadır” dedi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
Gül: Kerkük’te referandum değil, mutabakat önemli |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Kerkük’te referandumun tek başına çözüm olmayacağını belirterek, ‘’Önemli olan bir referandum yapıp netice vermeyecek sonuçlara varmak değil, mutabakatları sağlamaktır’’ dedi.
Bakan Gül, Irak parlamentosundaki Türkmen milletvekilleriyle Çırağan Sarayı’nda kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Irak Türkmen Cephesi Başkanı Dr. Saadettin Ergeç’in de aralarında bulunduğu 7 milletvekili ile Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol’un katıldığı toplantı 2 saat sürdü. Basına kapalı olarak yapılan toplantıdan sonra gazetecilere açıklama yapan Gül, Irak’tan gelen Türkmen orijinli milletvekilleriyle görüşme yaptığını hatırlatarak, bazıları mezhep olarak Şii ve Sünnî olan Türkmenlerin ilk kez birlikte bir ziyarette bulunmaları, bir arada olmaları sebebiyle toplantının önemli olduğunu söyledi.
Bu beraberliğin çok önemli olduğunu, ayrıca iyi bir mesaj anlamına geldiğini dile getiren Gül, bu birlikteliğin bugün görülen anlamsız Sünnî-Şiî çatışmasına karşı da örnek olması gerektiğini vurguladı. Bu çatışmaların Irak’ı ne kadar zayıflattığını ve masum insanların
kanlarının ne kadar gereksiz yere aktığını herkesin görmekte ve buna üzülmekte olduğunu söyleyen Gül, ‘’Ümit ediyorum ki, Irak’taki farklı mezhepler bir araya gelir ve Irak’ın inşasında yer alır’’ dedi.
Gül, bir gazetecinin, ‘’Görüşmede referandum konusu ele alındı mı?’’ sorusu üzerine de mutabakatın bu referandumun çok daha üzerinde ve ötesinde, büyük bir olay olduğunu ifade etti. Bakan Gül, ‘’Kerkük ile ilgili konu uzlaşmayla çözülür. Önemli olan bir referandum yapıp netice vermeyecek sonuçlara varmak değil, mutabakatları sağlamaktır. Orada yaşayan insanların Türkmenlerin, Kürtlerin, Arapların hepsinin huzur ve barış içerisinde yaşayacakları mutabakatı ortaya çıkartıp bunu referanduma götürmektir. Yoksa referandum tek başına çözüm olmaz’’ dedi.
|
/ İSTANBUL
11.08.2006
|
|
|
Gönül: Ordunun küçültülmesi Genelkurmay’a bağlı |
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ordunun küçültülmesiyle ilgili olarak “Genelkurmay çalışmasını bitirsin, hükümete göndersin bakalım ne önerecek. Biz ona göre Bakanlar Kurulu’nda meseleyi müzakere ederiz, gerektiğinde Meclis’e intikal ettiririz” dedi.
Bakan Gönül, Erzincan Belediyesi’ni ziyaretinde ordunun yüzde 30 oranında küçültülmesiyle ile ilgili basında yer alan haberlerin sorulması üzerine haberlerin, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın bir makalesinden yola çıkılarak yapıldığını dile getirdi. Bakan Gönül, “O konu NATO’nun prensipleri dahilinde yürütülen bir çalışmadır. Çalışma bir neticeye ulaştığında hükümete intikal eder ve biz de gereğini yaparız” diye konuştu.
Çalışmalar kapsamında asker sayısının azaltılıp, azaltılmayacağı yönündeki bir soruyu ise Bakan Gönül, şöyle cevaplandırdı:
“Genelkurmay çalışmasını bitirsin, hükümete göndersin bakalım ne önerecek. Öncelikli çalışma orada. Ancak şunu söyleyeyim, askerliğin kısaltılması veya bir başka şekilde küçülme hareketi için mutlaka kanun çıkarılması gerekiyor. Genelkurmay çalışmalarını tamamlayıp, önerisini hükümete yaptığında, neyi önerdiğini göreceğiz. Genelkurmay’ın bir hizmetidir. Biz ona göre Bakanlar Kurulu’nda meseleyi müzakere ederiz, gerektiğinde Meclis’e intikal ettiririz.”
|
/ ERZİNCAN
11.08.2006
|
|
|
Hisarcıklıoğlu: Başkanken siyasete girmem |
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2007 seçimlerinde, aynı makamdayken siyasete girmeyeceğini kaydetti.
İnternet Medyası Derneği (İMD) üyeleri, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nu İstanbul’daki TOBB Plaza’da ziyaret etti. İMD’den yapılan açıklamaya göre, delegelerinden 2005 yılından 2009 yılına kadar hizmet etmek için yetki aldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, ‘’Başkanken siyaset yapmak bu koltuğa zarar verir. Erken demiyorum ama TOBB başkanıyken de olmaz. 2009 gelince işime mi dönerim, bir daha mı aday olurum, yoksa siyasete mi girerim bilemiyorum. Bir dönem daha seçilme hakkım var. 2007’de, seçimlerde, bu makamdayken siyasete girmem. Çünkü başkanken siyaset yaparsam Türk sanayi zarar görür’’ ifadesini kullandı.
|
/ İSTANBUL
11.08.2006
|
|
|
Uyuşturucuya karşı okullarda seferberlik |
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, madde bağımlılığıyla mücadele için okullarda büyük bir eğitim seferberliğinin sürdüğünü açıkladı.
AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in soru önergesini yazılı olarak cevaplandıran Bakan Aksu, madde bağımlılığıyla mücadelede kurum ve kuruluşlarla işbirliğinin daha iyi sağlanabilmesi için Türkiye Ulusal Madde ve Bağımlılığı İzleme ve Önleme Merkezi’nin (TUBİM) kurulduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:
“Madde kullanımıyla mücadele uygulama ve irtibat birimlerinde görevli personel tarafından 2005 yılı içerisinde 867 ilköğretim öğretmeni, 3 bin 9 lise öğretmeni, 142 üniversite öğretim elemanı, 64 bin 393 lise öğrencisi, 2 bin 500 üniversite öğrencisi, 4 bin 655 ilköğretim öğrenci velisi, 6 bin 951 lise öğrenci velisi, 30 üniversite öğrenci velisi, 2 bin 767 sivil toplum kuruluşu ve 5 bin 901 kamu çalışanına madde kullanımı ve bağımlılığın önlenmesine ilişkin bilgilendirici seminerler verilmiştir. Çocuk polisi hizmetleri dahilinde konuya ilişkin adlî işlemlerin yanı sıra ailelere ve okul çağındaki çocuklara yönelik bilinçlendirme amaçlı faaliyetler yoğun bir şekilde sürdürülmektedir.”
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
AKP, 5. yaşını şenliksiz kutlayacak |
Siyaset arenasına 14 Ağustos 2001 tarihinde giren AKP, 5. kuruluş yıldönümünü ‘sade’ bir programla kutlama kararı aldı.
AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, parti genel merkezinde basın mensuplarıyla sohbet toplantısında biraraya geldi. Kılıç, 14 Ağustos Pazartesi günü 5. yaşını kutlayacak olan AKP’nin kutlama programına ilişkin basın mensuplarına bilgi verdi. Buna göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kuruluş yıldönümünde hükümet ve parti icraatlarını bir basın toplantısı düzenleyerek anlatacak. Aynı gün Başbakan Erdoğan başkanlığında partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplanacak. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, son dönemde tırmanan terör olayları ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle’nin geçirdiği trafik kazası sonrasında yoğun bakımda tedavisinin sürmesi sebebiyle gösterişli kutlama yapmama kararı alan parti yönetimi, illerde ‘makul’ ölçüde kutlamalar yapılması talimatını verdi.
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
İstanbul polisinin başarısı |
İstanbul’da son 18 gün içinde yapılan operasyonlarda şahsa ve mala karşı işlenen 2 bin 355 suç aydınlatıldı.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfur Erdal Ceren, Gayrettepe’deki Asayiş Şube Müdürlüğünün bahçesine kurulan çadırda, 22 Temmuz ile 9 Ağustos 2006 tarihleri arasında il genelinde gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin açıklama yaptı. Bu dönemde bin 625’i şahsa, 730’u da mala karşı işlenen olmak üzere toplam 2 bin 355 suçun aydınlatıldığını ifade eden Ceren, bu operasyonlar kapsamında 3 bin 369 kişi ile hakkında gıyabi tevkif kararı bulunan bin 203 ve hükümlü bin 705 kişinin yakalandığını bildirdi.
|
/ İSTANBUL
11.08.2006
|
|
|
Kimsesizlere yardım, sosyal devletin göstergesi |
AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel, sosyal devlet olmanın temel göstergelerinden birinin kimsesizlere ve özürlülere yardım etmek olduğunu söyledi.
Göksel, Buca Belediyesince yaptırılan Kimsesizlere Geçici Sığınma Evi’nin temel atma töreninde, insanı hedef alan bir uygulama içinde olduklarını bildirdi. Hükümet olarak sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirmeye çalıştıklarını belirten Göksel, şöyle dedi:
‘’Sosyal devlet olmamızın temel göstergelerinden biri de kimsesizlere ve özürlülere yardım etmektir. Sosyal kelimesinin içini insan ile dolduruyoruz. İnsanı hedef, temel alan bir uygulamada da insanın her halini, iyi kötü gününü, sağlıklı, hasta halini göz önüne alıyoruz, özürlü iken ihtiyaçlarını düşünüyoruz. O zaman sosyal devlet olma haliyle cevap vermeye çalışıyoruz, sosyal devlet olmanın, sosyal kelimesinin içini doldurmanın mutluluğunu yaşıyoruz.’’
|
/ İZMİR
11.08.2006
|
|
|
Engin öğretmenin 20 projesine AB’den onay |
Adıyaman’ın mahrumiyet bölgesi olarak adlandırılan Sincik ilçesinde Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) Müdürü olarak görev yapan Engin İlhan, Avrupa Birliği projelerinde adını yazdırmaya devam ediyor.
Yirmi okulun hizmetine sunulan okul ortaklıkları projelerinin tamamının, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi tarafından kabul edildiği açıklandı. Ülke genelinde 704 okul ortaklıkları proje başvurusu Avrupa Birliği tarafından desteklenmeye uygun bulunmazken, İlhan’ın geliştirdiği projelerin tamamının kabul edilmesi ise dikkat çekti. Projeleri kabul edilerek ‘Avrupa Birliği Okulu’ ünvanı alan 20 okuldan toplam 118 öğretmen ve 91 öğrenci, 2006-2007 öğretim yılında Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde yer alan proje ortağı okullarda düzenlenecek proje toplantılarına katılmaya ve Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmeye hak kazandı. Engin İlhan, okul ortaklıkları projelerinin, AB’ye üyelik sürecinde Türkiye açısından büyük önem taşıdığını belirterek, projelerdeki temel amacın, Avrupa Birliği çatısı altında birleşecek farklı kültürlerin birbirlerini tanımasını sağlamak ve karşılıklı hoşgörü duygusunu geliştirmek olduğunu söyledi.
|
/ ADIYAMAN
11.08.2006
|
|
|
Klimacılar da bunaldı |
Son günlerde yurdun tamamında etkili olan hava sıcaklıkları klima kullanımını her geçen gün arttırırken, yanlış ve yoğun kullanım sonucu arızalanan cihazlar da yetkili tamir servislerinde yoğunluk yaşanmasına sebep oluyor.
Klimalarda görülen arızaların yüzde 80’lik bölümünün kullanıcı hatasından kaynaklandığını ifade eden tamirciler, klima alırken kullanım amacına ve kılavuza uygun hareket edilmesi gerektiğini belirttiler. Arızalardaki yoğunluk sebebiyle müşteri taleplerine yetişemeyen servisler, günde ortalama 35-40 arıza onarım ve 40 montaj işlemini gerçekleştirmeye çalışıyor. En çok filtre bölümlerinde arıza yaşanan klimaların bakım ve onarımı için 15-400 YTL arasında harcanıyor.
|
/ ADANA
11.08.2006
|
|
|
İHH’dan seksen bir ile çağrı |
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının ardından Filistin ve Lübnan’da insanların büyük sıkıntılarla karşı karşıya bulunduklarını ifade eden İHH İnsanî Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Türkiyeli yardım severleri, zor günlerin yaşandığı Lübnan ve Filistin’deki mağdurlara yardım etmeye çağırdı.
Yöre Alışveriş Merkezi’nin bir günlük gelirini Lübnan ve Filistinlilere göndermesiyle ilgili basın açıklamasında konuşan Yıldırım, “Türkiye’nin her ilinin en az bir tır yardım malzemesi toplayarak bu yardım seferberliğine katılmasını istiyoruz” dedi. Daha önce her ilden bir tır çağrısına Konya, Adana, Ankara ve İzmir’den cevap geldiğini söyleyen Yıldırım, önümüzdeki günlerde de, Samsun, Diyarbakır, Gaziantep, Karadeniz - Ereğli, İzmit, Malatya, Bursa Orhangazi, Bursa-İnegöl, Elazığ, Manisa, Kayseri, Kırıkkale, Ankara, Kahraman Maraş ve Sivas gibi bir çok ilden yardımseverlerin bu çalışmaya destek vereceğini açıkladı. Yıldırım, Yöre Alışveriş Merkezi yetkililerini de duyarılılıklarından dolayı tebrik etti.
Bir günlük gelirleri olan 25 bin YTL’yi Lübnan ve Filistinlilere gönderdiklerini açıklayan Yöre Alışveriş Merkezi yetkilileri de, herkesi mağdur Lübnan ve Filistin halkına yardıma dâvet etti.
|
YENİ ASYA
/ İSTANBUL
11.08.2006
|
|
|
Kondüktörün örnek davranışı |
Kayseri’de bir kondüktör, poşet içinde yerde bulduğu 15 bin YTL’yi, beş gün arayıp bulduğu sahibine teslim etti.
Alınan bilgiye göre, döviz almak için Kayseri’nin Kazancılar Çarşısı’na gelen Osman Durak (52) poşet içerisine koyduğu 15 bin YTL’yi dalgınlıkla düşürdü. Çarşıda dolaşırken yerde bulduğu poşeti açan ve içinde 15 bin YTL’yi gören TCDD kondüktörü Asker Tok ise, çevre esnafa bilgi vererek telefon numarasını bıraktığını, beş gün sonra kendisini arayan Osman Durak’a parayı teslim ettiğini anlattı.
|
/ KAYSERİ
11.08.2006
|
|
|
Hırsız, evsahibini eve kilitledi |
Adana’da bir hırsız, gece girdiği evden cep telefonu ve para çaldıktan sonra kapıyı ev sahibinin üzerine kilitleyip anahtarı da alarak kaçtı.
Sabah uyandığında hırsızlık olayını fark eden genç, kapının kilidi kırılarak mahsur kaldığı evden kurtarıldı. Adana Şakirpaşa Mahallesi 123. Sokak’ta yaşayan Aktaş ailesinin evine önceki gece balkondan giren bir hırsız, evde yalnız bulunan 16 yaşındaki Orhun Aktaş’ın masanın üzerine bıraktığı cep telefonu ile 20 YTL parayı çaldı. Daha sonra evin dış kapısını üzerindeki anahtarla açıp tekrar kilitleyen hırsız, anahtarı da alarak kaçtı.
|
/ ADANA
11.08.2006
|
|
|
Çankaya’nın özel timi |
Çankaya Belediyesi, Sakarya Caddesi’nde sık sık meydana gelen kapkaç olaylarına karşı, aralarında bayanların da bulunduğu yirmi kişilik özel bir tim kurdu.
Çankaya Belediyesi, yaklaşık beş yüz işyeri ve eğlence merkezinin bulunduğu ve sık sık hırsızlık, dolandırıcılık, kavga ve bayanlara taciz olaylarının yaşandığı Sakarya Caddesi üzerinde esnaftan ve vatandaşlardan gelen yoğun talep üzerine, cadde üzerinde özel güvenlik elemanları uygulamasını başlattı. Yeni uygulamanın başlatıldığı törende konuşan Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, hem belediye hem de güvenlik konusunda eğitim alan güvenlik elemanlarının sorun çıkaran insanları önce uygun bir lisanla uyaracaklarını sonra gerekeni yerine getireceklerini söyledi.
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
Sağlıklı beslenebiliyor muyuz? |
Sağlıklı beslenme, sağlıklı bir hayat için büyük bir önem taşıyor.
Uzmanlara göre, dengeli ve sağlıklı beslenmenin en önemli şartı tek taraflı beslenmemek. Tek taraflı beslenme, değişik gıdaları yemekten alınan hazzı ortadan kaldırdığı gibi, yemeğe karşı olumsuzluk da geliştiriyor. Tabiatın sunmuş olduğu tazeliği ve çok çeşitliliği tüketmek ise vücudu daha dinç ve dinamik kılıyor.
Gereğinden fazla gıda tüketildiğinde, vücut bunu yağa dönüştürerek depoluyor. Dolayısıyla, vücutta bulunan tüm yağ depolarının temelinde, fazlaca alınan gıdalar yatıyor. Vücudun ihtiyacından daha az enerji/gıda alındığında ise hayatı sürdürebilmek için ilk önce, depo edilmiş enerji kaynakları kullanılıyor. Ancak uzmanlar, bu durumun vücutta gerçek anlamda yağ depoları varsa gerçekleştiğine, yoksa kas erimesinin söz konusu olduğuna dikkat çekiyor.
Yağlı yemeklerden uzak durun
Tüketilen yağın sınırda tutulması gerektiğini bildiren uzmanlar, katı yağlardan kesinlikle uzak durulmasını, yağsız gıdaların tercih edilmesini tavsiye ediyor. Sağlıklı beslenmek için meyve ve sebze yemeyi alışkanlık haline getirmek, ancak her birini kendi mevsiminde tüketmek gerekiyor. Zira suni şekilde olgunlaştırılmış meyve ve sebzelerin yanı sıra konserveler, mineral ve vitaminler açısından oldukça fakir. Her gün taze sebze, meyve ve tahıl ürünleri tüketmeyi alışkanlık haline getirmek gerektiğini belirten uzmanlar, böylece, sağlıklı bir hayat
için ihtiyaç duyulan vitaminlerin yanı sıra mineral ve posaların da yeterli miktarda alınabileceğini bildiriyor.
Sık ve az yemek gerekiyor
Toplam gıdanın fazla öğün sayısına bölünerek tüketilmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmenin bir başka altın kuralı. Uzmanlar, olağanüstü açlık hissini daha iyi kontrol altına almak ve bunu bastırmak için, günde en az 5-6 kez ve az miktarda öğün tüketilmesinin sağlıklı olduğuna işaret ediyor. Lokmaları iyi çiğnemeyi alışkanlık haline getirmek gerektiğini de belirten uzmanlar, doyma refleksinin midede değil beyinde bulunduğunu hatırlatıyor. Lokmalar ne kadar ağır ve iyi çiğnenirse o kadar iyi bir sindirme gerçekleştirileceğini ifade eden uzmanlar, diğer yandan öğün sayısı arttırıldığı için, midenin belli aralıklarla iyi çalıştığında doyma refleksinin daha erken ortaya çıkacağını ve böylece fazla kilo alınmayacağını bildiriyor.
Kilo başına ortalama olarak 0.9 gram protein alınması gerektiğini bildiren uzmanlar, vücudun kendi depolarında protein meydana getirecek kabiliyeti olmadığını, bu sebeple proteinin dışarıdan yiyecek yolu ile alınması gerektiğini ifade ediyor.
Öte yandan, alınan protein miktarının sınırlı olmasının gerekliliğine değinen uzmanlar, toplam enerji kaynağının yüzde 10’unun protein ile sağlanmasının sağlıklı beslenme açısından önemli olduğuna işaret ediyor. Fazla tüketilen proteinin hemen yağa dönüşüp depolanacağını hatırlatan uzmanlar, özellikle fazla et yemekten kaçınılması gerektiğini bildiriyor.
Fazla şeker yağ yapıyor
Uzmanların verdikleri bilgiye göre, sofra şekerinin fazlası vücutta hemen yağa dönüşüyor. Üstelik, tatlılar ve rafine şekerler kalitesiz karbonhidratlar. Gereksiz yere vücutta yağ olarak depolanmamaları için ise uzak durmak yeterli.
Yemeğin pişirme usûlü önemli
Sağlıklı beslenme söz konusu olduğunda öne çıkan hususlardan bir diğeri de yemeğin nasıl hazırlandığı ve pişirildiği. Uzmanlara göre, özellikle yemekleri fazla kaynatmaktan ve kızartmaktan kaçınmak, sebzeli yemek yaparken doğrama işini önceden yapmamak, rafine edilmemiş pirinç ve buğday tüketmek, ayrıca yemekleri tekrar tekrar ısıtmamak önemli.
|
/ İSTANBUL
11.08.2006
|
|
|
‘Hıçkırığı önlemek için karbondioksit soluyun’ |
Denizli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Şükrü Daloğlu, hıçkırığı önlemek için bir kese kâğıdına solunarak karbondioksit alınabileceğini söyledi.
Hıçkırığın korkutma gibi diğer bildik yanlış yöntemlerle geçirilmeye çalışılmaması gerektiğini ifade eden Nöroloji Uzmanı Dr. Şükrü Daloğlu, bu tür işlemlerin yapılması durumunda farklı rahatsızlıkların ortaya çıkabileceğini kaydetti.
Hıçkırığın az anlaşılmış bir fenomen olduğunu belirten Uzman Dr. Şükrü Daloğlu, “Hıçkırığın yararlı fizyolojik bir durumu şimdiye kadar bulunamamıştır. Her hangi bir hastalığa da tipik olarak eşlik etmez. Ama bazı hastalıklarda daha sık görülmektedir.” dedi.
Özellikle mide asidinin fazla olması veya yemek borusuna kaçması, beyin içi basıncın artması gibi durumlarda hıçkırığın ortaya çıktığını anlatan Şükrü Daloğlu, “Fakat hastalıklar olmadan ve hiçbir sebebi olmadan da hıçkırık görülebilir” diye konuştu.
Hıçkırığın sonlandırılması için karbondioksidin arttırılması gerektiğini kaydeden Uzman Dr. Daloğlu, “Kese kâğıdına soluyup karbondioksit alarak hıçkırığı azaltabiliriz. Kendi halimize yapılabilecek tek yöntem budur. Çok fazla ve inatçı bir hıçkırığa yakalanılması durumunda ise uzmana başvurulmalıdır. Yapılan bazı bilindik yöntemleri önermemekteyiz. Meselâ nefes tutmak, soğuk su içmek, korkmak, dış kulak yolunu tıkamak ve limon içmek yanlış yöntemlerdir ve daha farklı hastalıklara neden olabilir” dedi.
|
/ DENİZLİ
11.08.2006
|
|
|
Cumartesi gecesi meteor şöleni |
Gökyüzü, Ağustos ayı boyunca meteor yağmurlarına sahne oluyor. Meteor yağmuru en yoğun 12 Ağustos Cumartesi gecesi yaşanacak. Uzmanlara göre, gökyüzündeki bazı meteor kaymaları çıplak gözle izlenebilecek.
Dünya’nın yörüngesi herhangi bir kuyruklu yıldızın yörüngesiyle kesiştiğinde, kuyruklu yıldız atmosfere hızla giriyor. Bu esnada kuyruk bölümündeki göktaşları atmosferdeki sürtünmenin etkisiyle alev alıyor ve yanıyor. Bu yanma gökyüzünde bir ışık bırakıyor. Yeryüzünden gözlemlenen bu olaya halk dilinde ‘yıldız kayması’ deniyor, aslında bu bir meteorun yanarak yeryüzüne düşmesi. Yıldız kayması yaz aylarında daha sık yaşanıyor.
|
/ ANKARA
11.08.2006
|
|
|
Minik semazenler yoğun ilgi topladı |
Gaziantep’te, daha önce sokakta çalışan bir grup çocuk, park içine serilen kilimler üstünde sema gösterisi yaptı.
Gösteriye vatandaşlar ve çocuklar yoğun ilgi gösterdi. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki Sokakta Çalışan Çocuklar Meslekî Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde barınan ve daha önce sokakta çalışan çocuklar, yıl boyunca hazırladıkları el işi ürünleri düzenledikleri bir sergiyle meraklılarına tanıttı. Merkezde kalan çocukların halk oyunları gösterisi ve okuduğu şiirlerle başlayan program, bir grup çocuğun sema gösterisiyle devam etti. Semazenlerin etrafına toplanan çocuklarda, gösteriyi ilgiyle izledi.
|
/ GAZİANTEP
11.08.2006
|
|
|
İnternet bağımlılığı hastalık |
Balıklı Rum Hastahanesi Anatolia Klinikleri Madde Bağımlılığı Birimi Klinik Sorumlusu Dr. Gültürk Köroğlu, internetin yaygınlaşmasıyla bağımlılığın da ivme kazandığını, “İnternetten çıkamıyorum” şikâyetiyle hastahaneye çok sayıda kişinin başvurduğunu söyledi.
Milliyet’teki habere göre, “İnternet bağımlılığı”nın ciddî bir “hastalık” olduğunu ve her bağımlılık gibi özünde kişinin “haz” arayışının yattığını belirten Dr. Köroğlu, internette geçirilen zamanın bir süre sonra gerçek hayata tercih edilmesiyle patlak verdiğini vurguladı. Köroğlu, başvuranların 5-50 yaş arasında olduğunu belirterek, “Bize en sık internet oyunları sebebiyle derslerini ihmal eden çocuklar getiriliyor” dedi.
|
11.08.2006
|
|
|
|