|
|
|
Gazze işgal altında |
İsrail ordusu birlikleri, kaçırılan askerini bahane ederek, Gazze’yi işgal etti. İsrail uçakları, Gazze Şeridi’nin önemli geçiş noktalarından 3 köprüyü havaya uçurdu, bir elektrik trafosunu vurdu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, saldırıyı kınayarak, bunu bir toplu cezalandırma olarak değerlendirdi.
İsrail’in Pazar günü kaçırılan bir askeri kurtarmak amacıyla sabaha karşı 02.30’da başlattığı kara operasyonunun adının ‘’Yaz Yağmurları’’ olduğu açıklandı. Ordu, 3 köprünün uçurulduğunu ve bir elektrik trafosunun vurulduğunu da teyit etti. İsrail askeri sözcüsü Jacop Dallal, harekatın amacının kaçırılan askerin kurtarılması olduğunu belirterek, operasyonun tedricen olacağını, duruma bağlı olarak gelişeceğini söyledi. Bu arada, Filistinli militanların, İsrail Gazze’ye saldırısına son vermezse kaçırılan İsrailli yerleşimciyi öldürme tehdidinde bulundukları bildirildi. Öte yandan, çeşitli fraksiyonlardan maskeli militanların Gazze şehrinde savunma pozisyonuna geçerek, sürücülerden farlarını söndürmelerini istedikleri belirtildi. İsrail Ordu birliklerinin, tanklar ve yoğun top ateşi eşliğinde Gazze Şeridi’ne güneyden girmesinden sonra ilk çatışmanın, bölgenin kullanılmayan Gazze havaalanı ve çevresinde, Filistinli direnişçilerle İsrail askerleri arasında çıktığı bildirildi. Gazze’de yayın yapan Şebab radyosu, direnişçilerle askerler arasında şiddetli çatışmalar yaşandığını ve çatışmaların devam ettiğini duyurdu. İsrail tanklarının havaalanına girdiği de belirtiliyor. Öte yandan, İsrail askerlerinin ilerlediği Refah kentinin Şouka mahallesinin helikopter ve tanklardan açılan ateşlerle bombalandığı, Şouka’daki Filistinlilerin bölgeyi terk ettikleri öğrenildi. Mahalle sakinlerinin çoğunluğunun Refah’a gittikleri belirtiliyor. Ha’aretz gazetesi, Filistin Yönetimi’nden alınan bilgiler doğrultusunda, kaçırılan İsrailli askerin, Han Yunus’ta tutulduğunu yazmıştı. İsrailli asker Gilad Şalit’in (19), kendisini kaçıranlarca başka bir bölgeye götürülebileceği, İsrail askerlerinin bunu önlemek için Gazze Şeridi’nde, kentleri birbirine bağlayan köprüleri bombaladığı, altyapıya ağır hasar verdiği belirtiliyor. Bu arada, İsrail Başbakanı Ehud Olmert, hafta sonu kaçırılan askeri kurtarmak için Gazze’ye başlayan operasyonun ardından “aşırı güç kullanmaktan çekinmeyeceklerini” söyledi. Olmert, Başbakanlık binasındaki bir törende yaptığı konuşmada askerin serbest bırakılması için Filistinli örgütlerle pazarlık yapmayacaklarını birkez daha tekrarladı. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, İsrail’in Gazze’yi yeniden işgal etme niyetinde olmadığını söyledi.
Halit Meşal hedefte
Olmert Başbakan Yardımcısı Şimon Peres ve Adalet Bakanı Raim Ramon gibi şu an yaşananlardan Hamas hükümetini ve örgütün Suriye’deki lideri Halit Meşal’in sorumlu olduğunu belirtti. İsrail, sürgündeki Hamas lideri Halid Meşal’i Usame Bin Ladin’e benzeterek, uluslararası topluma Meşal’in Suriye’den “kovulması” çağrısında bulundu. İsrail Adalet Bakanı Haim Ramon, “El Kaide lideri Bin Ladin gibi Meşal de dünyanın en kötü teröristidir. Uluslararası toplum, Suriye’den kovulması için (Suriye Devlet Başkanı) Beşar Esad’a baskı uygulamalıdır” dedi. Ramon, ‘’Kesinlikle menzilimizde... O bir hedef’’ diye konuştu.
Mahmut Abbas: İsrail’in
saldırısı insanlık suçudur
İsrail askerleri tarafından Gazze’ye düzenlenen “yaz yağmuru” operasyonunu değerlendiren Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, gerçekliştirilen saldırının sivillerin günlük yaşantısını mahvettiğini ifade ederek yapılan saldırıyı bir “insanlık suçu” olarak niteledi.
Bu arada, İsrail parlamentosu (Knesset) Dışişleri ve Savunma Komisyonu üyelerine brifing veren askeri istihbarat yetkilisi, Filistin Başbakanı İsmail Haniye’nin, Şalit’in tutulduğu yeri tam olarak bilmediğini, ancak kaçıran militanları tanıdığını belirtti. Başbakan İsmail Haniye ve Dışişleri Bakanı Mahmud Zahar’ın, askerin serbest bırakılması için uğraş verdiğini kaydeden istihbarat yetkilisi, Hamas’ın askeri kanadının, emirleri Filistin topraklarındaki Hamas liderliğinden değil, Suriye’deki Halid Meşal’den aldığını söyledi.
|
/ KUDÜS
29.06.2006
|
|
|
Tünel kazıcılar: İsrail’in mezarını kazıyoruz |
İngiltere’de yayınlanan The Times muhabiri, Refah’ta dün sabah İsrail Ordusu’nun Gazze’de başlattığı harekata sebep olan Filistin baskınında rol oynamış “tünel kazıcılar” ile görüştü.
“Geçen Pazar günü, yeraltından çıkan militanlar tarafından saldırıya uğrayan İsrail askeri üssüne sadece 3 kilometre mesafede, Refah’ın tünel kazıcıları, dün hala düşmana indirdikleri son darbeyi kutluyordu. Refah, binalarında artık çimentodan çok mermi deliği bulunan, yıkılmış bir şehir. Ama gizli bir mekanda konuştuğum Halk Direniş Komiteleri’nden bir tünel uzmanı, tünellerin İsrail’e karşı çok önemli bir silah olduğunu söylüyor. Halk Direniş Komiteleri, Kerem Şalom üssüne yapılan saldırıyı üstlenen 3 militan gruptan biri. Görüştüğüm cılız, koca sakallı militan, bu tür saldırıların İsrailliler’in moralini derinden etkilediğini düşünüyor ve şunları söylüyor: ‘Biz, İsrail askerini ayakta tutanın gelişmiş silah ve donanımı olduğuna inanıyoruz, cesareti değil.”
Haberde, Times muhabirinin tünel kazıcılara tünel kazma tekniklerini sorması üzerine aldığı cevaba da yer veriliyor: “Görüştüğüm militan, tünellerin hala kol gücüyle kazıldığını anlatıyor. Ama süreci hızlandırmak için çıkarılan toprağı kepçelerle taşımaya başlamışlar. Daha önceki bir ziyaretimde Refah’ta bir tüneli görmeme izin verilmişti. Girişi bir evde, duş kabininin altına gizlenmişti. 70 santim eninde ve 70 santim boyundaki bu tünelin içinde telefon bağlantısı, çıkan toprağı taşımaya yarayan tahta parçaları, motorlu bir vinç, insan ya da malzeme taşımaya yarayan raylı bir taşıma sistemi vardı. Tünellere her 200 metrede bir havalandırma çıkışları konması da gerekiyor. Tünelciler, sıkı çalıştıkları bir günde 3 vardiya halinde 15 metre kadar kazabildiklerini söylüyor. Yönlerini bulmak için pusula ve yüzeydeki gözlemcilerden yararlanıyorlar. Toprağın çeşidi de önemli tabii. Tünelci militan, ‘Deniz tarafında çökme tehlikesi var, doğuda da çamurlu kaygan toprak. Çok tehlikeli bir iş. Her tünele giriş şehadete gidiş gibidir. Geri dönemeyeceğini bilirsin’ diyor.”
|
/ LONDRA
29.06.2006
|
|
|
Rice: Afganistan’ın azılı düşmanları var! |
BD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, bugün geldiği Afganistan’ın başkenti Kabil’de Devlet Başkanı Hamid Karzai ile görüştü. Rice, başkent Kabil’de düzenlenen ortak basın toplantısında, ‘’Afganistan’ın azimli ve acımasız düşmanları olduğunu ancak bunların başarılı olamayacaklarını’’ belirtti.
Afganistan’daki intihar saldırıları, ABD’deki 11 Eylül saldırıları, Londra, Bali ve Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’i hedef alan saldırılara atıfta bulunan Rice, tüm bu ülkelerin aynı düşmanın tehdidi altında olduğunu söyledi. Afganistan’ın mücadelesinde bu ülkeye destek vermeye devam edeceklerini kaydeden Rice, Afganistan’ın demokratik kazanımlarının her geçen gün daha da güçleneceğine ve artacağına dair inancını da dile getirdi. Rice, ayrıca Karzai’ye övgüler yağdırarak, ‘’Uluslararası toplumda gücü, cesareti ve sağduyusu nedeniyle Hamid Karzai’den daha fazla saygı gösterilmesi gereken birini tanımıyorum’’ diye konuştu.
Afganistan Devlet Başkanı Karzai de yaptığı konuşmada, teröristlerin ülkeye zarar vermeye çalıştıklarını belirterek, ancak mücadelede giderek daha başarılı olduklarını söyledi.
|
/ KABİL
29.06.2006
|
|
|
Askeriye Türbesi zanlısı yakalandı |
Irak Ulusal Güvenlik danışmanı Muvaffak El Rubeyi, Şubat ayında Samarra’daki Askeriye türbesinin bombalanmasıyla ilgili olarak aranan El Kaide zanlısı bir Tunuslunun yakalandığını açıkladı.
El Rubeyi, düzenlediği basın toplantısında, iç savaş ortamı çıkaran türbeye yönelik saldırının arkasındaki kişinin Iraklı Heytem Sabah Şakir Muhammed El Bedri olduğunu ve bu kişinin halen kaçak durumda bulunduğunu söyledi.
Bedri’nin, 2 Iraklı, 4 Suudi ve Ebu Kudama kod adlı Tunusludan oluşan bir El Kaide hücresinden sorumlu olduğunu anlatan El Rubeyi, gerçek adı Yusri Fahir Muhammed Ali olan Ebu Kudama’nın yakalandığını söyledi. El Rubeyi, Ebu Kudama’nın birkaç gün önce Bağdat’ın kuzeyinde Amerikan ve Iraklı askerlerle girdiği çatışmada ağır yaralı ele geçirildiğini, olayda 15 yabancı savaşçının da öldürüldüğünü kaydetti. El Rubeyi, Ebu Kudama’nın Askeriye türbesinin bombalanması olayını itiraf ettiğini anlattı. Ulusal Güvenlik danışmanı El Rubeyi, 2003 Kasımında Irak’a giriş yapan Ebu Kudama’nın, El Arabiya’nın tanınmış kadın muhabiri Atvar Behçet’in öldürülmesine de karıştığını açıkladı. Irak’ın Samarra kentinde, 22 Şubatta 12 İmam’dan ikisinin mezarının bulunduğu 1200 yıllık Askeriye türbesinin bombalanması Irak’ta Sünniler ile Şiiler arasındaki hassas dengeleri bozmuş, mezhep kökenli şiddet eylemlerinde yalnızca Bağdat’ta günde ortalama 30 ila 50 kişi öldürülmüştü.
|
/ BAĞDAT
29.06.2006
|
|
|
Kosova’da Sırp kışkırtması |
Sırbistan Başbakanı Vojislav Koştunica’nın, Kosova Meydan Muharebesi’nin 617. yıldönümü nedeniyle Kosova’yı ziyaret edeceğini bildirmesi, Kosovalılar’da büyük tepkiye neden oldu.
Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu’ndan (UNMIK) izin alan Sırbistan Başbakanı Koştunica, Çarşamba günü Kosova’yı ziyaret edecek ve 1389 yılında Osmanlı ile Sırp ordularının çarpıştığı, Osmanlı’nın zaferiyle sonuçlanan Kosova Meydan Muharebesi’nin yıldönümü nedeniyle yapılacak ayine katılacak. Koştunica’nın Kosova’ya bu vesile ile gelişi, 1989 yılında yine aynı sebeple Kosova’ya gelen, “Balkanlar’ın kasabı” olarak bilinen Slobodan Miloşeviç’in savaş haykırışları yaptığı olayı hatırlatıyor. Kosovalılar, Koştunica’nın Kosova konusunda, Miloşeviç’in politikasını sürdürdüğüne inanıyor.
|
/ PRİŞTİNE
29.06.2006
|
|
|
Amerikan askeri öldürenlere af yok |
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, hükümetin ulusal uzlaşma planınca öngörülen aftan Irak’ta Amerikan askerlerini öldürenlerin yararlanamayacağını açıkladı.
Amerikan gazetelerine demeç veren Maliki, hükümetin af planından Amerikan askerlerini öldüren direnişçilerin yararlanamayacağını kaydetti.
|
/ BAĞDAT
29.06.2006
|
|
|
|