İSRAİL’in önemli gazetelerinden Yedioth Ahronot, Kuzey Irak ile ilgili Siyonist tasarı ve uygulamalar hakkındaki iddialarını belgeledi.
Garip görünebilir ama gerçek; kendilerince Kutsal Büyük İsrail adına yayılmacı-nifakçı tasarılar geliştirip hayata geçirenler, ‘İsrail halkı adına’ yayın yapan bir organ tarafından ifşa ediliyorlar. Bunda ille de ‘tezgah içinde tezgah’ aramak gerektiğini ima etmiyorum. Dikkat çekmek istediğim husus, İsrail gibi demokrasi görüntüsünün altında güçlü bir ‘derin akıl’ ile yönetilen ülkede dahi her bir işin ‘en güçlü merkezi irade’ tarafından tasarlandığı gibi yürümeyebileceğidir.
Kuzey Irak’ta gerçekten neler olduğu artık tali bir meseledir ve iyi bilinmektedir. Ancak yine de hafıza tazelemek için Yedioth Ahronot’un ortaya çıkardığı gerçekleri özetlemekte yarar var:
İsrail Savunma Bakanlığı’nın kağıt üzerindeki ‘Irak’ta çalışma yasağı’na rağmen uzun ve gizli pazarlıklar sonrası Kuzey Irak’a muazzam bir Siyonist çıkarması gerçekleşmiştir. Kendilerini ziraat mühendisi olarak tanıtan İsrailli askeri eğitim uzmanları Türkiye üzerinden Kuzey Irak’a geçmişlerdir. (Ankara’ya maşallah diyelim, nazar değmesin) Mesut Barzani başkanlığındaki Kuzey Irak hükümeti İsrail şirketlerine milyonlarca dolarlık paralar akıtmış ve akıtmaya devam etmektedir. Aslan payını ise Kuzey Irak’ta tam bağımsız Kürdistan’ı kurma yolunda hayati adım olarak görülen Erbil Havalimanı’nın yapımını üstlenen İsrailli şirket almıştır. Kuzey Irak’a İsrail güdümlü gizli servis oluşturmak için gerekli elektronik teçhizat ve istihbarat sağlanmış, eğitimli koruma köpeklerinden gözetleme kulelerine, askeri motosikletlerden kurşungeçirmez yeleklere kadar her şey emre amade! Emekli İsrail askerlerinin çalıştığı Kudo isimli şirketin bir ortağı İsrailli, diğeri ise Kuzey Iraklı bir Kürt... Kurduğu Magalcom şirketinin Kuzey Irak hükümetine stratejik danışmanlık yaptığı yolundaki iddiaları reddeden MOSSAD’ın eski başkanı ve bugünün İşçi Partili milletvekili Danny Yatom ise soru işaretlerini dağıtmayı başarabilmiş değil. Yine Yedioth Ahronot gazetesinin iddiasına göre İsrail’in en büyük şirketlerinden biri Kuzey Irak’ın çöl bölgesindeki gizli bir yerde ‘Z’ kod adıyla bir askeri kampı bizzat kurmuştur...
Bütün bunlar Kuzey Irak yönetiminin bağımsızlık yolundaki hazırlıkları olarak yorumlanıyor...
Yukarıda değindiğim gibi, her ne kadar yeni ve daha ayrıntılı bilgiler içerse de Yedioth Ahronot’un yayını tali konudur, en azından benim için çok ilginç değildir. Burada konuyla ilgili verileri özetlememin sebebi yeni durumu paylaşmak değil, olayla ilgili olarak Türkiye’nin tavrını, yerini ve payını sorgulama arzusudur.
Püf noktamız burasıdır.
Püf noktamızın düğümünü algılamaya yarayabilecek özel bir tecrübeyi de bizzat yaşamıştım:
Bu hususta yazdığım yazılar üzerine İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu’ndan görüşme talebiyle aranmış, Sabah’ta buluşmuştuk. Israrla Kuzey Irak’taki İsrail marifetlerini yalanlayan diplomat bey şüphesiz ikna edici olamamıştı. Ancak ‘umarım söyledikleriniz doğrudur’ temennisiyle görüşmeyi noktalamak istemiştim. Diplomat ise ikna yolunda herhalde en güçlü koz olarak büyük bir iddiada bulundu:
- Kuzey Irak’ta Türkiye’nin aleyhine hiçbir şey yapmayız, ayrıca Türkiye’nin haberi olmadan hiçbir adım atmayız...
Şimdi gel de ‘Türkiye İsrail’in yedek devletidir’ diyen Yalçın Küçük’ü hatırlamadan geçiver...
MOSSAD, Kuzey Irak’ta Bağımsız Kürdistan’ı adım adım gerçekleştirirken, başkonsolosun söylediği gibi ‘bütün bunlar Türkiye’nin bilgisi dahilinde oluyor’ ise o zaman ‘Ankara’daki İsrail’ neyin nesidir, neresidir?
Bu soruya karşılık ilgili ve yetkili zevatın vereceği cevap belli:
- İsrailli diplomat, ‘evet Kuzey Irak’ta Bağımsız Kürdistan kurduruyoruz’ diyemeyeceğine göre doğal olarak palavra sıkmıştır!
Biz de hemen inanacağız zaten...
Tercüman, 24.6.2006
|