Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) uzmanı Sevgi Coşkunserçe, medyanın gücünün okullardan, aile içi eğitimden, geleneklerden ve dinden daha etkili hale geldiğini söyledi.
Almanya’nın Köln şehrinde ‘’Medyanın Zararlı Etkileri ve Medya Okuryazarlığı’’ konulu bir konferans veren Coşkunserçe, uluslararası iletişim araçları ve uydu yayınları sayesinde sanayi ülkelerinin, diğer az gelişmiş ülkeleri haber ve mesaj bombardımanı altında bıraktığı, bu sebeple az gelişmiş ülkelerin toplumsal değerlerinin tehlike altında olduğu görüşünü savundu.
Coşkunserçe, ‘’Dünya üzerindeki yeni iletişim sektörünü elinde tutan devasa iletişim kartelleri, her çocuğu, kadını ve erkeği denetimli imaj ve sözlerle kuşatıyor. Medyanın gücü okullardan, anne-baba eğitiminden, geleneklerden, dinden bile daha fazla hale geldi. Bu sistem içinde işin en kötü yanı, alınan mesajların doğruluğunun tesbit edilememesi, yani kavram karışıklığı yaşanmasıdır’’ dedi. Dünyada medya konusunda önemli tekelleşmeler olduğunun altını çizen Coşkunserçe, medya okuryazarlığı konusuna da değinerek, bu alandaki derslerin 1970’li yıllarda ABD, Kanada, İngiltere, İskoçya, Avustralya ve daha sonra bazı Avrupa ülkelerinde de fizik, edebiyat ve matematik gibi ilk ve orta öğretimin ders programlarına konulduğunu anlattı. Coşkunserçe, medya okuryazarlığı projesinin amacının, medyayı doğru okuyan, yaşadığı çevreye duyarlı, ülkesinin sorunlarını bilen, medyada gördüklerini aklın süzgecinden geçiren bilinçli bir kamuoyu meydana getirmek olduğunu kaydetti.
|