Haberler

Gençlere duâlı destek

Öğrenci Seçme Sınavı dün yapıldı. ÖSS öncesi öğrenciler ve velileri büyük heyecan yaşarken, saatler öncesinden sınavın yapılacağı merkezlerin önü doldu. Çocuklarını imtihan salonlarına uğurlayan bazı anne babalar, ellerindeki kitapları açarak dua okudu. Kimi dua edip, kimi Kur’ân-ı Kerim okurken, bazıları da tesbih çekti.

ÖSS öncesi öğrenciler ve velileri büyük heyecan yaşdı. Sınava saatler kala sınavın yapılacağı merkezlerin önüne çocuklarıyla birlikte gelen veliler, çocuklarını sınav salonuna uğurladıktan okul bahçelerinde çocuklarının başarısı için duâ edip, Kur’ân-ı Kerim okudu. Velilerin bazıları ellerindeki kitapları açarak duâ okurken, kimileri bazıları da tesbih çekti.

Erzurum’da ÖSS’ye katılan Haluk Dalmış (17) adlı öğrenci, sınava girdikten yaklaşık yarım saat sonra stres sebebiyle baygınlık geçirdi. Salon görevlileri tarafından müdahale edilen öğrenci, kendine gelemeyince çağrılan 112 Acil Servis ekipleri tarafından hastahaneye götürüldü. Numune Hastahanesi’nde tedavi altına alınan öğrencinin sinirlerinin boşaldığı belirlendi.

Kayseri’de de, ÖSS’ye giren Demet Karakaya isimli öğrenci, sınav esnasında aşırı strese dayanamadı. Mide ağrısı şikâyetiyle sınav yetkilisine başvuran Karakaya, 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastahanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Bir yıllık çalışmasının emeğini verirken fenalık geçiren Karakaya, gözyaşlarına hakim olamadı.

1 MİLYON 537 BİN ADAY TER DÖKTÜ

Üniversitelerde okumak isteyen 1 milyon 537 bin 433 adayın sınav heyecanı sona erdi. Dün saat 09.30’da başlayan sınav, 12.45’de tamamlandı. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından, Türkiye’de tüm il ve bazı ilçe merkezleri ile KKTC’nin başşehri Lefkoşa’da, toplam 5 bin 23 binada, 78 bin 135 salonda gerçekleştirilen sınavda, 230 bin 505 kişi görev aldı. Adaylar, bu yıl ilk kez ÖSS’deki yeni sistemle tanıştı. Eski sisteme göre 15 dakika fazla süren sınavda, ön lisans programlarına girmek isteyen adaylar 4, lisans programlarını tercih etmek isteyenler 6 test cevapladı. Her bir testte 30 soru yer aldı. Adaylar, bu yıl ilk kez ÖSS’de tuvalet izni de kullandılar. Bayan adayların bayan görevliler, erkek adayların da erkek görevliler eşliğinde tuvalete gitmelerine izin verildi. Üniversitelerin yabancı dil ile ilgili bölümlerinde okumak isteyen adaylar, 25 Haziran Pazar günü Yabancı Dil Sınavı’na (YDS) girecekler.

/ İSTANBUL

19.06.2006

STK'lar, uzmanlar, yazarlar TMK'ya karşı

Mazlum-Der İstanbul Şubesi, TMK tasarısı ile ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarının rapor ve bildirileri ile uzman görüşlerini ve basında yer alan yazıları “Yeniden İstiklâl Mahkemelerine, Takrir-i Sükûna, OHAL’in ülke geneline yayılmasına, 141-142-163-312’nin ihyasına, DGM’lerin geri döndürülme gayretlerine HAYIR!” başlığını taşıyan kitapçıkta bir araya getirdi. Kitapçıkta, Mazlum-Der, Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İstanbul ve İzmir Barolarının tasarıyı eleştiren raporlarına yer verildi.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) Tasarısı ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının konuya ilişkin rapor ve bildirileri ile, basında yer alan yazıları derleyerek bir kitapçık hazırladı. Kitapçıkta, STK’ların tasarının derhal geri çekilmesini istediği belirtilerek, “Bu yasa hiçbir bakımdan hukuka uygun değildir. Bu yasa ile bütün hukuki kazanımlar geri alınmak istenmektedir. Buna izin verenler, tarih ve toplum önünde sonucuna katlanmak zorundadırlar” denildi.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi, TMK Tasarısı ile ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarının konuya ilişkin rapor ve bildirileri ile, basında yer alan yazıları, “Yeniden İstiklal Makameleri’ne, Takrir-i Sükuna OHAL’in ülke geneline yayılmasına, 141.142.163.312’nin ihyasına, DGM’lerin geri döndürülme gayretlerine HAYIR!” başlığını taşıyan kitapçıkta bir araya getirdi. Kitapçıkta, Mazlumder, Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İstanbul ve İzmir Baroları, Türkiye Gönüllü Teşeküller Vakfı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, Basın Konseyi’nin tasarıyı eleştiren rapor ve bildirileri ile çeşitli gazetelerde yayınlanan röportaj ve makalelere yer verildi.

Kitapçığın sunuş yazısında, adalet barış ve özgürlük insan haklarına saygı ve hukuk devletinin gereklerinin yerine getirilmesi ve bu süreçten geri dönülmemesi talebi yer alıyor. “Bu anlamda iktidarın seçmenine ve halkımıza ve dünyaya verdiği teaahütlere sadık kalmasını istiyoruz” denilen yazıda, devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet sebebi belli olduğu hatırlatılarak, bu temele sadakatla bağlı kalınması gerektiği vurgulandı.

ESKİ DÜZENLEMELER GERİ İSTENİYOR

Yazıda, aksi davranışların meşruiyet tartışmasına sebeb olacağı uyarısında bulunularak, şu ifadelere yer verildi:

“İstiklâl Mahkemelerini geri getirecek, ya da Takrir-i Sükun yasasını hatırlatan uygulamalara geri dönmek istemiyoruz. 141-142,163, 312 artık geri gelmemek üzere gitti derken, DGM lerin kaldırıldığını düşünürken, şimdi bu yasa tasarısı ile getirilmek istenen düzenleme gideni aratacağa benzemektedir. Bu yasa tasarısı, Anayasanın 90. Maddesi ile korumaya alınan norm hukuka aykırıdır. Bu taslağın bazı hükümleri, daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen eski düzenlemeleri yeniden hayata döndürme gayretlerinin eseri olarak önümüzde durmaktadır. Bu yasanın hükümleri bize ara rejim dönemlerini, sıkıyönetim rejimlerini, Olağanüstü Hal uygulamalarını hatırlatmaktadır. Bu çabalar, halkı susturma, bastırma, caydırma amacı güden, devletin içine sızmasından kuşkulanılan bazı hukuk dışı unsurların korunması amacını güden bir gayretin ürünü gibi gelmektedir. Bu bir matruşka yasasıdır. Bu yasa Ebu Garib’i ve Guantanamo’yu hatırlatmaktadır. Bu yasa taslağı adaleti ve hukuku çağrıştırmıyor.”

TASARI TERÖRÜ ÖNLEMEYECEK

Sunuş yazısında, bu tasarının terörü önlemeyeceği aksine destekleyeceği, basın ve ifade özgürlüğünün önemli ölçüde yara alacağı görüşüne yer verilerek, buna izin verilmemesi istendi. Yazıda, “Bu yasa olmazsa, terörle mücadelede hiçbir eksiklik olmayacak. Zaten sözü edilen fiiller mevcut TCK da suç olarak bulunmaktadır. Bu yasa ile kapsam ve şiddet genişletilerek, bir yandan sokaktaki insan baskı altına alınmaya çalışılıyor, hem de bir takım resmî görevlilerin hukuk dışı tasarrufları koruma altına alınmaya çalışılıyor” ifadeleri yer aldı.

Yazıda, bir zamanlar “Eşber’e yarayacak” diye 312. Maddenin kaldırılmasına karşı çıkanların, kendilerinin 312’nin kurbanı oldukları hatırlatılarak, şöyle denildi:

“Umarız bu gün bu yasayı çıkartmak isteyenler, yarın bu yasanın kurbanı olmasınlar! Hükumet yeni TCK’yı savunurken ‘Bu yasa hukuksal bir kargaşaya da son verecek. Suç ve cezalar bir tek ve sistemli yasada birleşecek’ demişti. Şimdi felâket bir TCK’da yeterince yasak ve çok ağır cezalar varken bir de TMK yı getiriyorlar. Polisin ve askerin sistemli şikâyetleri, medyanın gayretkeşliği, PKK’nın saldırısı çanak tuttu ama birçok provokatif olay da var kimin yaptığı belirsiz. Bu oyuna/bu tuzağa düşmemek gerekir. Terörün patlaması uyum yasaları ile değil, derin, gizli ve karanlık güçler, terör lobisi, terörü bir siyaset yapma aracı olarak görenlerdir. Biz TMK değil, TCK daki hukuka aykırı yasaların ayıklanmasını istiyoruz. STK’ların bu taslakla ilgili ortak görüşü; derhal bu tasarının geri çekilmesidir. Bu yasa hiçbir bakımdan hukuka uygun değildir. Bu yasa ile bütün hukuki kazanımlar geri alınmak istenmektedir. Buna izin verenler, tarih ve toplum önünde sonucuna katlanmak zorundadırlar.”

Ahmet Turan Söyler / İSTANBUL

19.06.2006

Kıbrıs krizinin çözümü de reformlara bağlı

Bilgi Üniversitesi Avrupa Etüdleri Direktörü Emre Gönen, Yeni Asya’nın sorularını cevaplandırırken, “Türkiye’de şu anda işleyen bir demokrasi var mı, yok mu? Yok. İşleyen bir demokrasi için atılan adımlar Türkiye’nin önünü AB’de de, ABD’de de, dünyanın her yerinde açacak” dedi.

Kıbrıs krizinin aşılması için de reformlara hız vermek gerektiğini belirten Gönen şöyle dedi: ”Bütün enerjimizi kısa vadede demokratik reformların hayata geçirilmesine, eksik kalanların da teksif edilmesine harcamamız lâzım. Bu, bizim ayağımıza pranga. Bu prangadan kurtulmalıyız.”

RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Hasan Hüseyin KEMAL

19.06.2006

Disiplin affını çıkarın artık

Daha önce defalarca gündeme gelip de son anda askıya alınan memur affı artık çıksın. Meclis Genel Kurulunun bu hafta görüşeceği kanun tasarıları arasında memurlara disiplin affı getiren düzenlemenin de yer aldığı belirtilirken, daha önce defalarca tekrarlanan “önce gündeme getirip sonra askıya alma” olayının bir kez daha tekrarlanmaması isteniyor.

Meclis, bu hafta gündemindeki önemli düzenlemeler için mesai yapacak.

Bu hafta ayrıca memurlara disiplin affı, Atatürk Orman Çiftliği ve orman mühendisliğiyle ilgili düzenlemelerin de ‘’temel yasa’’ olarak görüşülmesi bekleniyor. TBMM Genel Kurulunda, geçen hafta görüşülmeye başlanan, imar planı yapılamaması sebebiyle işyeri açma ve çalışma ruhsatı alamayan otogaz istasyonlarına, 31 Aralık 2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisansı verilmesini öngören yasa teklifine devam edecek. Yarın bu teklifin yasalaşmasının ardından, Türkiye Yatırım Destek Ajansı kurulmasına ilişkin yasa tasarısı ele alınacak. 16 maddelik tasarı, temel yasa olarak 2 bölüm halinde görüşülecek. Daha sonra, sağlık personeli ihtiyacının karşılanabilmesi için tutulu kadroların serbest bırakılması, Sağlık Bakanlığında ihtiyaç kalmayan okul müdürü, okul müdür yardımcısı ve öğretmen kadroları ile döner sermaye teşkilâtı kadrolarının iptal edilerek, yerine doktor, eczacı, diyetisyen, sosyal çalışmacı, odyolog, fizyoterapist, psikolog, çocuk gelişimcisi ve sağlık teknikeri kadroları ihdas edilmesini öngören 8 maddelik teklif ele alınacak. Bilkent Üniversitesinin Şanlıurfa, Erzurum, Malatya ve Van’da eğitim bilimleri enstitüleri ve buna bağlı laboratuvar okulları açılmasını öngören yasa tasarısı da Genel Kurulda görüşülecek. ‘’Temel yasa’’ olarak görüşülmesi planlanan ve uzun süreden beri Meclis gündeminde bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda AB’ye uyumu sağlayan 109 maddelik yasa tasarısı, 5 bölüm halinde görüşülecek. Bu hafta ayrıca memurlara disiplin affı, Atatürk Orman Çiftliği ve orman mühendisliğiyle ilgili düzenlemelerin de ‘’temel yasa’’ olarak görüşülmesi bekleniyor. TBMM’deki ihtisas komisyonları da gündemlerindeki tasarı ve teklifleri ele alacak. Temel ceza kanunlarına uyum amacıyla 170 yasada değişiklik yapan yasa tasarısının görüşmelerine, yarın Adalet Komisyonunda devam edilecek. Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapan yasa tasarısının da bu hafta Adalet Komisyonunda ele alınması bekleniyor.

/ ANKARA

19.06.2006

İsrail savaş suçu işliyor

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Nurullah Sarıhan, İsrail’in savaş suçu işlediğini söyledi. Sarıhan şöyle dedi: “İşgal yönetiminin Gazze’de sivil halka yönelik saldırıları açıkça terör olayıdır. Bir yandan tek taraflı bir yol haritası ile barışı tesis etme iddiaları dile getirilirken diğer yandan izlenen politikalar tam tersi bir niyet ve iradenin varlığını gözler önüne sermektedir.”

MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Nurullah Sarıhan, İsrail’in savaş suçu işlediğini söyledi.

Nurullah Sarıhan, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail işgal yönetiminin son günlerde Filistin halkına yönelik insanlık dışı saldırılarını yeniden artırmasının endişe verici boyutlara ulaştığını belirterek, “İşgal yönetiminin Gazze’de sivil halka yönelik saldırıları açıkça terör olayıdır. Bir yandan tek taraflı yol haritası ile barışı tesis etme iddiaları dile getirilirken diğer yandan izlenen politikalar tam tersi bir niyet ve iradenin varlığını gözler önüne sermektedir” dedi.

Sarıhan, BM Genel Sekreteri’nin sadece endişe ve üzüntülerini dile getirmekle yetindiği saldırılar karşısında, hiçbir uluslararası mekanizmanın caydırıcı rol oynamamasının işgalci terörü desteklemekten başka bir şey olmadığını söyledi. Her defasında demokrasiden dem vuranların Filistin’de gerçekleştirilen seçimlerin sonuçlarından duydukları rahatsızlığın bedelini bütün Filistin halkına ödettirmeye çalışarak seyirci kaldıkları saldırı ve katliamların ortağı, sorumlusu konumunda olduğunu ifade eden Sarıhan, şunları kaydetti:

“Hamas’ı hükümet yapan iradeyi kabul etmeyenlerin olası bir referandumu gündeme getirmesi tam bir çifte standart ve iki yüzlülüktür. Özellikle o bölgenin tapularını ellerinde bulunduğunu söyleyenlere sesleniyoruz: ‘Bölgede işgalci terörün hedefi olan insanlara sahip çıkın. Unutmayın ki yeterince net tavır koymamanız İsrail yönetimini hukuk dışı uygulamaları konusunda cesaretlendirmektedir.’ Filistin yönetimini karşı saldırılara yönelmeye teşvik eden saldılar sorunun tümüyle çözümsüzlüğüne ortam hazırlamaktadır. Uluslar arası hukuku hiçe sayan, insan hakları örgütlerinin uyarılarını dikkate almayan İsrail yönetimi açıkça savaş suçu işlemektedir. Sadece Ortadoğu’nun değil, bütün dünya barışını tehdit eden söz konusu saldırgan politikalara bir an önce son verilmeli, Hamas ve El-Fetih ise terör yönetimine karşı birlikte hareket ederek hazırlanan oyuna düşmemeliler. Mülteci kampları ve cezaevlerinde insanlık dışı uygulamaları devam ettiren İsrail yönetimi insanlığa karşı işlediği suçlar dolayısıyla mutlaka yargılanmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, hükümet ve Türkiye-İsrail dostluk grubu üyesi milletvekilleri başta olmak üzere ilgili bütün taraflar yaşanan olaylar dolayısıyla sorumluluk altındadır. Filistin’de kalıcı ve kabul edilebilir bir barıştan yana olan herkesi duyarlı davranmaya dâvet ediyor, devam eden işgal politikaları ve saldırıları dolayısı ile İsrail yönetimini şiddetle kınıyoruz.”

Yeni Asya / İSTANBUL

19.06.2006

Kıbrıs müzakerelere karıştırılmamalı

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Kıbrıs konusunun, Türkiye’nin teknik müzakerelerine hiç karıştırılmadan kendi hattında devam etmesi gereken bir konu olduğunu belirterek, ‘’Kıbrıs’ı müzakere sürecinde adeta bir pazarlık olarak kullanmak AB’nin temel ilkeleri ile de çok bağdaşmıyor’’ dedi.

CNN TÜRK’te sorularını cevaplandıran Devlet Bakanı Babacan, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs konusuyla ilgili ‘müzakereler durursa dursun’”şeklinde açıklamasının hatırlatılması üzerine Kıbrıs konusunun sürekli Türkiye’nin önüne getirilmesinden rahatsızlık duyduklarını kaydetti. Kıbrıs’ın 30 yılı aşkın süredir devam eden bir konu olduğunu dile getiren Babacan, şunları söyledi:

‘’Kıbrıs, nihai ve kapsamlı bir çözüme ulaşmadığı sürece hep önümüzde önemli bir konu olarak duracak. Kıbrıs konusunun, teknik müzakerelerimize hiç karıştırılmadan kendi hattında devam etmesi gereken bir konuyken, müzakere sürecinde adeta bir pazarlık olarak kullanmak, açıkçası AB’nin temel ilkeleri ile de çok bağdaşmıyor. Bize deniyor ki, siz Ankara Antlaşması’nı imzaladınız ve bunun gereği olarak da limanları ve havaalanlarını açmanız gerekiyor. Biz de bunu farklı yorumluyoruz. Biz de ‘bu anlaşma bize böyle bir yükümlülük getirmiyor’ diyoruz. Burada bir ihtilaf ve anlaşmazlık var. İhtilâf ve anlaşmazlığın olduğu bir konuyu çözebilmek için bambaşka bir sürecin adeta araç olarak kullanılmasını yaklaşım olarak çok yanlış buluyoruz. Güney Kıbrıs’ın da çözüm için kapsamlı adım atmasını bekliyoruz. Bu sadece bir tarafın isteğiyle çözülecek bir sorun değildir.’’

Bundan sonraki dönemde Kıbrıs ile ilgili tüm tarafların çok samîmî bir gayret göstermesi gerektiğini düşündüklerini söyleyen Babacan ‘’AB ile Türkiye ilişkilerinin sadece ve sadece Kıbrıs nedeniyle özellikle Güney Kıbrıs’ın bu tutumu sebebiyle sıkıntıya girmesi, Avrupa Birliği için çok yazık olur’’ dedi.

/ ANKARA

19.06.2006

Bakoyanni: Yeni teklif hazırlıyoruz

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, ‘’Kıbrıs konusunda yeni bir çözüm önerisi hazırlığı içerisinde olduklarını’’ söyledi.

Bakoyanni, Atina’da yayımlanan Elefterotipia gazetesine verdiği demeçte, ‘’Avrupalı Birleşik Kıbrıs Planı’’ olarak adlandırdığı yeni çözüm önerisine değindi. Çözüm önerisinin, ‘’BM mevzuatı çerçevesinde ve Genel Sekreter düzeyinde gerçekleştirilmiş çalışmaların verileri ile Kıbrıs’ın (Rum) son 2,5 yılda içinde bulunduğu AB gerçeği ve iki toplumun taleplerinin temellerine dayanan bir plan’’ olacağını söyleyen Bakoyanni, Rum lideri Tasos Papadopulos’un BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüşmesinin ardından ‘’Kıbrıs konusuna yeni bir hareketlilik getirildiğini’’ savundu. Bakoyanni, ‘’Teknik heyetler düzeyindeki müzakerelerin bir an önce başlatılmasını dilerim. Söz konusu önerinin sunulmasının kolaylaştırılması için, özlü görüşmelerde ilerleme kaydedilmeli’’ dedi.

/ ATİNA

19.06.2006

Dünya çocukları Türkçe için yarıştı

Dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye gelen 355 öğrenci, 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatı’nda şarkı, şiir, sunum ve oyunlarını Türkçe sergileyerek birbiriyle yarıştı. Şarkı dalında dereceye girenlerin madalyalarını veren TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Türkçemizi en az bir Türk kadar güzel telâffuz eden bu yavrularımızla iftihar ediyoruz” dedi.

Uluslararası Dil Öğretim Derneği’nce düzenlenen “4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatı”nda dereceye giren öğrenciler önceki gece İstanbul Gösteri ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen final programında ödüllerini aldı. Amerika’dan Vietnam’a, Tataristan’dan Güney Afrika’ya kadar 83 ülkeden 355 öğrencinin katılımıyla yapılan olimpiyat, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın olimpiyat meşalesini yakmasıyla başladı. Gecenin açılış konuşmasını ise Tertip Komitesi Başkanı DYP’li Mehmet Sağlam, “Türkçe bir sevgi dilidir. Türkçe’nin hak ettiği yere ulaşması için atılan tohumların yeşermesini diliyorum” dedi.

Yarışmada hikâye dalında birinci Türkmenistan’dan Aygül Taşlıyeva, kompozisyon dalında birinci Bosna Hersek’ten Njomeza Krasnici, resim dalında da birinciliği Belarus’tan Alina Prichodouskaya kazandı. Sahne oyunları dalında ise Tacikistan’ın “Beyaz Ölüm” adlı oyunu birinci seçilirken, sunum dalında birinciliği Bangladeş’ten Maliha Binte Mostafa kazandı. Şarkı dalındaki birinciliği de Bosna Hersek’ten Harisa Murtic, Belarus’tan Kseniaya Juk ile paylaştı. Şiir dalında ise Ukrayna’dan Elvira Saranayeva “Önden giden atlılar” adlı şiirle birinci oldu.

4 yaşında İstiklâl Marşı’nı ezbere okudu

4. Uluslararası Türkçe Olimpiyadı’nın final töreninde İstiklâl Marşı’nın 10 kıtasını ezbere okuyan 4 yaşındaki Surra Bal, törene katılan dâvetlilere duygulu anlar yaşatttı. Anons edildikten sonra koşarak sahneye çıkan minik Surra, İstiklâl Marşı’nın 10 kıtasını ezbere okudu. Programın sunucu İkbal Gürpınar’ın tuttuğu mikrofona marşı söyleyen Surra, ilginç mimikleri ve kol hareketleri ile de dâvetlilerden büyük beğeni topladı.

Naciye KAYNAK / İSTANBUL

19.06.2006

Cumhurbaşkanını Meclis seçsin

KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, cumhurbaşkanını Meclisin seçmesi gerektiğini söyledi.

Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanı kim olsun veya nasıl seçilsin? tartışmalarının çok erken başladığını belirterek, “Oysa daha seçime bir yıl var. Ani ve hızlı değişim potansiyeline sahip Türk siyasetinde bir yıl çok uzun bir süre” dedi. Bugünün siyasi şartlarını veri kabul ederek tam bir yıl sonrası için ahkâm kesmenin, ileri geri yorumlarda bulunmanın anlamsız olduğu ve doğru sonuç da vermeyeceğini kaydeden Özgenç, “Yaşamakta olduğumuz bazı olaylar, erken başlayan tartışmanın uzantısıdır bir anlamda” değerlendirmesinde bulundu.

KOBİDER Başkanı Özgenç, erken seçimin yapılmasını istikrara engel olduğunu düşündüklerinden dolayı istemedekilerini belirterek, “Hükümet süresini zamanında tamamlayıp seçime gitmelidir. Son sözü Meclis’te çoğunluğa sahip AK Parti’nin söyleyeceği aşikâr. Bunu yaparken tek başına hareket etmeyecek, elbette kamuoyundan gelen taleplere kulak verecektir ve halkın yakından tanıdığı tüm milleti kucaklayacak bir kesimin değil her kesimin cumhurbaşkanı olabilecek isimin adaylığında mutabakat sağlanmasını bekliyoruz.”

Yeni Asya / İSTANBUL

19.06.2006

Okullar depreme karşı güçlendiriliyor

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 16 ilde 130 yatılı ilköğretim bölge okulu ve pansiyonlu ilköğretim okulunun deprem tahkikinin yapıldığını, 80 okulun güçlendirme çalışmalarının tamamlandığını bildirdi.

DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan’ın konuyla ilgili soru önergesini cevaplayan Bakan Çelik, 2005-2006 öğretim yılında bakanlığa bağlı resmî okul sayısının; 674’ü bağımsız anaokulu, 34 bin 261’i ilköğretim, 6 bin 749’u ortaöğretim ve bin 984’ü yaygın eğitim olmak üzere toplam 43 bin 668 olduğunu bildirdi. Okul binalarının depreme karşı güçlendirilmesi işlerinin Bakanlık merkezinden ve ilgili valilikler tarafından yapıldığına işaret eden Çelik, valilikler tarafından yapılan deprem tahkiklerinin envanter çalışmasının henüz sonuçlanmadığını kaydetti.

Milli Eğitim Bakanı Çelik, ‘’Okullarımız Yıkılmasın’’ kampanyası kapsamında 16 ilde bulunan 130 yatılı ilköğretim bölge okulu ve pansiyonlu ilköğretim okulunun deprem tahkikinin yapıldığını kaydetti. Tahkik sonucunda güçlendirilmesine gerek görülen 84’ünün güçlendirme inşaat ihalesinin bakanlık merkezinden gönderilen 33 milyon YTL ile valilikler tarafından yapıldığını hatırlatan Hüseyin Çelik, 80 tanesinin güçlendirme çalışmalarının tamamlandığını bildirdi.

/ ANKARA

19.06.2006

Özgür-Der üyesinden 17 gündür haber yok

Irak’ın Zaho sınır kapısında 1 Haziran tarihinde gözaltına alınan Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir’den bu tarihten beri bilgi alınamıyor.

Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, bölgede yaşanan siyasi ve sosyal gelişmeleri gözlemlemek amacıyla Özgür-Der üyesi iki kişiyle gittiği Irak’ın Zaho sınır kapısında 1 Haziran tarihinde gözaltına alınan Metin Demir’den bu tarihten beri bilgi alınamadığını söyledi. Şekerci, KDP’ye bağlı emniyet birimlerince gözaltına alınan Demir’in durumunu netleştirmek ve serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla gerek Kuzey Irak’ta, gerekse de Türkiye Dışişleri Bakanlığı nezdinde sürdürdükleri girişimlerin henüz somut bir netice vermediğini belirtti.

Yeni Asya / İSTANBUL

19.06.2006

Yük trenine bombalı saldırı

Muş’ta Kale-Kurt demiryolu istasyonları arasında raylara teröristlerin yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu yük treninin 8 vagonu kullanılamaz hale geldi.

Edinilen bilgiye göre, teröristlerin gece Kale-Kurt demiryolu istasyonları arasında raylara yerleştirdiği bomba, Elazığ’dan Muş’a gelmekte olan yük treninin geçtiği sırada patladı. Patlama sonucu 12 vagon devrildi. 8 vagonun kullanılamaz hale geldiği saldırıda, demiryolunun 20 metrelik bölümünün tahrip olduğu öğrenildi. Ulaşıma kapanan demiryolunun onarımı için Elazığ’dan ekip geldiği bildirildi.

/ MUŞ

19.06.2006

Helikopter ihalesinde rötar

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın (SSM), azami yerli katkı sağlanarak uluslararası ihale yolu ile tedarik edeceği 52 adet genel maksat helikopteri ihalesinde, süre uzatımına gidildi.

SSM’nin bir süre önce helikopter üreticisi firmalara yaptığı çağrıda, TSK Helikopter Projesi (H-27) ihalesinde teklif teslim süresi 15 Haziran 2006 tarihinden 15 Eylül 2006 tarihine uzatıldı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, ihale kapsamında 4 Temmuz 2005 tarihinde teklif çağrı dosyası ile ilgili duyurusunu yaparak, teklifi cevaplama tarihini ise ilk olarak 5 Aralık 2005 olarak belirlemişti. Yerli katkı payı oranlarına yönelik görüşmeler ve firmalardan gelen talep üzerine SSM, teklife çağrı cevap ile ilgili son başvuru tarihini önce 15 Mart 2006, daha sonra 15 Haziran ve son olarak da 15 Eylül 2006 tarihine uzatarak, ihalede üç kez süre uzatımına gitmiş oldu.

/ ANKARA

19.06.2006

Yeni Asya mezuniyet gecesinde buluşturdu

Yeni Asya Vakfı 2006 mezunları için Süleymaniye’deki hizmet binasında mezuniyet gecesi tertipledi. Mezuniyet gecesinde konuşan Yeni Asya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular “Eğer insan inandığı dâvânın kudsiyetini anlayamazsa onun uğrunda hayatını sarf edemez” dedi.

Mehmet Kutlular okullarından yeni mezun olan gençlere şöyle seslendi: “Toplumda ahlâkınızla, çalışkanlığınızla, dürüstlüğünüzle örnek bir insan olun. İnandığınız kutsi değerleri gizlemeye çalışmayın.”

Kur’ân’ın insan olmanın yolunu gösterdiğini belirten Kutlular “Risâle-i Nur bir dâvâ değil, dâvâ içinde bir bürhandır. Risâle-i Nur imana, İslâma, Kur’ân’a hizmet eder. Eğer insan inandığı davanın kudsiyetini anlayamazsa onun uğrunda hayatını sarf edemez” dedi. Bu yıl kendileri için mezuniyet gecesi düzenlenen isimler ise şunlar: Nusret Ayçiçek, Mahmut Özdemir, İlham Taş, Mehmet Sarı, Ahmet Faruk Demir, Hüseyin Azgın, Özgür Nizam.

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

Yeni Asya Vakfı’nın düzenlemiş olduğu Risâle-i Nur Bilgi Yarışması, Ahlâk konulu makale yarışması, Peygamberimize (asm) mektup yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Risâle-i Nur Bilgi Yarışması birincisi Kerim Karaoğlu, yarışma ikincisi İsmail Hakkı Kaya. Ahlâk konulu makale yarışmasının üniversite düzeyinde birinci olan ismi Abdulkadir Tunç, Ortaöğretim düzeyinde birinci olan ismi Enver Varlı. İlköğretim düzeyinde düzenlenen Peygamberimize Mektup (asm) yarışmasının birincisi Umurcan Arslan oldu.

Yeni Asya / İSTANBUL

19.06.2006

Filistin’e dostluk köprüsü

Filistin’in en yoğun çatışma bölgelerinden Beyt-i Hanun Belediye Başkanı Muhammed Nazik El Kafarna ve Başkan Vekili Mecdi Ebu Amsha, Beykoz ve Beyt-i Hanun şehirlerinin sosyal ve kültürel projeler yürütebilmesi için resmî diyalog sürecini başlattı.

İHH’nın dâvetlisi olarak Türkiye’ye gelen Beyt-i Hanun Belediyesinden bir heyet Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül’ü makamında ziyaret etti. İsrail ile Filistin arasında bir sınır şehri olan Beyt-i Hanun çatışmaların en yoğun yaşandığı yerlerden biri olarak biliniyor. İsrail uçakları tarafından haftada birkaç kez bombalanan şehirde 45 bin kişi yaşıyor. Gazze’nin Kuzey bölgesindeki bombardımanlar sebebiyle oluşan bina ve arazi enkazlarının şehrin en büyük problemi olduğu ifade ediliyor. 12 bin 500 dönümlük araziye sahip Beyt-i Hanun şehrinin zengin narenciye bahçeleri bulunuyor. Ancak son dönemde artan saldırılar sebebiyle 7 bin dönümlük tarım arazileri de tahrip olmuş durumda. Günlük hayatı devam ettirmek için gayret eden ilçe halkının en büyük sorununu işsizlik oluşturuyor.

Şubat 2005’teki seçimlerden bu yana ilk kez yurtdışına çıkabildiğini ifade eden Beyt-i Hanun Belediye Başkanı Muhammed Nazik El Kafarna, kültürel ve sosyal destek sağlayabilecekleri şehirlerle diyaloğu oluşturarak, şehirdeki insanları savaş psikolojisinden kurtarmayı amaçladıklarını belirtti. El Kafarna, Beyt-i Hanun’da spor kompleksi, gezi parkı ve hastahane inşa etmeye başladıklarını, ateş altında da olsa normal hayatın devam ettirileceğine dikkat çekti.

Yıllardan beri devam eden çatışmalar sebebiyle sıkıntı çeken Filistin halkına yardım elini uzatacaklarını söyleyen Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, özellikle çocuk delegasyonlarını Beykoz’daki ailelerle buluşturarak sosyal dayanışmayı arttıracaklarını ifade etti. Başkan Ergül, belediyecilik faaliyetleri anlamında da destek vermeye çalışacaklarını, kardeş şehir hukukuyla resmî diyalog sürecini de başlatacaklarını sözlerine ekledi.

Yeni Asya / İSTANBUL

19.06.2006

Su kıtlığı kapıda

Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ) Genel Müdürü Ahmet Sorgun, dünyada 2025 yılında 1 milyar insanın ileri derecede su kıtlığı yaşamaya başlayacağını söyledi. Sorgun, suyun insan hayatı ve içinde bulunulan ekosistem için son derece önemli bir rolü olduğunu belirtti.

Yaşanan sel, kuraklık gibi çevresel faktörlerin su kaynaklarını olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Sorgun, ‘’Dünya nüfusu ve buna bağlı olarak artan çevre sorunları dünyanın dört bir tarafında insanların su ile ilgili sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Son yüzyılda dünya nüfusu 3 kat artmasına karşılık su talebi 6 kat artmıştır’’ dedi.

Uzaydan bakıldığında dünyanın dörtte üçünün suyla kaplı olduğuna dikkati çeken Sorgun, bu suların yüzde 97.5’inin okyanus ve denizlerde tuzlu su olarak, yüzde 2.5’inin ise buzullar, nehir, göl, yeraltı ve yerüstünde tatlı su olarak bulunduğunu belirtti. Toplam tatlı su rezervinin yüzde 70’inin ise buzullarda bulunduğunu kaydeden Sorgun, yani toplam tatlı suyun yaklaşık yüzde 1’lik kısmının kullanılabildiğini vurguladı.

Sorgun, ‘’Doğal bitki örtüsünün yok edilmesi sonucunda bozulan iklim dengesi hidrolojik çevrimin halkalarında aksamalara neden olmakta ve sonuçta tüm bu faktörler sağlıklı içme suyu teminini her geçen gün giderek zorlaştırmaktadır’’ diye konuştu.

/ KONYA

19.06.2006

Bütün haberler