Oturum başkanlığını İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı’nın yaptığı ‘2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’a Nasıl Bakmalı’’ konulu panele konuşmacı olarak Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Prof. Dr. Uğur Tanyeli, Dr. Cengiz Aktar, Gazeteci-Yazar Akif Emre, Korhan Gümüş ve Beşir Ayvazoğlu katıldı.
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü önceki gün Atatürk Kültür Merkezi’nde ‘2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’a Nasıl Bakmalı’’ konulu bir panel düzenledi. Panelin açılış konuşmasını yapan İstanbul Valisi Muammer Güler, projenin İstanbul için çok önemli bir fırsat ve atılacak adımlar için bir vesile olduğunu, şehrin altyapısını kültür sanat faaliyetleri için hazırladıklarını, bu konuda İstanbul Valiliği, Belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalıştıklarını kaydetti.
Oturum başkanlığını İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı’nın yaptığı panele konuşmacı olarak Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Prof. Dr. Uğur Tanyeli, Dr. Cengiz Aktar, Gazeteci-Yazar Akif Emre, Korhan Gümüş ve Beşir Ayvazoğlu katıldı. “İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması ne anlama geliyor?”, “İstanbul 2010’a nasıl hazırlanmalı?”, “İstanbul hangi kimlikle temsil edilecek?”, “Avrupa nasıl bir İstanbul arıyor?” sorularına cevap arandı.
Prof. Dr. İber Ortaylı, “İstanbul zaten Avrupa’nın kültür başkentidir. Bu 2010’da verilecek bir payeyle olacak bir şey değil. İstanbul’un tarihsel, dinsel, kültürel avantajları vardır” diye konuştu.
YTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Tanyeli de Avrupa’da İstanbul’un “kaotik” bir şehir olduğu için sevildiğini, ama Türkiye’de bu sebeple eleştirildiğini ifade etti.
Tanyeli, “Dünyadaki insanlar kaotik olduğu için İstanbul’u görmek istiyor. İstanbul’u olduğu gibi sevmek zorundayız. İstanbul’un dününü severek bugününü kendimize anlatamayız. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmayı, İstanbul ile barışma fırsatı olarak kullanabiliriz” diye konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cengiz Aktar da şehrin dinamiğinin bu süreçte hazırlanan projelerin hayata geçirilmesine yardımcı olacağını ifade ederek, bu süreçte sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve halkın birlikte çalışması gerektiğine dikkati çekti.
Yazar Beşir Ayvazoğlu da 2010’un İstanbul için bir fırsat olduğunu ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
|