"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Perde arkasında Amerika ile işbirliği

Cevher İLHAN
29 Ocak 2018, Pazartesi
ABD’nin Suriye’de 30 bin kişilik PYD/YPG gücü kurma duyurusunun ve Afrin operasyonunun ardından geçtiğimiz hafta ilk kez gerçekleşen Erdoğan-Trump kritik telefon görüşmesi, Ankara ile Washington arasında görünürde birbirini nakzeden atışmalara boğdurulsa da, tartışmaların arka plânında “işbirliği”nin sürdüğü açığa çıkıyor.

Öncelikle, Beştepe’den yapılan açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Trump, gerek Suriye meselesi gerek ikili konularda Türkiye-ABD arasındaki işbirliğini sürdürmede kararlılıkları ve terörle mücadelede ikili işbirliği teyit etmişlerdir” denilmesi bu açıdan dikkat çekici.

Keza Cumhurbaşkanı’nın, terörle mücadele çerçevesinde PYD/YPG’ye ABD’nin silâh desteğine son vermesi gerektiğini iletmesine karşı Trump’un “Afrin’de tırmanan şiddetten duyduğu kaygıyla iki ülkenin Suriye’deki ortak çıkarlarını zayıflattığı”ndan hayıflandığını bildirmesi çarpıcı.

Bu konuda Beyaz Saray’dan, “Trump’un, ‘Suriye’de Türk Amerikan güçleri arasında bir çatışma riskini engellenmesi ve iki ülkenin DEAŞ’ı uzun vadeli bir yenilgiye uğratma hedefine odak- lanması gerektiği” çağrısı perde arkasında ilişkilerin sürdüğünün bir başka ifadesi.

“EY AMERİKA!”DAN ABD İLE İŞBİRLİĞİNE…

Özetle, Ankara’nın, “Beyaz Saray açıklamasının görüşmenin içerini tam olarak yansıtmadığı” tepkisine mukabil Washington’un “Türkiye’den gelen yıkıcı ve yanlış söylemler”den yakınmasıyla ve karşılıklı restleşmelere rağmen, Beştepe açıklamasının sonunda “İki lider ABD ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklığın - özellikle bölgesel istikrarın arttırılması ve DEAŞ, PKK, El Kaide ve İran destekli terörü de kapsayacak şekilde mücadele için - iyileştirilmesi hedefini taahhüt ettiler” cümlesiyle “stratejik ortaklık” ibâresi ABD ile işbirliğinin devam ettiğini ortaya koyuyor.

Aslında daha Afrin operasyonu başlamadan, ABD Koalisyon sözcüsü Ryan Dillon’un, basın toplantısında açıkça “Afrin, koalisyonun operasyon alanı değil” deyip “Pentagon’un operasyona engel olmayacağı” sözleri, ABD’nin Afrin operasyonuna “yeşil ışık” yaktığının sinyaliydi. (16.1.18)

Yine sözkonusu görüşmeden hemen önce, CNN International kanalında Christiane Amanpour’un sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün, “Burada liderler seviyesinde çözmek durumunda olduğumuz bazı kritik sorunlar var. Türkiye-ABD ilişkisi PKK-PYD gibi gruplar tarafından zarar verilemeyecek kadar önemli. Birlikte çalışırsak bölgede daha büyük stratejik çıkarlarımız olur” diye ABD’ye “flaş işbirliği çağrısı”, ABD ile ilişkilerin sürdürüldüğünün açık işâretiydi. (gazeteler, 24.1.18)

Yine Wall Street Journal’dan New York Times’e Amerikan basınında, Erdoğan- Trump görüşmesine yapılan yorumlar, kamu- oyları önündeki atışmaların aksine AKP iktidarında ABD ile işbirliğinin sürdüğünü gösteriyor.

Dışişleri Bakanı’nın Paris’tegörüşüp Obama yönetiminin sözünü tutmadığından yakındığı Amerikalı mevkidaşı Rex Tillerson’un, “Aslında aklımızda 10 kilometrelik bir derinlik vardı. Ancak öyle görünüyor ki 30 kilometrelik alan güvenlik kaygılarınızı karşılıyor” diyerek “Türkiye’ye Suriye sınırında bu kapsamda ‘güvenli hat’ kurulması” önerisi bunun tezâhürü. (Takvim, 25.1.18)

“LİSÂN-I SİYASETTE LÂFIZ MÂNÂNIN ZIDDIDIR”

Görünen o ki, Cumhurbaşkanı’nın tesbitiyle, hâlâ “beş bin TIR ve iki bin uçak dolusu ağır silâh ve mühimmatla silâhlandırıp silâh eğitimi verdiği” PYD/YPG üzerinden Suriye’yi bölüp parçalama peşindeki ABD’nin “tefrika plânı”ndan vazgeçmesini bekliyor.

Bundandır ki, halka karşı “Amerika’ya rağmen” ve güyâ “Amerika’ya meydan okunup” veryansın edilirken, perde arkasında Afrin operasyonu da ABD ile uzlaşarak başlatılmış. Operasyonun başında ilk kez Başbakan’ın telâffuz ettiği “30 kilometre derinlik” hedefi de ABD’nin “onayı”yla alınmış.

Bu vaziyet, söylemlerin aksine arka plânda ABD ile işbirliğinin ilerletilip devam ettiği çarpıklığını su yüzüne çıkarıyor. Ve Bediüzzaman’ın, “Zaman olur zıt, zıddını saklarmış. Lisân-ı siyasette lâfız mânânın zıddıdır” hakikatini bir defa daha teyid ediyor. (Eski Said Dönemi Eserleri, Lemaat, 663)

Oysa çâre, Suriye’yi iç savaş kargaşa ve kaosuyla çöküşe iten “Amerikan–İngiliz tefrika projeleri”nde değil, ülkede ateşkes ve çatışmasızlığı sağlayıp “siyasi çözüm”le barış ve istikrarı hedefleyen komşu ve Müslüman ülkelerin “bölgesel stratejik işbirliği”nde.

Ankara, bugün yeniden toplanması beklenen Soçi sürecinde buna çalışmalı...

Okunma Sayısı: 4894
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin kıymık

    29.1.2018 13:07:03

    Oyun çok güzel oynanıyor..Görünürde ABD ye meydan okuma perde arkasında birlikte hareket.. DÜŞÜNDÜRÜCÜ..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı