Urla ilçesinde, bir bölümü 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı, bir bölümü de 3. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan bölgede kaçak beton kanal yaptığı iddia edilen şirket hakkında suç duyusunda bulunuldu.
Urla Belediyesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, şikayet üzerine Demircili Mahallesi'ndeki koyda inceleme yapan belediye ekipleri, arkeolojik ve doğal sit alanı üzerinde balıkçılık alanında faaliyet gösteren bir firmanın, dere ıslahı çalışması adı altında beton kanal inşa ettirdiğini, çalışma için İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İzmir 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan izin alınmadığını belirledi.
Ekipler, Müze Müdürlüğü ekipleri eşliğinde yapı tespit durdurma tutanağı düzenleyerek şantiye alanını mühürledi.
Çalışmanın mühürleme işlemine rağmen devam ettiğinin belirlenmesi üzerine iki gün sonra şantiye tekrar mühürlendi, işçiler şantiye alanından çıkarıldı.
Belediye, ikinci mühürlenmenin ardından da inşaatın devam etmesi nedeniyle Urla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Alanda inceleme yapan İzmir Kültür ve Turizm Müdürlüğü ekibi de izinsiz çalışma yürütüldüğüne ilişkin tutanak hazırladı. Müdürlük, rapor doğrultusunda Urla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
"Demircili koyu 1988'den bu yana arkeolojik sit kategorisinde"
Urla ve Seferihisar Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Proje Başkanı Doç Dr. Elif Koparal, gazetecilere yaptığı açıklamada, yüzey araştırmaları projesi kapsamında 2006 yılından bu yana alanda kültürel miras öğelerin belgelenmesine, envantere aktarılmasına çabaladıklarını söyledi.
Demircili'nin milattan önce binden bu yana bir antik Yunan yerleşimi olduğunu kaydeden Koparal, bugüne kadar kazı yapılmamasına rağmen yüzey araştırmalarının yoğun olduğu alanın 1988 yılından bu yana arkeolojik sit kategorisinde bulunduğunu, ayrıca doğal sit niteliği taşıdığını ifade etti.
Koparal, mahallelinin şikayeti üzerine bölgede inceleme yaptıklarını aktararak,"Haziran ayı ortalarında yüzey araştırmalarına başladığımızda burada tahribat olduğundan haberdar olduk. 1. ve 3. derece arkeolojik sit içine beton dökülmüş, inşaat vardı. Ayrıca doğal sit alanı. İlgili kurumları bilgilendirdik. Kurumlardan uzmanlar gelerek inceleme yaptı. Kurumların yanı sıra ben de kendi adıma şikayette bulundum." dedi.
İnşaata ilişkin yıkım kararı çıksa bile bölgede geri dönülmez bir tahribat oluştuğunu ifade eden Koparal, "Telafisi olmayan bir tahribat arkeolojik açıdan. Bu alan bizim için önemli. Burada 2 metreyi geçen derinlikte bir kazı inşaatı söz konusu." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, şirket yetkilileri konuya ilişkin açıklama yapmak istemediklerini bildirdi.
AA