"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mehmet Görmez’den yeni müftülere çağrı

26 Aralık 2014, Cuma 16:45
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, müftünün şehrin dini, manevi, ahlaki ve kültürel hayatını ayakta tutan insan olduğunu belirtti.

Göreve yeni başlayacak ilçe müftüleri ve eğitim görevlileriyle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Şehrin manevi hayatı nasıl ayakta tutulur? Bunun gayreti içinde olması gerekir. Sadece imamları idare etmekle bu olmaz. Müftüler, görev yapacakları şehrin dini, manevi, ahlaki, kültürel sorunlarından da haberdar olması gerekir" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, göreve yeni başlayacak ilçe müftüleri ve eğitim görevlilerine önemli hatırlatmalarda bulundu. Diyanet camiası olarak üzerinde dikkatle durulması gereken hususların altını çizen Görmez, “Diyanet camiası olarak hepimizin üzerinde durması gereken bir konu var. Öncelikle taşıdığımız vazifelerin tanımlarını yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Müftü, vaiz, imam-hatip tanımlarının üzerinde yeniden durmamız gerekiyor” dedi.

Müftülerin şehrin manevi hayatını ayakta tutmanın gayreti içinde olması gerektiğini vurgulayan Görmez, "Müftü, imamları idare eden, Diyanet’in ilçe müdürü gibi bir tanımla değil, gerçekten müftîlik sıfatıyla göreve başlaması gerekiyor. Müftîlik sıfatı, sadece gelip soru soran kişilere cevap vermek demek değildir. İl ve ilçe müftüleri, şehrin dini, manevi, ahlaki, kültürel hayatını, ruhunu ayakta tutan insandır. Şehrin manevi hayatı nasıl ayakta tutulur? Bunun gayreti içinde olması gerekir. Sadece imamları idare etmekle bu olmaz. Müftüler, görev yapacakları şehrin dini, manevi, ahlaki, kültürel sorunlarından da haberdar olması gerekir" ifadesini kullandı.

“GÖREV YAPTIĞI ŞEHRİN MANEVİ HAYATINI, SOSYO-KÜLTÜREL YAPISINI BİLMEYEN MÜFTÜNÜN O ŞEHRİN DİNİ VE MANEVİ HAYATINA YÖN VERMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

"Muhatap kitlemizi çok iyi tanımalıyız" diyen Görmez şöyle devam etti:

"Görev yaptığımız şehirde ne tür kötülükler var? Boşanma oranları nedir? Kaç aile dağılmıştır? Sokağa terk edilmiş kaç çocuk var? Kaç tane yetim var? Alkol girmiş mi bu şehre? Uyuşturucu giriyor mu? Hastanelerde kaç hasta var? Kendisini eve hapsetmiş kaç kişi var? Ne kadar engelli var? Bu engellilerin kaç tanesi hayatın içindedir? Vakit namazlarına, cuma namazlarına kaç kişi geliyor? Cuma günleri cami cemaatine neler verebiliyoruz? Bütün bunları tespit edip masasında bulundurmayan bir müftünün, o şehrin dini ve manevi hayatına yön vermesi mümkün değildir."

“DİYANET, SÜREKLİ YÜKSELEN BİR DEĞER OLMUŞTUR”

Diyanetin sürekli yükselen bir değer olduğunu vurgulayan Görmez, "Kendi tarihinde Diyanet kadar bir gün sonrası bir gün öncesinden daha iyi olan bir kurum yoktur. Sürekli bir gün sonramız bir gün öncemizden çok daha iyidir. Ancak olmamız gereken yerde değiliz. Eksiklerimiz var. Din gayretimizi, ruhumuzu, aşkımızı, heyecanımızı her zaman diri tutmak zorundayız. O yüzden ilk olarak yapacağınız iş, beraber görev yapacağınız arkadaşlara, din gönüllüğünü aşılamanız olmalıdır" ifadesini kullandı.

“MÜFTÜLERİ MASA BAŞINDA DEĞİL, MİHRAPTA VE MİNBERDE GÖRMEK İSTERİM”

Görmez şöyle devam etti:

"Her müftümüzü masasında değil, mihrapta ve minberde görmek isterim. Eğer her müftümüz cuma günü bir minberde değilse, sabah namazlarında mihrapta değilse vazifesini hakkıyla yapmıyor demektir. Her sabah bir camide olmalı, cemaat onları görmelidir. Halkla çok iyi ilişki kurulması gerekir. Sivil toplum kuruluşlarıyla da ilişkileri geliştirmek gerekir. O kuruluşlarla da sık sık bir araya gelerek şehrin manevi ruhuna nasıl hizmet edeceğinizin planlarını yapacaksınız."

“EN ÖNEMLİ EĞİTİM İHLAS, SAMİMİYET VE AHLAK EĞİTİMİDİR”

Eğitim görevlilerine büyük hizmetler düştüğünü vurgulayan Görmez, "Din gönüllüsü kardeşlerimizin eğitimi son derece önemlidir. Onlara kıraat, tilavet, hitabet eğitimi verirken asıl dikkat etmemiz gereken husus ihlas, samimiyet ve ahlak eğitimidir. Bizim eğitimimizde kıraat, tilavet eğitimiyle ihlas, ahlak ve samimiyet eğitimi de verilmelidir. Annenin evladına kaşıkla süt verdiği gibi o kıraat eğitiminin yanında ihlas, samimiyet ve ahlak eğitimi verilmezse verim alamayız. Kâl eğitimiyle birlikte hâl eğitimi de verilmek zorundadır" şeklinde konuştu.

41 ilçe müftüsü ve 30 eğitim görevlisi, Görmez’in başarı dilekleriyle görev yerlerine uğurlandı.

Okunma Sayısı: 1079
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı