Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz yıl görme engellilere de hizmet verebilmek üzere 81 ilden 132 Kur'an kursu eğitimcisine kabartma yazı olarak bilinen Braille alfabesi eğitimi verdi. Daha sonra Türkiye’nin pek çok yerine gönderilen bu hocalar, müftülüklerin açtıkları kurslarda eğitim vermeye başladı.

‘İlk kez evimizden çıktık’

Meliha Delidolu, Diyarbakır’daki Kur’an kursunun öğrencilerinden. Kursta kabartma yazı Braille alfabesi öğrendikten sonra Kur’an öğrenmiş. Delidolu kursun Kur’an öğretmesinin yanı sıra kursun görme engelli kadınları sosyalleştirdiğini söylüyor:

“Eğer görme engelli kadınsanız evinize hapsolmaktan başka bir şansınız yoktur buralarda. Bu kursla birlikte hem Kur’an-ı Kerim öğreniyoruz, hem dini bilgi eğitimi veriliyor hem de bizim durumumuzda olan pek çok kişiyle bir araya gelerek sosyal bir etkileşim içine giriyoruz. Pek çok arkadaşımız ilk kez bu kurs sayesinde dışarıya çıktı. Pek çok insan kursa devam etmek istiyor ancak kurs kapasitesi yeterli değil.”

‘Toplumda eziliyoruz’

Gurbet İpek engellilere verilen hizmetin lütûf olarak görüldüğünü, Braille alfabesiyle Kur’an kursu verilmesinin ise bir nimet olduğunu söylüyor:

“Toplumda çok eziliyoruz, hakir görülüyoruz. Otobüste, hastanede ve eğitim verilirken bize iyilik ve lütûfta bulunuyorlarmış gibi davranıyorlar. Oysaki bu lütûf değil hakkımız. Ancak kimse bu hizmetlerin vatandaş olarak bizim de hakkımız olduğunu düşünmüyor. Müftülük hizmetiyle Kur’an’ı hatim ettim. Ancak pek çok arkadaşımız gelemiyor.”

On günde Braille alfabesi

Kur’an kursu hocaları Zeynep Özarslan ve Şerife Söyler geçen yıl Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Rize’de düzenlemiş olduğu Braille Alfabesi kursunu on gün içerisinde tamamlayarak sertifika almışlar. Özarslan bugüne kadar pek çok öğrencisi olduğu halde görme engelli bir öğrenciye Kur’an öğretmenin zahmetli ancak çok anlamlı olduğunu anlatıyor.

“Öğrencilerimize önce Braille alfabesini öğretiyoruz ardından Kur’an ve dini bilgiler eğitimi veriyoruz. Ancak öğrenci sayısı çok fazla ve bizim imkânlarımız sınırlı. Ne yerimiz ne de servis imkânı yeterli. Pek çok öğrenci başvuruyor ancak alamıyoruz.”

Şerife Söyler ise Kur’an öğrenmek isteyen görme engellilerin sadece Diyarbakır merkezde olmadığını ilçe ve köylerden de kendilerine taleplerin ulaştığını söylüyor.

“16’sı kadın 28 öğrenci var. Bir o kadarı da sırada bekliyor. Seneye taleplerin 100-150’yi aşacağını düşünüyoruz. İlçe ve köylerden de talep geliyor. Ancak böyle bir hizmet için yatılı bölüm şart. Burada verdiğimiz kursu alan görme engelli kadınlar toplum içerisine daha rahat karışıyorlar. Evlerine hapsolmuyorlar.”

9 bin görme engelli

Altı Nokta Görme Engelliler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Akif Karakaş Kur’an kursu için kendilerine de çok yoğun taleplerin ulaştığını söylüyor:

“Üyelerimiz ve bize başvuran pek çok insan Kur’an eğitimi almak istediğini söyledi yıllarca. Taleplerimizi müftülüğe ilettik. Diyarbakır’da kurs açtılar ve öğrenciler eğitim almaya başladılar. Kabartma temelli Kur’an eğitiminin olmaması çok büyük bir eksiklikti. Çünkü Diyarbakır’da 9 bin görme engelli var. Hayırsever işadamlarının da yardımcı olmaları gerekiyor.”

Kompleks için ilk adım

Braille alfabesiyle Kur’an kursunu açan Diyarbakır’ın Kayapınar İlçe Müftüsü Mehmet Sırrı Şık ise gelen talep karşısında şaşırdıklarını ve daha geniş imkânlara sahip kompleks bir yapı için çalışmalara başladıklarını belirtti.

“Kursu açarken yeterli öğrenci olur mu diye endişelenmiştik. Sonra gördük ki engelli sayısı çok fazla ve talep de o oranda. Mevcut kurs alanımız elbette bunu karşılayamaz. Biz de büyük bir kompleks için harekete geçtik. Bir cami ve çevresindeki yapılarla salt görme engelliler için değil tüm engelliler için bir merkez açmak üzere çalışma başlattık. Düşündüğümüz bir yer var ve projesini hazırlayacağız. Bu konuda hayırsever işadamlarımıza gönderilmek üzere bir de mektup hazırladık. Onların da destek olmasıyla proje ivme kazanacak ve engelli kardeşlerimize daha iyi hizmet sunabileceğiz inşallah.” 

Haber: Abdülkadir Konuksever