Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Aşağı Cumafakılı köylüleri 40 yıl sonra yağmur duasına çıktı.
Köy meydanındaki duaya İlçe Müftüsü Hasan Görer ve köylüler katıldı. Müftü Görer’in okuduğu Kur’ân-ı Kerim’in ardından köylüler yağmur yağması için dua etti. Köy muhtarı Yakup Yılmaz, tarım kenti Yozgat’ta çiftçinin geçiminin büyük oranda yağışlara bağlı olduğunu dile getirdi. Yılmaz, “Köyümüze 6 aydır yağmur yağmıyor. Ürünlerimiz, hayvanlarımız susuz kaldı. Tarladaki ekinlerimiz kurudu. Her yıl bire on verim alırken bu rakam bire beşe kadar düştü. Son çare olarak yağmur duasına çıkmayı uygun gördük. Kurbanlarımızı kestik. Yakın köylerdeki vatandaşlarımızı da davet ettik. Hep birlikte Allah’a el açıp dua ettik. Allah dualarımızı kabul edecektir inşallah.” dedi. Köy halkından 84 yaşındaki Rızvan Bayındır da uzun yıllardır böyle kuraklık görmediğini, en son yağmur duasına 40 yıl önce Çamurlu mevkisinde çıktıklarını ve 15-20 gün sonra yağmur yağdığını söyledi. Köylülerden 85 yaşındaki Abdullah Rüzgar ise yıllar önce çıkılan yağmur dualarında da bu şekilde yemek yapıldığını ifade ederek, “O yıllarda böyle dualarda koyun, kuzu, inek, buzağı hepsi bir araya getirilir, yavruların annelerinden süt emmesi sağlanırdı. Allah dualarımızı belki de o yavruların yüzü gözü hürmetine kabul ederdi.” diye konuştu.
***
Okumak için tıklayınız:
Yağmur duası sırasında sevindiren yağış: Dua bitmeden rahmet gönderildi...
***
YAĞMUR DUASI HAKKINDA...
“Yağmur duâsı ile ilgili olarak sünnet olan nedir?”
Topraklarımız yağmura muhtaç. Canlılar suya muhtaç. Ruhumuz Allah’ın sayısız ikramına, ihsanına ve lütfuna muhtaç. İçimiz dışımız rahmete muhtaç. Allah âfet vermesin tek! Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, yağmur namazı ve duâsı bir ibadettir. Yağmursuzluk o duânın ve ibadetin vaktidir.1 Duâyı ve ibadeti vaktinde yapmalı, değil mi?
Yağmurlar kesildiği zaman tövbe ve istiğfar etmek, duâ edip namaz kılmak ve ikramı, ihsanı ve rahmeti sonsuz olan Cenab-ı Hak’tan yağmur istemek sünnettir. Kur’ân’da Nuh Aleyhisselâmın, kavmine şöyle dediği kaydedilir: “Dedim ki: ‘Rabb’inize istiğfar edin. Muhakkak o bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin.”2
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/2007/01/18/yazarlar/skosmene.h
Kar, yağmur, dolu; gelmiyor gönderiliyor, yağmıyor yağdırılıyor...
Kur'an-ı Hakim'in hakikatli ve nurlu bir tefsiri olan Risale-i Nur'da Cenab-ı Hakk'ın zerrelerden yıldızlara kadar tecelli eden ismlerini ve azim tasarrufatını tefekkür etmeye devam ediyoruz.
'İlimlerin esası, ilimlerin şâhı ve padişahı, imân ilmidir.' hakikati çerçevesinde Kainat Kitabı'nda gerçekleştirilen herşeye mana-i harfiyle bakarak eserden sanatkara yönelerek Cenab-ı Hakk'a ulaşıyor, nazarlarımızı Esma-ül Hüsna'sının tecellilerine çeviriyoruz...
Özetle diyebiliriz ki; Hissiz, şuursuz olan kar, yağmur, dolu, toprak, otlar, ağaçlar ve benzeri nice sebep bizlere şefkat edip, rızık yetiştirmek kabiliyeti olmadığından, su gelmiyor, gönderiliyor; toprak kendi kendine açılmıyor; Birisi o kapıyı açıyor, nimetleri ellerimize veriyor, meyveler, hububatı yetiştirmekten pek çok uzak olduğundan, onlar bir Hakîm-i Rahîmin perde arkasından uzattığı ipler ve şeritlerdir ki, nimetlerini onlara takmış, zîhayatlara uzatıyor.
Tefekkür haberinin devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/dunya/kar-yagmur-dolu-gelmiyor-gonderiliyor-yagmiyor-yagdiriliyor_410925
***
Okumak için tıklayınız:
Kış geldi, hoş geldi: Beyaz Rahmetin Sahibi, Müzeyyin ismiyle tecelli etti...
AA