İzmir Karaburun’da etrafı rüzgâr türbinleriyle çevrili Yaylaköy, bir anda heyelan riski dolayısıyla “afete maruz bölge” ilân edilmenin şokunu yaşıyor. “Köyümüzde hiçbir yeni jeolojik ölçüm yapılmadı. Gelen giden ekip olmadı. Ne yetkililerden ne partilerden kimse bize bilgi vermiyor” diyen köylüler şaşkın olduklarını ifade etti. Duvar’da yer alan habere göre, Yaylaköy, İzmir’in tabiatıyla ünlü Karaburun Yarımadası’nda, yarımadanın da en yüksek noktasında kurulu, 48 haneli bir köy. Adı üstünde, Karaburun’un “yayla”sı burası. Muhtar İsa Arıcı’nın elindeki, 20 Eylül 2018 tarihli jeolojik etüd raporunda Yaylaköy güncel afet tehlikesi açısından değerlendirilmiş, bu rapor Türkiye çapında 78 bölgeyi içeren 14 Ocak 2019 tarihli toplu bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla da onaylanmış. Raporda muhtarlık binası, cami ve kahvenin bulunduğu küçük bir bölge hariç tüm Yaylaköy, “afete maruz bölge” olarak görünüyor. Köylerinde ne yeni bir jeolojik çalışma, ne yeni bir ölçüm- biçim yapıldığını, köye gelen giden yeni bir teknik ekip de olmadığını söyleyen köylüler muhtarlığın önünde endişe içinde bekliyor.

Karar RES’ler için mi alındı?

Yaylaköy zeminiyle ilgili yerinde ölçüm biçimltere dayalı son çalışma 2016’da İZSU tarafından yapılmış. Bu çalışmayı yürüten Jeofizik Yüksek Mühendisi ve Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin eski başkanı Erhan İçöz, “Krokide köyün sağlam zeminleri afete maruz bölge içinde gösterilmiş. Olası bir heyelanda kayacak taşın, toprağın akacağı bölgeler ise afet bölgesi dışında tutulmuş” diyor. EGEÇEP kurucularından İçöz’e göre rapor çelişkili ve Yaylaköy’de afet riski güncellenecekse, bunun için yerinde jeolojik ve jeofizik ölçümler yapılmalı. Riskli alanlar varsa belirlenmeli. Gerekirse sadece bu alanlardaki yapılar, köyün sağlam bölgelerine taşınmalı. İçöz, “Bu haritada, 1983’te artık heyelan riskinin kalmadığı belirtilen köy için, neredeyse tümüyle Afete Maruz Bölge ilanı istenmesini anlamak mümkün değil. Bu yeni raporda verilen haritada, jeolojik araştırmalarda sağlam zemin olduğu saptanan ve heyelan olasılığı bulunmayan yerler bile Afete Maruz Bölge kapsamına alınması istenmiş. Bu kararın RES’ler için mi alındığı sorusunu akla getiriyor” dedi.