İstanbul’a yapılacak üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı inşaatları nedeniyle tarihi kentin köylerinde meralar azaldı.
Havalimanı için kamulaştırılan alan zemin uygunsuzluğu nedeniyle küçülünce, buralara giren mandalara, ‘ormanlık alana izinsiz girdiği’ gerekçesiyle ceza kesildi. Çareyi mandalarını satmakta arayan köylüler, bin 500 lirayla 5 bin lira arasında kesilen cezayı nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor.
Kemerburgaz Akpınar Köyü’nde hayvancılık yaparak geçimini sağlayan köylüler, maden ocakları, 3. havalimanı ve 3. köprü inşaatları nedeniyle kamulaştırılan bölgelerin arasına sıkışıp kaldı. Köylüler, havalimanı için kamulaştırılan alanın bir bölümünü mera olarak kullanılıyordu. Bu alanlarda köylülerin hayvanlarını otlamasına izin veriliyordu. Ancak kamulaştırılan alan uygunsuz zeminden dolayı geri çekilince, köy sınırlarından uzaklaştı. Buranın yeniden ormanlık alan olduğunu belirten Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri ise iddiaya göre köylülere haber vermeden manda sahiplerine ceza kesti.
CEZA YİYEN MANDA SAHİPLERİ KONUŞMAKTAN KORKUYOR
Mandaları ormanlık alana girdi gerekçesiyle köyde ceza yiyen çok var. Ancak, 'Konuşursak bize daha fazla ceza gelir' diyerek çekinen köylüler, seslerini çıkaramıyor. Köyde, bin 500 lirayla 5 bin lira arasında ceza kesilen hayvan sahipleri var. Ceza yiyen manda sahiplerinden Adnan Oruç, “Bizim burada havalimanı olduğu için, sınırları köyün içine kadardı. Zemin bozuk çıktığı için sınırı geri çektiler. Bu sefer çamlık alan açıkta kalınca devlet buraya yeniden sahip çıktı. Bizim bundan haberimiz yoktu. Ceza yedik. 12 mandam kaldı. Çoğunu sattım. Meramız yok. İyice daraldı. Burası maden, orası havalimanı, diğer tarafı otoban. Hayvancılık bitti burada.” şeklinde konuştu.
'ORMANCILAR BİZE HAYVANLARI SATMAMIZI SÖYLÜYOR'
Maden ocakları arasındaki heyelanlı bölgelere fidan dikmek için bazı bölgeler dikenli telle çevrildi. İçinde fidan olmayan bu yerlere keçileri girdiği için ceza kesilen Rifat Akın ise “Karşı taraf havalimanı oldu oraya giremiyoruz. Terk edilmiş heyelan bölgelerine ormancılar telle çevirdi. Hayvanlarımız buraya girdiği için ceza yazıyorlar. Burasının çamlık olduğunu söylüyorlar ama her yer bataklık, çamurluk. Ne fidan var ne bir şey. Yasak diyor, tellerden geçmek yasak. Bin 500 lira ceza yedim. Hayvanlarımızın merası kalmadı. Ormancılar bize hayvanları satmamızı söylüyor. Yoksa ceza yersiniz diyorlar. Hayvanlarımı otlatmak için her gün 6 kilometre yürüyorum.” dedi.
Çaresizlikten ne yapacağını şaşırdığını söyleyen Binnaz Kalpaklı da “Şimdi hiçbir yere gidemiyoruz. Hayvanlarımız içeride. Şimdi kış ama yaz gelince dışarı çıkarınca ne yaparız bilmiyorum. Otlatacak yerimiz de kalmadı. Geçinecek halimiz, çabalayacak halimiz de kalmadı. Nereye gideceğimizi de bilmiyoruz. İşimiz hep karışık.” diye konuştu.
Köylülerin sıkıntılarını haber yapan gazetecileri köy girişinden uzaklaştırmaya çalışan bir maden ocağının güvenlik amiri, “Burası bizim. Akçelik’in ruhsat sahası burası. Burası köyün toprağı değil benim maden saham.” ifadelerini kullandı.