"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Göller kuruyor ve küçülüyor

06 Eylül 2021, Pazartesi 19:49
Küresel iklim krizine bağlı kuraklık Türkiye’de en çok Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde etkili oldu. Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü başta olmak üzere birçok gölün kuruduğunu ve küçüldüğünü kaydetti.

Küresel iklim krizi dünyanın çeşitli yerlerinde peş peşe meteorolojik felâketlere sebep oldu. Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli raporunda, “İklim krizinin her yerde daha önce hiç görülmemiş düzeyde kötüleştiği” ifade edildi. Türkiye’de son açıklanan verilere göre, kuraklığın en çok etkilediği bölgeler Doğu ve Güneydoğu. Güneydoğu’da bu yıl ekili alanların önemli bir bölümü yeterli yağış olmadığı için kurudu. Ülkenin doğusundaki Van Gölü havzasında ise kuraklık ve artan sıcaklıklar alarm seviyesine ulaştı. Uzmanlar, havzanın gittikçe kuraklaştığı, düşen yağışın hızlıca buharlaştığı ve Van Gölü’nün küçüldüğünü belirtiyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu uzun yıllardır küresel iklim krizi ile ilgili çalışmalar yapıyor. Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğinin en büyük olumsuz etkilerinin bu kapalı havzada görüleceğinden endişe ediyor. Van Gölü havzasında, yağış miktarındaki azalma dikkat çekici düzeyde. Buna karşılık ciddî bir sıcaklık artışı ve şiddetli buharlaşma var. Bölgeye düşen yağışın dört katından fazla buharlaşmanın olduğu belirtiliyor. Bu durum da Van Gölü başta olmak üzere birçok gölün gittikçe seviye kaybetmesi ve küçülmesi anlamına geliyor. En çarpıcı örnek ise Van Gölü’nde ortaya çıkan mikrobiyalitlar. Normal şartlarda su altında olması gereken mikrobiyalitler, gölün küçülmesi ile yüzeye çıkmış durumda. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, saha çalışması yaptıkları sırada göllerin birçoğunun kurumaya başladığına şahitlik etmiş.

“10 yıl içinde ciddi bir içme suyu sorunu olabilir”

Van Gölü havzasının doğu kesiminde yaşayan ve hayvancılıkla geçinen insanların çoğu hayvanlarını otlatmak için alan ve günlük su ihtiyaçlarını karşılamak için su kaynağı bulmakta zorlanmaya başladı. Kuraklık ve aşırı ısınmanın yanısıra yeraltı kaynak sularının sondajla, bilinçsiz bir şekilde çıkarılması da önemli bir sorun. Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, sondajların yeraltı kaynaklarına ciddî zarar verdiğini belirtiyor. Havzanın içme ve kullanma suyu ihtiyacının bu kaynaklardan temin edildiğine dikkat çeken Alaeddinoğlu, “Bu kaynak suları düştükçe yakın zamanda, önümüzdeki belki 10 yıl içerisinde şehir çok ciddi bir içme suyu sorunuyla karşı karşıya kalacak. Bu yıl su ihtiyacı gördük, ama önümüzdeki yıllarda çok daha fazla göreceğiz. Küresel ısınma, iklim değişikliği bundan sonraki süreç için artık insan müdahalesi olsun ya da olmasın durmayacak. İnsanlık buna hizmet ediyor, küresel ısınmanın çok daha şiddetli geçmesine katkıda bulunuyor. Bundan sonra su kaynakları her geçen gün azalacak. Eğer bir çözüm bulunmazsa önümüzdeki yıllarda o kadar şiddetli yaşanacak kuraklık ile içme ve kullanma suyu sorunu olacak” şeklinde konuştu.

Susuzluğa karşı ne yapılabilir?

Alaeddinoğlu, “Yeraltı suyu kullanma konusunda birtakım girişimlerde bulunulması lâzım. Yeraltı su depolarının oluşturulması lâzım, barajların yapılması lâzım ki, önümüzdeki 10 yıl ve sonrası için şehir birden bire sussuz kalma sorunuyla karşılaşmasın. Aksi takdirde bu sorun hakikaten çok daha ciddî bir boyuta gelecek. Bir milyonun üzerinde insanın yaşadığı bir havzadan bahsediyoruz. Nüfusun ağırlıklı olarak yaşadığı havzanın doğusunda ciddî sıkıntılar ortaya çıkacak” dedi. Havzaya giren su ile ihtiyacı karşılayan su arasında denge oluşturmak için bir havza yönetimine ihtiyaç olduğunu belirten Alaeddinoğlu, bunun yerel yöneticilerin öncelikli işi olması gerektiğini düşünüyor. Kapalı bir havza olan Van bölgesine dışarıdan su getirilemeyeceğine dikkat çeken Alaaeddinoğlu, “Yeraltında olan, zor günlerde kullanacağımız suyu tüketiyoruz. O yüzden derhal havza yönetimi, su yönetimi oluşturulması lâzım. Dünyanın her yerinde bunun örnekleri var ve yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu yönetimin başta barajlar, yeraltı su depoları olmak üzere birtakım girişimlerde bulunması lazım. Buradaki su dengesini, girdiyi, çıktıyı çok iyi hesaplayarak, su kullanımını ayarlaması lâzım. Aksi takdirde inanın önümüzdeki 10 yıl, ama özellikle daha sonrası için burayı yönetemeyiz” dedi.

Etiketler: göl
Okunma Sayısı: 982
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı