Seydikemer'in Ören Mahallesi Yuvadere Mevkii'nde 33 dönüm arazideki müstakil evde yaşayan Mehmet Tevfik Aykurt 17, eşi Fatma Aykurt ise, 8 yıl önce vefat etti. Arsa, çiftin oğulları Niyazi, Osman, Ramazan, Ali ve Mehmet Aykurt ile kızları Ayşe Manavlı, Fatma Koyuncu ve Hatice Apaydın'a miras kaldı. İddiaya göre, araziyi paylaşmak için bir araya gelemeyen kardeşlerle Hatice Apaydın'ın eşi Abdurrahman Apaydın arasında husumet yaşandı. Bu gelişme üzerine Apaydın çifti, arazinin mahkeme yoluyla satışı için Fethiye 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuruyu değerlendiren mahkeme geçen yıl temmuz ayında arazinin satışına karar verdi. Arazi, sonrasında 99 bin liraya satıldı. 

HAYVANLAR İÇİN YAPTIĞI AHIRDA YAŞAMAYA BAŞLADI

Kardeşlerden çiftçilikle uğraşan Mehmet Aykurt, satılan araziye 15 yıl önce inşa ettiği tek katlı müstakil evi boşaltmak zorunda kaldı. Jandarma eşliğinde evlerinden çıkan ve gidecek yerleri olmayan Aykurt ile eşi 48 yaşındaki Kadriye, çocukları 16 yaşındaki Suat ve 15 yaşındaki Tansugül ile birlikte satılan arazinin bitişiğindeki ormanlık alanda, daha önce ahır olarak kullanılan barakada yaşamaya karar verdi. Aykurt'un sokakta kaldığı için buzdolabı ve televizyonu başta olmak üzere tüm ev eşyası yağmurda ıslanarak kullanılamaz hale geldi.

BU KEZDE ORMANLA MAHEKEMELİK OLDU

Suyu ve elektriği olmayan ahşap barakayı sera naylonuyla kaplayarak, tek göz odada eşi ve çocuklarıyla yaşayan Mehmet Aykurt, bu kez de Seydikemer Orman İşletme Müdürlüğü ile mahkemelik oldu. Şikayet üzerine bölgeye gelen orman muhafaza memurları, Aykurt'tan ormanlık alandan çıkmasını istedi. Gidecek yeri olmadığını söyleyen Aykurt, ormandan yer açtığı gerekçesiyle Fethiye Adliyesi'nde dava edildi.

"SATILAN HİSSEMİ GERİ ALMAK İSTİYORUM" 

Çiftçilikle uğraşan ancak, arazisi mahkeme kararıyla satıldığı için hiçbir geliri kalmayan Aykurt, eşi ve çocuğunun 3 ayda bir aldığı 700'er liralık engelli maaşıyla yaşamaya çalıştıklarını söyledi. Tek isteğinin satılan arazideki hissesini geri almak olduğunu kaydeden Mehmet Aykurt, satıştan payına düşen parayı da almadığını anlattı. Hissesini geri almak için dava açtığını, ancak henüz bir sonuç alamadığını aktaran Aykurt, yerleştiği barakadan başka gidecek yeri olmadığını vurguladı. Eşi ve çocuklarıyla zor durumda kaldıklarını belirten Aykurt, kendisine yardım edilmesi için Seydikemer Belediyesi ve Seydikemer Kaymakamlığı'na defalarca dilekçeyle başvurduğunu, ancak yardım alamadığına dikkati çekti. 

"BARAKAYI 3 YIL ÖNCE HAYVANLAR İÇİN YAPMIŞTIK" 

Barakasına en yakın su kaynağının 500 metre uzaklıktaki dere olduğunu söyleyen Aykurt, "Baraka çatısından akan yağmur sularını biriktirerek su ihtiyacımızı karşılaşıyoruz. Soğukta ısınamıyoruz. 3 yıl önce hayvanlar için yapılan barakayı eve çevirdik. Ancak buradan da çıkmamız isteniyor. Burada ormandan yer açmadık. Bu yer de dedemizden atamızdan kalan bir yer. Şu an zor durumdayız" dedi.

Mehmet Aykurt ile birlikte arazisi satılan abla Ayşe Manavlı, kardeşinin barakasının bitişiğinde başka bir barakada kaldığını belirterek, "Gidecek yerimiz yok. Biz arazinin satılmasını istemedik. Kış günü su, elektriğimiz yok. Yetkililerden yardım istiyoruz. 8 kardeşiz. Diğerlerinin evleri, yerleri var. Ancak, bizim yok. Tarla satışından haberimiz bile yoktu. Bizi şimdi buradan da göndermeye çalışıyorlar. Ölüp gitsem bu kadar acı çekmeyeceğim" diye konuştu. 

Mehmet Aykurt'un kızı Ören Ortaokulu öğrencisi Tansugül Aykurt, barakada çok zorlandıklarını, evlerini istediklerini söyledi.

DHA