Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ario Ceccotti, "Sismik eğilimli alanlarda, ahşap yapılar tercih edilebilir. Çünkü büyük depremlere ve artçı şoklara karşı dirençlidirler. Depremden iletilen enerjiyi dağıtma kapasitesine bağlı olarak ahşap kullanılan bir bina, bir dereceye kadar hasar görmüş olsa bile harabe olmayacaktır." dedi.
Yapısal stabilite, ahşap mühendisliği, sismik alanlar ve ahşap yapılar alanında dünyanın sayılı uzmanlarından biri olarak bilinen Ceccotti, yaptığı açıklamada, Türkiye'de çok kaliteli bir ahşap mühendisliği ve alanında profesyonel araştırma topluluğu olduğunu belirtti.
Türkiye'deki 13 orman fakültesinde Türk ahşabı ve kerestesinin gayet iyi bilindiğini ancak işin mühendislik kısmında bir eksiklik olduğunu, bu konuda mühendislerin, mimarların ve ahşap teknisyenlerinin birlikte çalışması gerektiğini anlatan Ceccotti, inşaat mühendislerinin keresteyi yapısal malzeme olarak kullanmaları için eğitim almalarının önemini vurguladı.
Türkiye'nin ciddi büyüklükte orman arazileri olduğu için binalarda ahşap kullanımının daha fazla olması gerektiğinin altını çizen Ceccotti, çam, ladin ve kestane gibi yerel kütüklerin niteliklerinin uygun olmaması nedeniyle mimaride kullanılamadığından Türkiye'ye Rusya'dan kereste ithal edildiğini söyledi.
Ceccotti, Türkiye'de kereste kullanan 38 inşaat firması olduğunu ve son yıllarda bu sayının arttığını dile getirerek, "Ahşap, yapılarda son derece iyi sonuçlar veren, kullanımı kolay, rahat, çevre dostu ve çok dayanıklı bir malzeme. Ormanlardan kereste elde etmek için ormanın aslında çok küçük bir bölümünü kullanıyorsunuz. Ahşap elde etmek için ormanları tüketmiyorsunuz ya da ormanlara zarar vermiş olmuyorsunuz. Tam tersine ormanın yaşamasını ve sürdürülebilir olmasını sağlıyorsunuz. Çünkü ağaç yeniden oluşabilen ve büyüyen bir canlı." diye konuştu.
"Deprem anında ahşap binada olmak daha güvenli"
Deprem bölgelerindeki yapılarda ahşap kullanımının önemine dikkati çeken Ceccotti, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ahşap, son derece hafif bir malzeme. Yapının kütlesi ile doğru orantılı olarak düşünürseniz bir bina ne kadar ağır olursa hissedeceği depremin kuvveti de o kadar büyük olacaktır. Bu bakımdan ahşap, hafif olması nedeniyle avantajlı. Güçlü bir depremde binaların çöküp çökmemesi çok önemli bir gösterge. Yeni ve modern ahşap binalarda deprem olduğunda çökme olmaz hatta deprem anında böyle bir binanın içinde olmak çok daha güvenlidir. Bina sallanabilir ama üzerinize çökmez. Bina içindeki eşyalar sabitlendiği sürece böyle bir binada hayatta kalırsınız."
Prof. Dr. Ario Ceccotti, Türkiye'de deprem bölgelerinde ahşabın yapı malzemesi olarak kullanımı konusunda tüm standartların mevcut, ancak Türk ahşabı kullanımının eksik olduğunu ifade etti.
"Hasar görse bile harabe olmaz"
Depreme eğilimli alanlarda ahşabın başarıyla kullanılabileceğinin altını çizen Ceccotti, şöyle konuştu:
"Bir binadaki gerçek sismik hareketin, binanın ağırlığına orantılı olduğunu biliyoruz. Eğer binanız daha hafif olursa sismik kaynaklı stres daha az olacaktır. Sismik eğilimli alanlarda ahşap yapılar tercih edilebilir. Çünkü büyük depremlere ve artçı şoklara karşı dirençlidirler. Depremden iletilen enerjiyi dağıtma kapasitesine bağlı olarak ahşap kullanılan bir bina, bir dereceye kadar hasar görmüş olsa bile harabe olmayacaktır. Ahşap yapılar, deprem sonrasında da kullanılabilir olduğu için binlerce kişinin makul bir maliyetle başka bir yere taşınmasını sağlar."
Çalışma hayatı boyunca ahşap yapıların deprem performansını değerlendirdiğini aktaran Ceccotti, 2007 yılında Japonya'da bir bina üzerinde gerçekleştirdikleri depreme bağlı masa testinin, çok güçlü bir depremde ahşap binanın ne kadar dirençli olabileceğini gösterdiğini belirtti.
"Mevcut binaların güçlendirilmesinde kullanılabilir"
Prof. Dr. Ceccotti, ahşabın sadece yeni binaların inşası için değil, mevcut binaların güçlendirilmesi için de kullanılabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ahşap binalar dışında, beton gibi diğer malzemelerden yapılmış binalar da buna dahildir. Her bir inşaat tipi, farklı bir güçlendiriciyi talep eder. Avrupa'da bu noktada çeşitli projeler üzerinde çalıştım. Mevcut bina tipolojileri ve tasarlanan farklı takviye tekniklerinin test edilerek, ön araştırmanın yapılması gereklidir. Bu araştırma maliyetlidir ancak depremde yaşanan kayıpların oranı, bu tarz araştırmalarla çok daha düşük olacaktır."
Ahşabın da beton veya çelik kadar hakkında fikir sahibi olunması gereken bir yapı malzemesi olduğunu ifade eden Ceccotti, dünyadaki önemli mimarların, yapılarında bazen beton bazen de ahşap malzeme kullandığını aktararak, hangisinin kullanılması gerektiğine projenin özelliklerine göre mühendislerin karar vermesi gerektiğini söyledi.
"Modern ahşap yapılar yangına dayanıklı"
Ceccotti, içine su hapsedebilen yapısal malzemelerden kaçınılması gerektiğinin altını çizerek, kerestenin, nem ve rutubete karşı korunmalı olduğunu belirtti.
Yeni ve modern ahşap yapıların yangına dayanıklı olduğunu vurgulayan Ceccotti, sözlerini şöyle tamamladı:
"Örneğin, İsviçre'nin uzun bir ahşap mimari geleneği var. Farklı yapılarda yangının nasıl bir maliyete yol açtığına dair detaylı istatistikler yapıyorlar. Eski tip ahşap yapılara kıyasla yeni ve modern tekniklerle inşa edilmiş ahşap binalar yangına uzun süre dayanabiliyor. Yanıcı olmayan kereste henüz icat edilmedi ancak modern tasarım sistemleri ve yangına karşı koruma sistemleri ile ahşap yapıların diğer inşaat malzemelerinde olduğu gibi yangın performanslarına karşı da dayanıklı olması mümkündür."
AA