"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deprem sonrasında gözlemlendi: "Bu Allah'ın bize bir hikmeti; çok şaşırdık ve sevindik"

24 Temmuz 2017, Pazartesi 19:19
Muğla'nın Bodrum ilçesinden geçen ve yazın kuruyan Kavak Deresi'nde, Ege Denizi'nde meydana gelen 6,5 büyüklüğündeki depremden sonra su akışı başladı.

Dereköy Mahallesi Muhtarı Cemal Akhan, gazetecilere yaptığı açıklamada, dereye gelen suyun tek noktadan gelmediğini belirterek, ''Bu dereye gelen sular çeşitli noktalardan çıkar. Topraktan, kaya diplerinden çıkıyor. Derede hep su vardı ancak suyun çok kullanılmasından azalmıştı ama yeniden su akışı başladı." dedi.

Bölgede sandalye tamirciliği ve restoran işletmeciliği yapan Talip Güran, haberi alınca hemen bölgeye geldiğini anlatarak, "Buraya zaman zaman dinlenmeye gelirim. Dere akmazdı, şu an bu manzaradan son derece mutluyum." ifadelerini kullandı.

Güran, suyun yeniden akmasını, depremin ardından yaşanan bir doğa mucizesi olarak değerlendirdi.

Dereköy doğumlu Ferah Savran da daha önce derede bir kuşun içeceği kadar bile su olmadığını belirterek, "Bu Allah'ın bize bir hikmeti. Bu su deprem olduktan sonra geldi. Bu dere çok eskiden açılmış. Bu dereden akan sularla kuyularda dolmuş vaziyette. Çok şaşırdık ve sevindik." diye konuştu.

TEFEKKÜR PENCERESİ

RİSALE-İ NUR'DAN BİR VECİZE...

''...Şimdi bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara: Yerden, dağlardan kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü onlara terettüp eden, âsâr-ı rahmet olan faidelerin ve semerelerin şehadetiyle ve dağlarda bir mizan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mizan-ı hikmetle gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin teshiriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine heyecanla imtisal etmeleridir.''

***

Okumak için tıklayınız:

Kuzeni öldü, adada mahsur kaldı; korku dolu anları anlattı: "Yer havaya kalktı''

'Öldü' sanılan balıkçı bu gerekçeyle karaya çıkmamış

Ege'de art arda iki deprem daha!

Korkutan rakamları açıkladı: Bakan Özhaseki'den 'deprem' uyarısı!

'Ege depremi' hakkında Bakan Eroğlu'ndan açıklama

3-4 atom bombası gücünde: 95 artçı sarsıntı, tsunami ve yaralılar var!

Ege'de şiddetli deprem!

Ege'deki şiddetli depremin ardından ''tsunami'' açıklaması

Felaketten ders almıyoruz

Deprem musibetine ne kadar hazırız ve Bediüzzaman 'depremler' için ne diyor?

***

TEFEKKÜR PENCERESİ

RİSALE-İ NUR'DAN BİR VECİZE...

''...Şimdi bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara: Yerden, dağlardan kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü onlara terettüp eden, âsâr-ı rahmet olan faidelerin ve semerelerin şehadetiyle ve dağlarda bir mizan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mizan-ı hikmetle gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin teshiriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine heyecanla imtisal etmeleridir.''

((Sözler, 33. Söz, 20. Pencere))

Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 33. Söz 20. Pencerden bir bölüm;

''...Demek bir Sâni-i Hakîm tarafından ziya istihdam ediliyor; çarşı-yı âlem sergilerindeki antika san'atlarını onunla irâe ediyor.Şimdi rüzgârlara bak ki: Sair hakîmâne, kerîmâne faidelerinin ve vazifelerinin şehadetiyle, gayet mühim ve kesretli vazifelere koşuyorlar. Demek o dalgalanmak, bir Sâni-i Hakîm tarafından bir tavziftir, bir tasriftir, bir kullanmaktır. Dalgalanmaları ise, emr-i Rabbânînin çabuk yerine getirilmesine sür'atle çalışmaktır.

Şimdi bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara: Yerden, dağlardan kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü onlara terettüp eden, âsâr-ı rahmet olan faidelerin ve semerelerin şehadetiyle ve dağlarda bir mizan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mizan-ı hikmetle gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin teshiriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine heyecanla imtisal etmeleridir.

Şimdi yerdeki bütün taşların ve cevahirlerin ve madenlerin envâına bak: Bunların tezyinatları ve menfaatli hâsiyetleri bir Sâni-i Hakîmin tezyiniyle, tertibiyle, tedbiriyle, tasviriyle olduğunu, onlara müteallik hakîmâne faideleri ve mesâlih-i hayatiye ve levâzımât-ı insaniye ve hâcât-ı hayvaniyeye muvafık bir tarzda ihzarları gösteriyor.

Şimdi çiçeklere, meyvelere bak: Bunların gülümsemeleri ve tadları ve güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri bir Sâni-i Kerîmin, bir Mün'im-i Rahîmin sofrasında birer tarife, birer davetname hükmünde olarak, muhtelif renk ve koku ve tadlarla her nev'e ayrı ayrı tarife ve davetname olarak verilmiştir.

Şimdi kuşlara bak: Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları bir Sâni-i Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i kat'î ise, hayret verir bir tarzda birbirine o seslerle müdavele-i hissiyat ve ifade-i maksat etmeleridir.

Şimdi bulutlara bak: Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığına ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığına kat'î delil ise, hâli bir boşlukta o acaibi icad etmek ve onlardan âb-ı hayat hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü, gayet mânidar ve hikmettardır ki, bir Rabb-i Kerîmin emriyle müştaklara o yağmur bağırıyor ki, "Sizlere müjde, geliyoruz!" mânâsını ifade ederler.

Şimdi göğe bak: Gök içinde hadsiz ecramdan yalnız kamere dikkat et. Onun hareketi bir Kadîr-i Hakîmin emriyle olduğu, ona müteallik ve yeryüzüne ait mühim hikmetlerdir ki, başka yerde beyan ettiğimizden kısa kesiyoruz.

İşte, ziyadan tut, tâ kamere kadar, saydığımız küllî unsurlar gayet geniş bir tarzda ve büyük bir mikyasta bir pencere açar, bir Vâcibü'l-Vücudun vahdetini ve kemâl-i kudretini ve azamet-i saltanatını gösterir, ilân ederler.

İşte, ey gafil! Eğer bu gök gürlemesi gibi bu sadâyı susturabilirsen ve güneşin ışığı gibi parlak o ziyayı söndürebilirsen, Allah'ı unut. Yoksa aklını başına al, سُبْحَانَ مَنْ تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ 1 de. ((Yedi gök ve yer ve onların içinde bulunanlar tarafından Kendisi tesbih edilen Zât, her türlü kusurdan münezzehtir.))

Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 33. Söz'ü okumak için tıklayınız;

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#1064

 

Okumak için tıklayınız:

Tefekkür daveti: "Türkiye'nin 11. sakin kenti" misafirlerini bekliyor...

Moğolistan'ın dev 'kaya kaplumbağa'sı ve Bakara Suresi'nin mucizevi ayeti

Kainat Kitabı'nın 5000 yıldır okunan güzel bir sayfası...

Bir saat tefekkür...

''Acaba bu serseri yıldız arzımıza çarpmasın mı?''

Gökte bir kuyruklu yıldızı görse...

Bir iğne ustasız, bir harf katipsiz, bir robot da 'mühendis'siz olmaz...   

***

Yaratılış kavramı nasıl anlaşılmalıdır? İki yaratılış kavramı: İbda ve inşâ

“İbda-ihtira-inşa ne demektir?”

İKİ İŞARET FİŞEĞİ

Bu kavramlar, hilkat mu’cizesinin iki işaret fişeğidir:

1- İhtira ve ibda’

2- İnşa, terkip ve san’at.

Bediüzzaman, müşahede ettiği hilkat sahifelerini bu iki tür kavramla güncelliyor, gündemimize getiriyor. 

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/iki-yaratilis-kavrami-ibda-ve-insa_336748

Tefekkürün faziletleri

Risale-i Nur, baştan sona bütün satırlarında tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”6 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır.

“Âyet, Hadis ve Risale-i Nur’a göre tefekkürün önemi nedir?”

Konuyla ilgili son derece önemli makalenin devamını okumak için tıklayınız:   

http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/tefekkurun-faziletleri_216654

***

Konuyla benzer haber ve makaleler:

'Her biri, birer yörüngede akar, durur" Merkür'ün Güneş'in önünden geçişi...

9 Mayıs Pazartesi günü Merkür kendisine belirlenen yörüge doğrultusunda Güneş'in önünden geçti.

Devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/her-biri-birer-yorungede-akar-durur-merkur-un-gunes-in-onunden-gecisi_396284

***

NASA'yı değil, anlattıklarını dinleyiniz!

...Fakat çok az kimse -eserden sanatkara geçmek- prensibiyle, muhteşem bir yaratılış, hikmet ve iradeyle konumlandırılan ve birçok amaca hizmet etmesi amacıyla vazifelendirilen Güneş'in ve bulunduğu Güneş Sistemi'nin yaratılışındaki harikalara dikkat çekti. 

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/dunya/nasa-yi-degil-anlattiklarini-dinleyiniz_366749

***

''Acaba bu serseri yıldız arzımıza çarpmasın mı?''

(...) Fakat, meşhur bir münevverü’l-akıl denilen kalbsiz bir fâsık feylesof ise, gökte bir kuyrukluyıldızı görse, yerde titrer, “Acaba bu serseri yıldız arzımıza çarpmasın mı?” der, evhâma düşer. (Bir vakit böyle bir yıldızdan koca Amerika titredi. Çokları gece vakti hanelerini terk ettiler.)

Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden ilgili bölümün devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/

Bilim insanları san'at ve hikmetle yaratılan Kainat Kitabı'nı keşfetmeye, tanımaya ve tanıtmaya devam ediyor. Tefekküre sevk eden ve harika yaratılış karşısında hayran bırakan yeni gelişme dikkatli nazarları Cenab-ı Hakk'a çeviriyor.

Bu doğrultudaki her gelişmeyi Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur'da dikkat çektiği hakikatler çerçevesinde değerlendirerek ''Kainat Kitabı'nda Tasarrufat-ı İlahiyi( Cenab-ı Allah'ın tasarrufları) müşahede (gözlemleyerek) ederek tefekkür edebiliriz. Hârika bir kudret-i Samedâniyeyi ( Allah'ın Kudreti), lezzetli bir hayret ile seyredebiliriz.''

Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'da dikkat çektiği ''İmân hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imânı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imânın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikâtından kurtulabilir..." ifadeleri ve ''...Evet, tam münevverü’l-kalb bir âbidi, küre-i arz bomba olup patlasa, ihtimâldir ki, onu korkutmaz. Belki hârika bir kudret-i Samedâniyeyi, lezzetli bir hayret ile seyredecek.'' sözleri çerçevesinde tefekkür vesilesi haline getirerek hakiki imanı elde etmeye çalışmalıyız  ve 'Harika bir Kudret-i Samedaniyeyi' 'lezzetli bir hayret ile seyretmeliyiz.'

***

AA

Etiketler: deprem, ege, muğla, kavak deresi
Okunma Sayısı: 7316
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı