Dörtdivan Akbabaları Koruma Projesi Koordinatörü Burak Doğansoysal, ilçeye 5 kilometre uzaklıktaki Sorkun köyünde hayata geçirilen projenin, Dörtdivan bölgesinde yaşayan nadir akbaba türlerinin keşfedilmesiyle ortaya çıktığını söyledi. 

İspanya ve Bulgaristan gibi Avrupa ülkelerindeki benzer koruma projelerini inceledikten sonra Ornitofoto Kuş ve Yaban Hayat Fotoğrafçıları Derneği olarak bölgede benzer bir proje oluşturmak için harekete geçtiklerini anlatan Doğansoysal, hazırladıkları projenin 2012'de Birleşmiş Milletler Küçük Destek Programının finansman desteğiyle hayata geçtiğini ifade etti. 

Doğansoysal, projenin yola çıkış amacının nesli tehlike altında olan 4 tür akbabanın popülasyonunun korunması için besin desteği sağlamak olduğunu kaydetti. 

Proje öncesi leş bulmakta zorlanan akbabaların, yerleşim bölgelerine daha fazla yaklaşmak zorunda kaldıkları için yüksek gerilim hatlarına takılarak telef olduğunu aktaran Doğansoysal, şöyle devam etti:

"AB mevzuatı çerçevesinde doğaya leş bırakmak yasak. Bu kuşların doğal olarak bulabileceği leşlerin sayısı da eskisi kadar olmayınca açlık sınırında yaşamaya başladılar. Popülasyon azalmasına neden olan bir diğer neden de habitat kaybı.  Bu hayvanlar  sadece çok yaşlı ve düz çatılı çam ağaçlarına yuva yapabiliyorlar. Bu sebeple sayıları hızla azalıyordu. Görünürdeki ilk problem olan ve en kolay çözülebilecek besin desteği problemini çözmeye çalıştık. Bölgede yoğun miktarda bulunan tavuk çiftliklerinde doğal yollarla telef olan piliçleri toplayarak yasal altyapısını oluşturduktan sonra kurduğumuz besleme istasyonunda akbabalara ikram ediyoruz. Proje başladıktan sonra telef olmuş bir akbabaya da rastlamadık."

Besleme istasyonuna "Akbaba Lokantası" ismini verdiklerini belirten Doğansoysal, "Bu lokantanın müşterileri akbabalar. Burası, 'kara akbaba', 'kızıl akbaba', 'küçük akbaba' ve tüm dünyanın gözbebeği olan nadir tür 'sakallı akbaba'nın beslenmek için geldiği bir yer. Avrupa için son derece nadir bir tür olan 'kara akbaba'yı İspanya ve Yunanistan'da görmek mümkün. Bunların dışında Avrupa'daki en büyük popülasyon yaklaşık 600 çift ile Türkiye'de" dedi. 

Besleme istasyonunun yanına, nadir akbaba türlerinin gözlenebilmesi için kamufle edilmiş bir istasyon da oluşturduklarını söyleyen Doğansoysal, "Bölgede yaşayan akbabaların da müşterisi olduğu lokantanın, kuşların ve bölgenin tanıtımına çok katkısı oldu. Bu tür doğa koruma projelerini en iyi anlatan şey görsel. Bu hayvanların ne kadar görkemli oldukları, film ve fotoğraflarla insanlara daha iyi ifade edildi. Yılda yaklaşık 250 fotoğrafçı, gözlemci ve film ekibi, bu görkemli hayvanları görmek için buraya geliyor. Sadece 2014 yılında 25 fotoğrafçı yurt dışından geldi. Uluslararası ölçekte tanıtım yapmak istiyoruz. Çünkü bu dünya için önemli bir proje. Yıllarca kuş gözlemciliği yapıp 'kara akbaba'yı havada nokta gibi görüp sevinen insanlar var. İlçedeki konaklama problemini çözüp buradaki eko turizm altyapısının devamını getirmek ve gelen misafirlerimizi ağırlayabilmek istiyoruz" diye konuştu.  

Akbabaların besin ihtiyacının karşılanmasından ve gözlem istasyonuna gelen fotoğraf ve film ekiplerinin gün ağarmadan hazırlıklarını tamamlamasından sorumlu olan Sorkunlu Mehmet Ali Altunay da Dörtdivan isminin, "Akbaba Lokantası" kurulduktan sonra daha fazla duyulduğunu söyledi. 

Gözlem istasyonuna gelmek isteyen doğaseverlerin, bir hafta önceden rezervasyon yaptırdığını belirten Altunay, "İstasyona gelen fotoğraf ve film ekiplerinin lenslerinin kamufle ettikten sonra akbabalar için çevredeki tavuk çiftliklerinden topladığım leşleri beslemenin yapıldığı noktaya bırakıyorum. Kuzgunları takip ederek beslenme alanlarını belirleyen ve leşin farklı bölümleriyle beslenen 'doğal çöpçü' akbabalar sayesinde leşten geriye hiçbir şey kalmıyor" dedi. 

AA