Ankara'nın Gölbaşı İlçesi Hacıhasan Mahallesi'nde 9 yaşındaki Muhammet Eymen Bayram, doğum gününde uçan balonundaki helyum gazını çekmesi sonucu vefat etti.
Bayram'ın, televizyondan gördükten sonra sesini incelttiği gerekçesiyle balondan helyum gazını çektiği ileri sürüldü.
Gölbaşı Nesibe Aydın Koleji 3-F sınıfı öğrencisi olan Muhammet Eymen Bayram, 2 Nisan Pazar günü arkadaşları ile birlikte doğum günü kutlamasında uçan balon aldı. Bayram, doğum günü sonrası evinde bulunan uçan balonundaki helyum gazını soludu.
Gazı solumasından sonra sırada bayılan Bayram, ailesi tarafından kaldırıldığı özel bir hastanedeki ilk müdahalenin ardından Gazi Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi.Yoğun bakıma alınan Bayram, yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Gazi Hastanesi'ndeki yetkililerden alınan bilgilere göre, Muhammet Eymen Bayram'ın ölüm nedeni, 'Helyum zehirlenmesine bağlı septik şok' olarak olduğu belirtildi.
Muhammet Eymen Bayram'ın cenazesi Gölbaşı ilçesindeki Hacıhasan Mahallesi Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi. Cenazeye Bayram'ın ailesi, öğretmenleri ve arkadaşları katıldı.
Yeğenini kaybetmekten büyük üzüntü duyduklarını söyleyen amcası Kasım Bayram, yeğeni Muhammet Eymen Bayram'ın helyum gazını sesini inceltip komiklik yapmak için çektiğini anlattı. Kasım Bayram, şunları söyledi:
""Helyum gazının sesini incelttiğini ve komik bir ses çıkartacağını düşünerek gazı çekmiş ve ciğerlerine baskı yapmış ve kalbi durmuş. Hastaneye yetiştirildi ve kalbini çalıştırdılar, ama durumu kritik olduğundan 3 gün hastanede yoğun bakımda kaldı, sonra yaşamını kaybetti. Yeğinim Bayram, televizyondan gördükten sonra sesini incelttiği gerekçesiyle balondan helyum gazını çekmiş olabilir. Helyum gazının insanlara ne kadar zararlı olduğunu anlatamadılar. Helyum gazı çok canlar yakıyor. Bunun önüne bir türlü geçilemedi."
Hacı Hasan Mahalle Muhtarı M. Mükerrem Çelik ise Muhammet'in mezarı başında yaptığı konuşmada, "Çocuklar için sakıncalı helyum gazının ve diğer ürünlerin devlet eliyle yetkili kişilerle tespit edilerek canların yanmaması için gereğini tüm yetkilerden istiyorum" dedi.
***
Bediüzzaman’a göre İman ve İslamiyet, evladı vefat eden Mümin anne ve babaya şöyle der:
Anne babaya şefaatçi olacak
-Çocuğun şefkatli Yaratıcısı, onu geçici dünyadan çıkarıp ebedî cennetine götürecek.
-Ebediyyen masum, mutlu bir çocuk olarak kalmasını sağlayacak.
-Anne-babasına şefaatçi yapıp onların da cennete girmesine müsaade edecek.
-Anne-babasıyla birlikte cennette ebedî aile sıcaklığını yaşamalarını temin edecek.
-Ayrılık kısa sürelidir. Birliktelik ise ebedî olacak.
-Hüküm Allah’ındır kaidesi unutulmamalıdır.
-“Biz Allah’a aidiz ve vakti geldiğinde elbette O’na döneceğiz.” (Bakara, 156) ayeti de daima hatırlanmalıdır.
Risale-i Nur'dan Mektubat isimli eserden 'Çocuk Taziyenamesi' olan 17. Mektubu okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/mektubat/#128
Küçük kızı vefat eden bir annenin, Bediüzzaman'ın Çocuk Taziyenamesiyle yeniden doğması;
Yeni Asya Gazetesi eski yazarlarından Yard. Doç. Dr. Kenan Taştan'ın kaleme aldığı,son derece etkileyici bir hatırası İman ve İslamiyet'in ne kadar büyük bir nimet olduğu hakikatinin bir kez daha tefekkür edilmesine vesile oluyor. Milyonlarca insanın imanının kurtarılmasına vesile olan Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur eczanesi, ve o nurlu eczaneden 'Çocuk Taziyenamesi' isimli bir deva; küçük kızları trafik kazasında vefat eden inanç noktasında oldukça zayıf ve üzüntü ve bunalım nedeniyle birlikte intihar etme noktasına kadar gelen bir çiftin hayatının nur ve sürurla dolmasına vesile oluyor.
Doç. Dr. Kenan Taştan'ın uzun hatırasının devamını okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/kucuk-kizi-vefat-eden-bir-annenin-bediuzzaman-in-cocuk-taziyenamesiyle-yeniden-dogmasi_334663
DHA